Antik Meksika: Olmekler

Umut Ataseven Independent Türkçe için yazdı

Olmekler, günümüzdeki Tabasco ve Veracruz eyaletlerinde bulunan Meksika Körfezi'nde yaşadılar.

Milattan önce 1600'lerden, çevresel faktörlerin yerleşim yerlerini yaşamsal açıdan olumsuz etkilediği Olmekler, milattan önce 350'lere kadar yaşamlarını sürdürdüler.

En çok yonttukları heykellerle bilinirler. Hükümdarlarını anmak için taş ocaklarından çıkartıp yonttukları 20 tonluk kafa heykelleri buna örnektir

Olmek ismi "kauçuk ülkesinin insanları" anlamına gelen bir Aztek kelimesidir; Olmekler Mezoamerika boyunca kauçuk üretip ticaretini yaptılar.

Olmekler Meksika'daki ilk büyük medeniyetti. Günümüzdeki Veracruz ve Tabasco bölgelerinde, Meksika Körfezi'ndeki çeşitli tropikal ovalarda yaşadılar.

Olmek ismi bir Aztek dili olan Nahuatl dilinde "kauçuk ülkesinin insanları" anlamına gelir.

Olmeklerin, kauçuk ağacından çıkan kauçuk sütüne şekil verip kurutabilecekleri ve sertleştirebilecekleri bir şeye nasıl dönüştüreceklerini bulan ilk topluluk olabilecekleri düşünülür.

Günümüze kadar ulaşabilmiş az sayıda oyulmuş glif -sembol- dışında Olmeklerin çok fazla yazılı kaynağı bulunmadığı için, kendilerine nasıl bir isim verdikleri bilinmiyor. 

1.jpg

Milattan önce 1600'lerde yaşamış olan Olmekler, ilk karmaşık Mezoamerikan toplumlardan ve kültürleri Mayalar gibi kendilerinden sonra gelen başka uygarlıkları da etkilediler.

Olmekler volkanik bir kaya olan bazaltı yontarak ürettikleri devasa kafa heykelleri ile bilinirler.

Arkeolojik kanıtlar onların, Mezoamerikan Top Oyunu'nun -Kolomb öncesi dönemde Amerika'da, sağlam kauçuktan yapılan toplarla oynanan yaygın bir oyun -Mezoamerika'ya has uygulamalarını icat ettiğini ve kan akıtma ritüelleri uygulamış olabileceklerini ortaya koyuyor.

Olmeklerin tüccarlığı, inancı ve gelenekleri konusunda yazılı bir kayıt bulunmasa da arkeolojik kanıtlar onların ekonomik anlamda kapalı bir toplum olmadığını gösteriyor.

Aslında, Mezoamerika'nın farklı bölgelerinde bulunan Olmek eserleri geniş bölgelere uzanan ticaret yollarının olduğunu ortaya koyuyor.

Yarı değerli yeşil bir taş olan yeşim taşı; cama benzeyen, siyah volkanik bir kaya olan obsidyen ve diğer taşlardan yapılan eserlerin varlığı, Meksika körfezi dışındaki halklarla ticaret yapıldığına dair kanıtlar sunuyor.

O dönemde yeşim taşı, bugün Meksika’da bir eyalet olan Oaxaca’dan ve güneydeki Guatemala’dan, obsidyen ise kuzeydeki Meksika dağlıklarından getirilmişti.

Olmekler dönemi, ticaret yollarının genişlediği, ürünlerin çeşitlendiği ve ticareti yapılan ürünlerin kaynaklarında önemli bir artış görüldüğü bir dönemdi.

2.jpg

Ticaret, Olmeklerin San Lorenzo ve La Venta gibi şehir merkezleri kurmalarını sağladı.

Yine de bu şehirler daha çok törensel amaçlar ve seçkin insanların etkinliklerinde kullanıyordu; insanların çoğu küçük köylerde yaşıyordu.

Kişisel evlerin, yakınlardaki kök sebzeleri depolamak için garaja benzeyen bir deposu ve depolama çukurları vardı.

Olmeklerin muhtemelen şifalı bitki ve ayçiçeği gibi küçük ekinler yetiştirdikleri bahçeleri de bulunuyordu.

Tarımın büyük bir kısmı köylerin dışında, orman yakma yöntemiyle açılmış tarlalarda yapılıyordu.

Olmeklerin mısır, fasulye, kabak, manyok (tropikal ve yarı tropikal Amerika'da yetişen bir bitki), tatlı patates ve pamuk gibi mahsuller yetiştirdiği düşünülüyor.

Olmeklerin inançlarıyla ilgili doğrudan bir kaynak olmasa da ürettikleri kayda değer sanat eserleri; yaşam biçimi ve dinleri konusunda ipuçları veriyor.

3.JPG

Her birinin ayrı özellikleri olan sekiz farklı çift cinsiyetli (hem kadın hem erkek özellikleri taşıyan, androjen) Olmek tanrısı vardı.

Örneğin, Canavar Kuş hükümdarlıkla ilişkilendirilen harpia kartalı olarak betimleniyordu.

Olmek Ejderhası yanan kaşları, bombeli burnu ve çatallı dili ile tasvir ediliyordu.

Tanrılar genellikle doğal bir elementi temsil ediyordu ve bazı tanrılar şunlardı:

  • Mısır Tanrısı
  • Yağmur Ruhu ya da Leopar Adam
  • Balık ya da Köpekbalığı Canavarı

Bu tanrılarla ilgili dini faaliyetlerde muhtemelen elit hükümdarlar, şamanlar ve La Venta ve San Lorenzo gibi dini bölgelerde adak adayan bir ruhban sınıfı bulunduğu düşünülüyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU