TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Türkiye nasıl içerde vesayet odaklarıyla mücadele ederken çok büyük sıkıntılarla karşılaştıysa bundan sonraki dönemde küresel vesayet odaklarıyla mücadele ederken de aynı şekilde ve hatta daha şiddetli zorluklarla karşılaşacaktır. Buna hazır olmamız, hazırlıklı olmamız, bunun fikri, siyasi mücadelesini vermeyi de göze almamız gerekir." dedi.
Çemberlitaş'taki Birlik Vakfı Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen 40. Geleneksel Birlik Vakfı İftarı'nda konuşan Kurtulmuş, Türkiye'nin içindeki vesayet odaklarına karşı milletin vermiş olduğu büyük mücadelelerin başarıya ulaştığını söyledi.
Bu başarının her alanda sonuçlarını almaya devam ettiklerini belirten Kurtulmuş, şimdi ise gelecekteki dönemin Türkiye'nin öncülüğünde küresel vesayet odaklarına karşı mücadele etme zamanı olduğunu kaydetti.
İnsani bir sorumluluk ve İslami bir yükümlülük olarak Filistin davasıyla ilgili yeni bir sayfanın açıldığını belirten Kurtulmuş, "Bu aslında bizim yıllardır söylediğimiz yeni, adil, hakkaniyetli bir dünya düzeni kurulması, yani dünyanın beşten büyük olduğunun ifade edilmesi için de açıkçası yeni bir dönemin hemen başındayız. Uzun yıllar Filistin davası üzerinden sürecek olan bir küresel mücadelenin başındayız" diye konuştu.
Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açtığı davaya da vurgu yapan Kurtulmuş, TBMM olarak buradaki süreci takip etiklerini belirtti.
İsrail'in Gazze’deki saldırganlıklarını ramazanda da hiç gözünü kırpmadan sürdürmesinin artık insanlığın sabrını taşırdığını belirten Kurtulmuş, "Oscar Ödül Töreni'nden Berlin Film Festivali'ne kadar dünyanın dört bir yerinde insanlar 'Yeter artık.' diyorlar. Türkiye'ye burada özellikle bu mücadelenin üzerinden tarihi bir sorumluluk düşüyor" ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, "Türkiye nasıl içerde vesayet odaklarıyla mücadele ederken çok büyük sıkıntılarla karşılaştıysa bundan sonraki dönemde küresel vesayet odaklarıyla mücadele ederken de aynı şekilde ve hatta daha şiddetli zorluklarla karşılaşacaktır. Buna hazır olmamız, hazırlıklı olmamız, bunun fikri, siyasi mücadelesini vermeyi de göze almamız gerekir" diye konuştu.
"Doğru adımları atarsak, başkenti Kudüs olan bir Filistin devletini görmek nasip olacaktır"
Gazze'deki mağdur, mazlum insanların ve onları koruyup gözetmeyi kendisine insani vazife olarak telakki eden kitlelerin gözünün Türkiye'de olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Bunu abartı olarak söylemiyorum. Yaptığımız bütün uluslararası temaslarda hiç beklemediğiniz ülkelerin yöneticileri tarafından da aynı şeyin dile getirildiğini, en azından bunların hissedildiğini görüyoruz. Bundan hem memnun oluyoruz hem de sorumluluğumuzu hatırlıyoruz" diye konuştu.
Filistin davasıyla ilgili uzun yıllar sürecek bir mücadelenin bulunduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Hiç şüphemiz yok ki eğer doğru adımları atarsak, bu doğru adımların atılması için küresel bir dayanışmayı kuvvetli bir şekilde gerçekleştirebilirsek, hep söylediğimiz 1967 sınırlarında tam manasıyla bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü sağlanmış, başkenti Kudüs olan bir Filistin devletini görmek nasip olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, ölüm yıl dönümünde İsrail buldozeriyle ezilerek öldürülen barış aktivisti Rachel Corrie'yi de andı.
İsrail’in Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına yönelik saldırılarına İslam dünyasının yeterince güçlü bir karşılık veremediğini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
Her seferinde söylediğimiz bir şeyi bir kere daha müsaadenizle tekrarlıyorum. İsrail'in en büyük gücü ne topudur ne tüfeğidir ne askeri kabiliyetidir ne teknolojisidir ne uluslararası finans çevrelerindeki hakimiyetidir ne medya üzerindeki hakimiyetidir. İsrail'in en büyük gücü, İslam ülkelerinin dağınıklığı, parçalanmışlığı, inisiyatif alamamaları ve kararsızlığıdır. İnşallah dünya sisteminde yeni bir sistemin kurulmasına öncülük ederken herhalde en önemli vazifelerimizden birisi de Türkiye olarak önce kendi obamızı düzenlemek ve arkasından da İslam dünyasının içinde bulunduğu bu durumun iyileşmesi için mücadelemizi en üst seviyeye çıkarmaktır.
AA