Sullivan: Rehinelerin serbest bırakılması için yoğun müzakereler yürütüyoruz

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İsrail, Katar ve ABD’nin de dahil olduğu görüşmeler yapıldığını söyledi

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzey kesimine saldırısını artırması bölgeden göçü artırdı / Fotoğraf: AP

Hamas Hareketi tarafından rehin tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasıyla ilgili müzakerelere ilişkin yeni açıklamalar gelmeye devam ediyor. Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, dün CNN’e verdiği röportajda, rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik çabaların olduğunu söyledi. Sullivan görüşmelere dair ayrıntı veremden şunları söyledi:

Söyleyebileceğim tek şey şu ki İsrail, Katar ve ABD’nin de dahil olduğu yoğun ve aktif müzakereler yapılıyor. Bunlara Mısır ve diğer ülkeler de katılıyor. Amacımız, tüm rehinelerin güvenli bir şekilde geri dönmesini sağlamak için müzakere masasında gerekeni yapmaktır. Buna kayıp dokuz ABD’li de dahil. Durumlarını ve hayatta olup olmadıklarını bilmiyoruz ancak aileleriyle temas halindeyiz.

Diğer yandan Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Gazze’deki rehine müzakerelerini takip eden Filistinli bir yetkili, İsrail’in Şifa Hastanesi’ne yaptıklarından dolayı dün Hamas’ın rehinelerle ilgili görüşmeleri askıya aldığını söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İsrail’in iddiası

Sullivan, Gazze’deki gelişmelere ilişkin de ‘İsrail’in, son iki hafta içinde çıkıp İsrail’in varlığı sona erene kadar 7 Ekim’i defalarca tekrarlamak istediğini söyleyen bir terör örgütüne karşı kendini savunma hakkı olduğunu’ söyledi. Bununla birlikte ABD’li yetkili, İsrail’in Hamas’ın hastaneleri silah depolamak ve savaşçılarını saklamak için kullandığı yönündeki iddiaları hakkında ise değerlendirme yapmadı.

Sullivan, İsrail’in karşı karşıya olduğu şeyin, sivillerin arasında saklanan ve sivilleri canlı kalkan olarak kullanan terörist bir düşman olduğunu vurguladı. İsrail’in ‘teröristlerle masum siviller arasında ayrım yaparken terör örgütüne karşı operasyonunu sürdürmek gibi ek bir yük taşıdığına’ dikkat çekti. ABD’nin ‘gizliden ve açıktan’ İsrail’e savaş kurallarına uygun hareket etme sorumluluğunu yüklemeye devam ettiğini kaydetti. Sullivan sözlerini şöyle sürdürdü:

Biz (ABD ve İsrail) demokrasileriz. Demokrasiler olarak farklı olmalıyız. Savaş kurallarına uymalı, masum sivilleri korumak için her türlü çabayı göstermeli ve askeri operasyonlarda sivillerin can kaybının yaşanmaması için dikkatli davranmalıyız.

Hastaneler ve silah depoları

Sullivan, İsrail’in, Hamas’ın hastaneleri silah depolamak ve operasyonlarını yönetmek için kullandığı yönündeki iddialarına ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi:

İstihbarat konularına giremem ama Hamas’ın hastaneleri ve diğer sivil tesisleri silah depolamak ve savaşçılarını saklamak için kullandığına dair raporlar bulunuyor. Bu konuda da tarihi açıdan kabarık bir sicili var.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı, ABD’nin hastanede silahlı çatışma görmek istemediğini ve çatışmalar sırasında masum hastaların veya yaralıların öldüğünü görmek istemediğini vurgulayarak “Meseleye bakış açımız ve İsrailli mevkidaşlarımızla temaslarımız buna dayanıyor” dedi.

Gazze’nin işgali

Sullivan, ABD’nin İsrail’in Gazze’yi işgal etmesinin bir hata olacağını ve Filistin Yönetimi’nin savaştan sonra Gazze Şeridi’nin yönetimini devralmasını tercih ettiğine ilişkin açıklamaları ve buna karşılık Netanyahu’nun Filistin Yönetimi’nin buranın yönetimini devralmasına karşı çıkıp burada İsrail’in topyekun bir güvenlik kontrolü olmasını istediğini söylemesi hususunda şunları söyledi:

Başbakan’ın topyekun güvenlik kontrolü derken neyi kastettiğini netleştirmesi gerekiyor. Gazze’nin yeniden işgal edilemeyeceği, Filistin halkının Gazze’den zorla göç ettirilemeyeceği ve Gazze Şeridi’ndeki toprakların daraltılamayacağı şeklindeki tutumumuz çok net (...) Bununla birlikte, Gazze İsrail’e saldırmak için bir terör üssü olarak da kullanılamaz. Bunlar bizim temel çizgilerimizdir. Hem Batı Şeria’da hem de Gazze’de birleşik bir liderliğin olması gerektiğini, Batı Şeria ve Gazze’nin nasıl yönetileceğinin Filistin halkının elinde olacağını söyledik.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

 

DAHA FAZLA HABER OKU