ABD'li manken Bella Hadid, Filistin konusunda hassasiyetini hasbi bir şekilde dile getiren ve Siyonist mobbingten çekinmeden konuşabilen nadir yabancı ünlülerden biri.
Bereket versin, ailesini biraz tanıyanlar içinden "O konuşmayacak da kim konuşacak!" diyor haklı bir şekilde.
Elbette, Hadid'i kutluyor ve destekliyoruz.
Ailesi geçmişte Suriye, Lübnan ve Filistin'de önemli mevkiler elde etmiş ve güç sahibi bir aşiretti.
Bella aynı zamanda, Zâhir b. Ömer b. Ebî Zeydân ez-Zeydânî, bizim Zahir Ömer olarak tanıdığımız Filistin'in önemli liderlerinden birinin torunu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Zâhir b. Ömer, Şam-Nablus arasındaki ticaret yollarını tahakkümü altına almış güçlü bir aşiret reisiydi.
1750 yılına geldiğimizde Zâhir b. Ömer, Akka'nın kontrolünü tamamen eline almıştı.
Bölgede güçlü bir imar başlatıp bölgenin pamuk üretimine önemli katkılar sağlayan Zâhir b. Ömer, Osmanlı yerine bölgede bulunan Şiilerle birlikte hareket etmesi İstanbul yönetimini hayli rahatsız etti.
Malta Korsanlarının, Akka Limanı'ndan lojistik temin etmeleri bardağı taşıran konulardan biri oldu.
Osmanlı, Zâhir b. Ömer'e karşı öfkesi giderek artıyordu.
O, bir yandan Şii güçlerle hareket ediyor, öte yandan Akdeniz'in güvenliğini tehlikeye atıyordu.
Zâhir b. Ömer ise Osmanlı'yı umursamadan Filistin ve Lübnan topraklarına doğru genişleme politikasını sürdürdü.
Osmanlı, Şam Valisi Osman Paşa'yı, Zâhir b. Ömer'e göndererek itaat etmesini ve yıllık vergisini göndermesini emretti.
Şunu belirtmek gerekir ki Zâhir b. Ömer, Osmanlı'nın doğrudan düşmanı değildi; çünkü oğulları İstanbul yönetiminde üst düzey vazifelerde bulunurken ondan idaresi altındaki bölgeleri terk etmesi de istenmiyordu.
Osmanlı, Hadid'in dedesinden vergisini vermesini ve İstanbul düşmanları ile iş birliği yapmamasını istiyordu.
Müzakereler sürdüğü bir sırada Osman Paşa ile Hadid'in güçleri çatışmaya girmesi tüm işleri bozdu.
Artık kan dökülmüştü ve Zâhir b. Ömer artık resmen celali idi.
Osmanlı'da affedilmesi en zor cürümlerin başında isyan geliyordu ki Hadid'in dedesi bu suçu artık resmen işlemişti.
Zâhir b. Ömer, akıllı bir adamdı.
Osmanlı'ya karşı 1770 yılında Rus donanması ve Mısır yönetiminden destek isteyerek kendini güvence altına aldı.
Osmanlı bunun üzerine Şam valisi Osman Paşa'yı ve Kudüs kuvvetleri komutanı Cezzar Ahmed Paşa'yı Bella Hadid'in büyük dedesinin üzerine sefere gönderdi.
Cezzar Ahmed Paşa'ya bir parantez açmak gerekiyor.
Napolyon'a Filistin'i dar eden komutan Cezzar Ahmed Paşa
Cezzar Ahmed Paşa, Fransızların mağrur komutanı Napolyon'a ilk mağlubiyetini tattıran kişiydi.
Napolyon, Osmanlı topraklarını çekirge sürüsü gibi istila ederken bir ara gözünü Cezzar Ahmed Paşa'nın ordugahının bulunduğu Akka'ya dikmişti.
Cezzâr Ahmed Paşa'nın ilerlemiş yaşı sebebiyle Akka'yı koruyamayacağını düşünen Napolyon, Ebu Utbe civarında otağını kurarak kaleyi işgal etmek için hazırlıklarını tamamladı.
Kalenin 24 saat içerisinde alınıp diğer fetihlere başlanmasını isteyen Napolyan 19 Mart 1799 tarihinde ordularına hücum emrini verdi.
Kale toplarla dövüldü ve surlarda açılan gediklerden ilk hücum yapıldı; ama sonuç Fransız ordusu için büyük bir hayal kırıklığı oldu.
Osmanlı askerleri çoğunlukla ilk hücumda kumdan kale gibi dağılır ve Fransız askerleri adeta "Türk katliamı" yapardı.
Oysa ilk hücumda Cezzâr Ahmed Paşa komutasındaki hiçbir asker geri adım atmamış ve hücum eden birliği tamamen yok etmişti.
Surlardaki gedikler hemen kapatılmış, hatta tamir sırasında Ahmed Paşa komutasındaki askerler kaleden çıkarak hüruçta bulunmuş ve Fransız ordusunun savaş düzenini bozmuştu.
Napolyon ilk saldırının ertesi günü yeniden askerlerini hücuma göndermiş ancak yine netice alamamıştı.
Bunun üzerine surlarda daha büyük gedikler açarak kalenin dar gediklerinden ziyade bir meydan muharebesi şekline dönecek bir saldırı planladı.
Kale toplarla uzun süre dövüldükten sonra Fransız ordusu büyük bir kalabalıkla saldırdı.
Fransız askerleri kaleye girdiklerinde yaşadıkları en büyük şaşkınlık ihtiyar Cezzâr Ahmed Paşa'nın ordusunun başında Fransız askerlerini karşılaması oldu.
Barut dumanları dağıldığında Napolyon daha büyük bir şaşkınlık yaşadı; çünkü saldırıya yolladığı birliklerin önemli bir kısmı yok edilmiş ve kalanlar Cezzâr Ahmed Paşa'nın eline esir düşmüştü.
Napolyon ise Kahire'ye döndüğünde arkasında sayısız ölü asker ve esir bırakmıştı.
Yine de muzaffer komutan mektuplarında Ahmet Paşa'nın sarayını başına yıktığı ve arkasında taş üstünde taş bırakmadığını iddia ediyordu.
Oysa Cezzar Ahmed Paşa, Napolyon'un birliklerini tabir-i caiz ise kevgire çevirmiş ve Mısır'a hapsetmişti.
Hadid'in dedesi Ruslarla, Cezzar Paşa'yı mağlup etti
Zâhir b. Ömer, Ruslarla yaptığı ittifak sonucu Ruslar tarihinde ilk kez Ortadoğu'nun kalbine asker çıkarmış ve Beyrut'un hakimiyetini ele alırken binlerce Osmanlı askeri şehit olmuştu.
Cezzar Ahmed Paşa, bir yandan Ruslarla, öte yandan Dürzilerle savaştıysa da Beyrut'u kaybedecekti.
Bella Hadid'in dedesinin açtığı belada Ruslar bir Müslüman beldeyi işgal ederken binlerce Müslüman hayatını kaybetmişti.
1774 yılında Osmanlı, Ruslarla barış yapınca Zâhir b. Ömer Osmanlı'dan af istedi.
Sultan I. Abdülhamid, daha fazla kan akmaması için bu talebin kabul edilmesini istedi.
Zâhir b. Ömer, Osmanlı'ya asla ihanet etmediğini ve Şam Valisinin ortalığı karıştırdığına dair bir mektup yazarak Şeyhülislam'a gönderdi.
İstanbul yönetimi Zâhir b. Ömer'i affettiğine dair fermanı kendisine ulaştırsa da o, verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmeyince Osmanlı Devleti bu asinin zaman kazanmaktan başka bir amacının olmadığına karar verdi.
Osmanlı bu işi kesin olarak bitirmek için son dönemlerin en güçlü Kaptan-ı Deryalarından birisi olan Cezayirli Gazi Hasan Paşa'yı Zâhir b. Ömer'in üzerine gönderdi. Üstelik vazife yalnızca tahakküm altına almak değil, Zâhir b. Ömer'in kellesini İstanbul'a getirmekti.
Önce Akka ardında da Hayfa düştü.
Osmanlı birlikleri Zâhir b. Ömer'i bir kalede sıkıştırdı.
Bir kurşunla öldürüldükten sonra 1775 yılında kafası kesilerek Osmanlı padişahına gönderildi.
Ailenin soyu ise, medyada popüler olduğu şekilde Filistin değil.
Bella Hadid ve ailesi Medine'den Suriye'ye göçmüş ve Filistin'i kısa süreliğine de tahakkümü altına almıştı.
Bella Hadid'in kendisinin Filistin mücadelesi değerli olsa da dedesi binlerce Müslüman Osmanlı askerinin ölmesine neden olmuştu.
Ayrıca, Zâhir b. Ömer'in isyanı sonucu Beyrut'un Rus çizmesi altında lekelenmesine neden olması sebebiyle Osmanlılar tarafından pek sevdiği söylenemez.
Hele zaman zaman Bella Hadid'in babası Muhammed Hadid'in dedeleri olan Zâhir b. Ömer için "Filistin Kralı" gibi ifade ve yakıştırmaları son derece iğreti duruyor.
Filistin'in yalnızca bir kralı vardı, o da İstanbul'da bulunan Osmanlı padişahından başkası değildi.
*Daha ayrıntılı bir okuma için Prof. Dr. Feridun Emecen'in İslam Ansiklopedisine yazdığı "Zâhir b. Ömer b. Ebî Zeydân ez-Zeydânî (ö. 1189/1775)" maddesi incelenebilir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish