Hamas ve ABD koridoru

Ufukta Blinken'ın koridorundan başka seçenek görünmüyor. Buradan geçmenin de bir bedeli var

Fotoğraf: AFP

Dehşet, hasta Ortadoğu için ani bir ziyaretçi değil. Birçok savaşta ve birçok haritada kanı aktı.

Savaşlar çoğu zaman ilk kurşunu atanların arzularının aksine sonuçlandı.

Yine Ortadoğu'da bitmeyen bir çatışma var, o da Filistin-İsrail çatışması.

Bazen közleri küllerin altında için için yanar, sonra daha büyük bir şiddetle ve acımasızlıkla yeniden alevlenir.

Ancak Gazze'de yaşananlar daha önce yaşananlardan farklı.

Sahneleri ne kadar acı verici! Kayıplar ne kadar büyük!

Küçük bedenler okullardaki öğrenciler gibi yan yana dizilmişler.

Gökyüzünde uçaklar gürlüyor ve birçok çocuk ölüyor.

Okulların çatıları, hastane girişleri ve ambulanslar insanlara ihanet ediyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Savaş hiç de uzakta değil. Ekranlarda ve telefonlarda da dönüyor.

İnsanlar sanki evlerimizde ve işyerlerimizde ölüyorlar.

Sanki cesetlerin ve molozların arasında yaşıyoruz gibi.

Bu nedenle savaşın durdurulması ilk ve en acil talep.

Ama bu kahrolası değirmenin tam, korkunç kapasitesiyle çalışmasını kim durdurabilir?

Vladimir Putin Gazze halkına ne sunabilir? Şi Cinping ne yapabilir?

Bu çatışmada nesnelliğini, rolünü ve insan haklarına ilişkin sürekli verdiği derslerini önemli ölçüde kaybetmiş olan Avrupa nasıl bir rol oynayabilir?

Batı'nın meşru müdafaa hakkı söylemini istismar ederek masum ruhlardan oluşan bir halkı öldürme kasırgası başlatan korkunç ölüm makinesini kim durdurabilir?

İran, Gazze halkına savaşı sürdürmenin "korkunç sonuçları" konusunda bir uyarıdan başka ne sunabilir?

Irak ve Suriye'deki Amerikan üslerini hedef almak, Washington'u İsrail taraftarlığına daha sıkı bağlı kalmaya itebilir.

ABD'yi Ortadoğu'nun bu bölgesinden çıkarma programı, onun güvenilir müttefikine olan bağlılığını ikiye katlayabilir.

Bugün Hamas liderliği kendisini, İsrail ordusunun 1982'de Beyrut'u kuşattığı sırada Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) liderliğinin içinde bulunduğu durumu hatırlatan bir durum içinde buldu.

İşgal, Lübnan'ın başkentinde kuşatılanların kanını dökmüş, insanları öldürmüş ve yapıları yerle bir etmişti.

General Ariel Şaron su ve elektriği kesmiş ve hastaneler tüm bunların yükü altında çökmüştü.

Beyrut'un, su ve elektriğe yeniden kavuşmak ve aynı zamanda ateşkes sağlamak için önünde tek bir koridor vardı, o da ABD koridoru.

Gazze'de insani ateşkesi kim ayarlayabilir?

Yardımların girmesine ve yaralıların çıkmasına izin vermesi için İsrail'e kim baskı yapabilir?

Daha sonra ateşkesi kim ayarlayabilir?

Görünen o ki Beyrut'un işgalinden 40 yılı aşkın bir süre sonra bu sorunun yanıtı yine aynı; taraflı politikalarına ilişkin tutumlarından bağımsız olarak ABD.

Nitekim ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, şu anki ziyaret turu sırasında kendisinden ateşkes için baskı yapmasını isteyen açık ve net bir Arap sesi duydu.

Hamas'ın 7 Ekim'de düzenlediği Aksa Tufanı operasyonu, İsrail'in imajına ve caydırıcı gücüne büyük bir darbe indirdi.

Binyamin Netanyahu da buna şu ana kadar siviller için büyük felakete benzeyen yıkıcı bir savaş başlatarak karşılık verdi.

Hamas'ı silme ve Gazze denkleminden çıkarma sloganını yükseltti. Bunun Netanyahu'nun veda savaşı olması kaygıyı daha da artırıyor; çünkü ateşkes ilan etmenin uzun ve tehlikeli deneyiminin sonunun habercisi olacağının farkındadır.

Netanyahu'ya muhalif güçler de mevcut savaşı bir varoluş savaşı olarak görüyor. İsrailli generaller Gazze'yi yok etmenin Hamas'ı ve tünellerini yok etmekten daha kolay olduğunu biliyorlar.

Bu nedenle savaşı, ağır maliyetlerinden Hamas'ı sorumlu tutmak için sivillere yönelik kapsamlı bir cezalandırmaya dönüştürdüler.
 


Gazze'de devam eden büyük felaket, yangının durdurulması için harekete geçilmesini gerektiriyor. Mümkün olan tek pencere de Amerikan koridoru aracılığıyla açılabilir.

En belirgin sorun ise Washington'un da Hamas'ı Gazze denkleminden çıkarmak istemesi. Şu anda bir ateşkesin Gazze'nin eski haline dönmesinin taşlarını döşeyeceği düşünülüyor. İkilem çok zor.

İki devletli çözüme yönelik bir program açıklansa bile Hamas, en büyük operasyonunu başlatmadığı için denklem dışı kalmaz.

Dahası Hamas'ın rolünün yıkıntıları üzerinde Gazze'yi yönetmek de kolay görünmüyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas bu konuda açık sözlüydü.

Örgütün ve otoritenin rolü kapsamlı bir siyasi çözüme bağlı. Kendi saflarındaki ağır kayıplar ve siviller arasındaki büyük kayıplardan sonra, Hamas kendisini ortadan kaldıracak bir çözümü nasıl kabul edebilir?

Ufukta Blinken'ın koridorundan başka seçenek görünmüyor. Buradan geçmenin de bir bedeli var.

İsmail Heniyye, kaçınılmaz olarak İsrail'in tanınmasını içeren bir barış sürecinin ortağı olamaz. Bunu yapamaz ve bunu istemek de onun için zor.

Peki, diğer seçenek ne?

Hamas'ı silmenin imkansız olduğunu göstermek için savaşı sürdürmek mi?

Hamas, çatışmanın genişlemesi ve ait olduğu eksendeki tarafların büyük ve belirleyici bir savaşa dahil olması üzerine mi bahis oynuyor?

Özellikle mevcut çatışmanın dehşeti ve ABD donanmasının seferberliği göz önüne alındığında, hesapları müttefiklerinin hesaplarıyla eşleşiyor mu?

Ateşkesin arifesinde olmadığımız açık. Savaş değirmeninin koşullar dayatmak veya onlardan geri adım atmak için daha fazla hava saldırısına ve daha fazla cesede ihtiyacı var.

Ancak savaşın devamı, mevcut sınırlarının tersine dönmesi ve aşılması ihtimalini de beraberinde getirecek.

Hamas operasyonunu düzenlediğinde şu anda gördüğümüz manzarayı bekliyor muydu?

Ateşkesin bedeli olarak rehineleri serbest bırakmaya hazır mı?

Peki, silahlar sustuktan sonraki rolü ne olacak?

FKÖ daha önce ABD koridorundan geçmenin bedelini ödemişti, farklı yapısına rağmen Hamas da bir bedel ödeyebilir mi?

Ateşkes, "direniş ekseninde" Sünni ve Filistinli tarafların felce uğraması anlamına mı gelir?

Araplar, ateşkese ABD koridorundan geçerek ulaşma koşullarını hafifletmeyi başarabilirler mi?

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU