Mars'taki yaşam formları uzay araçlarından kaçıyor mu?

Bugüne kadar NASA'nın Curiosity ve Perseverance keşif araçlarındaki son teknoloji aletler sadece düşük seviyelerde basit organik moleküller tespit edebildi

NASA'nın Perseverance keşif aracının 2021'de Mars'a inişinin ardından çektiği ilk görüntü (NASA)

Bilim insanları, Mars'taki yaşam formlarının halihazırda gezegende bulunan araçlar tarafından tespit edilmekten kaçıyor olabileceği uyarısında bulundu.

Yeni bir makaleye göre halihazırda uzaylı varlıkları bulmak için kullanılan uzay sondaları, bu organizmaları tespit edecek kadar hassas olmayabilir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Araştırmacılar bu uyarıyı, Mars'ta Perseverance keşif aracının incelediği bölgeye benzer koşullara sahip, Şili'deki bir çölden alınan maddeleri test ettikten sonra yaptı. Bilim insanları o bölgede tarih öncesi yaşam olduğunu bilse de bu yaşam, keşif aracının taşıdığı aletlerle bulunamadı.

1970'lerdeki Viking görevlerinden bu yana mikrobik yaşamı araştırmak üzere Kızıl Gezegen'e pek çok sonda gönderildi.

Bugüne kadar NASA'nın Curiosity ve Perseverance keşif araçlarında bulunan son teknoloji aletler sadece düşük seviyelerde basit organik moleküller tespit edebildi.

Bilim insanları bu sonuçların, mevcut bilimsel ekipmanın sınırlarına dair soru işaretleri yarattığını söylüyor.

İspanya'daki Astrobiyoloji Merkezi'nden Dr. Armando Azua-Bustos liderliğindeki uluslararası bir araştırma ekibi, halihazırda Mars'ta bulunan ya da yakın gelecekte gönderilecek alet çeşitlerini test etti.

Aletlerin testi, Şili'nin kuzeyindeki Atacama Çölü'nde bulunan Red Stone'da yapıldı.

Mars'taki koşullarla yakın benzerlik taşıdığı düşünülen bu bölge, Mars'a meşhur kırmızı rengini veren hematiti, yani demirin oksitlenmiş formunu bol miktarda içeriyor.

Araştırmacılar çöldeki bir nehir deltasının tortul fosil kalıntılarından toplanan örnekleri analiz etti.

Yaklaşık 160-100 milyon yıl önce son derece kurak koşullar altında meydana geldiği düşünülen bu tortular, jeolojik açıdan Perseverance'ın halihazırda incelediği Mars'taki Jezero kraterine benziyor.

Analizler bir dizi biyolojik göstergeyi, yani geçmiş ya da mevcut yaşamın kanıtı olarak kullanılabilecek molekülleri ortaya çıkardı.

Bilim insanları ayrıca Red Stone örneklerinin "karanlık mikrobiyom" diye adlandırdıkları, tanımlanması epey zor olan çok sayıda mikroorganizma içerdiğini buldu.

Dr. Azua-Bustos şöyle diyor: 

Red Stone'da sınıflandırılması çok zor olan çeşitli mikroorganizmalar bulunduğunu gördük, bu nedenle evrenin önemli bir bölümünü oluşturduğu tahmin edilen karanlık madde gibi karanlık mikrobiyom terimini öneriyoruz; orada olduğunu bilsek de tanımlanmaya direniyor.

Nature Communications adlı bilimsel dergide yazan araştırmacılar, "Mars'ta bulunan ya da Mars'a gönderilecek test cihazlarıyla yaptığımız analizler, Red Stone'un mineralojisinin Kızıl Gezegen'deki yer tabanlı cihazların tespit ettikleriyle eşleştiğini gösteriyor. Ancak bu analizler, kullanılan cihaz ve tekniğe bağlı olarak Mars kayalarında benzer şekilde düşük organik seviyelerin tespit edilmesinin zor, hatta belki de imkansız olacağını ortaya koyuyor" diye belirtti.

Bilim insanları bulgularına dayanarak, Mars'ta daha hassas araçlara ihtiyaç duyulduğunu ve bunların Red Stone gibi bölgelerde önceden test edilebileceğini söyledi.

Araştırmacılar, Kızıl Gezegen'de yaşamın var olup olmadığının kesin şekilde anlaşılması için örneklerin Dünya'ya geri gönderilmesi gerektiğini de ekledi.

Dr. Azua-Bustos, "Raporumuz, Mars'a gönderilecek yeni nesil araçların test bölgesi olarak analog alanların kullanılmasının önemini vurguluyor" dedi.

Diğer şeylerin yanı sıra, hâlâ tanımlanamayan bu mikroorganizmaların tam anlamıyla ne olduğunu ve Red Stone gibi bölgeleri anlamanın buna nasıl bir katkı sağlayabileceğini çözmemiz gerekiyor.

Press Association'dan da yararlanılmıştır



*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/space

Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU