Alım gücünün düştüğü yüksek enflasyon ortamında seçimlere hazırlanan muhalefetin, 20 yıldan fazla iktidarda olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a karşı hala adayını belirlememesi seçmende güveni azaltırken; anketlerde aday olarak adı geçen Ekrem İmamoğlu'na verilen ceza ile tahammülü kalmayan seçmeninin ise muhalefet partilerine tek sorusu var: "Adayınız kim?"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kamu görevlisine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada mahkeme dün İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak getirdi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2023 Haziran ayında yapılması beklenirken, seçimin daha erken bir tarihte gerçekleşebileceğine yönelik beklenti de sık sık medyada yer alıyor.
En son Metropoll Araştırma tarafından yayınlanan ankete göre, Kasım ayında Erdoğan'ın anketlerde yüksek çıkan bir senaryoya göre en yüksek oy oranı yüzde 44,5. Anketteki aday senaryosuna göre Erdoğan, AK Parti'nin elinden uzun yıllar sonra belediye başkanlığını alan Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediye başkanları olan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun karşısında daha düşük bir oy oranına sahip olacak görünüyor.
Aday açıklanmaması belirsizlik yarattı
Muhalefetin geniş bir kesimini bir araya getiren Altılı Masa'nın adaylarını açıklamamış olması, adayın belirlenmesi konusunda masadaki partiler arasında bir sorun olup olmadığını da gündeme getirmişti.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kamil Erozan, altılı masanın hiçbir şekilde cumhurbaşkanı adayını gündeme almadığını belirterek, "A kişisi veya B kişisini aday olarak açıklamak Erdoğan'ın eline bir koz vermek olur. Erdoğan'ın karşısında bir kişinin aday olarak çıkmasını, yani Erdoğan'ın karşısında X kişisinin olmasını istemiyoruz" diye konuştu.
Erozan, "Aralık ayının sonuna doğru bir yol haritası açıklayacağız ve yol haritasına en uygun kişi aday olarak seçilecek, muhtemelen bu Ocak başında olur" dedi.
Özellikle ana muhalefet partisi CHP'nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarında aday olarak kendini öne çıkarması ama kesin olarak aday olup olmadığını belirtmemesi gerilimi artıran konulardan biri olmuştu.
Yüzde 20'nin biraz üzerinde dalgalanan oy potansiyeli ile en yüksek muhalif oya sahip olan CHP'nin genel başkanının birbirinden farklı partilerin bir araya gelmesini sağlayarak oluşan altılı masaya liderlik etmesi nedeniyle "kitleleri bütünleştirici" olduğu ve muhalefetin adayı olması konusunda özellikle CHP yönetimi kararlı görünüyordu. Ancak analistlere göre, İmamoğlu'nun aldığı ceza adaylık konusunda yeni bir açmaz yaratabilir.
Muhalefet açısından kırılma anı
"Hukuki anlamda hiçbir savunulacak tarafı olmayan bu davada İmamoğlu'na siyasi yasak kararı çıkması bence hem rejim hem de muhalefet açısından önemli bir kırılma anı" diyen Sabancı Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü akademisyeni Dr. Berk Esen'e göre, bu karar aslında "Erdoğan'ın onun karşısında en görmek istemediği adayın İmamoğlu olduğunu gösteriyor."
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Esen, bu kararın muhalefeti ciddi bir karar anına getirdiğini belirterek, "Muhalefet partileri açısından karar sonrası dengelerin ciddi anlamda değiştiğini düşünüyorum. Sadece muhalif siyasetçiler değil, hem bazı iktidar seçmenleri hem de muhalefet seçmenleri Erdoğan'ın İmamoğlu'ndan ne kadar korktuğunu anlamış durumda" diye konuştu.
"Ben artık seçmenlerden de, belki İYİ Parti'den de bu konuda bir baskı geleceğini ve İmamoğlu'nun adaylık şansının bu karar sonrası arttığını düşünüyorum" diyen Esen sözlerini şöyle sürdürdü:
Muhalefet partileri açısından şu açıdan da karar anı geliyor; adayın kim olacağı sorusu yanıtlanmadığı için aslında altılı masanın şu ana kadar açıkladığı belgelerin ya da dokümanların hiçbirisi heyecan yaratmadı... Bu son yargı kararı sonrasında büyük ihtimalle artık seçmenler altılı masanın adayının kim olacağı konusu dışında yaptığı her açıklamaya 'artık aday kim?' sorusunun yanında 'İmamoğlu neden aday olarak açıklanmıyor?' diye de baskı yapmaya başlayacaklar.
“Erdoğan, karşısında Kılıçdaroğlu’nu istiyor”
Metropoll Araştırma Başkanı Özer Sencar da, İmamoğlu ile ilgili çıkan kararın beklenen bir karar olduğunu belirterek, "Erdoğan'ın, rakibini belirlemek isteyecek bir lider olduğunu düşünmeleri lazım. İmamoğlu'nun yolunu bir şekilde kapatacaktı. Dolayısıyla bunu görüp önceden İmamoğlu'nu aday gösterselerdi, İmamoğlu sahneden mahkeme kararı gereği diskalifiye olduğunda, bir mağduriyet ortaya çıkacaktı, bu mağduriyet sonraki adaya bir miktar avantaj sağlayabilirdi" dedi ve ekledi:
Erdoğan'ın (karşısında) istediği Kemal Kılıçdaroğlu.
Sencar en güvenli yolun İmamoğlu'nun yanına bir aday daha koyarak adaylığı şimdiden en kısa sürede açıklayıp kampanya yapmalarını sağlamak olduğunu belirterek, "Eğer İmamoğlu'na seçim öncesinde yasak getirilirse zaten yedek bir adayımız var, onun üzerinden gidilir... Eğer böyle bir aday koymazsanız, yine Erdoğan'ın istediğini yapmış olursunuz" diye konuştu.
2018 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefetin adayı olan Muharrem İnce yüzde 30,64 oy almış, muhalefette şu anda etkili pozisyonda olan İYİ Parti Başkanı Meral Akşener yüzde 7,29, eski HDP Genel Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ise yüzde 8,4 oy almıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oy oranı ise 52.59 olmuştu.
Reuters