"Atatürk'ün Berberi" sırlarıyla yeniden okuyucuların karşısında

Atatürk’ün en yakınındaki kişilerden biri olan Berber Mehmet Tanrıkut Mete'nin hikayesi, yazar Yaşar Gürsoy'un kaleminden raflardaki yerini aldı

Atatürk TBMM'den çıkarken / Fotoğraf: Wikipedia

Defalarca suikast girişimine maruz kalan Atatürk "Elinde usturalı bir adama ne kadar ya da nasıl güvenebilirim sorusunu acaba kendisine kaç kez sormuştur bilinmez. Ama soyadını bile verdiği Mehmet Tanrıkut Mete'ye çok güvenmiş olsa gerek bazen giydiği kıyafetin aynısını giymesine bile izin vermişti"

Berber Mehmet Tanrıkut Mete.

Nam-ı diğer Berber Memo'nun anılarıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün son günlerine kadar uzanan 13 yıllık ilişkiyi anlatan "Atatürk'ün Berberi" kitabı okuyucularla buluşuyor.

Destek Yayınları'ndan çıkan kitabı Atatürk hakkında yaptığı derinleme araştırmalarıyla tanınan gazeteci-yazar Yaşar Gürsoy kaleme aldı.
 


Kitap Atatürk’ün insani yönünü ön plana çıkarıyor, bugüne dek çok işitilmeyen anılarını kendisine en sadık hizmetlisinin tanıklıklığından aktarıyor. 

Atatürk’ün hiç bilinmeyen hastalığı neydi? 

Berber Mehmet’in Atatürk’ü hüngür hüngür ağlatan acı haberi neydi? 
 


Atatürk kimi yaka paça sofradan kaldırdı? 

Daha birçok soruya yanıt veriyor kitap.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Atatürk'ün berberini işe almadan önce gerekli istihbari faaliyetin gerçekleştirildiği, Refet Paşa ile yakınlığının tetkik edildiği günlerde berber Memo'nun Gazi'nin hayatına nasıl dahil olduğundan kitapta özetle şu ifadelerle bahsediliyor:

En çalkantılı günlerde, suikast tehditleriyle burun buruna yaşanılan o yıllarda dile kolay tam 13 yıl (1925-1938) Atatürk’ün her gün tıraşıyla ve her türlü sıhhi bakımıyla ilgilenen biri olmak, “en güvenilir insan” olmayı gerektirir. Berber Mehmet Tanrıkut Mete tam bir sır küpü. Yurtiçi gezilerinde ya da yurtdışından gelen ülke liderlerinin protokollerinde bile Berber Mehmet hemen her fotoğrafta Atatürk’ün bir adım gerisinde yer aldı. Hatta fotoğraflar dikkatle incelendiğinde “cansiperane” bir yakın koruma ve kimi iddialara göre dublörü olduğu anlaşılabilir. Defalarca suikast girişimine maruz kalan Atatürk, “Elinde usturalı bir adama ne kadar ya da nasıl güvenebilirim?” sorusunu acaba kendisine kaç kez sormuştur bilinmez ama bazen giydiği kıyafetin aynını giymesine dahi izin verdiği, soyadını bile kendi koyduğu Mehmet Tanrıkut Mete’ye çok güvenmiş olsa gerek. Belge ve fotoğraflarla satır aralarında geçen yaşanmışlıklar Atatürk ile berberinin gizemli dünyasına ve birlikte gördüklerine ışık tutacak...

"Kızı aradı, 'Bu anıları yazar mısınız?' diye sordu"

Kitabın yazarı Yaşar Gürsoy, eseri neden kaleme aldığını şu sözlerle anlatıyor:

Atatürk'ü ilk kez ağlarken gören kişinin berber Mehmet olduğunu öğrenmiştim. En yakın arkadaşı Nuri Conker'in ölüm haberini Atatürk'e sabah traşında berber Mehmet veriyor. 1967'de hayata veda eden Mehmet beyin kızı Buyan hanım kitabı okumuş, hüzünlenmiş. Aradı. "Babamın da çok anısı var. Yazar mısınız" diye sordu. "Bilgi, belge varsa araştırırım" dedim.  Yine Buyan hanımın anlattıklarına göre Atatürk'le berber Mehmet başbaşa rakı içiyor, birlikte salata doğruyor, buz kırıyor... Berber Mehmet'in kızı fotoğrafları gösterirken, o ünlü Meclis'ten çıkış fotoğrafında herkesin milletvekili sandığı kişi aslında Atatürk'ün berberi Mehmet Tanrıkut Mete olduğunu söyledi. Zaten ondan sonra heveslendim. Başka fotoğrafları da inceledim. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması sürecinde yaşanan bazı çarpıcı olayları, kronolojik olarak içine berber Mehmet'i ve Atatürk'ü koyarak anlatmaya çalıştım. Gerçek olayları roman gibi yazdım"

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU