Filistinli Bilal, çocuğu Buhayra'nın yüzüne bakıyor. Buhayra, babasının etrafında dönüp dolaşıyor. Ondan çeyrek ABD dolarını geçmeyen masrafları için para istiyor.
Babası, elini cebine atıp boş çıkarıyor ve ona, "Bugün de param yok, çalışmıyorum. Belki yakında param çıkar" diyor.
Küçük çocuk acılı bir şekilde ağlıyor. Ama baba bu manzarayı görmekten hoşlanmadığı için kendini evden sokağa atıyor.
Ailesinin gereksinimlerini karşılamaktan aciz bir şekilde çaresizce sokaklarda dolaşan baba, "Bu durum tam bir çaresizlik. Dünya üzerinde kimin başına gelse depresyona girer" diyor.
Son dönemlerde Bilal, ekonomik durumunun kötü olması nedeniyle şiddetli psikolojik baskı hissetmeye başladı. Zihin dünyası mahvoldu ve berbat bir ruh haline büründü.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Gazzeli depresyonu
Depresyon, Gazzelilerin ruh halini en çok işgal eden ruhsal bozukluk olarak karşımıza çıkıyor.
Dünya Bankası'nın geçen haziran ayında, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) geliştirdiği refah endeksini baz alarak yaptığı araştırmaya göre, Gazzelilerin yaklaşık yüzde 71'i depresyon semptomları gösteriyor.
Depresyon, DSÖ'ye göre, kişinin ruh halini, zihnini ve davranışlarını etkileyen bir bozukluk olarak tanımlanıyor.
Psikolojik rahatsızlık türlerinden biri olan depresyon, genellikle yaşam olaylarına karşı doğal ve geçici bir tepkidir.
Kişi genellikle üzüntü ve içinde bulunduğu kötü koşullar nedeniyle bu hastalığa yakalanır ve depresif kimselerin çoğunda intihar düşüncesi vardır.
Bilal, başkalarından aldığı sigarayı sokağın köşesinde içiyordu. Sigara dumanını ciğerlerine çekmenin geçici olarak moralini düzelttiğine inanıyor.
Ancak bu durumda ödeyemeyeceği kadar çok zarara uğruyor.
Stres semptomları
Bilal, tüccarlara birikmiş borçlarını ödeyemeyince, giysi satışı yaptığı dükkanını kapattı ve ağır mali kayba uğradı.
Ayrıca, 2021 yılında evinin yakınında gerçekleşen İsrail hava saldırılarının bir sonucu olarak evini kaybetti.
Yaşadığı kayıplardan sonra odaklanmada sıkıntılar hissetmeye başlayan Bilal, hastalığın semptomları hakkında şu ifadeleri kullandı:
İştahımı kaybettikten sonra çok kilo verdim. Başlangıçta yiyecek yiyemiyordum ve uykusuzluk çekiyordum. Rahat uyumak çok zordu.
Gelecekten ümidini kesen Bilal'in hayatına gelecek kaygısı eşlik ediyor ki bu da depresyon belirtisi.
"En basit şeylere bile sesimi yükselterek çabuk sinirlenirdim ve çocuklara bağırırdım" diyen Bilal, yoksulluk sınırının (yerel standarda göre günlük geliri yaklaşık beş doların altı) altında yaşadığını ifade ediyor.
Uluslararası çalışma, kötü yaşam koşulları ile kötü ekonomik koşulları depresyonla uyumlu semptomlarla ilişkilendiriyor.
Dünya Bankası tarafından yürütülen Filistinlilerin Psikolojik Durumları Araştırması'nın veri analisti Alia Aghajanian şöyle diyor:
Yaygın ruh sağlığı bozuklukları, yani depresyon, aşırı yoksullukla doğrudan ilişkilidir. Gazze'de yoksulluk sınırında olanların oranının yüzde 50, altında kalanların ise yüzde 70 olduğunu kaydettik.
Aghajanian, düşük gıda tüketimi ve psikolojik stresin ruh halini kötü etkilediğine dikkat çekerek, işgücü koşulları ile depresyon riski arasında açık bir bağlantı olduğunu vurguladı.
Gazze Şeridi'ndeki ihtiyaç sahiplerine yardım sağlayan Dünya Gıda Programı'na (WFP) göre İsrail askeri operasyonları, yoksulluk, işsizlik, çok uzun çalışma saatleri ve rekor seviyelere ulaşan gıda güvensizliği depresyonun tek nedeni değil.
Aghajanian'a göre, hastalıklar ve sakatlıklar da şiddetli kaygı ve sinirliliğe yol açan en tehlikeli faktörler arasında yer alıyor.
Farklı bozukluklar
Gazze sahilinde meşhur bir kafede arkadaşıyla birlikte oturan Hazim, 15 saatten fazla aralıksız çalıştıkları restoranın mutfağında çalışmanın sıkıntılarını birbirlerine şikayet ederken, genç adam, "Gece birkaç saat dışında kendimize vakit ayıramıyoruz" diyor.
Kafede arkadaşıyla nargile içen Hazim, 3 dolardan az olan nargile ücretini aralarında paylaştıklarını anlatırken şöyle diyor:
Günlük çalışıyorum, ücretim 10 dolar. Eğer yetişemezsem başka iş bulamıyorum. Aynı zamanda evlilik için hazırlık yapıyorum. İşte bu yüzden her gün geleceğim için daha da korkuyorum.
Genç adam, Gazze'de yaşayan herkesin değişen oranlarda depresyondan mustarip olduğuna inanıyor ve kendisinden şöyle bahsediyor:
Açıkça söylemem gerekirse kimse bana inanmaz. İnsanlar benim mutlu olduğumu düşünmesinler diye gülmekten korkuyorum. Hangi mutluluktan bahsediyoruz size söyleyeyim. Her gün nişan atmayı düşünüyorum. Bu birlikteliği kurduğum için kendimi aşırı derecede suçlu hissediyorum.
Hazim'in ifadelerinden, özgüvenini yitirdiği ve şiddetli bir enerji eksikliği hissetmeye başladığı anlaşılıyor.
Hazim, birçok kez psikiyatriste gitmeyi düşündüğünü ancak tereddüt ettiğini belirterek sözlerine şöyle devam ediyor:
Psikolojik tedavide bile tereddüt ettim. Toplumdan ve toplumun bakış açısından korkuyorum. Bu sözlerden sonra yaşadığım depresyonun derecesini tahmin edersiniz.
Tedavi sınırlamaları
İsrail şarapnellerinin vücuduna girmesi sonucu bacağı kesilen Hibe, şiddetli depresyon geçiriyor ve moralini yatıştırmak için psikolojik destek alıyor. Ancak halen dengesiz davranışlarda bulunduğunun bilincinde.
Hibe, "Sakatlığımdan sonra intihar etmeyi düşünüyordum ve her şekilde ölümü arıyordum. Kalbim umutsuzluğa kapıldı ve kırıldı. Hayattan korktuğumu saklamıyorum ama ölümden de korkuyorum" ifadelerini kullandı.
Hibe, psikolojik durumunu ve ruh halini korumaya çalışırken sessizce geri çekildi ve konuşmasını tamamlayamadı.
Ruh sağlığı uzmanı Fadl Ebu Hin, Independent Arabia'ya yaptığı açıklamalarda, Gazze sakinlerinin psikolojik durumuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
Herkes depresyondan mustarip ve zor vakalar var. İnsanların yaşam koşullarını iyileştirmek için ekonomik bir devrim olmalıdır. Sanırım geçtiğimiz yıllarda çoğunlukla psikolojik durumdan dolayı intihar vakalarını duyduk.
Ebu Hin sözlerini şöyle sonlandırdı:
Gazze'de depresyon veya psikolojik rahatsızlıkların tedavisi bile sınırlı. Sadece bir devlet hastanesi ve bazı devlet klinikleri var. Ancak bunların çoğu farmakolojik tedaviye bağlı ve psikososyal müdahalelerden yoksun.
Independent Arabia
