Ünlü İngiliz kulübü Liverpool'un yıldızı Mısırlı milli oyuncu Muhammed Salah, medya ve sosyal medyada kalabalık bir kesimin başını çektiği eleştiri ve saldırı kampanyalarına maruz kaldı ve kalmaya devam ediyor.

Hedef alınmasının nedeni de mevcut Gazze savaşı.

Mısırlı futbol yıldızı, Mısır sporunun en önemli uluslararası başarı öyküsü olarak kabul ediliyor.

Etkileyici bir mücadele ve kararlılık yolculuğunun ardından bu seviyeye ulaştı, Mısır halkı ve birçok Arap için bir simge haline geldi.

Öyle ki en ünlü ve bilinen lakabı "Arapların Gururu"dur.

Ancak Arapların bu gururu da bugünlerde Arap aktivistlerin saldırılarından kurtulamadı.

Dünyaca ünlü bir futbolcudan tam olarak ne bekleniyor?

Bir silah alıp Hamas'ın el-Kassam Tugayları'na mı katılmalı?

Yoksa her şeye rağmen gidip Mısır'ın Refah Kapısı'na mı dayanmalı?

Yahut parasını Hamas ve adamlarının hesaplarına mı göndermeli?

Futbolcu Muhammed Salah'ın kardeşi Nasır Salah, kardeşine Facebook üzerinden saldıran bir kişiye "Peki kardeşimin ne yapmasını istiyorsun?" diye cevap verdi.

Mısır Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Hazım İmam da Muhammed Salah'ın "bir yıldız ve lider olduğunu; tüm dünyanın ondan bahsettiğini" ifade etti.

İmam, sözlerine şunu ekledi:

İnsanlara karşı biraz hoşgörülü ve merhametli olalım. Salah çok şey yaptı ve yaptığı şeyleri çıkıp açıklaması gerekmiyor. Salah, Mısır'ın sembolü olmaya devam ediyor ve bu nedenle ona karşı hoşgörülü olunmasını talep ediyorum çünkü o her zaman kendisinden bekleneni yaptı ve her zaman ülkesini onurlandırdı.

Salah elinden geleni yaptı; Mısır Kızılayı'na yaklaşık 3 milyon dolar olduğu söylenen büyük bir miktarda bağışta bulundu. Yani doğru yasal kanala yöneldi.

Bu örnek bize Filistin meselesiyle bağlantılı herhangi bir şeyle ilgili duyguların ve etkileşimlerin doğasına, bu tür durumlarda Arapları veya bazı Arapları ele geçiren siyasi heyecana dair bir fotoğraf sunuyor. Bu özellik yeni de değil.

Ayrıca ne zaman ekonomik bir başarı, bir turizm ya da sportif faaliyet hakkında haber yayımlansa sıklıkla dile getirilen bir yorum da dikkatimi çekti.

O yorum da şu:

Gazze'yi umursamıyor musunuz? Bunu nasıl yapabildiniz?

Gazze için kamusal yaşamı, işleri ve ekonomiyi sekteye uğratmak mı gerekiyor?

Mısırlıların ya da Suudi Arabistanlıların hayatlarının durması, ekonomilerinin ve turizmlerinin öldürülmesi Gazze'ye nasıl bir fayda sağlayacak?

İnsanlar ya da bazı insanlar, Gazze halkı ve tüm Filistin halkı ile gerçek etkileşimin ve gerçek desteğin, onlara güçlü bir siyasi şemsiye sağlamaktan, İsrail'i iki devletli çözüme zorlamaktan, Filistin'in yolunun üzerindeki aşırılıkçıları uzaklaştırmaktan geçtiğini ne zaman anlayacaklar bilmiyorum.

Elbette, şimdi de Allah onları sıkıntılarından kurtarana ve İsrail'in intikam seli durana kadar Filistinlilere ihtiyaç duydukları yardımı sağlamalı, onlara gıda ve ilaç temin etmeliyiz.     

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat