Putin Ukrayna Savaşı'nı kazanıyor mu?

Rusya-Ukrayna Savaşı'nda üçüncü kışa girilirken gündem Kiev'e yönelik yardımların sürüp sürmeyeceği ve Putin'in bundan nasıl karlı çıkacağı

Rusya Devlet Başkanı Putin / Fotoğraf: Kremlin

Dünyanın gözü Gazze'deki gelişmelerde ama Ukrayna'daki savaş da 652. gününde.

Ukrayna'nın gündemden düşmesi Batı için stratejik önemini yitirip yitirmediği yönündeki tartışmaları da beraberinde getiriyor.

ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail ve Ukrayna'ya yardımları da içeren 105 milyar dolarlık bütçe talebinin oylanması Senato'da reddedildi.

Çok sayıda Cumhuriyetçinin yanında bağımsız Senatör Bernie Sanders de "hayır" oyu kullandı.

Ukrayna, karşı taarruz durduğundan beri cephe dışında da çeşitli sorunlarla boğuşuyor. 

Bunlardan en önemlisi kuşkusuz mali yardımlar.

ABD Kongresi, Kiev'e yeni mali yardımlar yapılmasına karşı çıkıyor. 

Biden: Putin Ukrayna'yı alırsa durmayacak

ABD Senatosu'nda oylama öncesi ABD Başkanı Joe Biden ise Rusya'nın Ukrayna üzerinde zaferi durumunda Moskova'nın NATO müttefiklerine saldırabileceği ve ABD birliklerini bir savaşa çekebileceği konusunda Cumhuriyetçilere seslendi: 

Eğer Rusya Devlet Başkanı Putin Ukrayna'yı alırsa, orada durmayacak. Bir NATO müttefikine saldıracak. Putin'in kazanmasına izin veremeyiz" 

Rusya'nın ABD Büyükelçisi Biden'ın sözlerini "kabul edilemez" olarak nitelendirirken sözler ABD senatörlerince de çok dikkate alınmadı.

Macaristan mali yardımın gündemden çıkarılmasını istiyor

Sadece ABD değil, Avrupa Birliği (AB) içinde de Ukrayna'ya yardımlara yönelik karşıt sesler dikkat çekiyor.

Söz gelimi Macaristan AB'nin Ukrayna'ya yönelik yardımlarını artırılması ile ilgili bu ay içinde yapılacak zirvede konunun tartışılmasına dahi kabul etmiyor. 

Önümüzdeki hafta gerçekleştirilecek AB zirvesinde, Ukrayna'ya destek konusunda ele alınacağı bilinen iki önemli karardan biri, Ukrayna'nın üyelik müzakerelerinin başlaması diğeri ise 50 milyar euroyu bulan ek yardım paketi. 

Rusya yanlısı bir lider olan Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, her iki önergeyi de veto tehdidinde bulunuyor.

Orbán, başından beri Ukrayna'nın katılımına destek vermeyeceğini söylüyor ve Avrupa'nın Kiev yanlısı politikalarına karşı çıkıyor. 

Bu hafta başında AB Konseyi Başkanı Charles Michel'e gönderdiği mektupta da Ukrayna'ya mali yardım meseleseni gelecek hafta düzenlenecek toplantının gündeminden çıkarılması gerektiğini yazdı.

Avrupa'nın Putin'in Truva Atı olarak algıladığı Orbán'ın Macaristan'ı gelecek yıl temmuz ayından itibaren AB Dönem Başkanlığı'nı üstlenecek. 

Ancak AB içinde Macaristan'ın üyeliğinin askıya alınması yönünde değerlendirmeler yapılıyor.

İşin açığın Ukrayna'ya yönelik kararlaştırılmış yardımlar halihazırda tıkanmış durumda ve mühimmat sevkıyatları gecikiyor.

Ve birçok uzman en azından 2024'e kadar Rusya'nın daha fazla drone ve top mermisi üreterek Ukrayna'dan daha güçlü bir savaş pozisyonunda olacağı görüşünde birleşiyor.

Batı, Ukrayna Savaşı'nın başından bu yana Kiev'e farklı yardımlar yaptı.

ABD, Ukrayna'ya 1 milyar dolarlık silah ve mühimmat yardımı yapacağını açıkladı.

Askeri ve mali yardımların başını ABD ile İngiltere çekiyor. 

Onu takiben Almanya, Fransa ve AB geliyor.

Savaşla birlikte "büyüyen" Rusya

Rusya büyük bir kayba uğrasa bile birçok uzmana göre Moskova askeri ve ekonomik anlamda hala ayakta durabiliyor.

G7 liderleri, Moskova'nın Ukrayna'yı işgaline karşı yaptırımları sıkılaştırma amacıyla gelecek yıldan itibaren Rus elmaslarının ithalatını kısıtlama kararı aldı.

Ancak Rusya Ulusal İstatistik Ofisi yaptırımlara karşın ülke ekonomisinin yaz aylarında beklenenden çok daha fazla büyüdüğünü söylüyor. 

Öyle ki; Rusya gayrisafi milli hasılasını bu yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki seneye kıyasya yüzde 5 buçuk artırmış durumda.

Bir başka deyişye 2024'de başkanlık seçimlerine gitmeye hazırlanan Rusya, Ukrayna Savaşı'nın başlangıcından bu yana ekonomisindeki en büyük büyümeyi yaşadı. 

Ukrayna gazeteleri de Batı yaptırımlarının çok işe yaramadığını, Rusya'nın ihracatının önceki yılla kıyasla yüzde 20 seviyisende arttığını yazıyor. 

Putin 5. döneme doğru...

Rusya Federasyon Konseyi, ülkedeki 2024 cumhurbaşkanlığı seçiminin tarihini 17 Mart olarak onayladı. 

Bu Vladimir Putin'in beşinci döneme bir adım daha yaklaşması anlamına geliyor. 

Yani Putin 2030'a kadar iktidarının kapısını açıyor.

Rusya Merkez Seçim Komitesi, geçen yıl ilhak edilen Ukrayna'nın dört bölgesinin 2024 Rus cumhurbaşkanlığı seçimine katılıp katılmayacağına gelecek hafta içinde karar verecek. 

Ukrayna cephesinde işler yolunda gitmiyor. 

Odesa bölgesi valisi Rusya'nın drone saldırısında Danube Nehri yakınlarındaki Ukrayna'nın tahıl altyapısının zarar gördüğünü duyurdu.

Ukrayna Hava Kuvvetleri, güneydeki Odesa ve batıdaki Hmelnitski bölgelerine 18 Shahed füzesinin fırlatıldığını ifade ediyor. 

Kiev yönetiminin "vatan haini" olarak gördüğü eski Ukraynalı milletvekili Illia Kyva, banliyölerdeki bir parkta öldürülürken, saldırı Ukrayna'nın güvenlik servisi SBU'ya atfedilmiş durumda. 

FSB, İngiliz siyasetçileri dinliyor

Tüm bunların yanında bir de Rusya'nın güvenlik servisi FSB'nin İngiltere'deki siyasi süreçlere müdahale ettiği iddiaları gündemde. 

İstihbarat servisinin İngiltere'deki yüksek profilli siyasetçiler ile kamu görevlilerinin özel konuşmalarını ele geçirdiğini Avrupa ve Kuzey Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Leo Docherty duyurdu. 

Docherty, söz konusu bilgiyi milletvekillerine aktarıp Rus büyükelçiyi çağırdıklarını açıkladı:

Bugün Rus Federal Güvenlik Servisi FSB'nin demokratik süreçlerimize müdahale etme çabasının arkasında olduğunu doğrulayabilirim. Bu çerçevede, bu Meclis üyelerini ve Lordlar Kamarası'nı hedef aldılar. Sivil hizmet görevlilerini, gazetecileri ve sivil toplum örgütlerini hedef aldılar. Amaçları belli olan yüksek profilli bireyleri ve kuruluşları hedef alarak elde ettikleri bilgileri kullanmak, İngiliz siyasetine müdahale etmek"

Söz konusu siber saldırıların 2015'ten bu yıla kadar birden fazla siyasi partiden milletvekillerini hedef aldığı öne sürülüyor. 

Economist: Putin savaşı kazanıyor

Rusya savaş için hala sınırsız görünen finansal kaynağa sahipken Ukrayna'nın böyle bir imkanı halihazırda görünmüyor.

Sadece Rusya cephesinden bakıldığında değil Batı basınının önde gelen bazı kuruluşlarının nazarında da Putin'in savaşı kazanma şansı gün geçtikçe daha gerçekçi hale geliyor.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


The Economist dergisi, Rus lider Putin için  "Ülkesini askeri bir ray üzerine koymuş, gücünü güç katmış, yurtdışından silah tedarikini organize etmiş ve aynı zamanda Küresel Güney'i Batı'ya karşı kışkırtabiliyor" tespiti yapıyor.

Dergi Avrupa'nın Ukrayna Savaşı'nı kaderine terk edip kendi haline bıraktığından ve stratejik vizyon eksikliğine sahip olduğundan söz ediyor:

Artan yabancı destek, Rusya'nın savaş meydanında avantajını kısmen açıklıyor. Putin, İran'dan dronlar ve Kuzey Kore'den mermiler temin etti"

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) hakkında yakalama kararı çıkarttığı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bir yandan savaşın başından bu yana ilk kez yurtdışına, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)'ne bir güç gösterisi eşliğinde gidiyor.

Devlet başkanlığı uçağına, 4 adet R-73 ve R-77 füzeleri ile yüklü Su-35S savaş uçağı eşlik ediyor.

Normal şartlar altında UCM'ye taraf devletlerin bu karara uyma, bir başka deyişle kara, deniz ve havadan ülkelerine girdiğinde Putin'i yakalama yükümlülüğü söz konusu. 

Ancak Putin nüfuzunu açık açık göstermeye devam ediyor.

Batı hükümetlerinin Ukrayna'ya yönelik taahhütlerini yerine getirmesi gün geçtikçe zorlaşıyor. 

Ve ABD'de 2024 başkanlık seçimlerinde eski ABD Başkanı Donald Trump'ın zaferi durumunda işlerin Ukrayna lideri Volodimir Zelenski için daha içinden çıkılmaz bir hal alacağı konuşuluyor. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU