Taht Oyunları'nın yaratıcısı George R. R. Martin, HBO'nun prequel (orijinal yapımdaki olayların öncesini anlatan dizi ya da film -çn.) dizisi House of the Dragon'ın ikinci sezonunun ilk iki bölümüyle ilgili kararını verdi.
75 yaşındaki yazar, "Güçlü, duygusal, iç burkucu, yürek parçalayıcı" diye yazdı.
Britanya'ya Ziyaret (A Visit to Old Blighty) başlıklı blog yazısında Martin, yakın zamanda Londra'ya yaptığı iki buçuk haftalık ziyaret sırasında dizi sorumlusu Ryan Condal'ın yeni bölümlerin özel bir ön izlemesini kendisine sunduğunu açıkladı.
Gezinin en önemli anı, Ryan'ın bana House of the Dragon'ın ikinci sezonunun ilk iki bölümünün ön gösterimini izletmesiydi (Tabii ki kaba kurguyu). Elbette, kendi işime dayanan herhangi bir şey hakkında konuşurken pek objektif olamıyorum... Ama söylemeliyim ki, her iki bölümün de harika olduğunu düşündüm. (Ve henüz bitmediler bile).
Eklemeliyim, dizi karanlık. Çok karanlık.
Sizi ağlatabilir (ben ağlamadım ama arkadaşlarımdan biri ağladı). Güçlü, duygusal, iç burkan, yürek parçalayan. Tam da benim sevdiğim türden. (Ne diyebilirim ki? Shakespeare'le büyüdüm ve en çok trajedileri ve tarihi oyunları seviyorum).
Yazar, House of the Dragon ekibiyle toplam üç gün geçirdiğini ve bu süre içinde yeni dizinin çekildiği stüdyoyu da ziyaret ettiğini açıkladı.
Martin, "Film setlerine yabancı değilim" diye yazdı.
Ama daha önce gördüğüm hiçbir şey Londra'daki Leavesden Stüdyoları'nda inşa edilen Kızıl Kale ve Ejderha Kayası setleriyle kıyaslanamaz. DEVASA, çarpıcı ve o kadar gerçekçi ki kendimi bir zaman geçidinden Ortaçağ Westeros'una geçmiş gibi hissettim.
HBO yeni sezon için henüz bir yayın tarihi açıklamadı ancak dizinin gelecek yaz gösterime girmesi bekleniyor.
Martin ayrıca Condal ve yazar ekibiyle House of the Dragon'ın planlanan üçüncü ve 4. sezonlarını görüşmek üzere iki gün geçirdiğini de açıkladı. Martin, "Heyecan verici ve eğlenceli görüşmelerdi, bazı iyi işler çıkardık...Ancak iki gün hiç yeterli değildi" diye yazdı.
Ele alınacak o kadar çok konu var ki 20 günün bile yeterli olacağından emin değilim.
Geçen yıl The Independent'a kapsamlı bir röportaj veren Martin, 2010'da Taht Oyunları setine yaptığı ilk ziyaretleri anlatmıştı. Martin, "Büyüleyiciydi" demişti.
Şöyle bir şeydi: İşte benim karakterlerim, canlanmışlar. Söyledikleri şeyleri söylüyorlar. Sahne hemen hemen yazarken hayal ettiğim gibiydi. Benzersizdi.
* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/arts-entertainment
Independent Türkçe için çeviren: Gökçe Uçak
© The Independent