Filistin Sağlık Bakanlığı’nın Gazze Şeridi’nde bulunan halk sağlığı yetkilisi Rami el-Abadla, 24 Ekim 2023'ten 18 Şubat 2024'e kadar Gazze Şeridi'nde 705 bin bulaşıcı hastalık vakasının kaydedildiğini söyledi.
Arap Dünyası Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada el-Abadla, “En çok üst solunum yolu enfeksiyonu vakaları kaydedildi. Daha sonra su sıkıntısı ve hijyen için gerekli malzemelerin bulunmaması sonucu vatandaşları etkileyen ishal ve çeşitli cilt hastalıkları vakaları yaşandı” dedi.
El-Abadla “En çok vakanın görüldüğü hastalık savaşın başlangıcından bu ayın ortasına kadar 332 bin vakanın kaydedildiği solunum sistemi enfeksiyonu; ikinci sırada 222 bin vakanın kaydedildiği ishal yer alıyor. Çocuklar arasında 2 bin 485 vakanın kaydedildiği ileri düzeyde ishal vakaları da var” dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
El-Abadla, bölgede 10 bin hepatit vakasının, 125 ila 130 bin arasında uyuz vakasının kaydedildiğini ve çocukların vücudunda sivilcelerin ortaya çıkmasıyla ilişkili 46 bin cilt hastalığı vakasının kaydedildiğini belirtti. Bunun yanında 6 bin 142 bakteriyel enfeksiyon vakasının tespit edildiğini açıkladı.
El-Abadla, barınma merkezlerinin aşırı kalabalık olmasının, içme suyu ve hijyen için gerekli suyun bulunmamasının, temizlik malzemelerinin azlığının ve bağışıklığı büyük ölçüde etkileyen gıda eksikliğinin bu hastalıkların ve salgın hastalıkların yayılmasına toplu olarak katkıda bulunan faktörlerden olduğunu söyledi.
El- Abadla, “İlaç ve malzeme eksikliği ve sağlık sisteminin çökmesi, trajedinin boyutunu daha da artırdı. Hastaneler ve tıp merkezleri yıkıldı. Sağlık personelinin yerinden edilmesi, aileleriyle birlikte işyerlerinden uzak yerlere taşınmak zorunda kalan hastane çalışanlarının sayısında da azalmaya yol açtı. Ayrıca hastanelerin tamamı karmaşık cerrahi operasyonların yapılmasına imkan verecek donanıma sahip değil ve kapasitelerinin 3-4 katı kadarını barındırıyorlar” dedi.
Bulaşıcı hastalıklara yakalanma riski en fazla olan gruplara ilişkin el-Abadla, “Tüm gruplar hastalıklara yakalanma riskiyle karşı karşıya. Savaştan önce bağışıklık sistemi zayıf olanlardan, kronik hastalıklara sahip olanlardan, hamilelerden, yaşlılardan bahsediyorduk. Ancak şimdi, yaşam için gerekli tüm ihtiyaçların karşılanmaması nedeniyle risk faktörleri arttı ve tüm toplum hastalıklara karşı savunmasız durumda” açıklamasında bulundu.
Yetkili, “Her yıl 50 ila 60 bin arasında yeni doğan oluyor, yani ayda 5 bin doğum gerçekleşiyor ve şu anda doğum için ayrılmış bir hastane yok. İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzey ve güneyindeki hastaneleri tahrip etmesinden sonra, Gazze Şeridi'nin tamamında yalnızca Refah'taki Birleşik Arap Emirlikleri Hastanesi kaldı” dedi.
El-Abadla son olarak “Sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle yeni doğan bebekler kayıt altına alınmıyor, şehit olanlara ölüm belgesi verilmiyor. Tüm bu detaylar ve rakamlar savaşın bitiminden sonra daha da netleşecek” ifadelerini kullandı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.