"Burası devlete meydan okunacak yer değil" çıkışından ittifaka… Türk: İttifak kararı Bülent Ecevit'e ihanettir

Demokratik Sol Parti'nin AK Parti'nin listelerinden seçime girerek Cumhur İttifakı'nı desteklemesi tartışmaları beraberinde getirdi. Tepki gösteren birçok DSP'li partilerinden istifa etti

Türkiye'de hanımların giyim kuşamına, başörtüsüne, özel yaşamlarında hiç kimse karışmıyor. Ancak burası hiç kimsenin özel yaşam mekanı değildir. Burası devletin en yüce kurumudur. Burada görev yapanlar, devletin kurallarına geleneklerine uymak zorundadırlar. Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz."

Bu sözler Demokratik Sol Parti (DSP) Kurucu Genel Başkanı Bülent Ecevit'e ait.

Ecevit, Fazilet Partisi'nden İstanbul Milletvekili seçilen Merve Kavakçı'nın başörtülü olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'na girdiğinde söyledi bu sözleri.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yemin edemeden TBMM'den ayrıldı

DSP'lilerin aşırı tepkileri nedeniyle Merve Kavakçı yemin etmeyerek TBMM Genel Kurulu'ndan ayrıldı.

Daha sonra Bakanlar Kurulu kararıyla ABD vatandaşı olduğunu bildirmediği için vatandaşlıktan çıkartıldı.

DSP-MHP-ANAP koalisyonuyla başbakanlık koltuğuna oturan Ecevit ise 2002 genel seçimlerinde yüzde 1,22 oy oranı ile baraj altında kaldı. 

Fazilet Partisi'nin kapatılmasıyla kurulan Saadet Partisi'ne geçmeyen Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç gibi yenilikçi olarak adlandırılan isimler Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AK Parti) kurdu.

Kavakçı'ya iadeyi itibar

AK Parti 2002'de girdiği ilk seçimlerde iktidara geldi. 

Merve Kavakçı, 2017'de Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığına alındı ve aynı yıl Dışişleri Bakanlığı'nın yaz dönemi kararnamesiyle Türkiye'nin Malezya Büyükelçisi olarak atandı.

Aradan geçen uzun süre sonra AK Parti ile DSP'nin yolu yine çakıştı. 

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve parti sözcüsü Ömer Çelik, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal'ı parti genel merkezinde ziyaret ederek "seçim işbirliği" için davet etti.

 

Binali Yıldırım - Önder Aksakal
Binali Yıldırım - Önder Aksakal / Fotoğraf: AA

 

"Birçok kişi istifa etti"

Durumu parti kurullarında değerlendiren Aksakal, Erdoğan'ı destekleyeceklerini ve AK Parti listelerinden seçime girme kararı aldıklarını açıkladı.

Birçok partili karara tepki gösterdi. Genel Başkan Yardımcıları Onur İste, Dilara Tambova ve Selçuk Karakülçe, görevlerinden istifa ettiklerini duyurdu.

Seçim işbirliğine yönelik DSP'lilerin tepkilerin sürmesi bekleniyor.

Peki DSP ve Fazilet Partisi'nde yöneticilik ve bakanlık yapmış isimler, DSP-AK Parti işbirliğine nasıl bakıyor?

"DSP'nin varoluş amacına ters"

Eski DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Cumhur İttifakı ile birlikte seçime girmelerinin DSP'nin varoluş amacına ters bir duruş olduğu görüşünde.

Ecevit'in 60 yıllık siyasi hayatı boyunca laik cumhuriyeti kurmak ve geliştirmek üzerine siyaset oluşturduğunu kaydeden Sezer, "Oysa şimdi laikliğe büyük tehdit olan, hatta yıpratmış, ekonomi ve eğitim gibi birçok alanda Türkiye'ye geriye götürmüş bir iktidara destek olmak, birlikte seçime girmek DSP'nin varoluş amacına aykırıdır" diye konuştu.

 

Zeki Sezer
Zeki Sezer / Fotoğraf: Twitter

 

"Ecevit'i sevenler peşinden gitmeyecek"

DSP'nin kurucu lideri Ecevit'in 2006'da AK Parti iktidarını değiştirmek için ittifaklar önerdiğini aktaran Sezer, "Şimdi ise DSP, iktidarın yanında yer alıyor. Bunu kabul etmek mümkün değil" dedi.

2007'de genel başkanlığı döneminde CHP ile işbirliği yaptıklarını, bugünü daha o günlerden gördüklerini ifade eden Sezer, şunları kaydetti: 

O işbirliğini de Türkiye'nin geleceğini düşünerek yapmıştık. Şimdi gelinen noktada partinin dar bir yönetim kadrosunun böyle bir karar almış olmasını içimize sindiremiyoruz. DSP'ye öteden beri oy ve gönül vermiş, içinde bulunmuş ve Ecevit'i seven insanların bu mevcut yönetimin peşinden gitmeyeceklerini düşünüyorum. Cumhur İttifakı'na bir oy getirisi olmayacaktır."

"Adaylık anayasanın açıkça çiğnenmesi demektir"

Eski DSP Trabzon Milletvekili ve 55, 56 ile 57 hükümetlerde bakanlık yapan Prof. Dr. Hikmet Sami Türk de DSP'nin şimdiki siyasetinin 38 yıllık geçmişi bulunan partinin politikalarına ters bir tutum olduğu kanaatinde. 

Ecevit'in isminin kullanılmasına karşı çıkan Türk, "Üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olan Erdoğan'ı desteklemekle istikrar sağlanamaz. Adaylık anayasanın açıkça çiğnenmesi demektir" dedi.

 

Hikmet Sami Türk
Hikmet Sami Türk / Fotoğraf: Twitter

 

DSP'nin mevcut yönetiminin, partinin sosyal adalet ilkeleri doğrultusunda geliştirecek politikalara aykırı bir karar verdiğini savunan Türk, "DSP ile çelişen onlara ters düşen bir karar olmuştur. Birkaç milletvekili sandalyesi alma karşılığında yapılmıştır. DSP bir bakıma çok ucuz bir fiyata satmıştır. Böyle bir şey olmaz" değerlendirmesinde bulundu.

"Ecevit'in kemiklerini sızlatan bir karar"

Görüş ayrılıkları nedeniyle yaklaşık 3 yıl önce DSP'den istifa ettiğini dile getiren Türk, "O zaman da yine DSP yöneticileri Cumhur İttifakı'nı destekleyeceklerini açıkladıktan sonra ayrılmıştım" dedi ve şunları ekledi:

Bugün yapılan DSP'deki sol kavramına ve kurucusu Bülent Ecevit'e ihanettir. Siyasette farklı kararlar olabilir, farklı politikalar izlenebilir ama 38 yıllık tarihiyle çelişen bir karar verilmiştir. Bu nedenle bunu siyasette ne kadar ucuz pazarlıklar yapılabileceğini gösteren bir örnek olarak değerlendiriyorum. Bu karar Ecevit'in kemiklerini sızlatan bir karar olmuştur."

"Onun için iktidara giden her yol meşrudur"

Eski Saadet Partisi Genel Başkanı ve dönemin Fazilet Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Kamalak da ittifaka tepkili olanlardan.

 

Mustafa Kamalak
Mustafa Kamalak / Fotoğraf: AA

 

"Maalesef" diyerek siyasette her şeyin normal ve mübah kabul edildiği bir dönemden geçildiğinin altını çizen Kamalak, "Burada önemli olan AK Parti bakımından temel hedef Tayip Bey'in cumhurbaşkanlığını kazanmasıdır. Onun için iktidara giden her yol meşrudur, Makyavelizm gibi. AK Parti kendisiyle beraber olan herkesi her partiyi ve her kuruluşu vatanperver, karşısında yer alanlar ise vatan haini, bölücü ve terörist olarak görüyor. Böyle bir şey olabilir mi?"

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU