İran makamları, İsrail adına casusluk yaptıkları suçlamasıyla ülkenin kuzeyinde Bahai inancına mensup birkaç kişiyi gözaltına aldı.
İran’ın en büyük gayrimüslim dini azınlığı olan Bahailer, en önemli türbeleri ve Bahai Dünya Merkezi’ne ev sahipliği yapan İsrail ile bağlantılı oldukları ve Tel Aviv adına casusluk yaptıkları gerekçesiyle sık sık hedef alınıyor.
Şarku’l Avsat’ın Fars haber ajansından aktardığı habere göre, İran Güvenlik Bakanlığı ve Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı tarafından yapılan ortak açıklamada, “Ülkenin kuzeyindeki Gilan eyaletinde Bahai üyesi bazı kişiler gözaltına alındı” denildi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Sözkonusu açıklamada, gözaltına alınanların, işgal altındaki Filistin topraklarında bulunan ve Adalet Evi olarak bilinen Siyonist Merkez ile doğrudan ve dolaylı olarak bağlantılı oldukları ifade edildi.
Bu kişilerin, Gilan’daki ‘sapkın Bahai mezhebinin’ örgütlenmesini canlandırmak için stratejik bir görev üstlendiği öne sürülen açıklamada ayrıca şu ifadeler kullanıldı:
Bu grubun aynı zamanda, sömürgecilik tarafından uydurulan Bahai öğretilerini kültürel, sosyal ve eğitim ortamları gibi çeşitli düzeylerde, özellikle çocuklar ve ergenler için müzik okullarında yayma görevi de vardı.
İranlı yetkililer, mezhep hala ülkedeki en büyük gayrimüslim azınlık olmasına rağmen, Hristiyanlık, Yahudilik ve Zerdüştlük gibi diğer gayrimüslim azınlık dinlerinin aksine Bahai inancını tanımıyor.
İran’da 19. yüzyılın başlarına kadar uzanan nispeten yeni bir inanç olan Bahailik, insanlar arasında birlik ve eşitlik çağrısında bulunuyor.
Bahai inancının mensupları, inanç ortaya çıkışından bu yana Kaçarlar ve Pehleviler gibi İran’ı yöneten hanedanlar döneminde din adamlarının geleneksel rakipleri arasında yer aldı.
Tahran, ağustos ayında Gilan yakınlarındaki Mazandaran eyaletinde Bahai toplumunun bazı üyelerinin gözaltına alındığını duyurdu.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 2018’de İran’ı dini azınlıklara yönelik keyfi gözaltı operasyonlarını durdurmaya ve tutuklu Bahaileri serbest bırakmaya çağıran bir kararı kabul etti.
Şarku’l Avsat