Dünyada ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yer alıyor.
Yaklaşık 600 milyon kişiyi etkiliyor.
2019'da dünya çapında yaklaşık 3 buçuk milyon kişi bu hastalık yüzünden hayatını kaybetti.
Adı KOAH yani kronik obstrüktif akciğer hastalığı.
2030'a kadar ölüm nedenleri arasında ikinci sırada olması bekleniyor.
Türkiye'de KOAH'ın toplumdaki yaygınlığı yüzde 13,5 seviyesinde.
Bir başka deyişle her 5 kişiden 1'i bu hastalığa yakalanabiliyor.
Bu hastaların sadece 10'da 1'ine uygun tanı konup, tedavi ediliyor.
Son verilere göre ise Türkiye'de tanısı konulmuş en az 5 milyon KOAH'lı var.
"Tanısı konulmuş" ifadesi önemli çünkü Sağlık Bakanlığı'na göre 10 KOAH hastasının sadece 1'i doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiş durumda.
Bugün 16 Kasım Dünya KOAH Günü.
Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Mecit Süerdem'e göre Türkiye'de en iyimser tahminle 5 milyon KOAH hastası bulunuyor.
Nefes borularını daraltarak akciğerlerden solunum havasının dışarıya çıkışını yavaşlatan bir hastalık KOAH.
Efor esnasında yeterli solunum yapılamadığı için nefes darlığı şikayetiyle başlıyor.
Nefes darlığına neden olan kronik ve ilerleyici bir hastalık olan KOAH'da nefes darlığına sıklıkla öksürük ve balgam çıkarma eşlik ediyor.
Ana etken sigara ve diğer zararlı gazlar.
Bu ikisine yıllarca maruz kalanların nefes boruları ile hava keseciklerinin yapıları bozuluyor.
Prof. Dr. Süerdem, "Nefes borularının yapısında bozulma ve daralmaya bağlı oluşan hastalığa ‘kronik tıkayıcı bronşit', çok küçük nefes boruları ile hava keseciklerinin harabiyeti ve parçalanması ise ‘amfizem' olarak isimlendirilir. KOAH bu iki hastalığı kapsayan bir terimdir ve genellikle bu iki hastalık bir arada bulunur" diyor.
KOAH sadece hastalar için değil, sağlık sistemleri için büyük bir yük ve maliyet demek.
Beraberinde ölümler kadar iş gücü kaybı da getiriyor.
KOAH, sağlık sistemlerine de ilaç, hastane, doktor, evde bakım, oksijen tedavisi gibi harcamalar nedeniyle yük getiriyor.
Öyle ki; dünya genelinde 2010'da oluşturduğu maliyet 2,1 trilyon dolardı.
Sigara içenlerin en az yüzde 25'inde KOAH gelişiyor.
Sigara içiminin KOAH'ın en önemli nedeni olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mecit Süerdem şu tespit ve uyarıyı yapıyor:
Sigara içenlerin en az yüzde 25'inde; başka bir ifadeyle sigara içen üç, dört kişiden birisinde KOAH gelişir. Kişiler arasında sigara dumanı maruziyetine karşı farklı hassasiyet dereceleri vardır. Bu durumu belirleyen genetik özelliklerdir. Bu nedenle uzun yıllar sigara içenlerde KOAH gelişmezken, genç yaşlarda KOAH tanısı alan hastalar da olabilir. KOAH yaklaşık olarak 20 yıl günde bir paket sigara içme sonrasında ortaya çıkar. Hastalık genellikle 40 yaşından sonra belirti vermeye başlar. Sigara bağımlıları eforla nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarma gibi şikayetleri genellikle önemsemedikleri için hastalık sinsice ilerler. Bu nedenle KOAH teşhisi konduğu zaman hastalar genellikle akciğer kapasitelerinin önemli bir kısmını kaybetmiş olmaktadır"
Ölüm oranı en hızlı artan hastalık
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarına göre ölüm oranı en hızlı artan hastalık KOAH.
Yaklaşık 600 milyona yakın KOAH hastası olduğu tahmin ediliyor.
Ayrıca bu hastaların dışında tanı almamış olan milyonlarca KOAH hastasının daha olduğu düşünülüyor. Çünkü KOAH sinsi ilerleyen bir hastalık.
Tam da bu nedenle hastaların 3'te 2'si tanı almıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
KOAH sıklığı gelişmiş ülkelerde azalırken, gelişmekte olan ülkelerde artış gösteriyor.
Erkeklerde kadınlardan çok daha sık oranda görünüyor ama gelecekte kadınlarda da önemli artış göstereceği tahmin ediliyor.
Hastalığın belirtileri neler?
Hastalığın ileri dönemlerinde nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarma dışında çok sayıda rahatsızlıklar da ortaya çıkıyor.
Bunlar arasında terleme, dil-dudak-parmak uçlarında morarma, şiddetli baş ağrısı, çarpıntı, gündüzleri uyuklama, geceleri uykusuzluk, unutkanlık ve dikkatsizlik, aşırı sinirlilik, şiddetli halsizlik, yorgunluk, zayıflama, cinsel güçte azalma, mide rahatsızlıkları, karında şişkinlik, hazımsızlık, kabızlık; ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma hissi, ellerde titreme, ayaklarda su toplama bulunuyor.
KOAH'ı ortadan kaldıracak bir tedavi yok.
Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Mecit Süerdem, ancak sigara ve diğer risk faktörlerinden uzak durarak hastalığın ilerlemesinin büyük oranda engellenebileceği kanaatinde.
Hangi iş kolları en büyük risk altında?
Fırın işçiliği listenin başında geliyor.
Fırın ateşi, toz ve una maruz kalan fırın çalışanlarının, sağlıklı bireylere göre KOAH hastalığına yakalanma riskinin daha yüksek.
Aynı şekilde maden ve metal işçiliği de yüksek risk grubunda yer alıyor.
Toz, duman, gaz, buhar ve diğer kirleticilere maruz kalan bu işçilerin solunum yollarında iltihaplanma, daralma ve hasar meydana gelebiliyor.
Bu sektörde çalışanlarda KOAH prevalansı yüzde 15-20 arasında değişkenlik gösteriyor.
Ulaşım sektöründe çalışanlar egzoz dumanı, karbonmonoksit, kükürtdioksit, azot oksit, ozon ve partikül madde gibi hava kirleticileri çok soluduğu için bunlar da KOAH gelişimini tetikleyici unsurlar.
Odun ve kağıt imalatında çalışanlar ise odun tozunun yanı sıra kağıt tozu, kimyasal maddeler, mantar sporlarına maruz kalıyor.
Bartın Üniversitesi'nin yaptığı araştırma bu sektörde çalışanların KOAH'a yakalanma riskini yüzde 10-20 aralığında gösteriyor.
Bu iş kollarında çalışan kişiler sigara da içiyorlarsa hastalık gelişme riski daha da artıyor.
"KOAH'a daha fazla önem verilmeli"
Yukarıdaki ifadenin sahibi ise Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Şule Akçay.
Profesör Akçay, "Sigara alışkanlığı ülkemizde maalesef çok fazla. Bu da yine akciğer sağlığına önemle eğilmemizi gerektiriyor" diyor.
Türk Toraks Derneği Başkanı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurdan Köktürk ise tüm dünyada en sık öldüren hastalıkların içinde akciğer sağlığı hastalıkları olduğunu, KOAH'ın da listeye dahil olduğunu anımsatıyor, "Sigara şu anda Türkiye'de tekrar büyüyen bir sorun haline geldi. Elektronik sigaranın da kesinlikle Türkiye'ye girmemesi için önlem alınması gerekiyor" diyor.
Türk Toraks Derneği Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Polatlı ise hastalığın riskini artıran etkenlerden birinin de hava kirliliği olduğuna dikkat çekiyor:
KOAH’tan korunmada en önemli yaklaşımlar sağlığın sosyal belirleyicilerinin iyileştirilmesi, soluduğumuz havanın kalitesinin iyileştirilmesi, sağlıklı beslenme, egzersiz gerekiyor. Tanı almış kişilerin tütün ve tütün ürünlerinin kullanımını bırakmaları, zararlı toz ve gaz içeren ortamlardan, hava kirliliğinden uzak durmaları gerekiyor"
KOAH'ı olan zatürreye daha hızlı yakalanıyor
Hastalığın beraberinde getirdiği bir başka gerçeklik ise bu.
Türk Toraks Derneği ve American Thoracic Society (ATS) Solunum Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Grubu Program Komitesi Üyesi Prof. Dr. Abdullah Sayıner, özellikle ilk 5 yaş ve 60 yaşın yukarısında zatürre riski çok arttığını anımsatıp en çok karşı karşıya kalınan kronik akciğer hastalıklarının KOAH ve astım olduğunu söylüyor:
Zatürreye yakalanma riski KOAH’da 7-10 kat, astımda 6 kat daha yüksek. KOAH’lı hastaların zatürreye yakalandıklarında hastaneye yatmayı gerektiren, ağır zatürre (pnömoni) riski 10 kat daha yüksek"
© The Independentturkish