Amerikan ikiyüzlülüğü ve İsrail silahları

Washington ile Tel Aviv arasındaki uydurma anlaşmazlığın perde arkasındaki sır nedir?

Fotoğraf: Jack Guez/AFP

Başkan Joe Biden yönetimi ile Netanyahu hükümeti arasında "bir avuç bomba" üzerine yaşanan tartışma gerçek bir kriz mi, yoksa İbrani devletinin doğuşundan önce bile ABD-İsrail ilişkilerinin sahip olduğu derinliği iyi bilenlerin zihinlerini yanıltmayan oyunun bir bölümü mü?

Cevap, Gazze'deki yangına rağmen şimdiki sahneye bakmayı değil, birkaç yüzyıl öncesine gitmeyi gerektiriyor.

Orada Avrupa'dan ABD'ye, çoğu dogmatik kireçlenme nedeniyle büyük sıkıntılar yaşamış gruplardan gelen yeni göçmenlere eşlik eden bir inanç ruhunu buluyoruz.

Bu ruh, Atlantik'in batısında yeni keşfedilen toprakları "yeni Kenan" ülkesi sayıyordu ve bu, İsrailoğullarının Tevrat'ın anlatımına göre kölelik ülkesi olan Mısır'dan Filistin'deki Kutsal Topraklara göçünü şaşmaz bir şekilde çağrıştırıyordu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

O zamandan beri ABD'de Yahudi halkıyla yakından bağlantılı bir ruh var.

Başkan Harry Truman (1945- 1953) döneminde, İsrail'in kuruluşunun duyurulmasından bir saat sonra tanınmasının sırrı da budur.

Washington, neredeyse 80 yıldır BM kararlarına meydan okuyarak, yani Arap ve İslam dünyasında var olan duygulardan ve şovenizmden uzak durarak, İsrail Devleti'ni desteklemekte tereddüt etmeyen ve gecikmeyen bir destek ve dayanak oldu.

Bugün ise İsrail, Başkan Biden'ın Gazze'nin yaşadığı bu vahşi, insanlık dışı atmosferde Netanyahu hükümetine gönderilmesinin yasa dışı olduğunu düşündüğü bir bomba türünün sevkiyatını durdurmakla tehdit etmesi üzerine dünyayı ayağa kaldırıyor.

Peki, bu anlaşmazlık sahnesi gerçek mi yoksa gizli hesaplamalarla dikkatlice planlanmış ve hesaplanmış, geleneksel Amerikan kandırma ve aldatma çemberine giren pragmatik bir propaganda mı?

Aslında, Gazze'deki çatışmalardan 7 ay veya biraz daha uzun bir süre sonra Biden ve yönetimi, ABD'nin olağan ikiyüzlülüğü döngüsünde dönüyor.

Zira Filistin halkının kendi bağımsız devletindeki haklarından bahsederken, pratikte tam tersi yönde ilerliyor.

Gazze halkı için ütopik ağıtlar yakarken, onun yok edilmesini ya da yerinden edilmesini teşvik ediyor.

Şu anda Sam Amca'ya kim güveniyor?

Doğu ve batı, kuzey ve güneydeki herkesle birlikte, Beyaz Saray'ın Efendisi'nin, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını Gazze'deki yangını durdurmanın tek yolu olarak gördüğü açıklamalarını bir düşünelim.

Bunlarla sanki dolaylı bir şekilde, İsrail'in "Kutsal Babası" olarak Refah sakinlerinin sürekli yerlerinden edilmelerini ya da belki sınırı geçmelerini veya aç bırakılarak, hastalıklarla, aşağılanarak ve hatta onurları ayaklar altına alınarak öldürülmelerini teşvik ediyor ve onaylamıyor mu?

Biden hangi "bir avuç bombadan" bahsediyor ve Tel Aviv uluslararası atmosferi nasıl oyunsuz bir tiyatro ile meşgul ediyor?

İsrail uzun tarihi boyunca, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana başka hiçbir ülkenin almadığı kadar Amerikan askeri desteği aldı. İsrail, topraklarında bulunan altı büyük Amerikan silah deposuna, İsrail askerinin ellerinin Washington ile doğrudan koordinasyon içinde veya koordinasyonsuz olarak uzandığı bir sır değil.

Biden yönetimi, 7 Ekim'den sonra İsrail'e yaklaşık 14 bin mermi tank mühimmatı ve askeri teçhizatın yanı sıra, 155 milometrelik top mermilerinin satışını onayladı.

Washington Post'a göre Beyaz Saray, acil durum yetkisini kullanarak anlaşma için Kongre'nin onayını alma sürecini atladı.

Beyaz Saray'a yakın Amerikan gazetesi, İsrail'in 1946'dan 2023'e kadar Washington'dan aldığı askeri yardım miktarının yaklaşık 206 milyar dolar olduğunu tahmin ediyor.

Bu rakam, ABD Kongresi'nin 26,4 milyar dolar olarak tahmin edilen yeni askeri yardım paketini onaylamasının ardından artabilir.

Paketin kabul edilmesinin ardından İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz Kongre liderlerine "İsrail'in güvenliğine olan sıkı bağlılıkları" nedeniyle teşekkür etti.

Kendi ifadesiyle "Washington ve Tel Aviv'in terörle mücadelede, demokrasiyi ve ortak değerleri savunmada yan yana durduklarını" belirtti.
 


İsrail basının söylediğine göre Amerikan askeri hava köprüsü üzerinden Tel Aviv'e silah akışı devam ederken, İsrail'in çıkardığı bu kuru gürültüyü ve yaklaşık 1.800 bombayı aşmayan bir sevkiyatın durdurulmasına yüksek sesle itiraz etmesini nasıl anlayabiliriz?

Birkaç gün önce Times of Israel, "daha önce bahsedilen bomba sevkiyatının askıya alınmasına rağmen İsrail'e gönderilecek" hazırlık ve inceleme sürecinde olan "milyarlarca dolar değerinde Amerikan silahı" olarak adlandırdığı yardım ile ilgili bir bilgiyi açıkladı.

Öte yandan Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin en üst düzey Cumhuriyetçi üyesi olan Senatör Jim Risch Amerikalı gazetecilere, İsrail'e gönderilmeye hazırlanan çok çeşitli askeri teçhizatın bulunduğunu itiraf etti.

Bunlar arasında JDAMS olarak bilinen gelişmiş güdümlü akıllı mühimmat türleri, tank mermileri, havan topları ve zırhlı taktik araçlar da bulunuyor.

Washington ile Tel Aviv arasındaki uydurma anlaşmazlığın perde arkasındaki sır nedir?

Özetle bu, İsrail ordusuna zarar vermeye yönelik herhangi bir stratejik vizyondan yoksun iç taktik manevranın ötesine geçmiyor.

Son zamanlarda Biden, çekiç ile örs arasında kalmış görünüyor.

Burada çekiç, The Hill gazetesinin yaptığı kamuoyu yoklamasının Amerikalıların yüzde 15'inin Filistin haklarını, yüzde 32'sinin ise İsrail'i desteklediğini göstermesi gibi, İsrail'e verilen destek ve ivmesi daha yüksek kalsa bile, yavaş yavaş Filistin davasını desteklemeye doğru kayan Amerikan sokağıdır.

Örsü ise Biden'ın İsrail'e yönelik tutumunu reddeden ilerici demokratik sol sesler temsil ediyor.

Bu ikisi arasında İsrail Devleti'ni destekleyen lobi, bomba sevkiyatını askıya alma hikayesinin "çelişkili olduğunun" farkında olmasına rağmen, Biden'ı seçmenlerinin oylarından mahrum bırakmakla tehdit ediyor.

Lobi, bu çelişkiyi biliyor ama Biden'ı tehdit ederek, gelecekte Amerikan başkanlarının İsrail'i tehdit etmeyi düşünmelerinin bile önüne geçmek istiyor.

Biden'ın bu çelişkili tutumu ona seçim açısından fayda sağlamayacak ve bu oyunsuz tiyatroya kimse kanmayacak.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU