Deve bir yaşam biçimidir.
Bu, Suudilerin develerle ilişkilerini doğrulayan bir söz.
Toplumun tanık olduğu gelişme ve modernleşmeye rağmen eski Bedevi toplumlarında yaşamın temel dayanağı olan deve, günümüzde de bu konumunu koruyarak Suudi kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
Deve Suudi Arabistan'ın her yerinde görülebilir; mutfakta eti meşhurdur, Krallık pistlerinde her yıl deve yarışları yapılır ve kıyafet tasarımları ile reklamcılık alanında yoğun bir şekilde deve figürü kullanılır.
Manevi açıdan bakıldığında ise devenin Suudiler için bir gurur ve onur sembolü olarak kültürel, tarihi ve geleneksel büyük bir önemi vardır.
Suudilerin köşe taşı
Çevre, Su ve Tarım Bakanlığı istatistiklerine göre, Suudi turizmini tanıtmak için develerin kullanılması, 2021 yılında yaklaşık 1,3 milyon deveyi barındırdığı tahmin edilen Krallığın kültürüne dair bir imaj yaratılmasına yardımcı oldu.
Prens Muhammed bin Fahd Üniversitesi Temel İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü'nden Yardımcı Doçent Dr. Laura Strachan, 'Suudi Ruhu' sitesinde yayımladığı bir makalede develeri Suudi Arabistan ile ilişkilendirerek "Her zaman hatırladığım anlardan biridir. Deve size anında Suudi Arabistan'da olduğunuzu hatırlatır" ifadelerini kullandı.
Strachan "Burada bir seyahate çıkarsanız, binmek için bir deve kiralayabilirsiniz" dedi ve bunun "heyecan verici ve ilginç" bir deneyim olduğunu söyledi.
Strachan "Develer, Suudi Arabistan ziyaretçileri için her zaman ilginç bir hayvan olmuştur. Üzerlerine binme deneyimine ek olarak, sütlerini içme deneyimini de tadabilirsiniz. YouTube platformunda gezginlerin videolarında bunlar öne çıkıyor" dedi.
Deve figürü, bunu bir kimlik olarak kabul eden bazı Suudi projelerinde yer alıyor. 2013 yılının başında kurulan ve ilk resmi şubesini Riyad'da açan Camel Step kafe buna bir örnek.
Devenin bu kafe ile ilişkisi konusunda, Camel Step Pazarlama Departmanı, marka adında Arap kültürünün varlığını göstermenin, dünyaya açılmayı ve Arap kültürünün en önemli sembollerinden birini öne çıkarmayı amaçlayan şirketin dikkat ettiği unsurlardan biri olduğunu söylüyor.
Deve "çölün gemisi" olarak bilindiğinden ve daha önce bölgede yüzyıllarca yıl ulaşım, ticaret ve hatta yemek aracı olarak kullanıldığından, bazı teslimat uygulamaları sahipleri, devenin bu özelliğinden ilham alarak güç, yükleri taşıma sabrı ve zorlu çöl koşullarında uysallık sembolü olarak, uygulamalarının kimliğini bununla bağdaştırdılar.
Ayrıca bu şekilde, ülkenin modernleşmesine ve gelişmesine rağmen kültürel öneme de vurgu yaptılar. Adını duyurmak için deveyi kullanan en ünlü ticari markalar arasında sipariş ulaştırmada uzman Suudi Nana uygulaması bulunuyor.
Tarih, ister kitap, ister araştırma, ister döküman şeklinde olsun, ancak her şeyin belgelenmesiyle zenginleştirilebilir.
Bu yaklaşımdan hareketle, Kral Abdülaziz Halk Kütüphaneleri Vakfı, "Çağlar Boyunca Develer" başlıklı ilk deve ansiklopedisini geçtiğimiz mayıs ayında çıkardı.
Deve ile ilgili her şeyin asıl kültürünü tanıtmak ve binlerce yıldır işgal ettiği tarihsel arka planı öne çıkarmak için yapılan bu çalışma 10 yıl sürdü.
Çölden moda dünyasına
Son yıllarda, özellikle de Kuruluş Günü'nün kabul edilmesinden sonra, develer Suudi moda dünyasına girdi.
Suudilerin Krallığın kuruluş yıldönümünü kutladıkları 22 Şubat'a denk gelen bu günde, insanlar geleneksel kıyafetler veya Suudi kültürünü simgeleyen giysiler giymeye özen gösterirler.
Bu nedenle, tasarımcılar ve mağaza sahipleri, modernliği kültürel özle birleştirerek yılın herhangi bir gününe uygun olacak şekilde kültürel sembollerle işlenmiş modern kıyafetlerden ilham alırlar.
Seen Abaya'nın tasarımcısı Selma el-Mutlak, Kuruluş Günü için deve motifli işlemeleri içeren tasarımını piyasaya sürdükten sonra, bunun sadece o güne özel bir tasarım olacağını düşündüğünü, ancak o gün geçtikten sonra gelen yoğun talebe şaşırdığını söyledi.
Mutlak "Bu tasarımımızla öne çıktık. İnsanlar beğendi ve çok şükür hala rağbet görüyor" dedi.
Deve görseli taşıyan bir dizi tasarımın yer aldığı Browns adlı online mağazanın sahibi Şahed es-Sayer ise Suudi Arabistan'daki genç kesimin bu tür tasarımlarla ne kadar ilgilendiğini şu sözlerle açıkladı:
Son zamanlarda genç kesim, kapsamlı ve dikkat çekici bir şekilde Suudi kültürünün niteliğini taşıyan giysilere yöneldi. Suudi kültürünün en önemli sembolü olarak deve, mağazamın ticari logosu olarak seçildi.
Eski dönemlerden beri önemli bir konuma sahip
Arap Yarımadası tarihinin her detayında develer kazınmıştır. Bunlardan en önemlisi de Kureyş halkının ticaret seyahatleridir.
Kışın Mekke'den Yemen'e ve yazın Levant bölgesine yaptıkları yolculuklarda deveyi araç olarak kullanmışlardır.
Deve, İslam öncesi Arap kabilelerinin savaşlarında da öne çıkıyor. Bilhassa tarih araştırmacısı Samir Suud'un belirttiği gibi, Ma'rib barajının yıkılmasından sonra Medine'ye göç eden ve aslen Yemen'den gelen Arap kabileleri Evs ile Hazrec arasında meydana gelen savaşta buna rastlanıyor.
Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) devesi Medine'ye yaptığı hicret yolculuğunda kendisine eşlik etmişti. Hz. Muhammed "Siz deveyi kendi haline bırakınız. O emrolunduğu yere gider" buyurmuş ve deve mescidinin yerini belirlemişti.
Suudi Deve Kulübü, devenin Suudi Arabistan'ı, devletin kurucusu Kral Abdulaziz Âl-i Suud ile birleştirmedeki rolünden bahsetti.
Arabistan Yarımadası'nda geçmişte ve bugün develer kadar edebiyatta adı geçen, atasözlerinde kullanılan ve zenginlik ve itibar sembolü olarak kabul edilen hiçbir hayvan olmamıştır.
Develer, birçok şiirde yer almışlardır. Şair Tarafe bin el-Abd'ın şu dizeleri buna örnektir:
Aşkın en hüzünlü yanıydı,
Sevgiliye yakın olup, vuslata erememek.
Çölde sırtında su taşırken susuzluktan solan bir deve gibi,
Acı bir çaresizlikti sevdamız.
Aynı zamanda deve mal olarak adlandırılır. Mal dendiğinde bununla deve kastedilir.
Ayrıca, "Bu nasıl deve sulamaktır" atasözü bir işi bilmeden yapanlar için kullanılır. Deve sevinçlere de ortak olur. Zira gelinin mehridir.
Deve sayısı ne kadar artarsa gelinin de değeri o kadar kıymetlidir. Able kıssasında olduğu gibi. Able'nin babası, Antere bin Şeddad'dan Megatir cinsi 100 deve istemişti.
Independent Arabia