Maaş müzakereleri, genel olarak stresli ama iş görüşmelerinin ya da bir işte devam ederken zam istemenin kaçınılmaz bir parçası olarak kabul edilir.
Herkes yüksek bir maaşla işe girme ya da işini devam ettirme hedefini gerçekleştirmek ister ama bu durum pek çok tuzakla birlikte gelme eğilimindedir.
İlgili kişilerle maaş görüşmesini gerçekleştirirken söylenmemesi gereken bazı kelimeler ve ifadelerin bilinmesi önemli.
Peki bunlar neler?
İdeal maaşım…
Bu, bir iş görüşmesi sırasında potansiyel işvereninizin bilmesi gereken bir bilgi değil.
Bunu söylemeniz, yüksek bir ücret alacağınızı garanti etmez, o daha yüksek bir maaş ödemeye istekli olsa bile.
Benzer durumdaki/pozisyondaki çalışanlar
Patronunuzdan daha yüksek bir maaş talep etmeden önce biraz araştırma yapmak her zaman önemli.
İş arkadaşlarınıza ne kazandıklarını sormaktan çekiniyorsanız, başkalarının ne kazandığı hakkında bir fikir edinmek için benzer yaşam maliyetine sahip alanlarda karşılaştırılabilir iş unvanlarına ve sorumluluklarına göz atabilirsiniz.
Bu, müzakere masasına geldiğinizde aklınızda uygun bir orana sahip olmanıza yardımcı olacaktır.
Bence hak ediyorum…
Hak ettiğinizi düşündüğünüzü dile getirmek, bir şeyden emin olmadığınızı belirten pasif bir cümle ve potansiyel işvereniniz bu cümleyi bir güvensizlik olarak yorumlayabilir.
Bu cümlenin maaş müzakerelerinde kullanılmamasına özen gösterilmeli.
Umuyordum.
Pasif kelimeler veya ifadeleri örneğin "umuyordum"u kullanmak, istediğiniz şeyi hiç beklemiyormuşsunuz gibi görünmenizi sağlar.
Bunun yerine, şirkete ne kadar değer katabileceğiniz konusunda kendinizden emin bir şekilde konuşmalısınız.
İstiyorum veya ihtiyacım var.
"İstiyorum veya ihtiyacım var demek yerine şöyle olsaydı daha rahat olurdum…" demek daha etkili.
İşte burada incelik devreye girer. "İstiyorum" veya "ihtiyacım var" demek, bazı işverenlere aşırı agresif gelebilir.
Tehdit edildiklerini hissettiklerinde, size istediğinizi verme olasılıkları çok daha düşük olacaktır.
Talepte bulunmak yerine, amacınızı iletmeye yönelik daha yumuşak bir ifade kullanmalısınız.
Sormaktan nefret ediyorum…
Maaşınız hakkında konuştuğunuz veya daha fazlasını talep ettiğiniz için özür dilemeyin.
Bunun yerine, şirket için yaptığınız veya yapabileceğiniz her şey için bu artışı hak ettiğinize inanarak müzakereye girin.
Başka bir yerle anlaşmak zorunda kalacağım…
Masada başka tekliflerin olması harika olsa da çekip gitme tehdidinin riskli bir hareket olduğuna dikkat edilmeli.
Bunun yerine şirkete, başka teklifler aldığınızı söylemek ancak en çok bu şirketle çalışmayı istediğinizi vurgulamak daha etkili.
Pazar araştırması
Sektörünüz ve maaş ortalamalarınız hakkında araştırma yaptığınızı belirtmek ve istatistiklere dayalı olarak belirli rakamlardan bahsedebilmek kendinizi daha güvende hissetmenize yardımcı olacaktır.
Mümkün olduğunca esnek olmak istiyorum.
Bu, şirket için çalışma (veya çalışmaya devam etme) arzunuzu gösterirken, maaş görüşmeleri sırasında kendinizi savunmaya devam etmenin başka bir örneği.
Ne kadar esnek olmak istediğinizi ve ekibin bir parçası olmaktan ne kadar heyecanlı olduğunuzu dile getirin.
Değer
Bu, bir çalışan olarak kendi değerinizden ve şirkete getirebileceğiniz değerden bahsettiğiniz yer.
Artan gelir, daha fazla müşteri vb. getirseniz de patronunuza onlara ne getirdiğinizi hatırlatın, bu istediğiniz maaşı neden hak ettiğinizi daha somut bir şekilde gösterecektir.
Rakamlar her zaman böyle bir durumda konuşur.
Bunu yapabilirseniz, ben varım.
Masada somut bir rakamın olması, bu tür toplantılarda ortaya çıkan belirsizliğin bir kısmını azaltabilir.
İşvereniniz de en az sizin kadar müzakerelerin uzamasından kaçınmak isteyecektir.
Bu yüzden onlar için açık ve öz bir şekilde bir rakam belirtmek, belirsizliğe çözüm olacaktır.
Teklifinizi değerlendirmek için zaman alabilir miyim?
Biraz netlik elde etmek için müzakere masasından uzaklaşmanın yanlış bir tarafı yok.
Bu size tekliflerinin yeterli olup olmadığını düşünmeniz için zaman vermekle kalmaz, aynı zamanda yeterli değilse karşı bir teklifte bulunmanız için sessiz bir an sağlar.
Bu konudaki yardımınız için minnettarım.
Görüşmeyi sonlandırırken, görüştüğünüz kişinin size yardımcı olduğunu vurguladığınızdan emin olun.
Bu yoldaşlık duygusunu ve hepinizin bu işte birlikte olduğunuz hissini besler.
Yine de teşekkürler.
Görüşme planlandığı gibi gitmezse ne yapmalısınız?
Anlaşmazlığı bir anlaşmanın sonu olarak görmemeye çalışın, bunun yerine onu müzakerelerin bir başlangıcı olarak görün.
"Bu konuşmayı tekrar ne zaman başlatabiliriz?" demeyi ve ardından sorunun cevapsız bırakılmasına izin vermemeyi sağlayın.
Gerçek şu ki, kimse maaş konuşmalarından hoşlanmaz. Ama siz kendinizi savunmazsanız kimse de sizi savunmaz.
İstediğiniz ve hak ettiğiniz şey için müzakere etme konusunda kelimelerinizi özenli seçmeyi öğrenin ve kendi güveninizi oluşturmak için evde sesli pratik yapın.
Hazırlığınızı yaparak müzakereye girin. Bir çalışan olarak kendi değerinizi hatırlamanız, patronunuzun da bunu görmesine yardımcı olacaktır.
Değerinizin ne olduğunu sormaktan asla korkmayın!
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish