Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: Süresiz nafaka kabul edilebilir değil

Göreve geldikten sonra ilk kez Ankara gazetecileriyle bir araya gelen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bakanlığın projelerini anlattı. 6284 sayılı kanun ve nafaka konularıyla ilgili tartışmaları yorumladı

Daha önce Cezayir Büyükelçiliği yapan Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görevini 5 Haziran'da devraldı/ Fotoğraf: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı

Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görevini 5 Haziran 2023'te Derya Yanık'tan devralan isim. 

Bakanlık'ta birkaç dönemdir görülen "genç bakan" geleneğini devam ettiren Göktaş, 40 yaşında genç bir siyasetçi. 

Siyasete ise ilk olarak Türkiye'de değil, doğum yeri olan Brüksel'de başladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Siyasi kariyerine 2005'te CDH Partisi Schaerbeek Teşkilatı Başkan Yardımcısı olarak başlayan Göktaş, 2009 yılında Avrupa'nın ilk başörtülü milletvekili olarak Brüksel Parlamentosu'na girmişti. Parlamentoda yıllarca sosyal hizmetler komisyonu ve kadın-erkek fırsat eşitliği komisyonlarında başkanvekilliği yaptı. 

2019 yılında da Belçika'nın en etkili 100 kadını arasında gösterilen Mahinur Özdemir Göktaş, 2020'de Cezayir Büyükelçisi olarak atanmış ve Türkiye'nin Kuzey Afrika'daki ilk kadın büyükelçisi olmuştu. 

Akademik eğitimini ekonomi, siyasal ve sosyal bilimler üzerine tamamlayan Göktaş, siyasetteki çalışmalarını da bu çizgide sürdürdü. Kadın istihdamı, kadına karşı şiddet, aile içi şiddet ve fırsat eşitliği Brüksel Parlamentosu'nda da sıklıkla dile getirdiği konular arasındaydı. 

Göktaş, kendisini siyasete başlatan olayın ise yine bir "kadına şiddet vakası" olduğunu anlattı, Ankara'da gazetecilerle gerçekleştirdiği bir toplantıda:
 

Anne ve babamın Brüksel'de bir marketi vardı. Ben de okul sonrası bazen onlara yardımcı oluyordum. Türkiye kökenli bir kadın müşterimiz vardı ve boşandığı eşinin ona şiddet uyguladığını söylüyordu. Biz de ona gerekli mecralara başvurması konusunda ona destek oluyordu. 

Daha sonra bir sabah bir haber geldi. Üst sokağımızda bir cinayet olmuş, bir kadın, 22 yerinden bıçaklanmıştı. Annem "Umarım o değildir" dedi ama ne yazık ki o müşterimizdi. 

Eşi, uzaklaştırma kararı almasına rağmen, elektronik kelepçeli olmasına rağmen, Brüksel sokaklarında karısını 22 yerinden bıçaklamıştı. Cenazesini yıkayacak kimseyi bulamadık. Annem yıkadı cenazeyi. Anneyi toprağa verdik, üç çocuk yetim kaldı, babası da hapse girdi. 

Dolayısıyla bu konuda hassasiyetimi, her mecrada açıkça söylüyorum. Brüksel Parlamentosu'nda kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine yönelik çalıştığım gibi burada da aynı hassasiyeti tabii ki göstereceğim.


"6284 sayılı kanunun kaldırılması tabii ki söz konusu değil

Kadına yönelik şiddet ve İstanbul Sözleşmesi'nin iptalinden sonra bir kadının yaşam hakkını güvenceye alan tek yasal düzenleme 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, Ankara'daki basın toplantısının da ağırlıklı gündemiydi. 

Hatırlanacağı üzere seçimlerde Cumhur İttifakı'na destek veren HÜDAPAR'ın "6284 kaldırılmalı" açıklaması, kadın örgütleri ve yaşam savunucularından yoğun tepki almıştı. AK Partili kadın siyasetçilerden de "Kırmızı çizgimizdir" açıklaması gelmişti.

6284 ile ilgili ilk kez konuşan Mahinur Özdemir Göktaş da aynı çizgide. 

"6284 sayılı kanunun kaldırılması tabii ki söz konusu değil" diyen Göktaş, AK Parti kanadında sıkça dile getirilen "‘sıfır tolerans" ilkesini yineledi.
 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş
 Mahinur Özdemir Göktaş, basın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile 75. Yıl Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde bir araya geldi/ Fotoğraf: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı


"Benim bu konuda düşüncem açık ve net. Amacımız kadın cinayetlerinin, şiddetinin olmaması. Bizler isteriz ki bu rakamlar sıfırlansın" ifadesini kullanan Bakan, şunları söyledi: 
 

Bakanlığımızdaki bütün arkadaşlarımız bir şiddet olayı olduğunda hepimiz yerimizden zıplıyoruz. Sosyal medya paylaşımlarını çok yakından takip ediyoruz. Akabinde anında müdahale ediyoruz. Yani sizler sadece müdahil oldukları görüyorsunuz ama aslında biz her zaman pek çok konuyu önlemiş oluyoruz. Önlediğimiz pek çok durum var. Bunun da altını çizmek lazım." 


Mahinur Özdemir Göktaş, "Kanunun değişmesi gerekmiyor. Bu kanun olduğu gibi kalmalı. Ancak uygulamada varsa bir hata bunun da üstünden gitmemiz lazım. Bu kanundan kaynaklanan hatalar değil" diye konuştu. 

"Maalesef, 6284 sayılı kanunu uygulamamızı istemeyen kadınlar da var"

Şiddet eğilimli insanların bir rehabilitasyon sürecinden geçmesi gerektiğini de söyleyen Göktaş, bazı kadınların 6284 sayılı kanunun uygulanmasını istemediği durumlarla da karşılaştıklarını aktardı: 

"Maalesef zaman zaman kadınlarımız da 6284 sayılı kanunu uygulamamızı istemiyorlar. Biz bunu alanda görüyoruz. "Biz eşimizin yanına dönmek istiyoruz" diyorlar. Böyle bir durum da var. Korktuğu için "seviyorum" diyor. Bu durum ekonomi kaynaklı değil. Çünkü kadın konuk evlerimizde ekonomik kaygı yok. Kadın konuk evimize gelen bir insanın ekonomik kaygısı olamaz. Onun can güvenliği, ekonomik kaygının üstesinden gelir. Bizim için de önemli olan onun can güvenliğidir. O yüzden o alanda çok hassas davranmak gerekiyor. 

"Süresiz nafaka adil bir uygulama değil"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'a yöneltilen sorular arasında bir süredir gündemdeki yerini koruyan "süresiz nafaka" konusu da vardı. 

Bilindiği üzere 6284 sayılı kanun, kadınların nafaka hakkını da koruyor. Ancak bazı babalar, "süresiz nafaka"nın bir mağduriyet yarattığını, hatta bir adım daha ileri götürerek ‘aile kurumunun' yıkılmasına sebep olduğu savunuyor. 

Cumhur İttifakı'nın destekçilerinden Yeniden Refah Partisi'nin seçim beyannamesinin vaatlerinden biri de "süresiz nafaka mağduriyetinin giderilmesi" ve "6284 sayılı kanunun aile bütünlüğünü bozucu maddelerinin ayıklanması"ydı.
 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı
Fotoğraf: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 


Göktaş'a göre "süresiz nafaka" adil bir uygulama değil. 

"Mağdur kimse onun yanındayız. Bunun altını çizmek istiyorum. Meselede bir mağdur varsa onun yanındayız. Mağdur bir kadınsa onun yanındayız. Mağdur bir çocuksa onun yanındayız. Mağdur bir erkekse onun da yanındayız" diyen Mahinur Özdemir Göktaş, nafaka tartışmaları ile ilgili şunları söyledi: 
 

Ailenin güçlendirilmesi bizim öncelikli alanlarımızdan bir tanesi. Ancak bu tartışmanın 6284 sayılı kanunundan ayrı bir şekilde ele alınması gerektiğine inanıyorum.

6284 bizim önemli bir kanunumuz. Diğer yandan karardan kaynaklı bazı mağduriyetler doğuyorsa bunları ele almak lazım. Ben süresiz nafaka konusunu da önemsiyorum. Bazı insanlar 1990'lı yıllarda evlenmiş. Süresiz nafaka ödemek gibi uygulama kabul edilebilir olamaz. 

Dolayısıyla bunu da ele almak ve buna da dikkat etmek lazım. Eğer bir mağduriyet oluşuyorsa üstesinden gelmek lazım. 

Süresiz nafaka, adil bir durum değil. Bu durumun gerçekten önemli bir şekilde ele almaması lazım. Açıkça sormak istiyorum. Süresiz bir nafaka sizin için adil mi? 

Bu nafaka konusunu Adalet Bakanımız ile görüştük. 6284 konusunu ve bizim bakanlığımızı ilgilendiren boyutlarını ele aldık. Bunun Adalet Akademisi'nde ders olarak verilmesini düşünüyorum. Bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Hakimler ve savcıların bu konuyu özel ders olarak Adalet Akademisinde ele alabilirler. Ancak kanun değişmeyecek." 

 

“Aile ve Gençlik Bankası ile ilgili net bir takvim yok”

Ve çok merak edilen Aile ve Gençlik Bankası mevzusu… 

Söz konusu Banka, ilk kez Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan tarafından 11 Nisan’da AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı’nda duyurulan bir proje. 

Yeni evlenecekleri desteklemeyi, çocuk bakım desteği verilmesini hedefleyen Aile ve Gençlik Bankası’nın ana gelir kaynağı, Türkiye’nin keşfettiği doğal gaz ve petrol kaynakları olacak. 

Ev hanımlarına emeklilik prim desteği vermeyi, her aileden en az bir kişiyi istihdama sokmayı projelendiren Aile Koruma Kalkanı Programını finanse etmek üzere kurulacak Aile ve Gençlik Bankası hakkında konuşan Göktaş, henüz takvimin netleşmediğini vurguladı. 

Bunun gerekçesini ise, söz konusu projenin birden fazla bakanlık sorumluluğunda olması her paydaşın çalışmalarının halen devam ediyor olması olarak açıkladı. 

“22 yılda yapılan yenilikler, tüm dünyada, ilk ve tek olma özelliği taşıyor” 

Ankara’da gerçekleşen basın toplantısının başında gazetecilerle yakın ve sıkı bir iletişim içinde olmaya özen göstereceğini belirten Mahinur Özdemir Göktaş, “Bakanlığımızda birlikte çalıştığımız tüm arkadaşlarımla, her bölgemizde, her ilimizde,  sık sık buluşup değerlendirmeler yapacağım. Yapmaya da başladım” diye konuştu. 

Göreve başladıktan sonra ilk seyahatini deprem bölgesine gerçekleştiren Göktaş, “11 ilimizdeki vatandaşlarımızın her birinin feraha vardığını görene kadar onların elini bırakmayacağız” ifadesini kullandı. 

AK Parti hükümetleri döneminde bireyin, ailenin ve toplumun korunması, güçlendirilmesi ve geliştirilmesine büyük önem verildiğini vurgulayan Bakan Göktaş, “22 yılda yapılan yenilikler ve verilen hizmetler, sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada, ilk ve tek olma özelliği taşıyor” dedi. 
 

deprem bölgesi çocuk AA
Milli Eğitim ve ​​​​​​​Aile ve Sosyal Hizmet bakanlıkları arasında 20 Temmuz'da “Afet Bölgesi Eğitim Destek Programı İşbirliği Protokolü" imzalandı/ Fotoğraf: AA

 

Aile Bazlı Vatandaşlık Maaşı hayata geçecek

Yeni dönemin projelerine de değinen Mahinur Göktaş, hanelerin belirli bir gelir düzeyinde olmasını garanti altına alan  Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi’nin hayata geçeceğini ve Aile Bazlı Vatandaşlık Maaşı uygulamasının başlayacağını söyledi. 

 Aile Bazlı Vatandaşlık Maaşı da AK Parti’nin seçim beyannamesi maddelerinden biriydi. 

“Evrensel Temel Gelir”, "Garanti Edilmiş Gelir" gibi isimlerle de anılan vatandaşlık maaşı, Almanya, İspanya, İsviçre, ABD gibi ülkelerde daha önce uygulanmıştı. 

Pandemide insanların işsiz kalması sonrası tüm dünyada daha çok konuşulur hale gelen "Vatandaşlık Temel Geliri”, bir ülkenin tüm vatandaşlarına ölene kadar, herhangi bir şart ya da ayrım olmaksızın temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri miktarda yaptığı ödeme anlamına geliyor. 

Dünyada bunun uygulaması, “bireysel ödeme” şeklinde. Yani, hane ya da aile başına ödeme yapılmıyor. 

Ancak AK Parti’nin projesi, aile bazlı olacak. Yani, her ailenin en az asgari ücret seviyesinde bir geliri olmasını temin etmek, o kadar geliri yoksa üstünü tamamlamak hedefleniyor. 

“Kadınlarda okuryazarlık oranını yüzde 100 olacak”

Kadınlara, çocuklara, engellilere ve yaşlılara yönelik, ihtisaslaşmış barınma ve bakım hizmetlerinin geliştirileceğine de konuşmasında değinen Göktaş, örgün eğitim kademelerinin tamamında kız çocuklarının net okullaşma oranı ile kadınlarda okuryazarlık oranını yüzde 100 seviyesine ulaştıracaklarının sözünü verdi. 

“Erken yaşta ve zorla evliliklerin erken tespitine yönelik sistemler geliştireceğiz” diyen Göktaş, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele IV. Ulusal Eylem Planının etkin uygulanmasını ve V. Ulusal Eylem Planı’nın hazırlık çalışmalarını uygulamaya geçireceğiz” dedi. 

Göktaş’ın açıklamasına göre I. Ulusal Otizm Eylem Planı ve 2030 Yaşlanma Vizyon Belgesi ve Eylem Planı da yakında ilan edilecek projeler arasında. 

 

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU