Rapor: ABD'li şirketler, Çin'de iş yapmaya hiç görülmediği kadar olumsuz yaklaşıyor

"İki ülke arasındaki ilişki, küresel ticaretin gidişatını da belirliyor"

Son dönemdeki gelişmelerle ABD - Çin arasındaki ticaret ilişkilerinin geleceği daha öngörülemez hale geldi (Reuters)

Çin'deki Amerikan Ticaret Odası'nın (AmCham China) araştırmasında ABD merkezli şirketlerin, Çinli firmalarla iş yapmaya uzun süredir görülmediği kadar olumsuz yaklaştığı ortaya çıktı.

AmCham China'nın son yayımladığı yıllık raporda, 900 firmanın yüzde 55'inin yatırım yapacakları ilk üç ülke arasında Çin'e yer vermediği belirtildi.

Birleşik Krallık'ın kamu yayımcısı BBC, söz konusu oranın ilk kez bu kadar yüksek çıktığına işaret etti.

Washington-Pekin ilişkilerinin geleceğinin belirsiz olduğunu düşünen ABD merkezli şirketlerin oranıysa geçen yıla kıyasla yüzde 10 artışla yüzde 66'ya çıktı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ayrıca Çin'in yabancı şirketlere eskisi kadar olumlu yaklaşmadığını düşünen firmaların oranı da yüzde 49'a yükseldi.

AmCham China bünyesinde Nike, Intel, Pfizer ve Coca-Cola gibi dev Amerikan şirketleri yer alıyor.

Ticaret odasının başkanı Michael Hart, karşılıklı ekonomik ilişkilerin özellikle pandemide büyük zarar gördüğünü belirterek, "Üç yıllık Kovid döneminin ardından şirketler artık gerçekten yorgun düşmüş durumda" dedi.

Buna ek olarak Hart, artan üretim maliyetleri, ABD'li yöneticilerin Çin'de iş yapmak istememesi, siyasi baskılar ve Çin'in yatırım bakımından daha öngörülemez hale gelmesi gibi unsurların da söz konusu durumda önemli rol oynadığını ifade etti.
 


Öte yandan ABD'deki prestijli Cornell Üniversitesi'nden Eswar Prasad, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin küresel ekonomiyi de derinden etkilediğini vurguladı.

IMF'nin Çin Bölümü'nün eski başkanı Prasad, şu değerlendirmeleri yaptı:

Gerçek şu ki Çin'in ABD'de üretilen çok sayıda ürüne, özellikle de teknoloji ürünlerine ihtiyacı var. ABD de tedarik zincirlerini Çin üzerinden yürüten çok sayıda şirkete ev sahipliği yapıyor. Bu küresel ekonomi açısından önemli çünkü ABD ve Çin sadece tedarik zincirleri açısından kritik konumda değil. Bu iki ülke arasındaki ilişki aynı zamanda küresel ticaretin gidişatını da belirliyor.

Washington ve Pekin arasındaki "ticaret savaşı", eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'de Çin'e yönelik getirdiği gümrük vergileri ve diğer ticaret kısıtlamalarıyla başlamıştı. Pekin yönetimi de buna misilleme olarak ABD'li şirketlere karşı farklı tarifeler ve yaptırımlar uygulanmasına karar vermişti. Joe Biden yönetiminde de ekonomik anlaşmazlıkların çözülmesi yönünde yapıcı adımlar atılmadı.
 

çip savaşı aa.jpg
ABD - Çin arasındaki "çip savaşları" da her geçen gün kızışıyor (AA)


Apple gibi Çin'de yüksek hacimli üretimler yapan dev Amerikan firmaları da son dönemde çalışmalarını Hindistan gibi ülkelere kaydırıyor.

Ancak Hong Kong merkezli Hang Seng Bankası'nın başekonomisti Dan Wang, ABD'nin alternatif ticaret yolları bulmasının Çin'in önemini azaltmayacağını savundu. Wang, şu ifadeleri kullandı:

ABD alternatif bir tedarik zinciri oluşturmayı başarsa bile bu, yine büyük ölçüde Çin'e bağlı kalacaktır.

Hart, mayıstaki açıklamasında daha olumlu bir tablo sunmuş, ABD'li şirketlerin Çin ekonomisine güven duyduğunu ve yatırımlarını artırmayı planladığını savunmuştu



Independent Türkçe, BBC, CRI 

DAHA FAZLA HABER OKU