Korkulan oldu ve Tunca Nehri kurudu

Prof. Dr. Mustafa Öztürk Independent Türkçe için yazdı

Pirinç, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 50'sinin temel gıdasıdır.

Dünya çapında pirinç toplam 155 milyon hektarlık araziye ekiliyor ve yıllık pirinç üretimi 480 milyon metrik tona kadar çıkıyor.

Pirincin yaklaşık yüzde 90'ı Asya ülkelerinde üretiliyor.

En çok pirinç üreten ilk 7 ülke;

  • Çin (yüzde 30)
  • Hindistan (yüzde 22)
  • Endonezya (yüzde 8)
  • Bangladeş (yüzde 7)
  • Vietnam (yüzde 6)
  • Tayland (yüzde 4)
  • Myanmar (yüzde 3)

toplu olarak dünya toplam pirinç üretiminin yüzde 80'ini oluşturuyor (Şekil 1).
 

1.jpg
Şekil 1. 2016 yılında dünyanın ilk 10 ülkesinin pirinç üretimi

 

Türkiye'deki toplam çeltik alanlarının yüzde 56'sı Trakya ve Marmara'da, yüzde 36,5'i Karadeniz'de ve geriye kalan yüzde 7,5'i ise diğer bölgelerimizde yapılıyor.
 

2.jpg
Şekil 2. Türkiye'de çeltik üretim haritası

 

Edirne, Türkiye'nin çeltik üretiminin yüzde 35 ila 40'ini karşılayarak ilk sırada yer alıyor.

Tükettiğimiz pirinç çeltikten elde edilir. Çeltik ise, pirincin kabuklu halidir.

Dünya çeltik verimi 410 kg/da'dır. Ülkemizin dekara çeltik verimi ise ortalama 780 kilogramdır.

Ortalama 1 ton çeltikten 550 - 600 kilo pirinç elde edilir.

Çeltik üretiminde 1 kilogram ürün için 1000 -1200 litre su yeterli olduğu halde uygulamada bu miktarın 4000-5000 litreye ulaştığı belirtiliyor.

Tahminlere göre 1 kilogram pirinç üretmek için 2500 litre tatlı suya ihtiyaç duyuluyor.

Çeltik tarlalarının sulanmasında genel olarak kanal sistemi kullanılıyor.

Dünya çapında, tarım tüm su tüketiminin yüzde 70'ini oluşturuyor.

Küresel olarak bu, dünyadaki mevcut tatlı suyun üçte birinin pirinç sulamasında kullanılmasına eşittir.

Türkiye'de 2021 yılında 600 bin ton pirinç üretildi. Yaklaşık 1,5 milyar m3 su/yıl tüketilmiştir.

Çeltik üretimi su yoğun tarımsal üretimdir.

Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre pirinç yetiştiriciliği küresel sulama suyu kullanımının yüzde 34-43'ünü oluşturuyor.

Tunca Nehri'mizden 12 bin 500 dönümlük kısmı çeltik olmak üzere toplamda yaklaşık 15 bin dönümlük alanda sulu tarım yapılıyor.

Akarsu, deniz için toplar damar ağı gibidir.

Pirinç tarlalarındaki su bütçesi, yağış ve sulama biçimindeki su girdilerini ve buharlaşma, yüzey akışı ve yeraltına sızma yoluyla su çıktılarını içerir (Şekil 3)
 

3.jpg
Şekil 3. Pirinç tarlalarındaki su bütçesi

 

Yağış, çeltik tarlalarına yaygın ve önemli bir su girdisidir.

Bununla birlikte, inşa edilmiş bir tarla setiyle çevrelenmiş uygun derinlikteki göllenme suyunu korumak için genellikle sulamaya ihtiyaç duyulur (Şekil 3).

Marmara-Trakya bölgesinde çeltik ekimi mayıs ayının ilk yarısında yapılmaktadır. Hasat için su kesimi, hasattan 15-20 gün önce yapılır. 

2021 yılı DSİ verilerine göre, Tunca Nehri'nin su debisi Suakacağı İstasyonu'nda 80 metreküp/saniyeye ölçülmesinin ardından "sarı alarm" uyarısı verilmişti.

Bugün Tunca Nehri'ndeki kuraklık ve kavurucu sıcaklar Edirne'de çiftçileri korkutur hale getirdi. 

DSİ'nin Suakacağı İstasyonu'ndaki son ölçümünde Tunca'nın debisi saniyede 2 metreküp olarak ölçülürken, nehrin bazı bölümlerinde akış durdu. Bu bölümlerde küçük göletler oluştur. 

Su sever çeltik tarlalarının sulanmasında önemli rol oynayan Tunca Nehri'nin debisi, yeterli yağışları alamaması, kuraklık ve aşırı sıcaklar nedeniyle ciddi oranda düştü.

Tunca havzasında kuraklık ve aşırı sıcaklar çok etkili.

Su olmazsa çeltik üretimi sıfırlanır.

