Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Ankara Büyükelçisi Said Sani ez-Zahiri, BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan’ın Kasım 2021’de ve ardından Haziran 2023’te Türkiye’ye yaptığı ziyaretler ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Şubat 2022’de BAE’ye yaptığı ziyaret ışığında, iki ülke arasındaki ilişkilerin sürekli gelişme gösterdiğini dile getirdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Independent Türkçe’ye konuşan Zahiri, iki ülke arasında Mart ayında Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması imzalanmasının, ticareti ve yatırımları en üst düzeyde teşvik etmek için önemli bir adım olduğunu ve anlaşmanın iki dost ülke ve halk için daha fazla büyüme, fırsat ve istikrar sağlayacağını açıkladı.
"Anlaşmalar sadece ekonomik değil, bir kalkınma ortaklığının kurulması anlamına geliyor"
Said Sani ez-Zahiri, “Anlaşma sadece ticaret, yatırım ve ekonomik büyümeyi teşvik etmekle ilgili değil, aynı zamanda gerçek bir kalkınma ortaklığının kurulmasını, ortak çıkarların inşa edilmesini, iki ülke arasında güçlü stratejik ilişkilerin güçlendirilmesini ve bölgenin refahına, esenliğine ve istikrarına katkıda bulunmayı temsil ediyor. Elbette, her iki ülke de teknik işbirliğini kolaylaştırarak, beceri ve deneyim alışverişinde bulunarak ve bu alanlarda bilimsel işbirliğini güçlendirerek çeşitli sektörlerde ticari ve ekonomik ilişkileri derinleştirmeyi ve enerji, tarım ve gıda güvenliği gibi küresel sorunları ele almayı hedefliyor.” dedi
Independent Türkçe’ye özel değerlendirme yapan Zahiri, iki ülke arasındaki ilişkinin sadece liderler düzeyinde değil, aynı zamanda iki halk düzeyinde de kardeşlik ve ortaklık ilişkisi olduğuna işaret ederek, bunun Şubat ayında Türkiye’yi vuran yıkıcı deprem felaketinden sonra BAE hükümetinden gelen destek ile apaçık ortada olduğunu söyledi. Zahiri ayrıca; siyasi ve ekonomik düzeyde, her iki taraftan da ilişkileri kardeşlik ilişkilerini yansıtan seviyelere taşımak için umut verici adımlar atıldığını vurguladı.
Büyükelçi, gelecekteki diplomatik ilişkiler açısından BAE’nin bölge halklarının çıkarlarına hizmet edecek şekilde diyalog, işbirliği ve köprüler kurmanın önemine inandığını dile getirerek, “Bu stratejik ilerleme, bu yıl kutladığımız diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıldönümüne denk geliyor” diye konuştu. Said Sani ez-Zahiri; ikili ilişkilerin teşvik edilmesinin, BAE’nin önümüzdeki yıllarda siyasi, ekonomik, teknolojik, sağlık ve gıda alanlarında daha fazla iletişim, entegrasyon ve işbirliğine ihtiyaç duyduğuna olan inancını yansıttığını söyledi.
"Büyük fırsatların önünü açacak"
Zahiri açıklamasına şu ifadelerle devam etti:
BAE ile Türkiye arasındaki Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması, önümüzdeki 10 yıl içinde BAE’de yüksek beceri gerektiren 25 bin iş fırsatı ve Türkiye pazarında 100 bin iş fırsatı sağlayacak. Geçtiğimiz aylar, özellikle ulaşım, sağlık ve enerji gibi büyük potansiyelin bulunduğu kilit alanlarda yatırım fırsatlarından yararlanılmasıyla, ekonomik ve ticari işbirliği alanında çok önemli oldu. İkili işbirliğini geliştirmeye yönelik ortak çabalarımızın, aynı zamanda bölge halkları için daha büyük fırsatların önünü açacağına ve tüm Ortadoğu’da hayati kalkınmanın kapılarını açacağına inancımız tamdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinin, iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik iletişimin artırılmasına yönelik ortak çabalar çerçevesinde gerçekleştiğini ve gerçekleşecek görüşmelerin her iki taraf için de önemli olacağını söyleyen Büyükelçi açıklamasını şöyle sürdürdü:
Bu ziyaretin sonuçlarının ekonomi, ticaret, yatırım, ulaşım, sağlık ve enerji alanlarında yeni yatırım fırsatları arayarak ve yeni sektörlerde işbirliğini güçlendirerek birçok alanda karşılıklı ilişkileri ilerleteceğine inanıyorum. Bu ziyarette, ticaret hacminin önümüzdeki yıllarda yaklaşık 40 milyar dolara çıkarılması başta olmak üzere, tüm öncelikli alanlarda ilişkilerin geliştirilmesinin yolları görüşülecek. BAE’de çeşitli alanlarda daha güçlü işbirliği için ortak bir istek olduğuna hepimiz güveniyoruz. Başta ekonomi, yatırım, altyapı, turizm, kültür, gıda güvenliği, yenilenebilir enerji, çevre, teknoloji ve diğer hayati alanlar olmak üzere, özellikle sürdürülebilir kalkınma hedeflerine hizmet eden alanlarda ekonomik ortaklığımızı geliştirmek için birçok umut verici fırsat bulunuyor.
Büyükelçi, bu ziyaretten elde edilecek ivme sayesinde, yeni sektörlerde ticaret ve ortak işbirliği yönlerini geliştirmeyi dört gözle beklediklerini söyledi.
Zahiri’ye göre, iki ülke arasında toplam petrol içi petrol dışı ticaret, 2020’ye göre yüzde 112 ve 2021’e göre yüzde 40 artışla 2022’de yaklaşık 18 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Türkiye, BAE’nin dünyadaki en büyük 10 ticaret ortağı arasında en hızlı büyüyen ortak haline geldi ve iki ülke arasındaki karşılıklı yatırımların toplam dengesi 20 milyar dolara yükseldi.
BAE ile Türkiye arasındaki petrol dışı ticaret 2022’de yaklaşık 19 milyar dolara ulaşırken, iki ülke bunu beş yıl içinde 40 milyar dolar düzeyine çıkarmayı hedefliyor.
"İki ülke de temiz ve yenilenebilir enerjiye ilgi duyuyor"
BAE’nin Ankara Büyükelçisi Zahiri, iki ülkenin çevre sorunlarına, temiz ve yenilenebilir enerjiye ve sürdürülebilir kalkınmaya büyük ilgisi olduğuna da dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Yeşil Kalkınma Devrimi’ ilan ettiğini hatırlatan Zahiri, “Türkiye’nin COP28 zirvesine aktif katılımının önemli bir katkı olacağına inanıyoruz. Katkıların, sadece iki ülkenin değil tüm dünyanın yararına olacak ikili ilişkilerin gelişimini yansıtmasını arzu ediyoruz” dedi.
Büyükelçi, ayrıca BAE’nin bölgede Paris İklim Anlaşması’nı imzalayan ve onaylayan, ekonomik düzeyde emisyonları azaltmayı taahhüt eden ve 2050 yılına kadar iklim nötr olma girişimini ilan eden ilk ülke olduğunu da ekledi.
Zahiri, “BAE, yenilikçi ve öncü iklim çözümlerine dayalı bir ekosistem oluşturmak için iklim eylemi alanındaki geçmiş performansını ve doğal ve teknolojik avantajlarını geliştiriyor. Birçok iddialı girişim ve stratejinin bir sonucu olarak, bölgede endüstriyel karbon yakalama teknolojisini kullanan ilk ülke ve nükleer enerjiyi emisyonsuz kullanan ilk ülke oldu” ifadelerini kullandı.
Ülkesinin hidrojen gibi yeni karbonsuz enerjiye öncülük ettiğinin altını çizen Zahiri, “Bu nedenle, 2050 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşmaya yönelik stratejik girişim, daha fazla bilgi, endüstri, beceri ve yeni işler yaratmak için BAE’nin önümüzdeki 50 yıldaki kalkınma vizyonuyla doğrudan uyumlu olan bu yoldaki doğal adımıdır” diye konuştu.
© The Independentturkish