Francis Ford Coppola'nın merakla beklenen filmi Megalopolis'e ilk tepkiler gelmeye başladı.
Dün, Cannes Film Festivali'nin bazı şanslı katılımcıları efsanevi sinemacının 14 yıl aradan sonra yönetmenliğe dönüşüyle çektiği filmi ilk kez izledi. 7 dakika boyunca ayakta alkışlanan filmin galası unutulmayacak bir sinema olayıydı.
İzleyicileri şoke etti
Prömiyer, Megalopolis fikrini ilk kez 1977'de ortaya atan Coppola için yıllar süren bir tutku projesinin meyvesi oldu. İki saat 20 dakikalık distopik drama, perşembe gecesi Cannes Film Festivali'nde cesur sahneleriyle seyircileri şoke etti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
85 yaşındaki Coppola'nın, H.G. Wells'in Things to Come (Gelecek Şeyler) kitabından esinlenen epik filmi, felaketle sonuçlanan bir yıkımın ardından New York benzeri bir metropolde geçiyor.
Çöküşe geçen metropolün yeniden inşasını konu alan film, idealist mimar Cesar Catilina ve yozlaşmış Belediye Başkanı Frank Cicero'nun çarpışmasını anlatıyor.
Filmde Adam Driver ve Nathalie Emmanuel'in yanı sıra Giancarlo Esposito, Jon Voight, Laurence Fishburne, Shia LaBeouf, Talia Shire, Jason Schwartzman, Aubrey Plaza, Chloe Fineman, Dustin Hoffman ve D.B. Sweeney gibi yıldız oyuncular rol alıyor.
Destansı mı karmaşa mı?
Coppola'nın tutku projesi Megalopolis'e hem olumlu hem de olumsuz tepkiler gelmeye başladı bile. Bazıları Coppola'nın son filmini "dokunaklı" ve "destansı" diye överken diğerleri bilimkurguyu "karmaşa" diye nitelendiriyor.
Eleştirmen Robert Daniels, "İlk saat bir felaketti, sevimli bir felaket ama yine de kötüydü" diye yazarak ekledi:
Sonra ikinci saat vurdu; tamamen inandım. Francis Ford Coppola'nın tutku projesinde pek çok şey yolunda gitmiyor ama görsel dili keskin.
"Saygı duymak zorundasınız"
Hollywood Reporter'dan David Rooney'nin filmle ilgili duyguları da benzer şekilde karışık:
Francis Ford Coppola'nın tutku projesi Megapolis bir sürü filmden oluşuyor ve bunların çoğu epey kötü. Ama Roma İmparatorluğu'yla günümüzün kaos içindeki New York'unun bir karışımı olan bu epik çılgınlığın şaşırtıcı hırsına saygı duymak zorundasınız.
Indiewire eleştirmeni David Ehrlich, daha olumlu bir yaklaşım sergileyerek şunları yazdı:
Gösterişli, destansı ve tamamen tekil 120 milyon dolarlık bir otoportre, aynı zamanda antik Roma'nın çöküşü hakkında bir masal ve uygarlığımızı (ve sinemasını) kendinden kurtarmak için bir yakarış. Hayran oldum.
"En büyük sanatçılardan birinin kapanış konuşması gibi"
Filmden etkilendiğini söyleyen L.A. Times yazarı Matt Brennan da şu ifadeleri kullandı:
Megalopolis beni gerçekten etkiledi. Sinemanın en büyük sanatçılarından birinin kapanış konuşması gibi.
A utopian dream in a dystopian age, an erudite work in a world that belittles expertise, a defense of nonconformity in an industry allergic to it, “Megalopolis” genuinely moved me. It reads as a closing statement from one of the cinema’s greatest artists.
— Matt Brennan (@thefilmgoer) May 16, 2024
Sinema eleştirmeni Joshua Rothkopf ise şunları ekledi:
Megalopolis'i tüm o aşırı, çılgın hırsıyla heyecanla izledim... Kesinlikle sıkıcı değil.
DiscussingFilm'den Yasmine Kandil, Megalopolis için "pek çok açıdan gerçekten katlanılmaz" ifadelerini kullanırken Plaza'nın performansını "tek kurtarıcı nitelik" diye övdü.
MEGALOPOLIS is truly insufferable on so many levels. You can tell that this has been forty years in the making and not in a good way by any means. Far past its sell by date right out of the gate. Aubrey Plaza is unsurprisingly the only redeeming quality #Cannes2024 pic.twitter.com/OiE9ox1xYQ
— yasmine | ياسمين (@filmwithyas) May 16, 2024
Eleştirmen Lex Briscuso ise filme demediğini bırakmadı. Coppola'nın son eserini "kendini beğenmiş, sevimsiz ve açıkçası tam bir karmaşa" diye nitelendiren Briscuso şunları ekledi:
Kavramlar ve fikirler arkaik. Ağır diyaloglar yapay zeka jeneratöründen çıkmış gibi. Eğlenceli ve iddialı görseller filmi kurtaramıyor.
Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Variety, Hollywood Reporter, IndieWire