Akşener: Kendi seçtirdiğimiz belediye başkanı için kimseden izin alacak halim yok

"İmamoğlu ailesine sarılma nedeni milli iradenin temsilcisi olmamdır"

Fotoğraf: AA

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis ve siyasi yasak cezası hakkında “Bu karar tamamen Erdoğan’ın kararıdır” yorumu yaptı. Akşener, kararın ardından Saraçhane’ye gitmesiyle ilgili olarak “Kendi seçtirdiğimiz belediye başkanı için kimseden izin alacak halim yok” dedi.

FOX TV’de İlker Karagöz’ün sorularını yanıtlayan Akşener, İBB Başkanı İmamoğlu’na hakkında verilen cezaların öğrenilmesinden sonrası sarılması hakkında “İmamoğlu ailesine sarılma nedeni milli iradenin temsilcisi olmamdır” değerlendirmesini yaptı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Akşener, partisinin grup toplantısında “Cezayı bayram havası ile, çak yaparak kutlayanları mı ararsınız, sosyal medyadan cezayı öğrendiğini öğrenen genel başkanlar mı ararsınız, hakimlere hakaret gibi bireysel bir suçu ülkemizin geleceği için kullanan yabancılar mı ararsınız” diyen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şu ifadelerle yanıt verdi:

Millet iradesine ‘çak’ yapıldı aslında. Biz birbirimize ‘çak’ yapmadık. Sayın Erdoğan da hapishaneye giderken ‘çak’ yapmamıştı, o zamanın vesayetçileri millet iradesine çak yapmıştı ama o çakı suratımıza tokat olarak atmıştı. Şimdi de dünün mağduru bugünün vesayetçisi gene millet iradesine gene saraçhanede yine suratımıza tokat attı. Dolayısıyla millet iradesine uzatılan her eli o millet iradesi kırar. Ben sayın Erdoğan’ı her şeye rağmen akıllı bulmuşumdur. Şimdi ‘çak yaptılar’ı söylüyorsa çok vahim. Türkiye’den kopmuştu dünyadan da kopmuş. Yahu arkadaş siz 1998’i hatırlasana. O kararın verildiğinde ne halde olduğunu hatırlasana. Biraz empati yapsana. Orada çak mak olmaz orada teselli olur, orada moral düşüklüğünü ayağa kaldırmak olur. Benim sayın İmamoğlu ve Dilek İmamoğlu’na yerinden kalkıp sarılma nedenim budur. Düşmeyeceğiz, milli iradenin temsilcisi olarak gereğini yapacağız.

84 milyon ifadesine açıklık getirdi

Akşener, İmamoğlu’na verilen cezaların ardından Saraçhane'de yaptığı konuşmada yaptığı 84 milyon vurgusuyla ilgili, "16 milyon İstanbullunun iradesine hepsi oy vermemiş olabilir. Ama o 16 milyonun bugün seçilmiş belediye başkanına ve milli iradeye uzatılan bir el var. Ama bu milli iradeye çökme hadisesinin karşılığı olarak 85 ya da 84 milyon Türkiye’de yaşayan herkes senin yanında dedim. Sadece İstanbul’a özel bir çökme değil bu. Bu Türkiye’nin tümüne çökme meselesi bu. Ben böyle olduğuna inanıyorum bu perspektiften bakılması gerektiğine inanıyorum. Sadece İstanbullu Ekrem İmamoğlu’nun meselesi şeklinde bakarsak yanılırız" açıklamasını yaptı.

"Kılıçdaroğlu'nun telefonu kapalıydı"

Saraçhane’ye gitmeden önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu aradığını ancak telefonun kapalı olduğunu belirten İYİ Parti lideri, şöyle devam etti:

Sayın Kılıçdaroğlu'nu aradım. Birbirimizin telefonları var, özel kalemler araya girmeden oradan konuşuyoruz. Telefonu kapalıydı. İzin almak için aramadım yanlış anlaşılmasın. İzin alma mecburiyetim yok. Bu belediye başkanları iki partinin ittifakıyla seçilmiş başkanlar. İyi yaptığı işlerden de kötü yaptığı işlerden de biz mesulüz.  Sonra döndüm, bir güç oluşturabilelim diye Sayın Gültekin Uysal'ı aradım. Çok ağır gripti, Sayın Babacan'ı aradım, basınla ilgili bir programdaymış. Sayın Davutoğlu akşama gelebileceğini söyledi. Temel Bey'e de hiç ulaşamadık, hastanedeymiş. Ben orada bir güç gösterisi yapabilelim diye aradım. 

Akşener, şöyle devam etti:

Bir kesim de siyasi nezakete uymuyor dedi. Sonra siyasi terbiyesizliğe döndü. Demek ki Sayın İmamoğlu’nu orada yalnız bırakmak siyasi terbiyeymiş. Ben böyle bir ahmaklık görmedim. AK Parti’nin Meral Akşener’in bilgisi var trollüğü üzerinden yürümeye çalıştılar. Ben de o otobüste bekledim. Demek ki keşke o otobüsün üzerinde yapayalnız konuşaydı.

İçişleri açıklaması

İYİ Parti lideri, Kılıçdaroğlu'nun "partinin içişleri" açıklamasını da şöyle değerlendirdi:

Yavaş ve İmamoğlu’yla ilgili sözler benim bir buçuk sene önce Kılıçdaroğlu’nu ziyaretimde söylediğim bir söz. Gazetecilerle toplantıda Kılıçdaroğlu bu sözünü burada söyledi. Burada bir siyasi partinin içişlerine karışma gibi bir durum yok. ‘Şunu görevden al’ desem öyle olurdu. Ancak benim söylediğim adaylık tespiti, o tespit konusunda herkes hür ve bağımsız.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU