CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu.
Konuşma öncesi, CHP'ye katılan İYİ Parti eski Genel Başkan Yardımcısı Sevinç Atabay'a rozetini Özgür Özel takdim etti.
Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:
Zaman zaman geçmişte çok olumsuz ve Türkiye'yi toplumsal barışı çok rahatsız edecek durumlar oluşuyordu. Daha önce Kastamonu'da Hasan Baltacı bu sefer belediye başkanımız Soma'da üzerlerine düşenleri yaptılar. Amedspor Soma'da geldi bir gün önceden yöneticileri geldi. Dostluk kardeşlik fairplay içinde bir müsabaka oldu. Matematiksel olarak belki değil artık Manisa'dan futbolun normal şartlarında şampiyonluğu garantilemiş olarak ayrıldılar. Çok duygulandım tebrik etmek için aradım. Mesir festivalinden dolayı yoktum. Başkanlarının Manisa Soma ve başkanlarıyla ilgili söyledikleri çok önemlidir. Türkiye'de bundan sonraki süreçte de böyle futbolun böyle günlerde yaşanması kentlerin dostluğuna hepimizin kardeşliğine katkı sunmasını ümit ederek Amedspor'u da kutluyorum.
Geçtiğimiz ittifak yaptığımız İYİ Parti'de sayın Meral Akşener'in görevi bırakmasından sonra onun ve vedası ve bayrak değişimi vardı. Meral Hanım'a bir kez daha bundan sonraki yaşamında sağlık ve mutluluklar diliyorum değerli ailesiyle birlikte. Çoklu bir yarışta rekabetçi bir ortamda ki bu demokrasi için önemlidir daha önce birlikte grup başkanvekilliği yaptığımız sayın Müsavat Dervişoğlu seçildi. Kendisine ve partisine başarılar diliyoruz.
Taksim ve 1 Mayıs açıklaması
Bir meydanın 1 Mayıs'a kapalı olması o iktidarın başarılı olmasını değil aslında muktedir olamadığını, iktidarda olduğunu ama o meydanda kutlamaya yasak getirerek aslında lüzumsuz bir tedirginlik içinde olduğunu güvenliği sağlayamayacağını peşinen itiraf ettiğini ve bunun demokrasilerde özgüvensizliğin iktidarlara hiç iyi gelmeyeceğini bu yüzden bizim sorumluluk almaya hazır olduğumuzu ve sendikalarla birlikte görev yaparak kimsenin burnu kanamadan o meydandaki kutlamalara izin verilmesini talep etmiştik. 1 hafta geçti dün sayın İçişleri Bakanını aradım bu konudaki talebimi taahhüdümü ve meseleye koyduğumuz kefaleti ifade ettim. Ve iş birliği teklif ettim. Kendisi bana görevi gereği birtakım mahsurları birtakım istihbaratları birtakım yasadışı örgütlerin yapmış olduğu çağrıları da gerekçelendirerek buna izin vermeyeceklerini tekrar etti. İletişime açık olumlu bir yaklaşım içindeydi. Ama sonuçta bir yasaklama vardı o ona kısıtlama diyordu.
Esasen Taksim Gezi Parkı birileri tarafından kendi egemenlik sancaklarıymış da oraya toplum giderse egemenliklerini iktidarlarını kaybedeceklerini sanıyorlar. Oysa siz bir yasaklamayla egemenlik korumaya başladıysanız zaten orada artık egemenlikten muktedirlikten iktidardan bahsedilemez. Baskıyla güçle tesis edilen iktidarlar önünde sonunda kaybetmeye mahkumdur. Ülkeyi yöneten akıl bu özgüvenden de demokrasi anlayışından da mahrum. Bütün uyarılarımıza rağmen olmadı. Bu sabah Bakan'la bir görüşme daha yaptık, önerilerimizi yerine getiremeyeceklerini söylediler. Hala geç değil çağrımı yineliyorum
Yeni anayasa görüşmeleri
Anayasalar her doğan için yapılır, Erdoğan için yapılmaz. Anayasalar toplumu kuşatırlar, elbise gibidirler. Özelliği herkese uymasıdır. Öyle metinlerdir. Durdukça değer kazanırlar. Topluma yeni bir elbise dikmek... Sayın Kurtulmuş'a söylediğim şudur: Giymeyeceğimiz elbiseyi alır mıyız? Yeni bir elbise alalım ama kullanmayalım bu israf olur. Sen mevcut anayasaya uymuyorsan yenisini alsan eskisinde kalsan ne olur? Yeni anayasa yapana kadar eski anayasaya uymak her vatandaşın görevidir.
“Can Atalay'ı bırakmamak anayasayı tanımamaktır”
Taksim kararı ortadadır. Taksim'i kapatmak Anayasa'ya aykırıdır. Can Atalay kararı ortadadır. Can Atalay'ı bırakmamak anayasayı tanımamaktır. Gezi'deki Gezi tutukluları hakkında verilmiş hak ihlalleri kararları vardır. Onları Bakırköy'de Silivri'de tutmak Anayasa kararını tanımamaktır. Siyasilerin el sıkışmasını hep savundum, savunacağım. Müzakere başka bir şeydir, iletişim başka bir şeydir. Anayasa'ya yemin etmiş bizlerin birbirine yeminine sadık kalmasını beklemek her birimizin görevidir. Müzakere başka bir şeydir, iletişim başka bir şeydir, aynı fikirde olmak başka bir şeydir.
Hangi ilde nerede 1 Mayıs kutlaması varsa bu gruptan bir temsilcimiz o kutlamada yer alacak. Hak-İŞ'in yaptığı kutlamaya da TÜRK-İŞ'in yaptığı kutlamaya da gideceğiz. Hiçbir sendikayı ayırmadan, zaman zaman farklı düşünsek de her sendikanın yaptığı her şehirdeki etkinlikte olacağız. 1 Mayıs'ta cop görmek istemediğimizi biber gazı görmek istemediğimizi kelepçe görmek istemediğimizi güvenlik güçleriyle çatışma görmek istemediğimizi bir kez daha hatırlatarak tüm kamu görevlilerini sorumluluğa tertip komitelerini de kanunsuz emiri veren anayasal tanımazlarla evladına ekmek götürmek için bu emirlere uymak zorunda olan emekçileri polis kardeşlerimize karşı hassasiyete bekliyor 1 Mayıs işçi emekçi bayramını şimdiden kutluyorum.
Filistin eylemleri
O eylemleri öven iktidarın dönüp Türkiye'de Boğaziçi'nde yaptığı eylemlere müdahale etmesinin Boğaziçi öğretim görevlilerinin önceki dekanlarının sokmaya kadar gitmesinin ODTÜ'de devrim stadında mezuniyet töreni yapılmasına izin vermeyenlerin öğrencilerimizi ODTÜ'de Boğaziçi'nde kriminalize eden gözaltı yapan tutuklu yapan zihniyetin Amerika'daki eylemleri övmesi ikiyüzlülükten başka bir şey değildir. ODTÜ'deki devrim standına o silinemez devrim yazısını yazan Filistin davasında hepimizin önderi Deniz Gezmiş ve arkadaşlarıdır aklınızı başınıza alın. Filistin meselesinde Amerika'ya demokratlık taslayıp Boğaziçi'nde ODTÜ'de bir anda despot kesilmenin izahı yoktur. İzah için 31 Mart seçim sonuçlarına bakın.
Atanmayan öğretmen tepkisi
MEB 85 bin ücretli öğretmen çalıştırıyor. Diğer taraftan 85 bin öğretmen atama bekliyor, atanmıyor. Mülakat kaldıracak deniliyor, mülakat gibi mülakat gibi yapıyorlar. Bundan 22-23 yıl önce 68 bin atanmayan öğretmen var, atamayacaksan niye okutuyorsun diyen Erdoğan, 1 milyon öğretmeni okutmuş ve atamamıştır. O hesabı şimdi size soruyoruz; madem atamayacaksınız niye okuttunuz?
“Bu reforma milleti muhtaç hale getireni kim atadı?”
AK Parti'den kadın seçmen kırılımına bakın ve AK Parti'den en az memnun olduğu ne diye bakın. Çocuğun eğitimidir. AK Partili kadın seçmen Erdoğan'a en yüksek seçmen gruplarından birisi evladının eğitimine yüz üzerinden 19 veriyor. Kültür Bakanlığından sonra en çok değiştirilen bakanlık MEB. Yazboz tahtası. Her gelen reform yapıyor. Ya bu reforma milleti muhtaç hale getireni kim atadı? Aynı dolma kalem atadı. Aynı mürekkep atadı aynı kişi atadı mesele kindar bir nesil yetiştirelim, değerleri bize bağlı olsun, potansiyel seçmen olsun bakış açısı eğitim bakış açısı değildir.
Independent Türkçe