Arkeologlar, Suudi Arabistan'ın Nefud çölünün güney sınırına yakın bir kayanın üzerinde şaşırtıcı deve tasvirleri keşfetti.
Tasvirlerde bölgede binlerce yıl önce yaşayan, nesli tükenmiş bir yabani deve türü görülüyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Öte yandan bu kayadaki eski oymaların üzerine yenileri de yapıldığı için deve tasvirlerini hangi kültürün ne zaman ürettiğini bulmak epey zor.
Almanya'daki Max Planck Jeoantropoloji Enstitüsü'nden doktora sonrası araştırmacı Maria Guagnin, kum tepelerindeki bu kayayı bulmanın da son derece zor olduğunu ifade etti.
Hakemli bilimsel dergi Archaeological Research in Asia'da yayımlanan makalenin de başyazarı olan Guahnin, "Yüzeydeki çıkıntılar birçok farklı döneme ait kaya sanatı örnekleri içeriyor" diye konuştu:
Oymaların çeşitli aşamalarda yapıldığını ve stillerinin de farklı olduğunu görebilirsiniz.
Araştırmacıların tespit ettiği üç kaya çıkıntısında her birinin tamamlanmasının yaklaşık 10 ila 15 gün sürdüğü düşünülen 21 oyma mevcut. Bunlar arasında at ve eşek figürleri de var.
Araştırmaya göre, yakınlardaki kalıntıların radyokarbon tarihlemesi, bu bölgenin Pleistosen (11 bin ila 2,6 milyon yıl öncesi) ve Orta Holosen (5 bin ila 7 bin yıl öncesi) arasında defalarca yerleşimcilere ev sahipliği yaptığını gösteriyor.
Hayvanların kürklerini ve cinsiyetlerini tasvir eden oymaların natüralist stili de onların ne zaman yapıldığına dair ipuçları veriyor.
Guagnin, "Güzelce oyulmuş develerin en dikkat çekici yanı, çoğunun erkek olması" ifadelerini kullandı:
Oymalardan bazıları, erkek devenin ağzından sarkan dullalarını (erkek develerin dişileri cezbetmek için kullandığı bir organ) gösteriyor.
Endişelenmenize gerek yok, sadece dişileri etkilemeye çalışıyor.
— Evrim Ağacı (@evrimagaci) October 4, 2021
Bu, devenin dili değil. Damağı!
"Dulla" olarak da bilinen bu yapıyı havayla dolduran develer, dişileri etkilemek için ağızlarından dışarı çıkarıp sallarlar. Bu sayede eşleşme şanslarını arttırırlar. pic.twitter.com/rVCKyq4p9V
Araştırmacılar bu bilgiye dayanarak oymaların çiftleşme mevsiminde yapılmış olabileceğini öne sürüyor. Uzmanlara göre develerin çiftleşme zamanları kasım ve mart ayları arasında.
Oymaların bu bölgede keşfedilmesi arkeologları özellikle şaşırtıyor. Araştırma ekibi söz konusu bölgenin önemini anlamak için daha fazla araştırma gerekeceğini belirtiyor.
Guagnin, "Bilinen bir su kaynağı yok, dolayısıyla insanları buraya getiren başka bir şey olabilir" diyor:
Belki de başka bir yere giderken duraklama noktası oldu. Önemli bir yer olmalı ama henüz bunun nedeninden emin değiliz.
Yine araştırmacıların mekanla ilgili bazı tahminleri var. Guagnin bu oymaların bir çeşit buluşma noktası olabileceği düşüncesinde.
"Altlarında ateş mi yakıyorlardı, ziyafet mi çekiyorlardı, yoksa sadece bakıyorlar mıydı?" diyen bilim insanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
Kaya sanatının işlevi, yalnızca sembolizm ve inanç değildir. Bu, aynı zamanda alanı işaretlemenin de bir yoludur. 'Burada buluşacağız' demektir.
Oymaların arkeolog ekibini şaşırtan bir diğer yanı da olağanüstü boyutlarıydı.
Ekip, bu tasvirlerin dünyada bugüne ulaşabilmiş en eski büyük ölçekli kabartmalar olabileceği görüşünde.
Guagnin, "Kesinlikle büyüleyiciler ve onları epey aşınmış halde gördüğümüzü düşünürsek orijinal alan kesinlikle akıllara durgunluk verici olmalı" dedi:
Gerçek boyuttaki develer ve atlar üst üste iki ya da üç kat halindeydi. Neolitik dönemde burası kesinlikle büyüleyici bir yer olmalı.
Independent Türkçe, Livescience, National News
Derleyen: Çağla Üren