Sanık hukuk profesörü, savcılık mütalaasına makaleyle yanıt verdi

Prof. Saban: Ben bir hukuk akademisyeniyim ve hukukun da  ne olduğunu biliyorum! Esas hakkında mütalaa, hukuk ile ilgili hiçbir şey söylemiyor

Barış için akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayarak terör örgütü propagandası yaptıkları iddiasıyla ağır ceza mahkemesindeki yargılamaları, davada mütalaanın verilmesiyle karar aşamasına geldi.

Sanıklardan Hukuk Profesörü Nihal Saban, savcının ceza isteyen mütalaasına, 23 kaynağa atıf yaparak makale formatında savunma yaptı. 

"Bu bir hukuk tartışması değil"

Savcının mütalaasını yazım tekniğinden, içeriğine didik didik eden Saban, “Bunları söylemek beni utandırıyor! Çünkü bu bir hukuk tartışması değil. Mütalaa sadece iddianameye bakılarak yazılmış” dedi. 

Saban, “Burası farazi bir mahkeme değil, ben sanık olarak yargılanıyorum ve iddia makamı kendi verdiği mütalaada beni dinlemediğini söylüyor, çünkü benim yaptığım savunma ile bağlantı kuran herhangi bir cümle yok.” iddiasında bulundu.

Mütalaaya karşı makale gibi savunma

Prof. Saban, mütalaanın hızını "Savunmam bittikten sonra Mars’a giden InSight (iç görü) hızı ile çıktısı alınarak verilen mütalaanın Sayın Savcı tarafından ne zaman hazırlandığı tarafımca anlaşılamamıştır." sözleriyle eleştirdi, şöyle devam etti:

"İki olasılık var. Duruşmaya gelmeden hazırlanmıştır; o zaman yapılan savunmanın hiç değerlendirilmeyeceği baştan bellidir. Duruşma sırasında hazırlanmıştır ki o zaman da yapılan savunma dinlenmemiştir.

Savunmamı yaptığımda dinlenmiyorsa ya da değerlendirilmiyorsa o zaman iddia makamı zaten kararını vermiştir diye düşünmek gerekmiyor mu?

İddia makamının delil olarak sunduğu ve delile dayalı olarak ispat ettiği ne var? Sadece iddianameye bakılarak yazılmış"

"Bunları söylemek beni utandırıyor! Çünkü bu bir hukuk tartışması değil"

Fransız felsefeci Derrida'nın "Metin dışında hiçbirşey yoktur" sözünü alıntılayan Saban şunları söyledi:

"Esas hakkındaki mütalaanın nasıl bir metin olduğu düşündürücüdür çünkü yaklaşık 650 kelimeden oluşan bu blok yazının sonunda bir tek 'nokta' vardır ve metnin içinde de 32 tane 've' bağlacı ile çok sayıda 'virgül' yer alır. 

Bir yazıya metin diyebilmek için asgari kriterler olan olmak 'dır' ile, metnin açılımını sağlayan 've' kelimeleri için kullanılan asgari ölçü karşıtlıktır. Esas hakkındaki mütalaa, blok bir yazıdır, bir metin özelliği taşımıyor." 

"Siz hiç böyle bir iddia duydunuz mu? Bu hukuk değil"

Uzun yıllar ağır cezalarda bilirkişilik yaptığını belirten Saban, “Siz daha önce hiç böyle bir iddia duydunuz mu? 'sanığın savunmasının kendini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu'. Bu, iddia makamının savunma hakkını yok sayan bir önyargısı, bu hukuk değil" diye konuştu.

"Mütalaanın dili, aynı iddianamenin dilinin özelliklerini içeriyor. Okuduğunuzda sadece CMK değil, bütün hukuk kavram ve maksimleri sürgüne gönderilerek,  başınızdan aşağı teröristlik ve PKK’lılık boca ediliyor." diyen Saban şöyle devam etti:

"Çağlayan Adliyesi değil, Çağlayan Üniversitesi" 

"Bu nasıl bir dil, nerede kuruldu? Esas hakkında mütalaada hukuka dair hiç bir şey yok, benim yaptığım savunma dinlenmedi, kamu adına iddia edilen şeylerde benim lehime olan hiçbir delil toplamadı ve taleplerim reddedildi.

Evet, ben bir hukuk akademisyeniyim ve hukukun da  ne olduğunu biliyorum! Esas hakkında mütalaa, hukuk ile ilgili hiçbir şey söylemiyor;

CMK’nun gereklerini yerine getirmeyerek, hukukun temel kavramlarını, haklarımızı İstanbul Adalet Sarayı (Çağlayan Adliyesi- ki biz ona Çağlayan Üniversitesi diyoruz-) 37 Ağır Ceza Mahkemesi’nin dışına sürmüştür!"

DAHA FAZLA HABER OKU