Kahramanmaraş'ta meydana gelen büyük deprem, sadece Kahramanmaraş'ta değil Suriye de dahil fay hattı boyunca en az 10 ilde yıkıma yol açtı.
O illerden Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay büyük hasar aldı.
6 Şubat tarihine yaşanan depremin ikinci ayında yaralar sarılmaya devam ediyor. Devam eden bir diğer şey ise ülke genelindeki dayanışma çalışmaları.
Deprem bölgesi ile dayanışma örneğinin yaşandığı kentlerden biri de 2011 yılında iki büyük depremin yaşandığı, kayıp ve yıkımın büyük olduğu Van oldu.
Orman fakiri olarak bilinen kentte, dikilen ağaç fidanları, depremde hayatını kaybedenlere adandı.
Van Çevre Tarihi Eserleri Koruma Araştırma ve Geliştirme Derneği (Van Çev-Der) öncülüğünde, birçok kurum ve aktivistin katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, depremde hayatını kaybedenlerin anısına yüzlerce fidan dikildi.
Aralarında kadınların da olduğu birçok gönüllü, birbirinden farklı ağaç fidanlarını toprakla buluşturdu. Etkinliğin gerçekleştirildiği alan ise kente 30 kilometre uzaklıktaki merkez Adıyaman Mahallesi oldu.
Aralarında çam, meşe ve ceviz fidanların olduğu ağaç dikme etkinliğinin ardından basın açıklaması düzenlendi.
Açıklamaya İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Örgütü, Van Barosu üyeleri ve çevre aktivistleri katıldı.
"Felaketin ardından demokratik ve ekolojik olmayan yöntemlerle hızlıca bir yapılaşma sürecine giriliyor"
Açıklamada basın metnini Van Çev-Der ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi üyesi Avukat Jiyan Özkaplan okudu.
Etkinliği, Maraş'ta yaşanan depremde hayatını kaybedenlere adadıklarını kaydeden Özkaplan, şu ifadeleri kullandı:
Binlerce insan ve canlı yaşamını yitirmiş, yerleşim yerleri adeta yok olmuştur. İktidarın, bu felaketin ardından yine aynı akılla, demokratik ve ekolojik olmayan yöntemlerle hızlıca bir yapılaşma sürecine girmesi, içerisinde yine aynı rant odaklı ve politik sebepleri barındırmaktadır. Fidan dikme etkinliğimizi bu yıl depremde yaşamını yitiren canlara adıyoruz. 6 Şubat depreminde yaşamını yitirenlerin anısına fidan dikerek başlayacak olan fidan dikme etkinliğimize tüm toplumu bizlerle ortaklaşmaya davet ediyoruz.
Ranta dayalı pratiklerin hem doğayı hem de hafızayı silmeye dönük eylemler olduğunu ifade eden Özkaplan, sözlerine şöyle devam etti:
Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir yanında ormanları katleden, özellikle Kürdistan coğrafyasında ormansızlaştırma politikalarıyla bütünüyle yaşamın tasfiye edilmeye çalışılmasıyla karşı karşıyayız. Kürdistan'da yürütülen savaş süresince yok edilen ormanların yanında, son yıllarda 'güvenlik bahanesiyle' binlerce ağaç köklerinden sökülüyor, ormansızlaştırma ve insansızlaştırma ile 'yok etme' politikaları devam ettiriliyor. Savaş en büyük ekolojik tahribattır. Politik ve rant odaklı sebeplerle bir devlet pratiği olarak şirketleşen iktidar eliyle sistemin yaygınlaştırılmaya çalışılması, doğayı yok ettiği gibi bütünüyle hafızayı silmeye dönük eylemler gerçekleştirilmektedir. Tıpkı ormanlara müdahale edildiği gibi kentlere, kırsal alanlara, tarım alanları ve sulak alanlara yapılan müdahale bunun somut göstergesidir. Doğadan kopuk, hiyerarşik alınan kararlarla kapitalizmin yüzü tüm alanlara sirayet ettirilmektedir.
Kalçık: Depremde hayatını kaybedenlerin anısı için fidan diktik
Çalışmaya öncülük eden Van Çev-Der'in başkanı Ali Kalçık, etkinlikle ilgili Independent Türkçe'ye konuştu.
Kalçık, kentte yeşil alanların oldukça az olduğunu dile getirdi. Kentteki kurumlar olarak yaptıkları bu çalışmayı, Maraş merkezli depremde hayatını kaybedenlerin anısına gerçekleştirdiklerini söyleyen Kalçık, iklim krizinin bölgede yarattığı tahribatlara da dikkat çekti.
Kalçık, "Küresel krizin alarm verdiği bu dönemde buna ilgisiz kalmamak lazım. Kuraklık başladı, su kaynakları kuruyor. İlimizin en büyük sorunu da ormansızlık. Herkesin duyarlı olması lazım. Hepimizin yeşil alana ihtiyacı var" diye konuştu.
Van Barosu Çevre Komisyonu üyesi avukatlar da etkinliğe katılanlar arasındaydı. Avukat Gülbahar Doğan, etkinlikte bulunmaktan memnun olduklarını söyledi ve ekledi:
Suyumuz fazla ama ormanlık alanımız yok. Bu yüzden daha fazla ağaç dikimine ihtiyacımız var. İnsanın nefes almaya ihtiyacı var. Pandemiden sonra insan doğayla bütünleşmek istiyor.
Komisyon üyesi bir başka Avukat Rezan Kemaloğlu ise etkinliği önemli bulduğunu ve arttırılması gerektiğini dillendirdi.
"Van, orman fakiri bir kent. Göller çekiliyor, su kıtlığı oluşuyor. Ağaca ve oksijene olan ihtiyacımız daha çok artacak. Bilinçli olmamız lazım" diyen Kemaloğlu, yeşillendirme çalışmaların yetersiz olduğunu sözlerine ekledi.
Bayhan: Çevre hakları açısından yoğun bir tahribat var
İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube yöneticisi Hamdi Bayhan, şu sözlere yer verdi:
Dünya ve ülkemiz kapitalist anlayış tarafından ormansızlaştırılıyor. Çevre hakları açısından da yoğun bir tahribat var. Kürdistan genelinde de ormansızlaştırma politikası yürütülüyor. Bu yüzden bu tarz çalışmalar, çevre konusunda ve toplum sağlığı açısından oldukça önemli. Dolasıyla bu tarz etkinliklerin arttırılması gerekmektedir. Bu, aynı zamanda insanın çevre ile olan ilişkisini yeniden dizayn edecek ve sömürüye karşı doğayı koruyacak.
Fidan dikme etkinliğine katılan TEMA Vakfı Van Edremit İlçe Temsilcisi Bahise Erdem, "İklim değişikliğine karşın farkındalık yaratmak istedik. Fidanları toprakla buluşturacağız. Ağaçlandırma çok istediğimiz bir konu. Bu konuda çabamız büyük. Ağaçları korumak, doğamıza sahip çıkmak lazım" ifadelerini kullandı.
© The Independentturkish