Edirne'de mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklık ve kuraklık Tunca Nehrini, alarm seviyelerine getirdi. 

Çeltik üreticileri su sıkıntısından dolayı zorlanmaktadır.
 

r1.jpg
Resim 1. Tunca Nehri

 

Kuraklık ve aşırı sıcaklara bağlı buharlaşmanın artmasından kaynaklı Tunca'nın su seviyesi azalırken, nehirden sulama yapan üreticiler için dönüşümlü sulama modeline geçildi.

Kuraklık ve su kıtlığı pirinç ekimini olumsuz etkiliyor. 

Kuraklık ve sıcak hava dalgalarından dolayı pirinç yetiştirilen ülkelerdeki artan su krizi gıda güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Pirinç yetiştiriciliği için su kaynaklarının tükenmesi, toprak bozulmasına ve tarımsal üretkenliğin azalmasına yol açabilir.

Su kaynaklarının aşırı kullanımı ayrıca artan tuzlanmaya ve su basmasına yol açarak tarımsal üretkenliği daha da azaltıyor.

Edirne'den geçen Tunca Nehri'nin yüzeyinin bir bölümünde aşırı sıcaklar ve su akışının durağanlaşması nedeniyle yosun ve su mercimekleri oluştu.

Sular azalınca, sıcaklık artınca kirlilik ve çöpler (plastik şişe ve torbalar ve cam şişeler) kendini gösterdi.
   

 

r2.JPG
Resim 2. Kirlenmiş Tunca Nehri çeltik üretim verimini düşürür

 

Görüntüler Tunca nehrinin atıksu kanalına dönüşmüş halini göstermektedir. Kirlenen su, çeltik üretim verimini düşürür.

Suların azalması, sucul ortamda azot ve fosfor kirliliği konsantrasyonlarının artması ile alg patlaması sonucu nehir yeşile bürünmüştür. Bu durum, anaerobik biyokimyasal reaksiyonları hızlandırır ve koku kirliliği dayanılmaz hale getirebilir.

Resim 2, bölgedeki tarım arazilerinde aşırı azotlu ve fosforlu gübre kullanıldığını ve iyi hayvancılık uygulamasının yapılmadığını gösteriyor.

Nehrin kuruma noktasına geldiği bölgelerde çeltik sulaması yapılamıyor.

Edirne bölgesinde sulama sisteminde akıllı verimli sulama sistemine geçilmediği sürece bölgede ciddi sulama suyu sıkıntılar devam edecektir. 

Sıcaklar, buharlaşmayı, toprağın su ihtiyacını ve sulama sıklığını artırır.

Bölgede su olmazsa ikinci tarımsal ürün ekilmesi mümkün değil.

Tunca nehri havzasında vahşi sulamaya son verilmeli.

İyi tarım ve hayvancılık uygulamasına geçilmeli. 

Nehirde, çeltik üretiminde kullanılan su kalitesinin sağlanıp sağlanmadığı sürekli testler yapılarak izlenmeli. 


Çeltik sulamada kullanılacak suyun kalitesi

  • En uygun sulama suyu sıcaklığı 25-30 derecedir. Gelişmenin her devresinde 30oC'nin üzerindeki su sıcaklıkları ürüne olumsuz etki yapar.
  • 1985'de FAO, 3 dS/m'den düşük ECw değerlerine sahip suların tuzluluk içermediğini belirtti.
  • SAR değeri 3 meq/l'den az olan sulama sularının kullanımında herhangi bir kısıtlama bulunmazken, SAR değeri 3-9 meq/l arasında olan sulama sularının kullanımında hafif ila orta düzeyde kısıtlamalar bulunmakta, SAR değeri 9 meq/l'den fazla olanların kullanımında ise toprak yapısını bozduğu ve toprağın geçirgenliğini azalttığı için ciddi kısıtlamalar bulunuyor.
  • Sulama suyundaki kabul edilebilir HCO3-- içeriği aralığı 1,5 ila 8,5 meq/l'dir. 8,5 meq/l'den daha yüksek değerler sulama ekipmanını ciddi şekilde etkileyebilir.
  • pH, 5,5 ila 7,5 arasında olmalıdır. Çözünmüş oksijen yaklaşık 7 mg/L olmalıdır. 
r3.jpg
Resim 3. Kuruyan ve yosunlaşan Tunca Nehri görüntüsü

 

Tunca Nehri'nde yer yer dipte oluşmuş balçık ve çamur görünür hale geldi.

Nehirde dip çamuru taraması yapılması gerekir. Azot ve fosfor kirliliği ortadan kaldırılmalı. 

Tunca Nehri kaynaklı koku kirliliğine dikkat edilmeli ve kontrol altına alınmalı.

 

 

Kaynaklar:

1.  https://www.intechopen.com/chapters/61593
2.  https://www.mdpi.com/2073-4441/15/10/1802
3.  https://www.jscimedcentral.com/public/assets/articles/environmentalscience-6-1062.pdf
4.  https://rice.ucanr.edu/files/288575.pdf

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU