TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa ihtiyacına dikkat çekerek "Ülkemizi cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturma görevimiz var.” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
Tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri, bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi yapıcı bir anlayışla, yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyoruz.
Türkiye’yi 12 Eylül’de darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak, hepimizin en öncelikli sorumluluğudur.” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “41 yıllık tarihinde uğradığı irili ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu anayasanın, 2023 Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır.” dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yeni anayasanın, yönetim sistemi tartışmalarını sona erdireceğini söyleyen Erdoğan, “Tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri, bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi yapıcı bir anlayışla, yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyoruz.” çağrısını yaptı.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
Yeni yasama yılında bu çatı altında milletimize hizmet verecek tüm milletvekillerine başarılar diliyorum. Sizlerden milli ülkümüz olan Türkiye yüzyılı vizyonuna yakışır fikri eserler bekliyoruz.
TBMM, darbelerden cuntalar nice badireleri atlatarak dimdik ayakta kalmıştır.
"Kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet..."
Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonraki süreç, Gazi’nin hayal ettiği hızda ve içerikte yürümemiş olsa da bir asır sonra aynı hissiyatla burada buluşmamız, kurucu iradenin geçerliliğini sürdürdüğüne işaret ediyor. Tarihe baktığınızda, geniş bir coğrafyada kurulan Türk devletlerinin büyük bölümünün ilk asrına gücünün zirvesinde girdiğini görüyoruz. Cumhuriyetimizin önünde kat edecek hala epeyce mesafe olması, bize yapacak çok işimiz olduğunu anlatıyor. Kimsesizlerin kimsesi olarak tahayyül edilen Cumhuriyet, bu vasfına tam manasıyla Türkiye Yüzyılında kavuşacaktır.
Geçtiğimiz 21 yılda, ülkemizin kalkınma ve demokrasi alt yapısının eksiklerini tamamlayarak bu doğrultuda atılacak büyük adımların zeminini hazırladık. Artık meclisimizin kapısına kilit vurulduğunu, başbakanların ve bakanların idam sehpasına gönderildiği dönemler geride kalmıştır.
Meclisimiz ve milletimizle omuz omuza vererek hep birlikte yazdığımız 15 Temmuz destanı bir dönüm noktasıdır.
Ülkemizi cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturma görevimiz var.
Türkiye’yi 12 Eylül’de darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak, hepimizin en öncelikli sorumluluğudur. 41 yıllık tarihinde uğradığı irili ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu anayasanın, 2023 Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır.
"Yeni anayasa konusunda ümidimizi kaybetmedik"
Yeni anayasa meselesi 10 yılı aşkın süredir, ülkemizin ve meclisimizin gündemindirdir. Cumhur İttifakı olarak 2021 yılında önce kendi hazırlıklarımızı yaptık, ardından diğer siyasi partileri de kendi hazırlıklarını yapmaya davet ettik. Maalesef bu samimi davetimiz karşılık bulmadı. Lafa gelince sürekli darbe anayasasından şikayet edenler, iş somut adım atmaya gelince ne yazık ki konfor alanlarının dışına çıkmak istemediler. Buna rağmen biz ümidimizi kaybetmedik.
Tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri, bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi yapıcı bir anlayışla, yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyoruz.
Yeni anayasayla birlikte, yönetim sistemi tartışmalarını ilanihaye sona erdirme fırsatı bulacağız.
"Milletimizin canını yakan hayat pahalılığı..."
Dünya genelinde enflasyon oranları son 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Gıdadan enerjiye, ticaretten istihdama kadar her alanda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Gelişmiş ülkeler dahil hemen hiç kimse önünü net bir şekilde göremiyor. Türkiye olarak biz de ister istemez bu olumsuzluklardan etkileniyoruz.
Mevcut küresel ekonomik görünümü, hem de önümüzdeki dönemde karşılaşabileceğimiz muhtemel tehditleri dikkate alan bir politikaya yöneldik. Amacımız bu hassas dönemden, ülkemizi en az kayıpla ve şayet arzu ettiğimiz neticeleri alabilirsek en büyük kazançla çıkarmaktır.
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme stratejimiz ekonomi politikamızın omurgası olmaya devam ediyor. Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını ortadan kaldırmak, deprem başta olmak üzere ülkemizin acil meselelerini çözmek, ülkemizi büyütmeyi sürdürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız.
Bombalı saldırı son çırpınışlar
Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan:
— Independent Turkish (@TurkishIndy) October 1, 2023
"Terör örgütünün siyaseti yönlendirmesine ve ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemesine müsaade etmeyeceğiz"https://t.co/Hj3X03ABU3 pic.twitter.com/WhPGKt1jS5
FETÖ ihanet şebekesinin bilhassa yurt dışında yuvalanan militanları vasıtasıyla yaymaya çalıştığı yıkılmadık ayaktayız havası bir çeşit mezarlıkta ıslık çalma gayretidir. Bu ülkede bir daha asla FETÖ yeniden dirilemeyeceği gibi benzer örgütlerin de yeni ihanetler sergileyebilmesi mümkün değildir.
Altın Portakal Film Festivali yorumu
Ne devletimiz ne milletimiz ne de siyaset kurumu böyle bir durumun ortaya çıkmasına izin vermeyecektir. Operasyonlarımız neticesinde adeta can çekişen terör örgütlerine siyasi hesaplarla moral aşılamanın vebali çok ağır olacaktır. Özellikle sanat öne sürülerek milli iradeye kast edenlerin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz. Kültür sanat gibi insanı yücelten ortak değerlerin insanlık ve demokrasi düşmanların istismar alanı haline dönüşmesine sorumluluk makamında olan bizlerin karşı çıkması hayati öneme sahiptir.
Avrupa Birliği'ne mesajlar
Dış politikaya daima çok önem verdik. Kimi zaman yaptığımız fedakarlıkların karşılığını alamadığımız durumlar elbette oldu. Mesela Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz bunlardan biridir. Biz AB’ye verdiğimiz sözleri tuttuk. Ama onlar hiçbirini yerine getirmediler. Avrupa Birliği’nin ülkemize yönelik adaletsiz tarafgir tutumunda bir değişiklik olmadı.
Kağıt üzerinde ortaya koydukları kuralları, süreçleri hiçe sayan bir yaklaşımla ülkemize haksızlık üzerine haksızlık yapıyorlar. Türkiye olarak 60 yıldır kapısında bekleyen AB’den herhangi bir beklentimiz yok. Şayet, bize karşı örtülü bir yaptırım gibi kullandıkları vize dayatması başta olmak üzere haksızlıklarından geri dönerlerse kendi yanlışlarını düzeltmiş olurlar. Yapmazlarsa, siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri olarak bizden herhangi bir beklentiye girme hakkını tümüyle kaybederler.
Artık iyice lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak gibi bir niyetleri varsa işin o tarafı da kendi bilecekleri bir iştir. Biz demokrasi, adalet ve özgürlükler noktasında Kophengah Kriterleri’ni gerekirse Ankara kriterleri yapar yine yolumuza devam ederiz.
AİHM'e tepki: Bu karardan FETÖ'cülere ekmek çıkmaz
Avrupa Konseyi’nin bir kurumu olan AİHM’nin verdiği son kararlar adeta bardağı taşıran damla olmuştur. Bu karardan cesaret alan terör örgütü mensupları ve yandaşları beyhude yere heveslenmesinler mahşeri vicdanda zaten mahkum olan FETÖ’cü alçaklara bu karardan ekmek çıkmaz. bir kez ihanet eden unutmayın her zaman ihanet eder. Milletimiz bir kere ısırıldığı delikten ikinci kez ısırılmayacak kadar feraset sahibidir.
Bizim de terör örgütleriyle aynı hizada sıralanan kurumların kararlarına ne saygı duymamız ne de onların dediklerine kulak asmamız mümkün değildir.
Karabağ'da hak yerini bulmuştur
30 yıllık işgalin ardından Azerbaycan toprağı olan Karabağ, özgürlüğüne kavuşmuş, hak yerini bulmuştur. Biz dostlarımızı çoğaltma ve bu konuda samimi bir gayret içindeyiz. Uzattığımız dostluk elini tutan herkesle, ortak çıkarlar doğrultusunda yol yürümekten memnuniyet duyarız. Son dönemde bu doğrultuda pek çok önemli adımı başarıyla attık.
Ülkemizin etrafında barış ve huzur kuşağı oluşturma hedefimizde ciddi mesafe aldık. Bölgesel entegrasyon projeleriyle işbirliğimizi derinleştirmeye çalıştık. Bunlara yenilerini eklemeye hazırız.
Independent Türkçe, AA
© The Independentturkish