Nebil El Karvi’nin hapse atılması, Tunus'ta siyasi fenomene dönüşmesine nasıl yardım etti?

Tunus cumhurbaşkanlığı seçimlerinin en güçlü iki adayından Nebil El Karvi, seçim kampanyasını cezaevinden yürüttü

Nebil Karvi, uluslararası uzmanlar tarafından "Tunuslu Berlusconi" şeklinde tanımlanıyor/ Fotoğraf: Reuters

Tunus’taki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin adaylarından Nebil el-Karvi, başkent Tunus’taki bir hapishanede parmaklıkların arkasında olmasına ve seçim kampanyasının engellenmesine rağmen 26 adayın yarıştığı seçim yarışında ilk turda ikinci olmayı başardı.

15 Eylül’deki ilk turda oyların yüzde 15,6’sını alan El Karvi’nin, 25 Ekim’den önce yapılması planlanan ikinci turdaki en büyük rakibi ise Kays Said. 

2007 yılında “Nessma TV” adlı kanalı kurana kadar Tunus'ta hiç kimsenin adın bilmediği Karvi, o günden bugüne Kartaca Sarayı’ne en yakın iki isimden birine dönüştü. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Zeynel Abidin bin Ali rejimi yıkılana kadar eğlence kanalı olan Nessma TV, bir anda yönünü değiştirerek ifade özgürlüğüne aç olan yeni medya ortamının başını çekmeyi başardı. 

Karvi, bu sayede kamuoyunu yönlendirmede ve önemli anlardaki eğilimlerini tanımlamada büyük bir rol üstlendi.

Fransa’da “ticaret ve pazarlama” eğitimi alan Karvi, tecrübesi ve pazarlama yeteneğini televizyon sektöründe başarıyla kullandı. 

Ardından bir trafik kazasında ölen oğlunun adına altı yıl önce bir yardım derneği kurdu. Burada da büyük başarılara imza attı. 
 

Nebil Karvi
Nebil Karvi'nin 10 Eylül'de başkent Tunus'ta gerçekleşen mitinginden bir kare/ Fotoğraf: Reuters


Karvi, Merhum Cumhurbaşkanı Baci Kaid es-Sibsi ile Nida Tunus Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı. 

Sahibi olduğu televizyon kanalı, Sibsi’nin cumhurbaşkanı olmasında ve Nida Tunus Partisi’nin parlamentodaki en çok sandalyeye sahip olduğu 2014 seçimlerinde büyük bir rol oynadı.

Geçici bir fenomen değil

Karvi’nin lideri olduğu “Tunus'un Kalbi Partisi”nin önde gelen isimlerinden Zuheyr Mahluf’a göre yalnızca Tunus'ta değil, dünyanın birçok ülkesinde mevcut sistemlere karşı bir alternatif arayışı içinde olan seçmenler, başarısız rejimlere karşı oy kullanıyor. 

Bu yüzden Tunus da başarısız olan geleneksel rejime karşı halkın verdiği tepkiye şahit oluyor.

Karvi’nin Tunus sahnesindeki yerine değinen Mahluf, şunları söylüyor: 

Bir medya deneyimine ve 2013’te kurulmuş bir yardım derneğine sahip. 

Birçok toplumsal ve sağlık sorununun üstesinden gelmeyi başaran sosyal alternatifler sundu. 

Ayrıca, Tunusluların kendilerine zarar verdiğini düşündüğü dar partizan ve siyasi eylemlerden uzak durmayı seçen insan hakları aktivistleri ve ekonomi uzmanlarının bulunduğu bir siyasi parti kurmayı başardı. 


Hapiste olmasının Karvi’nin etkisini sınırlandıramadığını söyleyen Mahluf, bunun nedenini, tecrübesinin siyaset hayatından ibaret olmaması ve kamuoyu üzerinde daha önceki konuşmalarından kalan bir etkisi olmasına bağladı.

Karvi’ye duyulan sempatinin hapse atılmasından kaynaklanmadığını söyleyen Mahluf, seçim kampanyası sırasında kendisine konuşma yapma izin verilmese bile, önceki eylemleriyle oluşan etkisinin seçmenlerini ikna etmeyi başardığını vurguladı.

Yolsuzluk suçlamaları

Kendisini ‘Tunuslu kâr amacı gütmeyen bir kuruluş’ olarak tanımlayan ve birçok yolsuzluk, vergi kaçakçılığı ve kamu işlemlerinde manipülasyon vakalarını ortaya çıkaran ‘IWatch’ organizasyonu, Eylül 2016'da, kara para aklama ve vergi kaçakçılığı suçlamalarıyla Karvi ve kardeşine dava açtı.

Karvi ile büyük bir savaşa giren organizasyon, Karvi’ye yakın isimlerden sızdırılan, küçük düşürücü ve ahlaksız ifadeler içeren, onları ihanet ve yabancı taraflara sadık olmakla suçlayan kayıtları Karvi’ye karşı kullandı. 

Ancak suçlamalar, yargı tarafından ciddiye alınmadı. Ta ki cumhurbaşkanlığı seçimlerine birkaç günü kalana dek…

Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştığında Karvi’ye yöneltilen suçlamalar yeniden ortaya atıldı.

Tunus
Nebil Karvi ve seçimlerdeki en yakın rakibi Kays Said (sağda) / Fotoğraf: AP


İktidarın hataları Karvi’yi yükseltti

Siyasi analist Munzir Sabit konuya ilişkin değerlendirmesinde, iktidardaki koalisyonunun ekonomik ve sosyal sorunlarla baş edememesi nedeniyle yaptığı hataların, Karvi’nin fenomene dönüşmesine katkıda bulunduğunu söyledi.

Karvi’nin birleşik bir sistem oluşturuluncaya kadar çıkar ilişkilerine dayalı ittifaklara çekilmesi gerektiğini söyleyen Sabit, “Fakat onun karşısına geçilmesi Bin Ali rejiminin hatalarının tekrarlanmasına neden oldu. Böylece çevresini saran kuşatma ve hakkındaki kovuşturmalar, Karvi’yi siyasete itti” şeklinde konuştu.

Karvi’nin rejime karşı bir direniş sembolüne dönüştüğünü söyleyen Sabit, “Karvi, yaklaşan genel seçimlerde sandıkta başı çeken siyasi bir yapı oluşturmayı başardı” ifadelerini kullandı.

Öte yandan avukat Lamia el-Ubeydi, Karvi’nin başarısının temelde iktidarın yıllar önce yaptığı hatalardan kaynaklandığını söyledi: 

Karvi’nin hakkında açılmış kara para aklama ve vergi kaçakçılığı davaları vardı.  Ancak 2014 seçimlerinde iktidara gelen önceki hükümet tarafından korunuyordu. 

Hükümetin başarısızlığının ardından, ganimet paylaşma çabalarına girilmesi ve halkın görmezden gelinmesi Karvi’ye siyasi hareketini inşa etmek için fırsat sundu. 


Karvi’nin aldığı seçim sonuçları karşısında şaşırdığını belirten Ubeydi, “Karvi hakkındaki yolsuzluk suçlamaları ve şüpheli dış ilişkileri olduğu iddiaları biliniyor. Ancak cumhurbaşkanlığı yarışında ön sıralarda yer alıyor” diye konuştu.

Karvi’nin yolsuzluk sisteminin bir ürünü olduğunu düşünen Ubeydi, şöyle konuştu: 

Karvi’nin seçimlerden günler önce gözaltına alınması yargının güvenilirliğini sorgulattı. Seçilmesi başlı başına bir şoktu. 

Yoksullara gıda yardımı yaptığı veya televizyon kanalında Türk dizisi yayınladığı için cumhurbaşkanı seçilmesi düşünülemez. 


Diğer yandan Sosyolog Dr. Sami Nasr, seçim sonuçlarının Tunus gerçekliğinin psiko-sosyal bir analize ihtiyaç duyduğunu ortaya koyduğunu söyledi. 

Dr. Nasr’a göre Karvi’nin yükselişi, ezilenler ve fakirlerin sömürülmesi ve uzmanı olduğu iletişim konusunda vatandaşlarla kurduğu diyalog mekanizmalarına dayanıyor. 

Altı ay önce yayınlanan anket sonuçlarının Karvi gerçeğini ortaya çıkardığını veya en azından bir ipucu verdiğini belirten Dr. Nasr, bu seçimlerin halkın eski rejimden aldığı intikam olduğuna dikkati çekti.

Nasr, Tunusluların bu seçimle tüm siyasetçilere, karar mercilerine ve medya uzmanlarına mesaj verdiğini ifade etti.

Serbest kalma talebi

Öte yandan Karvi’nin avukatları 24 saat içerisinde müvekkillerinin serbest bırakılması için başvuruda bulunacaklarını açıkladılar.

Karvi’nin avukatlarından Muhammed el-Zanun AFP’ye yaptığı açıklamada, Nebil Karvi’nin yalnızca serbest bırakılmasını istediğini söyledi. 

Avukat Zanun, 24 saat için serbest bırakılma talebinin sorumlu hâkime iletileceğini belirtti.

 

Şarku’l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU