Tarih profesörü Vahdettin Engin geçtiğimiz günlerde Galatasaray Üniversitesi’nin önerisi ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın kabulüyle Galatasaray Lisesi müdürlüğüne atandı.
Bu atama, Galatasaray Kulübü taraftarlarının tepkisini çekti.
Tepkilerin ardında yatan neden Engin’in Galatasaray Futbol Kulübü’nün değil Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün taraftarı olması.
Taraftarın tepkilerinin ardından kulüp de açıklama yaptı
Taraftarın ve “Liselilerin” kulislerinin ardından Galatasaray Kulübü de atamayla ilgili bir açıklama yaptı.
Açıklamada şunlar söylendi:
Kurucumuz olmasından onur ve gurur duyduğumuz, bununla her zaman iftihar ettiğimiz Galatasaray Lisemize rakip takım taraftarı bir kişinin müdür olarak atanması camiamızı derinden yaralamıştır.
Kulüp açık açık bu atamanın iptal edilmesini istedi. Ancak kulübün, lise yönetiminin nasıl olacağına yönelik bir yaptırım gücü bulunmuyor.
Galatasaray Kulübü her ne kadar bu açıklamayı yapsa da lisenin müdürlüğüne atanan Prof. Dr. Vahdettin Engin 1977 yılında Galatasaray Lisesi’nden mezun olmuş ve “Mekteb-i Sultani” ismiyle bir kitap yazarak Galatasaray Lisesi’nin tarihi birikimine hizmet etmiş bir akademisyen.
II. Abdulhamid döneminin sayılı uzmanları arasında yer alan Engin’in bu konuda çok sayıda akademik eseri de bulunuyor.
GS taraftarı olmak başka şey, Galatasaray Liseli olmak başka şey
Yeni görevinin ardından yükselen tepkileri Independent Türkçe’ye değerlendiren Engin, konunun bir eğitim meselesi olduğunu belirterek bunun dışında yapılacak tartışmaları garipsediğini ifade etti.
“Galatasaray Liseli olmak başka Galatasaray takımı taraftarı olmak başka” diyen Engin, bu tür tepki ve tartışmaların bir eğitim kurumunun geleceği için faydalı olmayacağını savundu.
"Abdulhamidci" yakıştırması: Hep belgeyle yayın yaptım, vasıflandırma havada kalıyor
“Klüple ilgili hiçbir tartışmaya girmek istemiyorum” diyen Engin, “Bu bir eğitim meselesi. Benim tarihçi kişiliğimde ya da tarihi konularda yaptığım tespit ve değerlendirmelerde bir aksalık görüyorsanız ondan bahsedebilirsiniz. 'Evimizde Tarih' adında bir YouTube kanalımız var. Nasıl bir tarih anlayışına sahip olduğumuzu merak edenler oradaki tarih sohbetlerini de izleyebilirler” dedi.
Engin akademik çalışmalarını Sultan Abdulhamid devri hakkında yoğunlaştıran bir akademisyen. GS çevresinden Engin aleyhine kulis yapan bazı isimlerin Engin’e “Abdulhamidci” yakıştırması yaptığı da biliniyor.
"Tevfik Fikret'i sahiplenme konusunda problemim yok"
Bu konuyu da sorduğumuz Engin, “Abdulhamid dönemini iyi bilirim, o konuda iddialıyım. Hep belgeyle yayın yapmışımdır. Asloloan Abdulhamid döneminin anlatılmasıdır. Ben de hep belgeyle anlattığım için bana yapılan bu vasıflandırma çok havada kalıyor” ifadelerini kullandı.
Engin şunları söyledi:
Tevfik Fikret Galatasaray Lisesi’nde müdürlük yapmış bir isim olarak Galatasaraylılar tarafından çok sevilen, değerli bir eğitimcidir. Bir düşün adamıdır. Dolayısıyla onu da sahiplenme konusunda hiçbir problemimiz yoktur.
Tevfik Fikret, II Abdulhamid’e muhalefetiyle bilinse de 1908 yılında aynı padişah tarafından GS Lisesi müdürlüğüne atanmıştı.
"Burası 'mektepliler' için bir yuvadır, yuvamıza hizmet edeceğiz"
Profesörlüğe yükselmiş bir akademisyenin lise müdürlüğünü kabul etmesi çok sıradan bir durum değil.
Ancak Prof. Engin bu konuda farklı bir anlayış içinde. “Lise müdürlüğünü mektebime bir hizmet vesilesi olarak görüyorum” diyen Engin şöyle devam etti:
Burası mektepliler için bir yuvadır. Yuvamıza hizmet vesilesi olduğunu düşünerek kabul ettim. Okula hizmet etmek aslında her mektepli için bir hedeftir. İstisnalar olacak olsa da hiçbir mektepli böyle bir teklifi reddetmez. Beni bu makama önerenler ve atamamı yapanlar meseleye klüp taraftarlığı gözünden bakmadılar. Benim hangi futbol kulübünün taraftarı olduğumu sormak ihtiyacını bile hissetmediler. Çünkü o apayarı bir şey.
© The Independentturkish