Samanyolu Galaksisi'ndeki yıldız kaynaklı en büyük kara deliğin Dünya'ya son derece yakın olduğu keşfedildi. Avrupa Uzay Ajansı'na ait Gaia Uzay Teleskobu'nun yaptığı gözlem bilim insanlarını hayrete düşürdü.
Yıldız kaynaklı kara delikler, bir yıldızın yakıtının tükenip çökmesi sonucu oluşuyor. Yeni keşfedilen ve Gaia-BH3 adı verilen kara delik, Güneş'ten 33 kat büyük. Samanyolu'nda daha önce bilinen bu türden en büyük kara deliğin Güneş'in yaklaşık 20 katı olduğu tahmin ediliyor.
Yaklaşık 2 bin ışık yılı uzaktaki bir ikili yıldız sistemi içinde yer alan Gaia-BH3, Dünya'ya en yakın ikinci kara delik olma özelliğini taşıyor. Yine Gaia'nın keşfettiği, en yakın kara delik Gaia-BH1 ise 1560 ışık yılı uzakta ve Güneş'ten 9,6 kat büyük; bu da yeni keşfi daha çarpıcı hale getiriyor.
Hakemli bilimsel dergi Astronomy & Astrophysics'te yayımlanan çalışmanın baş araştırmacısı Pasquale Panuzzo "Hiç kimse yakınlarda gizlenen ve şimdiye kadar tespit edilmemiş büyük kütleli bir kara delik bulmayı beklemiyordu" diyor.
Araştırmacılık hayatınızda bir kez yapabileceğiniz türden bir keşif.
Kara deliğin büyüklüğü ve Dünya'ya yakınlığının yanı sıra bu yeni keşif, yıldızların evrimi ve kara deliklerin oluşumuyla ilgili mevcut modellere meydan okuduğu için de önem arz ediyor.
Kara delikler genellikle diğer yıldızlarla veya gaz bulutlarıyla etkileşime girdiğinde yaydıkları yüksek enerjili radyasyonla tespit ediliyor. Ancak "uykudaki" Gaia BH3, yoldaşı olan yıldızla pek etkileşime girmediğinden tespiti yalnızca yoldaşına uyguladığı kütleçekimsel etkiyle mümkün oldu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Samanyolu'ndaki yıldız kaynaklı kara deliklerin ortalama boyutunun Güneş'in 10 katı olması, Gaia-BH3 kadar büyük bir kara deliğin nasıl tek bir yıldızdan ortaya çıkabildiğine dair soru işaretine yol açıyor. Keşfin detaylandırıldığı araştırmada bu, Gaia BH3'ü meydana getiren yıldızda düşük miktarda metal olmasına bağlanıyor.
Astronomide helyumdan ağır elementleri ifade eden metaller, yıldız rüzgarlarına yol açarak gökcisminin evrimleşme sürecinde kütlesinin azalmasına neden oluyor. Metalin düşük miktarda olduğu yıldızlardaki rüzgarın daha zayıf olması yıldızın asıl kütlesinin daha fazlasının öldüğü zaman çökerek kara deliğe dönüşmesine imkan tanıyor.
Araştırmanın ortak yazarı Elisabetta Caffau "Beni şaşırtan şey yoldaş yıldızın kimyasal bileşiminin, galaksideki metal açısından fakir eski yıldızlarda bulduklarımıza benzer olması" diyor.
Bu yıldızın, BH3'e dönüşen büyük kütleli yıldızın süpernova patlamasıyla dışarı fırlattığı madde tarafından kirletildiğine dair hiçbir kanıt yok.
Yeni keşif kütleçekimsel dalgaların incelenmesi açısından da önem taşıyor. Kütleçekimsel dalga, kara deliklerin çarpışması gibi şiddetli olaylarla uzay-zamanda meydana gelen dalgalanmaları ifade ediyor.
Bugüne kadar kütleçekimsel dalga sinyalleriyle saptanan kara deliklerin çoğunun Gaia BH3'e yakın veya ondan daha büyük kütleleri olması, bu tür büyük kara deliklerin daha önce düşünülenden daha yaygın olabileceğine işaret ediyor.
Gaia BH3 her ne kadar Samanyolu'ndaki yıldız kaynaklı en büyük kara delik olsa da galaksideki en büyük kara delik olmaktan çok uzak. Bu unvanı taşıyan süper kütleli kara delik Sagittarius A*, Güneş'in 4,2 milyon katı kütleye sahip. Galaksinin merkezindeki Sagittarius A* gibi süper kütleli kara delikler büyük yıldızların ölümüyle değil, gittikçe daha büyük kara deliklerin birleşmesiyle oluşuyor.
Independent Türkçe, Debrief, Space, Astronomy & Astrophysics
Derleyen: Büşra Ağaç