Sudan'da üst üste dördüncü gün meydana gelen çatışmalarda, hareket edemeyen, tedavi göremeyen ve tıbbi muayeneden geçemeyen hastaların çektiği acılar trajik görüntülerin kaydedilmesine neden oldu.
Kuşatma ve sürekli bombardıman sebebiyle eczanelerin kapanması ve ilaçların tükenmesinin yanı sıra sağlık personelinin dinlenmeden gece gündüz aralıksız çalışması sağlık sistemini krize soktu.
Elektrik kesintilerinin olması, kan torbası, solüsyon ve ağrı kesici eksikliğinin yaşanması ve çatışmaların ortasında ambulans trafiğinin aksaması nedeniyle çok sayıda hastane çalışmayı durdurdu.
Başkent Hartum'da sokaklarda hareketin durması nedeniyle vatandaşlar cenazelerini toprağa vermekte zorlandı.
Bu arada Merkez Tabipler Komitesi, ordu ile Hızlı Destek Güçleri (RSF) arasında çıkan çatışmaların başından bu yana sivil ve askeri personel arasında toplam bin 409 ölü olmak üzere sivil ölü sayısının 144'e yükseldiğini açıkladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Felaket durum
Çatışmaların üst üste dört gün devam etmesi ve gergin tırmanışın azaltılamaması, sistemi çökme noktasına gelen bazı hastanelerde çalışmaların durdurulmasına yol açtı.
Ayrıca, doktorların durumu felaket bir hal aldı ve çoğu gün boyunca yoğun ameliyatlar yaparken ameliyat aralarında yerlerde uyumaya başladı.
Hastaneler, hasta ve refakatçi kalabalığına hizmet vermekte zorlandı ve yiyecek, içecek ve yakıt gibi temel yardımların eksikliğinden dolayı doğru hizmet veremedi.
Hartum Hastanesi doktoru et-Tahir Ali, yaşadıkları zorluklardan şu şekilde bahsetti:
Koşullar zor ve tıbbi yardımdaki gecikme, bazı yaralıların yolda veya geldiklerinde hastanede kan kaybından öleceği anlamına geliyor. Kan ünitelerinde büyük eksiklik ve yaralıların tedavisinde zorluk yaşanıyor. Silahlı çatışmaların devam etmesi, hastanelerin maruz kaldığı büyük ilaç ve ekipman kıtlığı sebebiyle ülkeyi insani ve tıbbi bir felakete sürükleyecek.
Refakatçilerden biri olan Beşir Umbada, şu sözlerle yaşadıklarını anlattı:
Bir böbrek hastam var ve acil diyalize ihtiyacı vardı. Bir hastane bulmakta zorlandım. Hastane bulduğumda ise hastane odalarını bazıları yaralı ve diğerleri diyalize gelen hastalarla dolu buldum. Çatışmalar, cihazlarda ve ameliyathanelerde çalışmaların tamamen durmasına neden oldu.
İşin askıya alınması
Sudan'ın batısında bulunan El-Ubeyd kentindeki Sosyal Güvenlik Hastanesi yönetimi, bombalı saldırı ve bazı illerdeki güvensiz durum nedeniyle sağlık personelinin tehdit ve hakarete uğramasını gerekçe göstererek hastanenin kapatıldığını duyurdu.
Hastanenin başhekimi Amal Halil, hastanenin kapatılmasına dair şu açıklamayı yaptı:
Silahlı savaşçılar binaya girerek sağlık personelini korkuttu ve tehdit etti. Bu da yönetimi hastaların ve doktorların güvenliğini sağlamak için hastaneyi kapatmaya zorladı.
El-Ubeyd'deki bir başka hastanenin tıbbi direktörü Abdurrahim Muhammed, hastanede yaşadıkları aksaklıklara şöyle değindi:
Yerel yönetimin yakıt desteği yok. Ayrıca elektrik ve su sıkıntısıyla ilgili de bir çözüm üretilmedi. Damar içi solüsyonlar, kan torbaları gibi tıbbi malzeme eksikliği yaşamıyoruz ama elektrik krizi bizi cep telefonu aydınlatmasıyla küçük operasyonlar yapmaya zorladı.
Doktorlara göre, Ubeyd Hastanesi savaşın başlangıcından bu yana beşi ameliyat olmak üzere 28 vaka kabul etti. Sivil ölümlerin sayısı kadın ve çocuklar dahil olmak üzere sekize ulaştı.
Hastaların acı çekmesi
Sudan hastanelerinde kötüleşen durumun belki de en belirgin örneği, Ordu ile RSF arasındaki çatışmalarda vurulan iki yaşındaki Fatıma Halid'in Omdurman'daki bir hastanede iki gün boyunca kafasından kurşun çıkaracak bir doktor bulamadan ameliyat olmayı beklemesiydi.
Yüzlerce yaralının çatışma nedeniyle alamadıkları tıbbi müdahale için iki gün bekleyen Fatıma’nın, yapılan tetkiklerde kan nakline ihtiyacı olduğunun anlaşılması üzerine acil olarak ameliyata alınma işlemleri ertelendi.
Bu nedenle operasyon Salı sabahı gerçekleştirildi. Mermi, Fatıma neredeyse hayatını kaybedecekken çıkarıldı.
Bombalama, sağlık personeli eksikliği, ilaç, su ve elektrik kaynaklarının kıtlığı veya kesintisi nedeniyle çoğu hizmet dışı kalan hastanelerde ailelerinin çoğu tedavi alamaz hale geldi.
Sami et-Tom isimli vatandaş, Omdurman hastanesi ile ilgili şunları söyledi:
Omdurman Hastanesi ateşli silah yaralanmaları ve kırıklar gibi hızlı müdahale gerektiren kritik vakaları kapsayacak şekilde iki ameliyathane açtı ve ameliyat sayısı günde 10'a ulaştı. Gönüllüler, silahlı çatışmaların başlangıcından bu yana yaralıları tedavi etmek için burada yüce gönüllülükle çalışıyorlar. Yaralılara sağlık ve tedavi hizmeti verilmesi, mahsur kalanlar ile henüz defnedilmemiş kurbanların tahliyesi için sükunet ve ateşkes çağrılarına yanıt verilmesi gerekiyor.
Yığılmış cesetler
Hava bombardımanı ve karada şiddetli çatışmalar nedeniyle, RSF'nin 24 saatlik ateşkes açıklamasına rağmen çok sayıda kişi hastanelere ulaşmakta güçlük çekiyor. Birçok bölgede kurşun sesleri hala duyuluyor.
İki taraf arasında yerleşim yerlerinde, sokaklarda gelişigüzel ateş açılması ve kovalamacanın devam etmesi sonucu çok sayıda vatandaş evlerinin içinde yaralanarak ölme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Tehlikeli güvenlik koşulları, ambulans ekiplerinin tedaviye ihtiyacı olan yaralılara ulaşmasını engelliyor.
Başkent içinde ve dışında siviller arasında ölü sayısı artıyor ve cesetlere ulaşmakta büyük zorluklar yaşanırken, alınmayan cesetler sokaklarda birikiyor.
Hartum Üniversitesi yönetimi, öğrencilerinden birinin cenazesini, çok uzakta olmayan evine nakli başarısız olunca üniversite kampüsü
içine gömmek zorunda kaldı.
Omdurman'daki el-Menara bölgesinde yaşayan Hamid Hamdi şunları söyledi:
Cesetler çürüme ve şişme belirtileri göstererek yollarda yatıyor ve bölge sakinleri cesetleri gömmek için herhangi bir adım atamıyor. Onları gömmek büyük bir risk oluşturuyor. Bu savaşın en büyük kaybedeni Sudan halkıdır. Rastgele açılan ateş sonucu onlarca masum vatandaş hayatını kaybetti. Bazı mahallelerdeki insani durum büyük tehlike taşıyor.