Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün (18 Ocak 2023) AK Parti Grup Toplantısı'nda siyaset gündemini hareketlendiren bir açıklama yaptı.
"Rahmetli Menderes 14 Mayıs 1950'de 'Yeter söz milletindir' diyerek milletin gönlüne girmiş ve sandıktan ezici bir zaferle çıkmıştı' diyerek sözü Turgut Özal'a getiren Erdoğan, devamında şunları söyledi:
Şimdi de 'Yeter söz de karar da gelecek de milletindir' diyerek 2023'te milletimizin desteğine talibiz. Sözü de kararı da geleceğini tayin hakkını da milletimize bırakmak istemeyen vesayet heveslilerine rağmen Türkiye Yüzyılı'nı başlatacağız. Milletimiz 73 yıl sonra bir kez daha aynı gün, 6'lı masa diyerek karşımıza çıkan bu darbe şakşakçılarına, bu kifayetsiz muhterislere, bu müstemleke heveslilerine 'Yeter’ diyecektir."
Erdoğan'ın bu açıklaması "seçimin 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacak" diye yorumlandı ve peşi sıra buna dair değerlendirmeler geldi.
27 yıllık CHP iktidarının son bulduğu gün
14 Mayıs, Türk siyasi yaşamında önemli bir gün.
14 Mayıs 1950'de yapılan seçimde 27 yıllık CHP iktidarı son bulmuş, oyların yüzde 55'ini alan Demokrat Parti seçimi kazanırken Celal Bayar cumhurbaşkanı, Adnan Menderes de başbakan olmuştu.
Demokrat Parti'nin bu seçimde kullandığı "Yeter! Söz Milletin" sloganı, o günkü koşullarda hayli etkili olmuştu.
Erdoğan'ın 14 Mayıs'ı seçim günü işaret etmesi ve Demokrat Parti'nin o tarihteki sloganına atıf yapmasına dair pek çok yorum yapıldı.
Kimisi Erdoğan'ın kendisi açısından isabetli bir karar verdiğini, kimisi ise yanlış gün seçtiği görüşünde.
Demokrat Parti sempatizanı bir lise öğrencisi olarak seçimi yakından takip etti
14 Mayıs 1950'yi tarih veya siyaset kitaplarından okuyarak öğrenmiş birine değil, bizzat yaşayarak tanık olmuş Hüsamettin Cindoruk'la konuştuk.
Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi iktidarlarında yönetici, milletvekili olarak önemli görevlerde bulunan ve bir dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı da yapan Cindoruk, eski bir avukat aynı zamanda.
27 Mayıs 1960 askeri darbesinin ardından tutuklanan bazı DP milletvekillerinin avukatlığını da üstlendi.
Cindoruk'un siyasete ilgisi ise neredeyse çocukluk yıllarında başladı.
1933 doğumlu olan Cindoruk, 14 Mayıs 1950 seçiminin yapıldığı günlerde lise son sınıf öğrencisiydi.
O günkü koşullarda muhalif olmasından dolayı Demokrat Parti'ye ilgi duyuyordu. Siyasete meraklı bir genç olarak seçim sürecini yakından takip etti.
Cindoruk, 1951'den itibaren ise öncesinde sempatizanı olarak faaliyetlerine katıldığı Demokrat Parti'ye bizzat üye oldu ve kısa süre içerisinde gençlik kollarında önemli görevler üstlendi.
Cindoruk, bugünlerde üzerine çok konuşulan, kendisinin bizzat takip ettiği 14 Mayıs 1950 seçimlerine ve Erdoğan’ın açıklamalarına dair sorularımızı yanıtladı.
"İki seçim arasında hiçbir benzerlik yok"
14 Mayıs 1950 ile 14 Mayıs 2023 günü yapılması beklenen olası seçimi kıyasladığınız zaman aralarında ne gibi benzerlikler ve farklılıklar var?
Hiçbir benzerliği yok. O seçimlerde muhalefet kazandı. Şimdi kendisi iktidar partisi. Demek ki muhalefetin kazanacağını kabul ediyor. Demokrat Parti, o seçim öncesinde muhalefetteydi. 14 Mayıs'ta iktidar değişti. 14 Mayıs'ta iktidar kazanmadı ki. 27 senelik CHP iktidarı kaybetti.
"Erdoğan kime 'yeter' diyor. İktidar da olup kendine mi?"
Erdoğan, milletin 6'lı Masa'ya 'Yeter' diyeceğini söyledi. Erdoğan, Demokrat Parti’nin geçmişteki 'Yeter' sloganını kullanabilir mi?
Kullanır ama sloganı aslında muhalefet partileri kullanabilir. Yani muhalefet partileri bu 21 yıllık iktidara karşı artık yeter derlerse mantığı var onun. Erdoğan, kime yeter diyor? İktidarda olup kendi kendine mi yeter diyor. Yani mantığı ters. 14 Mayıs muhalefetin zaferidir, İktidarın değil. İktidar kaybetmiştir.
"Fırtına gibi bir seçimdi 14 Mayıs 1950"
Önümüzdeki seçime dair öngörünüz nedir?
İktidarın el değiştireceğini zannediyorum. 20 senelik iktidar yıpranmıştır. Muhalefet kazanacaktır. İki seçim arasında benzerlik ancak bu açıdan olabilir. Fırtına gibi bir seçimdi 14 Mayıs 1950. Demokrat Parti rüzgar gibi esiyordu. Halk, değişim istiyordu. 27 senelik CHP iktidarı devrilmişti.
"20 yıl en güçlü iktidarı bile yıpratır, halkı bıktırır"
Halkta peki o günkü gibi bir değişim isteği görüyor musunuz?
Halkta görüyoruz. 20 yıllık iktidar en güçlü iktidarı bile yıpratır, halkı bıktırır. 20 yaşında olan bir insan 40 yaşına geldiğinde bile vücudunda birçok değişim olur, yıpranmış olursun. 20 yıl bir nesildir. Bir iktidar da tabii ki 20 yılda yıpranır.
"Halk kesimleri iktidarı değiştirmek istiyor"
Millet İttifakı'nda Demokrat Parti'nin o günkü dinamizmini görüyor musunuz?
Ona siz karar vereceksiniz. Ben sahada değilim. Onun için sahaya inmek lazım. Ama o uzaktan görülüyor. Halk kesimleri iktidarı değiştirmek istiyor. Halk ne derse o olur. Muhalefet partileri araçtır sadece.
© The Independentturkish