Biz sinemaseverler, bir filmden bahsederken ya da onu tanımlarken zaman zaman "kesintisiz aksiyon" ifadesini kullanırız ki kabul ediyorum bu çoğu zaman abartıdır, çünkü elbette aksiyon filmi de olsa bu tür filmlerde bir hikaye anlatımı ve bir dereceye kadar drama da olması gerektiği için "kesintisiz" diye ifade ettiğimiz olay örgüsünde elbette bazı duraklamalar da vardır.
Ancak Netflix'in Güney Kore yapımı aksiyon-gerilimi kategorisinde rastladığım "Carter" adlı bu film, öyle sanıyorum ki "kesintisiz aksiyon" diye ifade ettiğimiz şeye en yakın olabilecek yapımlardandır.
Deneysel bir aksiyon gerilim filmi; Carter
Yönetmen: Byung-gil Jung / Oyuncular: Joo Won, Kim Bo-Min, Sung-Jae Lee, Camilla Belle, Foster Burden, Seo-yun Byeon, Mike Colter, Mitch Craig, Enrico Dennis, Christina Donnelly, Andreas Fronk, Michael Fujioka, Geoffrey Gaudet, Jonathan Ehren Groff, Hae-Kyun Jung, Jason Nelson, Simon Rhee, Jeong Sori, Maurice Turner Jr., Gina Theresa Williamson / Süre: 132 dakika
Tek planda çekilmiş gibi görünen gerçek zamanlı bir aksiyon filmi…
Netflix'in Asya Yapımı Aksiyon Filmleri kategorisinde gösterime giren Carter (Kateo) adlı bu yüksek tempolu gerilim filmi; geçmişini hatırlamayan bir adamın günün birinde kulağında esrarengiz bir cihazla uyanmasını ve ardından kendisini son derece zorlu bir rehine kurtarma operasyonunun içerisinde bulmasını konu alıyor.
Kore'nin korkunç bir bulaşıcı virüs salgınıyla boğuştuğunu belirten yoğun bir tanıtımla başlayan filmin olay örgüsünde, tüm dünyayı ele geçiren bir virüs nedeniyle insanlar hareketlerini kontrol edemez hale gelmiştir.
Enfekte olan insanları her geçen dakikada daha da şiddet yanlısı bir hale getiren bu virüs, herkes için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Ancak bir süre sonra DMZ adı verilen bu virüsün tedavisi, Güney Koreli bir doktor olan Dr. Jung tarafından bulunur.
Dr. Jung'un tedaviyi bulması sonucu Güney Kore virüsten kurtulmuş olsa da başta Kuzey Kore olmak üzere dünyanın geri kalanında virüs etkisini göstermeye devam eder.
Bu sırada, bu ölümcül virüsten kaynaklanan ve iki aydır Amerika ile Kuzey Kore'yi kasıp kavuran pandeminin ortasında uyanan ama hafızasını kaybettiği için geçmişine dair hiçbir şeyi hatırlamayan bir adam kendisine talimatlar veren bir sesten adının "Carter" olduğunu öğrenir.
Kendisine doğrultulmuş birkaç silahla uyanmak yeterince kötü değilmiş gibi kafasında bir cihaz, ağzının içindeyse ölümcül bir bomba olduğunu öğrenen Carter kulaklarındaki o tuhaf sesten aldığı gizemli talimatlara göre hareket etmek zorunda kalır.
Eğer "Carter" aldığı bu emir ve talimatlara uymaz ve virüsün tek panzehiri olan kızı kurtaramazsa içindeki bombanın her an patlama tehlikesi vardır.
Durum böyleyken Carter, kendisine verilen rehine kurtarma görevini başarıyla tamamlamak için Kuzey'e gitmeye ve kızı bulmaya karar verir, ama işler asla düşündüğü gibi basit değildir çünkü hem CIA hem de Kuzey Kore askerleri Carter'ın ensesindedir.
Kendini bir anda tehlikeli ve gizemli bir operasyonun içinde bulan Carter bu süre içinde gerçek kimliğini geri almak için bu görevi zamanında ve başarıyla tamamlamak zorundadır.
Derinleşemeyen kısır bir hikaye
Yukarıda özetlediğim bu olay örgüsünün ana hatları jeopolitik zemin ve sağlık krizinin iç iç geçen geriliminde kendi içinde kısmen tutarlı ve iyi olsa da ne yazık ki filmin derinleşemeyen kısır bir hikayeye sahip olduğunu ve bir noktadan sonra dağıldığını söylemek zorundayım.
Bu kadar aksiyon odaklı bir filmdeki en büyük zayiatın hikaye olması da şaşırtıcı değil; Joo Won, kana bulanmış bir otel yatağında uyanan ve kim olduğunu ya da oraya nasıl geldiğini hatırlamayan gizemli bir adamı oynarken, filmin yönemenliğini üstlenen Byung-gil Jung da hikayeden ziyade filmin şiddet dolu aksiyonu ve dikkat çeken tekniği ile daha çok ilgileniyormuş gibi görünüyor.
Bu arada, "Jason Bourne" gibi kimliğini yeniden kazanmak ve kime güvenebileceğini bulmak için çılgın bir yarışa başlayan filmin baş kahramanı Carter'a hayat veren Joo Won neredeyse yok edilemez seviyesindeki rolünde yakın sinema tarihindeki herhangi bir yetenekli dövüşçüden daha abartılı bir karakteri canlandırıyor; sürekli silahlı çatışmaların bir parçası olmasına, pencerelerden atlamasına, koşmasına ve fiziğe meydan okuyan akrobasi yapmasına rağmen nadiren önemli bir şekilde yaralanıyor, bu da bir noktadan sonra mantığınızı bir kenara bırakmanıza sebep oluyor.
Ayrıca oay örgüsünde yabancı irtibatlar, Kuzey Kore İşçi Partisi üyeleri, askeri liderler, istihbarat ajanları, bulaşıcı hastalık doktorları ve çocuklar gibi bir dolu büyüleyici karakter var ama ne yazık ki birçoğunun kadraja girmesiyle çıkması bir olduğu için Byung-gil Jung, filmin hikaye anlatımını ve karakterlerini derinleştirmek için sahip olduğu fırsatları kullanmayarak izleyiciyi daha iyi bir anlatıdan mahrum bırakmış gibi görünüyor.
Filmin hikayesinde ele alınan tüm konular kulağa yeterince ilginç geliyor, ancak sorun, çoğunun kısa bilgilendirmeler yoluyla izleyiciye iletilmesidir.
Bunları olay örgüsünden öğrenmiyouz ya da bunların gerçek dramatik sonuç anlarına şahit olmuyoruz, belli başlı yerlerde bu hikayenin parçalarını alıyoruz ve ardından vakit kaybetmeden bir sonraki aksiyon sahnesine geçiyoruz.
Adrenalin dolu bir kaçış oyunu
Evet, hikaye anlatımı beni şahsen hayal kırıklığına uğratıp tüm olan bitenler sonunda yorsa da bu aksiyon sahnelerinin yarattığı kinetik hissi ve arkalarındaki saf işçiliği göz ardı edemem.
Kavgaların vahşeti, hiç durmayan aksiyon sekansları, kamera çalışması ve kurgusu ile aynı anda birkaç filmden ilham alıyor gibi görünen ve aşina olduğumuz bir anlatıyı tekrar pişirip önümüze sunan "Carter" adlı bu filmi doğrusunu söylemek gerekirse ben şahsen hem gülünç hem de olağanüstü buldum; şimdiye kadar izlediğim şeylere benzemeyen hızlı temposu, aşırı şiddet içeren aksiyon gösterisi oldukça dikkat çekiciydi.
Genişletilmiş çekim stiliyle izleyicisini aksiyonun içine sokmayı amaçlayan kamera çalışması ve kurgusuyla birlikte filmin mükemmele yakın bir şekilde kullandığı dövüş sahnelerinde hem akıcılık hem de dizginlenemez bir gaddarlık var.
Filmde kaygı düzeyini artırarak adrenalin seviyesini yükselten yumruklar, tekmeler ve saldırı girişimleri arasında izleyicinin de neredeyse Carter gibi kendisini kaybolmuş hissetmesini sağlayan dinamik ve stilistik bir güzellik var.
Film zaman zaman dev, karışık bir kaçış odası oyunu gibi görünüyor ama bir bakıma bu Carter'ın sinemasal başarısını da gösteriyor.
Carter'ın en dikkat çeken noktalarından biri de çekildiği "tek plan" gibi görünen tarzıdır.
"Gibi görünen…" diyorum çünkü izlerken bunu fark edeceğiniz üzere film kuşkusuz birkaç çekimden oluşuyorsa da filmin tek planmış gibi görünümünü sağlayan genel efektler yine de yeterince işe yarıyor.
Akıllıca gizlenmiş çok sayıda kesim var ve bunları bulmak çok zor değil, ama nihayetinde film, izleyicilere gözlerini aksiyondan asla ayırmadan izleyeceği adrenalin dolu bir deneyim yaşatmayı başarıyor.
Carter nefes nefese bir hamamdan bir otobüse, depoya, tıbbi tesise, giyim mağazasına ve uçağa geçerken kullanılan "tek çekim" tarzı akışa, çok az aksiyon filminde görülen bir enginlik hissi sağlıyor.
Tüm bunlar göz önüne alındığında "Carter" izleyicisine vaat ettiği şeyden daha fazlasını sunuyor.
Sağlam bir aksiyon filmi arayan izleyiciler, filme "tek plan çekim" etkisi vermek için bir araya getirildiği büyüleyici aksiyon sekanslarının zarif bir şekilde kurgulanışında bolca heyecan bulabilirler.
Ancak elbette daha karakter odaklı bir hikaye arayanlar veya uzun, ayrıntılı aksiyon sekanslarına daha az toleranslı olanlar, Carter'ın 132 dakikalık süresini fazla yorucu ve biraz bunaltıcı bulabilir.
Haftanın diğer filmleri
Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan sinema salonları farklı türlerden merakla beklenen yerli ve yabancı filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunarken çevrimiçi dijital platformlar da vizyona girememiş en yeni filmleri izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor.
Carter'ın yanı sıra, "Afarid", "Çiykinley", "Doğmamış" "Doraemon Filmi: Nobita'nın Küçük Yıldız Savaşları 2021", "Kızıl Kitap" ve "Suikast Treni" gibi filmler bu hafta vizyonda kendine yer buluyor.
Afarid
Yönetmen: Umut Kumral Devecioğlu / Oyuncular: Serbay Çelikbaş, Hilal Yazıcı, Rıdvan Arslan, Bermal Karaer, Soner Duran, Rabia Elif / Süre: 80 dakika
Şeytanın soyundan gelen azgın ve şerli cinlerin dünyası…
TME Films dağıtımı ve Apah Yapım iş birliğiyle vizyona giren Afarid adlı bu film; işlettikleri platoda güzel bir akşam organize eden Serkan ve Koray ile arkadaşlarının başından geçen gerilimli olayları anlatıyor.
Serkan ve Koray adlı iki arkadaş ortak bir plato işletmektelerdir.
Koray internetten tanıştığı Simay ve arkadaşlarını platoda eğlenceli bir gece geçirmeleri için davet eder, ancak bir araya gelen grup gece yarısından sonra büyük platoda yalnız olmadıklarını fark eder.
Dekor için alınan bir aynanın alemler arası geçiş kapısı olduğunu öğrendiklerinde ölümün de yakınlarında olduğunu anlarlar.
Çünkü bu kapının sahibi kadim bir ifrit olan Afarid cinleridir.
Bir Noel Teklifi
Yönetmen: Martin Wood / Oyuncular: Adam Rodriguez, Jessica Camacho, Jaime M. Callica, Bianca Caroca, Juan Chioran, Frank Crudele, Luisa d'Oliveira, Claudia Ferri, Geoff Gustafson, Shawn Hook, Serge Houde, Malaika Jackson, Ella May, Sandra Shapiro, Andres Soto, Renée Taylor / Süre: 87 dakika
Yeniden bir ailenin parçası olmak isteyenler için en uygun zaman…
beIN CONNECT'in Romantik Filmler kategorisinde gösterime giren A Christmas Proposal adlı bu eğlenceli filmde; son derece yetenekli bir şef olmasına rağmen kariyerinde bir türlü beklediği yükselişi yapamayan Maria, bir gün kendi yemek şirketininin hayalini kurar.
Ancak Maria hayalinin tam aksine, son zamanlarda yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle biraz para kazanabilmek amacıyla bir araç paylaşma uygulaması için şoförlük yapmak zorunda kalır.
Durum böyleyken ve Noel zamanı yine şoför koltuğuna oturmuşken tesadüf eseri Avukat Julian ile karşılaşır ve bu yolculuğun sonunda aralarında bir anlaşma gerçekleşir; bu anlaşmaya göre Maria, Julian'ın terfi alabilmesi için Noel'i onun ailesi ile geçirip sevgilisi gibi davranması gerekecektir.
Bunun karşılığında da Julian, Maria'nın hayalini kurduğu yemek şirketi için yatırım yapacaktır.
Ancak bir anlaşma ile başlayan bu birliktelik, çiftin yeniden bir aile gibi hissetmesini sağlayınca yavaş yavaş birbirlerine karşı duygularını da değiştiriecektir.
Büyük Ev
Yönetmen: CJ Wang / Oyuncular: Hee Ching Paw, Johnny Kou, Chia-An Yu, Yi-Ching Lu, Chia-Yen Ko, Mason Lee, Johnny Kou / Süre: 124 dakika
Kendi dünyanı her zaman kendin yaratırsın, üstelik herhangi bir sınırı olmadan…
Netflix'in Tayvan Yapımı Dramalar kategorisinde gösterime giren Reclaim (Yi jia zhi zhu) adlı, yürekleri ısıtan bu aile dramasında; ailenin bütün sorumluluğunu omuzlarına alan bir anne, bir anda kalabalıklaşan hane halkı için daha büyük bir daire arayışına girer.
O tatmin edici bir hayat yaşayan iyi bir kadın ya da en azından öyle görünüyor; sevecen bir anne, yetenekli bir ev hanımı ve başarılı bir kariyer kadını, bunama hastası annesine tek başına bakıyor.
İhtiyacı olan biraz daha fazla alan ama bunu hiçbir şekilde bulamıyor.
Hayatı boyunca hep başkaları için çalışan ve yaşayan, görünüşe göre yeterince fedakarlık yapmıyorsa endişelenen ve etrafındaki herkesin sorumluluğunu üstlenerek kendi arzularını görmezden gelen bu kadın, daha büyük bir yerin ailesini mutlu edeceğine inandığı için yeni bir daire bulmaya karar verir.
Ama bu kararıyla birlikte hayatında ortaya çıkan tüm çatışmaları çözmek için daha fazla motivasyona ve ilhama ihtiyacı olduğu bellidir.
Canlarım
Yönetmen: Jasmeet K Reen / Oyuncular: Alia Bhatt, Shefali Shah, Vijay Varma, Roshan Mathew, Rajesh Sharma, Vijay Maurya, Santosh Juvekar, Kiran Karmarkar, Puja Sarup, Inayah Chowdhry, Vikram Pratap, Ajit Kelkar, Lovekush Kundu / Süre: 133 dakika
Birçok hanede aile içi şiddetin hala yaygın olduğu Hint toplumu için çok önemli bir film…
Netflix'in Hindistan Yapımı Kara Komedi Filmleri kategorisinde gösterime giren Darlings adlı bu ezber bozan filmde; alkol sorunu olan dengesiz ve öfkeli kocasının çizgiyi aşmasının ardından intikam almak için cesaretini toplayan Badru, annesiyle birlikte acemice bir plan yapar.
Badru (Badrunissa) ve Hamza birbirlerine çok aşıklardır ve Hamza nihayet Hint Demiryolları'nda bilet kontolcüsü olarak bir memuriyete sahip olduğunda evlenmeye karar verirler, ancak Badru'nun annesi Shamshunissa kızının bu seçiminden memnun değildir.
Üç yıl sonra Badru ile Hamza arasında işler iyi gitmez, çünkü Hamza alkolik olduğundan ve sık sık Badru'yu dövdüğünden ve karısına sürekli kısıtlama getirip onun kurallarına göre yaşamasını istediğinden bu ilişki bir çıkmaza girmiştir.
Kızının maruz kaldığı tacizlerin ve baskıların farkında olan Shamshunissa, kızının eve geri dönmesini ister ama her şeye rağmen bu ilişkiyi sürdürme konusunda içinde bir umut taşıyan Badru annesinin bu isteğini rededer, çünkü Badru'ya göre en nihayetinde Hamza bir gün ıslah olacak ve değişecektir.
Ama bu sırada Badru ve Shamshunissa'nın ortak arkadaşı Zulfi, polise Hamza'nın karısını dövdüğü konusunda şikayette bulunur, ancak polis karakolunda Hamza, tatlı konuşmalarıyla Badru'yu şikayeti geri almaya ikna eder.
Ama Hamza bu durumdan sıyrılıp ortada onun için bir tehlike kalmayınca yeniden eski haline döner ve o andan sonra Badru için artık bardak taşar.
Bir anda cesaretini toplayan Badru annesinin de yardımıyla Hamza'yı evinde tutsak ederek ona bugüne kadar kendisine nasıl davranmışsa o şekilde davranarak işkence etmeya başlar.
Crawlspace
Yönetmen: L. Gustavo Cooper / Oyuncular: Henry Thomas, Bradley Stryker, C. Ernst Harth, Jennifer Robertson, Olivia Taylor Dudley, Joe Costa, Catherine Lough Haggquist, Colin Decker, Andrei Kovski, Charles Jarman, Fletcher Donovan, Justin Lacey / Süre: 90 dakika
Göreceğiniz en iyi film değil belki ama zaman geçirmek isteyenler için kesinlikle kabul edilebilir, komedi ve aksiyonun bir arada olduğu neredeyse iyi hissettiren bir film…
beIN CONNECT'in Gerilim Filmleri kategorisinde gösterime giren Crawlspace adlı bu filmde; bir aile babası kendisini, acımasız kaçak avcıların ganimetlerini sakladığı uzak bir Oregon kulübesinde kapana kısılmış olarak bulur.
Bir tesisatçı, tamir işleri için gittiği bir kulübede çalışırken vahşi bir cinayete tanık olduktan sonra, katiller gizli bir servet için mülkü didik didik ararken kendini evin zemin boşluğunda saklanırken bulur.
Tehlike adım adım ona yaklaştıkça, sürünerek hareket ettiği bu alanının mezarı mı yoksa hayatta kalma savaşında savaş alanı mı olacağına karar vermek zorunda kalır.
E.T. filmindeki performansıyla BAFTA'ya aday gösterilen Henry Thomas'ı başrolde izlediğimiz yapıtın kamera arkasında genellikle kısa filmler çeken L. Gustavo Cooper oturuyor.
Çiykinley
Yönetmen: Toby Genkel, Jens Møller / Oyuncular: Ben Young, Lily Held, Susan Tackenberg, Tony Clark, Geraldine Blecker, Tom Zahner, Andrea Dewell, Kya Stein, Sema'j Alexander Cunningham, Tracey Grey, Phil Lewis, Carl Collins, Marlene Temple, Nina Amerschlager, Leo Amic, Annemarie Carpendale, Wayne Carpendale, Tanja Esche, Gabi Franke, Julian Helmes, Gilles Karolyi, Matthias Keller, Nils Kreutinger, Stefanie Mau, Eleni Moller, Gergana Muskalla, Monika Müller-Heusch, Olaf Pessler, Gordon Piedesack, Erik Rivera, Oliver Schmitz, Ellen Schulz, Julie Sommer, Fanny Stollhans / Süre: 85 dakika
Lego Star Wars ve Kahraman Miçolar serilerinin ekibinden yeşil, neşeli ve çevreci yeni br hikaye…
Almanya'da çok satan çocuk kitabı serisinden uyarlanan ve Bir Film dağıtımı ile Mars Production iş birliğiyle vizyona giren Smelliville (The Ogglies) adlı bu animasyon; büyüyen bir çöp sorununa sahip olan Kokuşuk Köy'e yolu düşen Çiykinley ailesini kadrajına alıyor.
Kendilerine yeni bir yuva arayan Çiykinley ailesinin yolu Kokuşuk Köy'e düşer.
Bir zamanlar çok mutlu ve huzurlu olan Kokuşuk Köy'ün en büyük sorunu ise gittikçe büyüyen ve tüm köyü kokutan devasa çöp yığınıdır.
Bu koca ve kokulu soruna gizlice deneyler yaparak çözüm bulmaya çalışan dahi Profesör ile küçük kafadarlar Max ve Lotta, çılgın bir icat üzerinde çalışmaktadır.
Çiykinley, Kokuşuk Köy'ün çöplerine iniş yapar yapmaz, buraya ait olduklarını bilirler çünkü en büyük özellikleri çöple beslenmeleridir!
Kokuşuk Köy feraha, Çiykinley ise aradığı eve kavuştu derken, çöp arazisine göz dikmiş olan Bay Çekiç, sorunu çözmek yerine yeni çöp dağları yaratacak sinsi bir inşaat projesi peşindedir.
Planları ortaya çıkarıp köyü kurtarma görevi ise Çiykin çocuklar ile yeni arkadaşları Max ve Lotta'ya düşer.
Daha Kötü Ne Olabilir ki?
Yönetmen: Gareth Crocker, Fred Wolmarans / Oyuncular: Rea Rangaka, Kiroshan Naidoo, Sechaba Ramphele, Greg Viljoen, Stevel Marc, Aimee Ntuli, Desmond Dube, El Vanneme-Bekink, Kenneth Fok, Bonko Khoza, Ayanda Dyantyi, Given Nyathi, Daniel Janks, Claudine Ullman, Neels Clasen, Katlego Mohoaduba, Sherldon Marema, Roberto Pombo, Kate Liquorish, Kabomo Vilakazi, Marcus Mabusela, Kanyi Nokwe, Stephanie Hough, Khabonina Qubeka, Motsi Tekateka, Aubrey Mogale, Shadi Chauke, Kylie Fisher, Jack Devnarain, Anthony Oseyemi, Luxolo Ndabeni, Boris Petrenko, Sabelo Ndumo, Peter Ucko, Khanya Zibaya, Jaco du Toit, Mlindeli Zondi, Luthuli Dlamini, Darren Meltz, Bevan Cullinan, Thabiso Rammala, Denel Honeyball, Lisa-Derryn Overy, Ayanda Diyanti / Süre: 112 dakika
Uzun bir günün ardından komik ve izlemesi kolay bir şey arıyorsanız, bu sizin için iyi bir seçim olabilir…
Netflix'in Güney Afrika Yapımı Bilim Kurgu Filmleri kategorisinde gösterime giren Office Invasion adlı bu filmde; üç yakın arkadaş, çalıştıklar madencilik şirketini yağmalayıp yok etmek isteyen hain uzaylılardan korumak için bir araya gelir.
Filmde her şey kasıtlı olarak kötü yapıldığı için bu da her şeyi daha iyi yapıyor; olay örgüsündeki pek çok şey oldukça absürt ama komik, ortalama bir şekilde ilerliyor ama iyi bitiyor, oyuncular harika, diyaloglar esprili, hikaye farklı, efektler şaşırtıcı derecede iyi.
E daha kötü ne olabilir ki?..
Doğmamış
Yönetmen: Tal Lazar / Oyuncular: Manni L. Perez, Clifton Samuels, Chris Bellant, Jesse R. Tendler, Brian David Tracy, J. Richey Nash, Dameka Hayes, Carys McGrory, Deborah Stile, Asher Edgecliffe Johnson / Süre: 70 dakika
Ürkütücü oyuncaklar ve mankenler, hayalet çocuklar, gıcırdayan kapılar, tedirgin eden bir müzik ve sinir bozucu ninnilerle bezeli düşük bütçeli bir korku filmi…
2021 Shriekfest En İyi Korku Film Ödülü'nü alan, şimdi ise CJ ENM dağıtımı ve Karavan Film iş birliğiyle vizyona giren The Unborn adlı bu film; eski bir fabrikada geçen garip, esrarengiz ve açıklanamayan olayları konu ediniyor.
Eski bir fabrikada garip ve esrarengiz açıklanamayan çeşitli olaylar yaşanmaktadır.
Gelecekte anne olacak Tiffany ve ona gizlice aşık olan Joey adlı iki güvenlik görevlisi sıradan görünen vardiyalarında fabrikada yaşanan korkunç olaylarla karşılaşır.
Görünen o ki birilerinin hem Tiffany'nin doğmamış çocuğu için hem de Joey için ölümcül planları vardır ve bunun sonuçlarından önce pek çok şeyle yüzleşmek zorundalardır.
Doraemon Filmi: Nobita'nın Küçük Yıldız Savaşları 2021
Yönetmen: Shin Yamaguchi / Oyuncular: Wasabi Mizuta, Megumi Ohara, Yumi Kakazu, Subaru Kimura, Tomokazu Seki, Shihoko Hagino, Teruyuki Kagawa, Yûki Kaji, Takashi Komaba, Mayu Matsuoka, Kotono Mitsuishi, Ai Orikasa, Romi Park, Jun'ichi Suwabe, TetsuyaTakeda, Takashi Utsumi / Süre: 108 dakika
Hep birlikte daha güçlü olabiliriz…
CGV Mars Dağıtım iş birliğiyle vizyona giren Doraemon the Movie: Nobita's Little Star Wars 2021 adlı bu animasyon; Doraemon, Nobita ve arkadaşlarının, Pirika adlı başka bir gezegenden gelen Papi'ye yardımcı olmalarını konu ediniyor.
Yaz tatili devam ederken bir gün, Nobita'nın aldığı küçük bir roketten Papi adında avuç içi büyüklüğünde minicik bir uzaylı çıkar.
Papi, uzayda küçük bir gezegen olan Pirika'nın başkanıdır ve isyancılardan kaçmak için Dünya'ya gelmiştir.
Doraemon ve arkadaşları, Papi'nin küçük boyutuna şaşırırlar, ancak gizli "Küçük Işık" aracını kullanarak birlikte oynadıkça yavaş yavaş arkadaş olurlar.
Bu sırada balina şeklindeki bir uzay savaş gemisi Dünya'ya gelir ve Papi'yi yakalamak için Doraemon, Nobita ve diğerlerine saldırır.
Herkes bu işe karıştığı için kendini sorumlu hisseden Papi, isyancılara karşı koymaya çalışır.
Doraemon ve arkadaşları, Papi'yi ve evini korumak için Pirika gezegenine gitmek zorunda kalır.
Efsane Soygun: Kayıp Hırsızlar
Yönetmen: Matías Gueilburt / Oyuncular: Belen Enguidanos / Süre: 109 dakika
Yüzyılın soygununun gerçek hikayesi…
Netflix'in Arjantin Yapımı Tarihî Belgeseller kategorisinde gösterime giren Bank Robbers: The Last Great Heist (Los Ladrones: La verdadera historia del robo del siglo) adlı bu filmde; Arjantin'in en meşhur banka soygununun failleri, 2006'daki bu radikal operasyonu nasıl ve neden gerçekleştirdiklerini samimi röportajlarla anlatıyor.
2006 yılında bir grup adam Buenos Aires'te bir bankaya girdi, 23 kişiyi rehin aldı, kasalardan milyonlarca dolar ve mücevher çaldı ve sonra ortadan kayboldu.
Hırsızlardan birinin eski eşi, firarın ardından yargılanan ve hapis cezasına çarptırılan faillere ihanet etti.
Sonunda cezalar indirildi ve tüm hırsızlar serbest kaldı.
"Bu gerçeğin kahramanları bundan nasıl kurtuldu?" diye merak edenler için bu aydınlatıcı belgeselde, eylemin sorumluları, bu mükemmel soygunun nasıl gerçekleştiğini ve sonuçlarını tüm ayrıntılarıyla izleyicilerine aktarıyor.
Gönül
Yönetmen: Soner Caner / Oyuncular: Erkan Kolçak Köstendil, Hazar Ergüçlü, Bülent Emin Yarar, Ali Seçkiner Alıcı, Selim Bayraktar, Şevval Sam, Asiye Dinçsoy, Nazmi Kırık, Ferit Kaya, Haydar Koyel, Güneş Nefes Özdemir, Yıldırım Şimşek, Özlem Sendiç, Hande Dilan Hancı, Atakan İlbeygür, Gökhan Güvenatam, Naz Çaybaşı, Gün Göknel, Lulu Özerten, Deniz Keskin / Süre: 95 dakika
İki gönül bir olunca samanlık seyran olur…
Netflix'in Romantik Türk Filmleri kategorisinde gösterime giren Gönül adlı bu ezber bozan filmde; deli dolu Sümbül, düğününde kemane çalan göçebe Piroz'a aşık olduktan sonra karşılarına çıkan töre kuralları da batıl inançlar da onlara engel olamaz, yeter ki gönüller bir olsun.
Allah insanları yarattı, baktı insanların canı sıkıldı ve çok mutsuzlar, arkalarından türlü yeteneklere sahip göçebe bir topluluk olan Domları gönderdi; onlar konar göçerdiler tıpkı aşkları gibi.
Piroz da onlardan biri.
Kemane çalan Piroz, erkek kardeşleriyle beraber köy köy gezerek düğünlerde ve cenazelerde çalıp söylemektedir.
Günün birinde Piroz, çalgıcı olarak gittikleri bir düğünde, gönlünü gelin olan Sümbül'e kaptırır, Sümbül de Piroz'a ilk görüşte aşık olur çünkü sadece kendilerinin bildiğini sandıkları bebekliklerinden beri söyledikleri bir melodi ikisini de birbirine bağlamıştır.
Piroz aşkından kavrulur bir halde çadırdan yapılmış köyüne dönerken büyük haber gelir; düğün günü, düğün alayı birbirine girmiştir çünkü Sümbül'ün bakire olmadığı ortaya çıkar ve baba ocağına iade edilecektir.
Sümbül artık istenmeyen bir gelindir ve öldürülmesi gerekmektedir.
Aşktan gözü başka bir şey görmeyen Piroz, Sümbül'ü babası Seymen Ağa'dan istemek için maaile öbür köye gitmek üzere harekete geçer, fakat kavuşmak onlar için öyle kolay olmayacaktır çünkü Seymen Ağa kızını vermeye niyetli değildir.
Zamanında aynı derde düşen babası Mirze, Piroz'un en büyük destekçisidir.
Sevdiğine kavuşamamış, yarasını çocukların yaptığı bir kukla ile yıllar boyunca sarmıştır.
Bunun üzerine Piroz ile Mirze bir plan yapar; köyü örgütleyip Sümbül'ü tutsak olduğu ahırdan kaçırıp kendi derme çatma köylerine getirirler.
Sümbül'ün ailesi bu durumu kabullenmez ve silahlanıp peşlerine düşer.
Bütün köy, Piroz ile Sümbül'ün aşkı için bir günde taşınırken geride Mirze'nin aşk için söyleyeceği son bir söz kalmıştır.
Neticede babadan oğula kalan tek bir miras vardır, o da gönüldür.
Kemanesiyle tek başına silahlı adamlara karşı koyar, yeter ki oğlu Piroz sevdiğinin yanında mutlu yaşasın ister.
Hastane Mahkûmları
Yönetmen: Moses Inwang / Oyuncular: Jide Kene Achufusi, Omini Aho, Chioma Chukwuka Akpotha, Josh Alfred, Ada Ameh, Jerry Amilo, Chinonso Arubayi, Charles Awurum, Yomi Black, Fares Boulos, Noble Emmanuel, Emem Inwang, Omotola Jalade-Ekeinde, Christiana Martin, Nasboi, Melanie Oghene, Deyemi Okanlawon, Ini Dima Okojie, Peter Okoye, Bamike Olawunmi, Sola Sobowale, Ben Lugo Touitou, Jasmine Roy Ukoh, Tony Umez, Nobert Young / Süre: 143 dakika
Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur; akıl galip geldiğinde tüm toplum gerçekten kazanır…
Netflix'in Dramalar kategorisinde gösterime giren Lockdown adlı bu filmde; bir pandeminin başlangıcında, altı yabancı Nijeryalı bir hastanede birlikte zorunlu izolasyona atılır, ortamdaki gerilim arttıkça hikayeleri iç içe geçer.
Bilim göz ardı edildiğinde veya sağlığın diğer önceliklere kapıldığı durumlarda, çete zihniyetinin nasıl başa çıkabileceği hakkında uyarıcı bir hikayeye sahip olan bu film, hasta Patrick Sawyer'ı sıfırlayarak Nijerya'da Ebola virüsünün daha geniş bir yayılımını engellemekle tanınan Nijeryalı tıp doktoru Ameyo Adadevoh'a gerçek hikayesine dayanıyor.
Hayatta Kalmak İçin Kay: Leo Baker'ın Hikayesi
Yönetmen: Nicola Marsh, Giovanni Reda / Oyuncular: Leo Baker, Melissa Bueno-Woerner, Alexis Sablone / Süre: 73 dakika
Hiçbir seçim bundan daha zor olamaz…
Netflix, VICE Media Group bünyesindeki Pulse Films ve Flower Films iş birliğiyle, rekabetçi kaykay efsanesi Leo Baker'ın 2020 Olimpiyatları'na katılma sürecini konu alan samimi ve etkileyici bir uzun metrajlı filmi izleyicilerle buluşturuyor.
Netflix'in İlham Veren Biyografik Belgeseller kategorisinde gösterime giren Stay on Board: The Leo Baker Story adlı bu izleyicisini iyi hissettiren filmde; ünlü kaykaycı Leo Baker, şöhret basamaklarını tırmanış hikayesini ve bir trans olarak kendini keşfetmesinin kariyeriyle nasıl çatıştığını anlatıyor.
Kaybedeceği şeyler giderek artarken ve dünyanın gözündeki imajı ile kendi kimliği arasındaki uçurum giderek derinleşirken, Leo'nun üzerindeki pistte kalma ve kendisi olma arasında bir tercih yapma baskısı, kariyeri ile hayatı için bir dönüm noktasına dönüşür.
Özgün benliğiyle çok emek verdiği kariyeri arasında bir seçim yapmadan önce, yıllar boyunca kadınlarda kaykayın yıldızı olmayı başaran Leo'nun cinsiyet odaklı spor dünyası, geçiş süreci, toplum ve kaykay kültürü arasında denge bulma çabalarını ve onu nihayetinde akla gelebilecek en radikal hamleye götüren yolculuğu izleyicilerine ilham verecek türden bir hikayeyi ekranlara getiriyor.
İyi ki Doğdun!
Yönetmen: Ritesh Rana / Oyuncular: Naresh Agastya, Vennela Kishore, Satya, Shoban, Getup Srinu, Gundu Sudharshan, Lavanya Tripathi / Süre: 154 dakika
Mantıktan yoksun gerçeküstü bir komedi…
Netflix'in Hindistan Yapımı Aksiyon ve Macera Komedileri kategorisinde gösterime giren Happy Birthday: Ritesh Rana's Party adlı bu absürt filmde; lüks bir otelde, bir doğum günü partisi ve bir komplo iç içe girerken uyumsuz tiplerden oluşan bir grup, yeni kabul edilen silah yasasının sonuçlarıyla başa çıkmak zorunda kalır.
Savunma Bakanı Ritwik Sodhi, birinin silah sahibi olmasını sağlayan bir silah değişikliği yasasını onayladıktan sonra Happy, Lucky, Max Pain, Amca Fixit, Serena ve William kendilerini yozlaşmış bir Savunma Bakanı'nın intikamını alırken bulurlar.
Ama yol boyunca, kaçtıklarından daha fazla belaya girerler.
Kayıp Leonardo
Yönetmen: Andreas Koefoed / Oyuncular: Mohammad Bin Salman, Robert K. Wittman, Martin Kemp, Dianne Dwyer Modestini, Jerry Saltz, Morten Bjørn, Doug Patteson, Antoine Harari, Ashok Roy, Robert Simon, Vincent Delieuvin, Bruce Lamarche, Maria Teresa Fiorio, Yves Bouvier, Evan Beard, Georgina Adam, Stéphane Lacroix, Didier Rykner, Luke Syson, Alexander Parish, David Kirkpatrick, Frank Zöllner, Bradley Hope, Bernd Lindemann, Kenny Schacter, Warren Adelson, Alexandra Bregman, Jacques Franck, Dmitry Rybolovlev, Alison Cole / Süre: 96 dakika
Satışının sonrasında Louvre Abu Dhabi Müzesi'nde sergilenmeye başlanan eşsiz bir tablonun hikayesi…
SinemaTV'nin Sinema 1001 kanalında gösterime giren The Lost Leonardo adlı bu tarihi belgesel; sanat tarihi boyunca satılan en pahalı tablo olan Salvator Mundi'nin arkasındaki hikayeyi ele alıyor.
2005 yılında basit bir New Orleans müzayedesinde fark edilen ve o anda 1175 dolara satın alınan Salvator Mundi tablosu, Hz. İsa'nın, Salvator Mundi olarak betimlendiği bir tablodur.
Hz. İsa bu tabloda Rönanans dönemine ait bir kıyafet giymektedir ve sağ eli kutsama yaptığındaki gibi şekil almıştır ve sol elinde de kristal bir küre tutmaktadır.
Bu tabloyu sarsıcı kılan özellik ise tabloyu yaratan ismin Leonardo da Vinci olmasıdır.
Çünkü şu ana dek dev ustanın 15 tane eseri yarattığı bilinmektedir ve eğer bu söylenenler gerçek ise bu on altıncı Leonardo da Vinci eseri demektir.
Bu olay üzerine yakın markaja alınan ve olabilecek her incelemenin de tamamlandığı eser sonunda Leonardo da Vinci'ye ait olarak tescillenmiştir.
Ancak her şey bu noktadan sonra başlamaktadır çünkü eser gerekli onarımdan sonra dünya çapında bir açık arttırma ile satışa sunulmuştur.
Sadece dakikalar içinde 200 milyon doları bulan eser sonunda müzayede sonunda ise 450 milyon dolardan sahibini bulmuştur.
Bu da dünya çapında bir rekor demekti çünkü bu tablo dünya tarihindeki en pahalı tablo olmuştu.
Tablo, New Orleans'ta bir müzayede evinde 1175 dolara satın alındığı ve ucuz restorasyonun ağır cilası altında ustaca Rönesans fırça darbeleri keşfedildiği andan itibaren, Salvator Mundi'nin kaderi, doyumsuz bir şöhret, para ve güç arayışı tarafından belirlenir.
Tabloya biçilen fiyat arttıkça, akıllardaki soru işareti de artmaktadır: Bu tablo gerçekten Leonardo da Vinci'ye mi ait?
Kızıl Kitap
Yönetmen: Chris Beyrooty, Dean Law, Ariel Luque, Jiwon Moon, Daniel J. Phillips, Dean Puckett, Nicolás Onetti / Oyuncular: Valeria San Martin, Agustin Olcese, Marlene Pedersen Chauviere, Bruno Giacobbe, Agustin Bogliano, Marcos Bogliano, Martín Canalicchio, Ines Corengia, Pablo Vilela / Süre: 84 dakika
Oyunun kuralları şöyle: önce sessiz bir odaya git, sonra ortaya bir mum koy, ardından kızıl kapaklı resimsiz bir kitap kullan ve oyuna girmek için izin iste ve asla kitaptan izin almadan oyunu bırakma…
Özen Film iş birliğiyle vizyona giren The Red Book Ritual adlı bu film; eskilerden kalma "Kızıl Kitap" oyununu oynamaya karar veren üç arkadaşın hikayesini anlatıyor.
Üç arkadaş evde yalnız kaldıklarında, eskilerden kalma Kızıl Kitap oyununu oynamaya karar verirler.
Ama bu kararı verdiklerinde uzun zaman önce, satan ayininde kurban verilen büyücünün şeytani ruhunun, evin içinde serbest kalmayı beklediğinden habersizdirler.
Kızıl Kitap'ın kapağını açtıklarında şeytani ruha biraz daha yaklaşacak ve kitabın dehşet dolu sayfalarını çevirmek zorunda kalacaklar.
Üç arkadaş kendilerini korkunç bir kabusun içinde bulduklarında olaylar karmaşıklaşır.
Kod: İmparator
Yönetmen: Jorge Coira / Oyuncular: Luis Tosar, Alexandra Masangkay, Georgina Amorós, Denis Gómez, Laura Domínguez, Miguel Rellán, María Botto, Fran Lareu, Juan Carlos Vellido, Arón Piper, Santi Prego, Mirela Balic, Ayax Pedrosa, Patirke Mendiguren, Jaime Newball, Erik Novak, Xabier Álvarez, Marian Dumistracu, John Barros, Daniela Nerger, Óscar Allo, Xabier Fortes, Omar Ferrín, Francisco Rodríguez, Xosé M. Cendán, Jessica Figueroa, Álvaro Von Richetti, Marcos Javier Fernández, Lourdes Silvoso, Rita Gutiérrez, J.V. Martin / Süre: 106 dakika
Hiçbir şey temiz bir sicile sahip bir politikacıdan daha gerçek dışı görünemez...
Netflix'in İspanya Yapımı Gerilim Filmleri kategorisinde gösterime giren Codename: Emperor (Código Emperador) adlı bu, entrika ve aldatmalarla dolu heyecan verici film; istihbarat servisleri için çalışan ve aynı zamanda yasa dışı faaliyetlerde bulunan paralel bir birime rapor veren Juan'ı takip ediyor.
Elektronik gözetim yoluyla siyasi şantaj ve manipülasyon konusunu araştırmak için farklı bir yol izleyen filmde, bir politikacıyı suçlamakla görevli bir istihbarat ajanı, aşmayacağı bazı çizgiler olup olmadığını gözden geçirmek zorunda kalır.
James Bond veya Jason Bourne gibi aşırı aksiyon sahneleri olmayan ama olay örgüsünde önemli bir noktaya parmak basan film, insanların başkalarının zayıflıklarını kendi hain amaçları için kullanmak için yaptıkları şeyleri gözler önüne seriyor.
Nairobby
Yönetmen: Jennifer Gatero / Oyuncular: Jack Chege, Jennifer Gatero, Moses Gathoga, Neville Ignatius, Lorna Lemi, Jeritah Mwake, Martin Ndichu, Sanchez Ombasa / Süre: 77 dakika
Kenya'dan bütçesiz ve minimalist bir soygun filmi…
Netflix'in Afrika Yapımı Dramalar kategorisinde gösterime giren Nairobby adlı bu film; insan doğası ve bölünmenin, ortak bir amacı nasıl engellediği hakkında tekrarlayan ama merak uyandıran bir hikayeyi ele alıyor.
Bir soygunu başarıyla gerçekleştirdikten sonra, altı üniversite öğrencisi, kıskançlık ve açgözlülükle arkadaşlıklarını test ederken kaçak bir hayat yaşamaya başlar.
Suçlamalar, arkadan bıçaklamalar, ihanetler sonunda soyguncular neyin yanlış gittiğini anlamaya çalışırken gelen tehditler ile her şey kontrollerinden çıkar.
Bu film Afrika sineması için belki hemen bir klasik olmayabilir ama göz atmaya değecek kadar keskin bir açılış ile umut veren bir yönetmen bu ilk filmiyle Kenya'dan bize daha cesur hikayeler verebileceğinin sinyallerini veriyor ve bu işe devam etmesi konusunda bir geçer not alıyor.
Ninja Kaplumbağalar'ın Yükselişi
Yönetmen: Andy Suriano, Ant Ward / Oyuncular: Kat Graham, Haley Joel Osment, John Michael Higgins, Rhys Darby, Ben Schwartz, Toks Olagundoye, Eugene Byrd, Omar Benson Miller, Rob Paulsen, Josh Brener, Nika Futterman, Brandon Mychal Smith, Eric Bauza, Jim Pirri, Meghan Falcone, Cameron Hales, Oliver Vaquer / Süre: 82 dakika
Ninja Kaplumbağalar'ın gelmiş geçmiş en heyecanlı, en duygusal ve en destansı macerasına hazır olun…
Netflix'in Çocuk ve Aile Filmleri kategorisinde gösterime giren Rise of the Teenage Mutant Ninja Turtles: The Movie adlı, popüler Nickelodeon dizisinin devamı niteliğindeki bu animasyonda; Raphael, Michelangelo, Leonardo ve Donatello aksiyona geri dönüyor.
Bir başka evrenden gelen acımasız yaratıklar müthiş bir kaos yaratmak isterken Ninja Kaplumbağalar ve onların gizemli güçleri büyük bir sınavdan geçiyor.
Genç kaplumbağaların deneyimsizlikleri yüzünden kendilerini tuhaf durumların içinde buldukları bu komik macera hiç olmadığı kadar büyük riskler içeriyor.
Gelecekten gelen gizemli yabancı Casey Jones, galaksinin en tehlikeli uzaylı gücü olan Krang'in yaklaşan istilası konusunda onları uyarınca kaplumbağalar zorlu bir sınavla karşı karşıya kalıyor.
Bakalım ekip olarak bu işin altından kalkarak alın yazılarındaki kahramanlara mı dönüşecekler, yoksa gençlik hatalarına yenik mi düşecekler?
On Üç Yaşam
Yönetmen: Ron Howard / Oyuncular: Viggo Mortensen, Colin Farrell, Joel Edgerton, Tom Bateman, Paul Gleeson, Girati Sugiyama, Teeradon Supapunpinyo, Pasakorn Hoyhon, Tanatat Srita, Nophand Boonyai, Kaokuson Sorapap, Sukniran Sukcharoen, Ensai O'Haire, Thanthapthai Chanin, Achi Jinapanyo, Thanaphat Thopiata, Phitakphong Boonnet, Joe Chuensawan, Nawanut Kaeomueangsi, Thitiphat Bheganan, Neungruthai Bungngern-Wynne, Teerawat Mulvilai, Pattrakorn Tungsupakul, Sahajak Boonthanakit, Shakriya Tarinyawat, Mayuree Ruanpom, Theerapat Sajakul, Sukollawat Kanarot, Thira Chutikul, Blake McFarlane, Helen Cassidy, Terdphong U-Kham, Vithaya Pansringarm, Josh Helman, Zahra Newman, Peter Knight, Chatchawan Kamonsakpitak, Thinatya Popanum, Jane Larkin, Kirsty Sturgess, Luisa Prosser, Artin John, Sen Shao, Paula Garcia, Jane Bychkova, Vincent B. Gorce, Rapeeporn Sophonthammakij, Suphajon Klinsuwan, Pokpong Ongetpol, Arun Ketsirat, Natvara Hongsuwan, Lewis Fitz-Gerald, Popetorn Soonthornyanakij, Jonathan Fang, Bernard Sam, Gerwin Widjaja, U Gambira, Waraporn Khamsingha, Pratuang Boontang, Nitipoom Khachatphai, Thatpong Hiruntanakitjakul, Christopher Story, Kevin Spink, Watcharaphong Korayutpiphat, Wirot Nilphongamphai, Sam Arnold, Ranee Clayton, Shé D'Montford, Santi Lawson, Kai Pantano, Peter Phan, Isaac Priest / Süre: 147 dakika
Beş bin kişi, on yedi ülke ve dünyayı birleştiren bir mucize…
2018'de meydana gelen gerçek bir olaydan uyarlanan ve Amazon Prime Video Türkiye'nin yayın kuşağında gösterime giren Thirteen Lives adlı bu filmde; beklenmedik bir yağmur fırtınası nedeniyle dağın içindeki bir boşluğa sığınan bir Tayland futbol takımından on iki erkek çocuk ve koçları Tham Luang mağarayı keştmeye karar verir.
Su basmış tünellerden oluşan bu mağara labirentinde mahsur kalırlar ve artık imkansız ihtimallerle karşı karşıyadırlar.
Birinci sınıf dalgıçlardan oluşan bir ekip, çocukları bulmak için mağaranın tehlikeli ağlarında kilometrelerce gezinir, ancak çocukları bulmak sadece bir başlangıçtır.
Suikast Treni
Yönetmen: David Leitch / Oyuncular: Brad Pitt, Joey King, Aaron Taylor-Johnson, Brian Tyree Henry, Andrew Koji, Hiroyuki Sanada, Michael Shannon, Sandra Bullock, Bad Bunny, Logan Lerman, Zazie Beetz, Masi Oka, Karen Fukuhara, Kevin Akiyoshi Ching, Minchi Murakami, Kaori Taketani, Toshitaka Katsumi, Jim Garrity, Emelina Adams, Jenson Cheng, Nobuaki Shimamoto, Yoshi Sudarso, Johanna Watts, Ian Gabriel Martinez, Tania Verafield, Pancho Cardena, Julio Gabay, Andrea Munoz, Nancy Daly, Arnold Chun, Naomi Matsuda, Benmio McCrea, Pasha D. Lychnikoff, Primus Johnson, Miles Marz, Michelle Lee, Parker Lin, Garland Scott, Jason Matthew Smith, Zooey Miyoshi, Kamil Aydin, David Leitch, M.G. Gong, Alonso Saravia, Ricky Su, Marco Torres, Ebaa Abuammar, Chris Aemond, Dante Alba, Naomi Amante, Ayne Aoun, Gina Aponte, Ray Buffer, Justin Cabanting, Anna Carina, Kate Chen, Josh Cruze, Louis Delavenne, Mike Ferguson, Reut Fish, Rolando Gonzalez, Brandon Halvorsen, Masashi Ishizuka, Reyna Kajino, Shota Kakibata, Darren Keilan, Alice Ko, David Kuahiwinui, Waymond Lee, Leon Masuda, Ego Mikitas, Woon Young Park, Pablo Ramos, Ryan Reynolds, Shoko Rice, RiRia, Lyonne Sakamoto, Ezra Samson, Jose J Santana, Sakura Sugihara, Kim Taratko, Channing Tatum, Charlotte Xia, Harrison Xu / Süre: 127 dakika
Çizginin sonu sadece yeni bir başlangıçtır…
Kôtarô Isaka'nın Japonya'da çok satan romanı Maria Beetle'dan uyarlanan ve Warner Bros. dağıtımı ve iş birliğiyle vizyona giren Bullet Train adlı bu filmde; Brad Pitt, raydan çıkan bir dizi olayın ardından, işini barışçıl bir şekilde yapmaya kararlı bir suikastçı olan Uğur Böceği rolüyle perdeye geliyor.
Heyecan verici hikaye günümüz modern Japonya'sında, hiç durmayan bir trende geçiyor.
Bununla beraber kaderin başka planları vardır, çünkü Uğur Böceği'nin son görevi onu dünyanın dört bir yanından hepsi birbiriyle bağlantılı ancak çelişkili hedefler olan düşmanlarla, dünyanın en hızlı treninde bir çarpışma rotasına soktuğundan, şimdi trenden inmenin bir yolunu mutlaka bulması gerekmektedir.
Görevleri için bir hızlı trende bulunan beş ayrı suikastçının hedeflerinin kesiştiğini fark etmeleriyle gelişenleri anlatan film, Tokyo'daki bir trende birbirinden farklı nedenlerle birbirlerini öldürmeye çalışan bir grup sıikastçıya odaklanıyor.
Zordur Gitmek
Yönetmen: Jessica Beshir / Oyuncular: DJ Express, Kawa Sherif, Salih Sigirci / Süre: 120 dakika
Sundance'teki dünya prömiyerinden bu yana yankısı giderek artan bu film, son zamanların en yenilikçi anlatılarından biri…
MUBI'nin Yeni Bir Bakışla Kadın Yönetmenler ve İlk Filmler kategorisinde gösterime giren ve uyarıcı bitkilerin Etiyopya kültürü ve ticaretindeki yerini anlatan Faya Dayi adlı bu belgesel, gat otunun sarhoş ediciliğine öykünen görsel bir şiir gibi.
Bir Etiyopya efsanesine göre, uyarıcı özelliğe sahip yeşil bir yaprak olan gat (ya da yemen otu), ebediyet arayışındaki Sufiler tarafından bulundu.
Bu efsaneden esinlenen filmin yapımcıları, günümüzde Etiyopya'nın en kazançlı tarım ürünü olan gat otunun kendine özgü hikayesini anlatıyor.
Jessica Beshir'in baştan sona bir rüyayı andıran filmi, belgesel ve kurmaca arasında tanımlanamaz bir alanda kendi yolunu çiziyor ve puslu siyah-beyaz görüntülerin yarattığı büyülü manzara, hasadın zorluğu ile çakırkeyifliğin hazzı arasındaki bulanık sınırı çağrıştırıyor.
Yaprakların hışırtısının, göz alabildiğine uzanan tarlaların ve ormanın büyüleyici varlığının peşinden giden Beshir, siyah-beyaz bir sinematografiyle Etiyopya'daki kırsal bir bölgede ruhani bir arayışın kaydını tutuyor.
Yemen otu olarak da bilinen gat bitkisinin yetiştiği bölgede yaşayanların umutları, çıkmazları, uyuşturucu madde olarak da kullanılan bitkinin onların hayatlarını aşan kudreti, bu anlatıya sayısız katman ekliyor.
Flashback
Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrimiçi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2022 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.
beIN CONNECT
Türkiye'nin ödemeli televizyon sistemi Digitürk'ün, izleyicilerine diledikleri zaman arzu ettikleri içeriklere ulaşma imkanı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT, bu ay birbirinden güzel filmleri evinize getirmeye devam ediyor. Platformun zengin kütüphanesinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle:
- Aslan Yürek (Le lion / The Lion, 2020)
- Bir Orduya Bedel (Army of One, 2020)
- Eyvah Anne Oluyorum (Telle mère, telle fille / Baby Bump(s), 2017)
- Kirpi ve Saksağan: Sevimli Uzay Kahramanları (Månelyst i Flåklypa / Louis & Luca: Mission to the Moon, 2018)
- Louis & Luca: Büyük Peynir Yarışı (Solan og Ludvig: Herfra til Flåklypa / Louis & Luca: The Big Cheese Race, 2015)
- Soğuk İntikam (Cold Pursuit, 2019)
- Tercüman (Le Traducteur / The Translator, 2020)
MUBI
Sinemanın her türlü form ve büyüklükteki ekranda izlenmesi gerektiğine inanan ve 10 milyondan fazla sinemaseveri aynı çatı altında buluşturan MUBI, dünya festivallerinde dikkat çekmiş yapımlardan oluşan geniş seçkisini özel yayın kuşaklarıyla sinemaseverlerle buluşturmaya devam ediyor.
Uzman ekiplerin festivalleri tarayarak bulup çıkardıkları birbirinden güzel, heyecanlı ve orijinal filmlerle hazırladıkları; özel kuşakları, yönetmen retrospektifleri, önde gelen film festivallerinden gösterimlerin yer aldığı yapımlar arasında bu hafta öne çıkan filmler şöyle:
- A Ciambra (2017)
- Dayım (1999)
- Hayatboyu (2013)
- Memoria (2021)
- Meşe (Balanţa / The Oak, 1992)
- One More Time With Feeling (2016)
Netflix
190'dan fazla ülkede 223 milyonu aşkın ücretli kullanıcının farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmleri izlediği, dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti sunan Netflix'in bu hafta kütüphanesinde öne çıkan filmler şöyle:
- 007 James Bond: Sağanak (Skyfall, 2012)
- Affedilen (Forgiven, 2020)
- Alfie (2004)
- Alt Tabaka: Esrar Devrimi (GrassRoots: The Cannabis Revolution, 2016)
- Araba Sorunu (Car Trouble, 1986)
- Askeri Liyakat İçin (For Military Merit, 2019)
- Aşk Savaştır (Love Is War, 2019)
- Aşkın Gücü (Angel Eyes, 2001)
- Barbar Deha (Barbaric Genius, 2011)
- Bebe İle 10 Yıl (10 años con Bebe / 10 Years with Bebe, 2016)
- Bombay'da Terör (Terror in Mumbai, 2009)
- Bozuk Sağlık (Broken Health, 2020)
- Bu, Şu ve Diğeri (This, That and the Other / A Promise of Bed, 1969)
- Büyük Çin Fasulyesi (The Great Chinese Beans, 2004)
- Çatı Katı (Loft, 2010)
- Delilikten Gelen (Coming from Insanity, 2019)
- Dope (2015)
- Dört Numara (Four, 2011)
- Formentor, Sözlerin Denizi (Formentor, the Sea of Words, 2020)
- Güller Ülkesi Damascena (Damascena. Prehodat / Damascena: The transition, 2019)
- Hayalet ve Çatlak (The Ghost and the Tout, 2018)
- İpe Dizili Boncuklar (Beads on One String, 2011)
- İtalya'nın Savaşı (Harb Atalia / Italia's War, 2005)
- İyi Adamlar (The Nice Guys, 2016)
- Kanlı Yeni Yıl (Bloody New Year, 1987)
- Kırık Kalpler Galerisi (The Broken Hearts Gallery, 2020)
- Kiralık Sevgili (The Wedding Date, 2005)
- Kirli Sırlar (The Good Shepherd, 2006)
- Küba'nın Şeker Trenleri (Cuba's Sugar Trains, 2016)
- Manyak Masallar (Maniac Tales, 2016)
- Maria Marten veya Kızıl Ahırda Cinayet (Maria Marten, or The Murder in the Red Barn, 1936)
- Melanie (2007)
- Merhametli Tounlardan (From the Grateful Descendants, 2016)
- Moors'un Kısa Tarihi (A Short History of the Moors, 2015)
- Mutlu Adamlar 2: Başka Bir Görev (Merry Men 2: Another Mission, 2019)
- Nimbe (2019)
- Nina Conti (Nina Conti: Clowning Around, 2015)
- Norveç Evi (Det norske hus / House of Norway,2017)
- Onun Özel Cehennemi (Her Private Hell, 1968)
- Ortaya Çıkan Elli Ton (Fifty Shades Uncovered, 2015)
- Osmanlılar Venediklilere Karşı: Girit Savaşı (Ottomans vs Venetians: Battle for Crete, 2010)
- Peter Monoghan: Bir Portre (Peter Monaghan: A Portrait, 2012)
- Rachmaninoff'u Geçerken (Crossing Rachmaninoff, 2015)
- Riviera'nın Sanat Yolları (Art Trails of the Riviera, 2016)
- Satıcı (The Vendor, 2018)
- Sedna (2014)
- Size de Çıkabilir (It Could Happen to You, 1994)
- Son Akşam Yemeği (La Última Cena, 2020)
- Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi (Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street, 1936)
- Şeker Hücumu (Sugar Rush, 2019)
- Tanrı Aşkına (For the Love of God, 2017)
- Tanrı Bir Sayı mıdır? (Is God a Number?, 1995)
- Tanrı'nın Eseri, Şeytanın Parçası (The Cider House Rules, 1999)
- Testere 8: Jigsaw Efsanesi (Jigsaw, 2017)
- Tetikçinin Gecesi (Collateral, 2004)
- Tuval Üzerine Yağlıboya (Al óleo / Oil on Canvas, 2019)
- U-479 İçin Av (Hunt for U-479, 2009)
- Ufuk Faciası (Event Horizon, 1997)
- Uncharted (2022)
- Yıldızların Arkasındaki Hayat (Life Behind the Stars, 2016)
- Yukarı Kuzey (Up North, 2018)
- Zafer (Glory, 1989)
SinemaTV
Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu'nun yanı sıra D-Smart, TV+ ve KabloTV platformları üzerinden de yayın yapan SinemaTV, yerli ve yabancı farklı türlerdeki kanallarında pandemiden dolayı sinemada gösterime girememiş aksiyon, macera, korku, komedi ve eğlence dolu en yeni filmleri ekranlara getirmeye devam ediyor.
SinemaTV'nin izleyicilerine sunduğu komediden aksiyona, bilimkurgudan festival filmlerine uzanan geniş seçkisinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle:
- Adalet Peşinde (Het vonnis / The Verdict, 2013)
- Büyük Düğün (The Big Wedding, 2013)
- Eski Evdeki Büyülü Saat (The House with a Clock in Its Walls, 2018)
- İntikam Peşinde (Ablations, 2014)
- O Güzel Gece (That Good Night, 2017)
- SMS (2014)
- Tunus'ta Bir Divan (Un divan à Tunis / Arab Blues, 2019)
- Yol Arkadaşım (2017)
SPI International
42 televizyon kanalı ve farklı dijital ürünleriyle 6 kıtada faaliyet gösteren uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde yer alan önde gelen film ve dizi kanalı FilmBox, etkileyici öyküleri, dünya yıldızları ile buluşturan sinema filmleriyle ekranlara heyecan ve eğlence katmaya devam ediyor.
Jennifer Garner, Julianne Moore, Winona Ryder, Chadwick Boseman, Kevin Costner, Richard Gere gibi dünyaca ünlü Hollywood yıldızları, iyi filmlerin adresi FilmBox ekranlarında, kasım ayında üç prömiyeri ile ekranlarınıza, evlerinize misafir olacaklar.
- Karar Günü (Draft Day, 2014)
- Kutup Yıldızı (Wonderstruck, 2017)
- New York'ta Sonbahar (Autumn in New York, 2000)
TRT 1 & TRT 2
Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT'nin en çok izlenen kültür sanat kanalları izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.
Her akşam ödüllü ve prestijli filmleri orijinal dilleriyle sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getiren TRT 1 ve TRT 2'nin bu hafta yayın kuşağında öne çıkan filmler şöyle:
- Ayna (The Mirror, 1997)
- Baraka (1992)
- Başkalarının Hayatı (Das Leben der Anderen / The Lives of Others, 2006)
- Bozkır (2019)
- Büyük Düello (Il grande düello / The Grand Duel, 1972)
- Cennetin Rengi / Allah'ın Boyası (Rang-e khoda / The Color of Paradise, 1999)
- Çok Uzak, Çok Yakın (Kheili dour, kheili nazdik / So Close, So Far, 2005)
- Samsara (2011)
- Sevginin Bağladıkları (Sleepless in Seattle, 1993)
- Süper Kahraman (Supa Modo, 2018)
Festival ve Etkinlik Ajandası
Akbank Sanat ve Psikesinema & Psikeart
Akbank Sanat ve Psikesinema & Psikeart iş birliğiyle düzenlenen Sinema & Psikiyatri Seminerleri yeni sezonda "Psikiyatri ve Sinema: Tarihe Bakış" başlığı ile devam ediyor.
Koordinatörlüğünü Prof. Dr. M. Emin Önder'in yaptığı seminer dizisi Haziran 2023'e kadar devam edecek ve Akbank Sanat Beyoğlu'nda gerçekleşecek.
Prof. Dr. M. Emin Önder etkinliklerle ile ilgili değerlendirmesinde şöyle diyor:
Günümüzde sözcüklerden ziyade görüntülerle düşünüyoruz. Anılarımızı kelimelerle anlatmak yerine görüntülerle aktarmaya çalışıyoruz. Kalem ve kağıtlar giderek yerlerini görsel kayıt cihazlarına bırakıyor. İşte bu noktada sinemayı; psikiyatri, psikoloji, felsefe, tarih, mitoloji, sosyoloji, edebiyat, tarih ve estetik boyutlarıyla görsel kaydın en üst noktası olarak değerlendirebiliriz. Hedeflenen noktaların tartışılmasında insana ilişkin ve insanın ilişkilendiği konuları ‘Psikiyatri ve Sinema: Tarihe Bakış' etkinliği ile vermeye devam ediyoruz.
Seminer serisinin ikincisi 16 Kasım Çarşamba günü "ÖZGÜRLÜK: Kurtuluşa Ulaşmanın Yolu" başlığı altında "Motorsiklet Günlüğü" filmi üzerinden gerçekleşecek.
18.30-20.00 saatleri arasındaki film gösteriminden sonra 20.15-21.30 aralığında, yönetmen Walter Salles'in "Motorsiklet Günlüğü" filminin konuşulacağı oturumun konuşmacıları ise Bedirhan Üstün (Oturum Başkanı), Haydar Ergülen ve Selim Kahvecioğlu olacak.
Antep Kısa Film Festivali
Gaziantep'te yaşayan bir grup gönüllünün, 2016 yılında "Gel ses ver!" diyerek mütevazı bir organizasyonla başlattıkları Antep Kısa Film Günleri üçüncü yılında kısa film ilgilileri ve heveslilerini Antep Kısa Film Festivali'nde yeniden bir araya getiriyor.
big bang ve berisi ekibinin Gaziantep'te kısa film üretimine katkı sağlamak, kısa film ilgililerini bir araya getirerek yeni üretimlere vesile olmak ve izleyicileri kısa filmle tanıştırmak arzusuyla düzenledikleri 3'üncü Antep Kısa Film Festivali 11-13 Kasım 2022 tarihlerinde Gaziantep Forum AVM Paribu Cineverse sinema salonlarında gerçekleşecek.
Bu yıl kısa film üretimine doğrudan katkı sağlamak için ocak ayından bu yana "Yönetmenlik Üzerine" adı altında düzenlenen ve dört aya yayılan atölyelerde katılımcılar on altı kez bir araya geldi.
Bu eğitimi temel alan Kısa Film Yapım Eğitimi Filmada Prodüksiyon ortaklığıyla gerçekleşti.
Bu programda Antep'te yaşayan 22 kişiye, sinema profesyonellerinden Armağan Lale yapımcılık, Ceylan Özgün Özçelik yönetmenlik, Selda Taşkın kurgu ve Tunç Şahin senaryo yazma üzerine eğitimler verdi.
Bu yıl 163'ü belgesel 601 kısa film başvurusu alan festivalde, big bang ve berisi yönetim kurulundan oluşan üç kişilik bir ön eleme jürisi ile finalist filmler belirlendi.
Mümkün olan en fazla sayıda filmin izleyiciyle sinema salonunda buluşması için şartlarını zorlayan ekip toplamda 22 kısa filmi yarışma bölümüne, 18 filmi de gösterim seçkisine dahil etti.
Ayrıca Antep'te çekilen / yönetmeni bu şehirde yaşayan filmlerin görünürlüğüne katkı sağlayabilmek için Yerel Seçki bölümü oluşturuldu ve bu seçkiye de sekiz film seçildi.
3'üncü Antep Kısa Film Festivali'nde oyuncu Devin Özgür Çınar, senarist & yönetmen Tunç Şahin ve sunucu & yapımcı Zeynep Ocak'tan oluşan jüri En İyi Kısa Kurmaca ve En İyi Kısa Belgesel Film ödüllerinin sahiplerini belirleyecek.
Kısıtlı imkanlarla gerçekleşen festivalde önceki yıllarda olduğu gibi bu sene de seçkide yer alan kısa filmlere destek olmayı sürdürmek adına programdaki her film 400 TL gösterim ücreti ödenecek.
En İyi Kısa Kurmaca ve En İyi Kısa Belgesel Film Ödülü Sahipleri de 6 bin TL ödüle hak kazanacak.
Geçen yıl ikincisi düzenlenen festivalde 1.200 kişilik izleyici kapasitesi için 3 binin üzerinde başvuru alan ve yoğun talebi karşılamak için ek seanslar açan festival ekibi bu yıl da yoğun ilgi bekliyor.
3'üncü AKFF'yi yakından takip etmek isteyen sinemaseverler www.bigbangveberisi.com/3akffprogrami üzerinden program detaylarını ve bilet alımını gerçekleştirebilir.
Başka Sinema Rota: Diyarbakır
24-27 Kasım tarihleri arasında Diyarbakır'da gerçekleşecek olan Başka Sinema Rota: Diyarbakır etkinliğinin programı açıklandı.
Programda ön gösterimini yapacak ulusal ve uluslararası filmlerin yanı sıra beyaz perdenin klasikleşen yapımlarından bir seçki de olacak.
Türk sinemasının en önemli yönetmenlerinden Emin Alper'in merakla beklenen filmi Kurak Günler ise etkinliğin açılış filmi olarak belirlendi.
Başka Sinema Rota: Diyarbakır bu yıl; 2022 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışan Çaykovski'nin Karısı (Tchaikovsky's Wife), Avusturya'nın Oscar adayı olarak seçilen Vicky Krieps'in ödüllü performansı ile Korsaj (Corsage), Penélope Cruz'un mutsuz bir evliliğin içinde çocuğuyla arasındaki bağı pekiştiren bir süreçten geçen Clara'ya hayat verdiği Uçsuz Bucaksız (L'immensità), Toronto ve Cannes gibi uluslararası film festivallerinde yarışmış M.R. (R.M.N.), Ari Folman'ın Anne Frank'in hikayesini ve Holokost dönemini özellikle genç seyircilere ulaştırmak adına çektiği animasyon Anne Frank Nerede? (Where is Anne Frank?), usta belgesel yönetmeni Patricio Guzmán'ın 2019 yılında Şili'deki protestoları konu aldığı Benim Hayali Ülkem (My Imaginary Country), Yeni Baştan (La Belle Epoque) filmi ile tanıdığımız Nicolas Bedos'un başrollerinde Pierre Niney ve Isabel Adjani'ye yer verdiği Maskeli Balo (Masquerade); büyük kısmı İstanbul'da çekilen ve İsveç'in Oscar adayı olan Cennetten Gelen Çocuk (Boy From Heaven), 2022 Cannes Film Festivali Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde EcoPro Jüri Ödülü'ne layık görülen İncir Ağaçlarının Altında (Under the Fig Trees) filmlerinden oluşan iddialı bir seçkiye ev sahipliği yapıyor.
"Sabah Klasikleri" seçkisinde 1964'te Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı'yı kazanarak Türk sinema tarihinde uluslararası ödül kazanan ilk film olan Susuz Yaz ile 2011 Oscar Ödülleri'nde aday olduğu 10 kategoriden 5'ini kazanan ve bir kült haline gelen Artist (The Artist) yer alacak.
Etkinliğin "Kısalar" başlığı, Türk sinemasından öne çıkan kısa film örneklerini seyretme imkanını yaratacak.
İzmir Kısa Film Festivali'nde Başka Sinema Dağıtım ve Destek Ödülü'ne layık görülecek 6 kısa film Diyarbakır seyircisi ile buluşacak.
24-27 Kasım'da Mordem Sanat'ta gerçekleşecek Başka Sinema Rota: Diyarbakır etkinliğinin biletleri biletinial.com üzerinden satışa açıldı, seyirciler aynı zamanda 15 Kasım'dan itibaren Mordem Sanat gişesinden de gösterim biletlerine ulaşabilecekler.
Detaylar için www.baskasinema.com'u ziyaret etmeyi ya da Instagram, Twitter ve Facebook üzerinden Başka Sinema'nın sayfalarını takip etmeyi unutmayın.
Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali
Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali iki yıllık pandemi arasının ardından hem İstanbul'da yeniden salonlarda gerçekleşecek hem de çevrimiçi versiyonu ile Türkiye'nin her köşesinden izleyicilerle buluşacak.
SYFF2022, 15'inci yılında İstanbul'da 22-26 Kasım'da Pera Müzesi Oditoryumu'nda ve 27-30 Kasım'da Hope Alkazar'da, ardından 1-6 Aralık tarihlerinde Surdurulebiliryasam.net'de çevrimiçi gerçekleşerek kesintisiz 15 gün boyunca devam edecek.
Değişim hemen şimdi!
Ekosistemin sağlığı ve dolayısıyla insan varlığının devamlılığı kitleler halinde ne düşündüğümüzle ne hissettiğimizle ve ne yaptığımızla yakından alakalı.
Yakın gelecekte nasıl bir dünyada yaşayacağımızı şimdi attığımız adımların belirleyeceğini en iyi bilenler bilim insanları, en yoğun hissedenler ise gençler.
"Mevcut dünya algısı ve değer setleriyle şekillendirdiğimiz ekonomik, sosyal ve ekolojik sistemlerin çökmekte olduğunu söylemenin ötesine nasıl geçeceğiz?" ve "Herkes için adil bir geçiş süreci mümkün mü?" gibi sorulara cevap arayarak geleceği yaratan gençler, kendinden büyük amacı olanlar, onarıcı bir kültür ve adil bir dünya için çalışanlar, özetle değişimin öncüleri ile SYFF2022 seçkisi derin bir nefes aldıracak.
Değişimin öncüsü olmak
SYFF gezegenimiz için kritik olan sosyo-kültürel değişim sürecini desteklemeyi amaçlayan etki odaklı bir film festivali.
Katılımcılarını değişimin öncüleri olarak görüyor; onları güçlendirmeyi, ilham vererek ve empati uyandırarak harekete geçirmeyi hedefleyerek seçkilerini hazırlıyor.
Festival 2008'den bugüne her sene ışık tuttuğu hikayelerle parçası olduğumuz ekolojik, sosyal ve ekonomik sistemlerin ve etkileşimde olduğumuz tüm dinamiklerin idrak edilmesini sağlamaya çalışıyor.
Bunun da ötesinde ivmelenerek artan küresel problemlere karşın kendinden büyük bir amaca sahip olanların, her yerde her koşulda fark yaratabildiklerini gösteriyor.
SYFF2022 seçkisi
Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği desteği, UNDP Türkiye ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu iş birliğiyle gerçekleşen; tüm canlılara karşı şefkat ve adalet duygusu taşıyanları buluşturan SYFF, 15'inci senesinde de değişimin öncüsü olmak isteyenler için hazırlanıyor.
SYFF2022 seçkisi ile dünya turu atmak, duygusal olarak ışınlanmak, hayran kalmak, cesaretlenip bunu ben de yaparım, hatta yapacağım demek mümkün!
Seçkisinde yer alan uzun ve kısa metrajlı belgeseller ile SYFF, izleyicilerini geleceği yaratan gençlere, tüm canlılar için iyi ve adil olanı gözetenlere, her konuda yeşermekte olan onarıcı ve iyileştirici bir kültürün aktörlerine, gıda sisteminin dönüşümüne dair ipuçlarına ve daha fazlasına tanıklık etmeye davet ediyor.
Festival katılımcıları toplumun her kesiminden, her yaştan, her türlü zorlu koşullar içerisinden çıkan insanların kendilerine dert edindikleri konularda bitmek bilmeyen enerjileri, yaratıcılıkları ve azimlerini izleyecek; kadınları, çiftçileri, balıkçıları, gençleri, çocukları, yaşadığı bölgede denizi, kıyıları, ormanları, dağları, yaban hayatı, böcekleri, çiçekleri gözetenlerin çalışmalarından ilham alacak.
Tüm gösterimlerin ücretsiz olduğu programın uzun metrajlı film seçkisinde yer alan yapımlar şunlar:
- 10 Milyar Boğaz (10 Billion Mouths, 2022)
- Aktivizmin Gücü (The Power of Activism, 2021)
- Bir Dünya Tasarla (A World to Shape, 2022)
- Dipten Gelen Değişim (Hell or Clean Water, 2021)
- Hayvan (Animal, 2021)
- Kartpostalda Yaşamak (Living in a Postcard, 2021)
- Kendimizden Büyük (Bigger Than Us, 2021)
- Kuzey Akıntısı (The North Drift, 2022)
- Onarıcı Sınırlar (La Frontiére, 2021)
- Özen Yükümlülüğü: İklim Davaları (Duty of Care: The Climate Trials, 2022)
- Ped Adam (Menstrual Man, 2013)
- Son Turist (The Last Tourist, 2022)
- Tandem Yerel (Tandem Local, 2021)
- Vandana Shiva'nın Tohumları (The Seeds of Vandana Shiva, 2021)
- Yarınlar İçin (For Tomorrow, 2022)
- Programın kısa metrajlı film seçkisinde yer alan yapımlar ise şunlar:
- Bir Başka Köy (Different Village, 2022)
- Etki Ağları: Karmaşık Bir Dünyada Değişim Yaratmak (Impact Networks: Creating Change in a Complex World, 2022)
- Godney Bataklığı'na Yabanın Dönüşü (Godney Marshes: Rewilding our Future, 2021)
- Hayaller, Çabalar ve Pandemi (Dreams, Effort and Pandemic, 2021)
- Haydi Dalışa Tierra Bomba (Dive Tierra Bomba Dive, 2020)
- Isırgan Otu (Green Nettle, 2021)
- Kentler Sil Baştan (The Big Reset: Cities, 2020)
- Kıyameti Hissetmek (Feeling The Apocalypse, 2021)
- Sözler ve Hayaller: Indigenous Terra Madre (Voices & Visions of Indigenous Terra Madre, 2017)
- Total Felaket (Total Disaster, 2022)
Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali
12'nci Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali tanıtım toplantısı 31 Ekim 2022 Pazartesi günü AKM Yeşilçam Sineması'nda yapıldı.
Festival başkanı Adem Sözüer'in açılış konuşmasının ardından, festival direktörü Bengi Semerci konuklara; festivale ve filmlere ilişkin ayrıntıları görsel sunumlarla aktardı.
Film gösterimleri 3 sinemada
Festivalin 12'ncisi; 18-24 Kasım 2022 tarihlerinde, Atlas 1948 Sineması, Kadıköy Sineması ve AKM Yeşilçam Sineması'nda gerçekleşecek, akademik program ise her yıl olduğu gibi İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yapılacak.
GAİN Medya ana sponsorluğunda düzenlenecek olan Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, sinema profesyonelleri ve seyircisiyle buluşacak.
Sinemanın toplum için bir ayna olduğu düşüncesi ve adaletin bu aynadan yansımasının önemine olan inancı; her yıl katılan yenilikler, yeni filmler, yeni bölümler ve en önemlisi adalet ve sinema gönüllüleri bir araya gelecek.
12'nci Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali tam biletleri; gündüz (11.30 - 13.30) seanslarında 10 TL, akşam (16.30 - 19.00 - 21.30) seanslarında 15 TL olarak belirlendi, festival boyunca öğrenciler tüm seanslar için sadece 7 TL'ye bilet alabilecek.
Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması'nda 9 film yarışacak
Bu yıl film gösterimleri her yıl olduğu gibi Türk ve Dünya sinemasından seçilmiş, ana temaları adalet olan filmlerden oluşuyor; Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması'nda dokuz film yarışacak ve İstanbul'da ilk kez gösterilecek, seçkide yer alan filmler şunlar:
- Aşk (El Houb / The Love)
- Bir Zamanlar Gelecek: 2121 (Once Upon a Time in the Future: 2121)
- Hilal, Feza ve Diğer Gezegenler (Hilal, Feza and Other Planets)
- Keşke Yansaydı (Somewhere Over The Chemtrails)
- Kurak Günler (Burning Days)
- Metronom (Metronom)
- Mutluluk (Happiness)
- Palmiyeler ve Gerilim Hatları (Palm Trees and Power Lines)
- Sonu Yok (No End)
- Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışması'nda 10 film yarışacak
- Yine Türk ve Dünya sinemasından seçilmiş, ana temaları adalet olan filmler Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışması'nda yerini bulacak; bu bölümde on film yarışacak, seçkide yer alan filmler şunlar:
- Aforoz (The Banishment)
- Bahçeler Put Kesildi (Gardens Petrified)
- Ben Hala Ethan'ım (I'm Still Ethan)
- Benim Komşum Kurt (My Neighbour Wolf)
- Birlikte, Yalnız (Together, Alone)
- Görünmez Gözler (Invisible Eyes)
- Karıncanın Ayak İzleri (Footprints of Ants)
- Kurtuluş (Saving)
- Rutubet (The Moisture)
- Özel Gece (Suite Night)
Bu yıl belgeseller de yarışacak
Festivalde bu yıl Altın Terazi Kısa Metraj Belgesel Film Yarışması bölümü, ilk kez yarışma kategorisinde izleyicisi ile buluşacak; bu kategoride on kısa metraj belgesel film gösterime girecek ve yarışacak, seçkide yer alan filmler şunlar:
- Aşılmayan Duvarlar (Impenetrable Walls)
- Bir Atın Düşü (The Dream of a Horse)
- Çile (The Ordeal)
- Her Şey Yolunda (Everything is Fine)
- Ölüm Kozası (Cocoon of Death)
- Sede (Sede)
- SİYAH İsa Adaletten Uzak (The BLACK ChristS. Far From Justice)
- Var Olan Şiddet Yok (Existing Violences Do Not Exist)
- Yapacağım (I will Make It)
- Zeytinliğin Ardı (Behind the Olive Grove)
Adalet Terazisi
Her yıl olduğu gibi bu yıl da "Adalet Terazisi" yine izleyiciye ulaşacak; Adalet Terazisi bölümünde dünya sinemasının seçkin örneklerinden on üç film yer alıyor.
Bu seçkinin Özel Gösterim kategorisinde ise üç film GAİN Medya ana sponsorluğunda izleyiciyle buluşacak ve İstanbul'da ilk kez gösterilecek, seçkide yer alan filmler şunlar:
- 1976 (1976)
- Biz de Ölmüş Olabilirdik (We Might as Well Be Dead)
- Damdaki Kadın (Woman on the Roof)
- Elveda Bay Haffmann (Farewell Mister Haffmann)
- Gönüllü (The Volunteer)
- Instagram Ailesi (Girl Gang)
- Saraybosna Safari (Sarajevo Safari)
- Sessiz Kız (The Quiet Girl)
- Sürü (La Jauría)
- Seni Ben Kurtaracağım (Nobody's Hero)
- Tori ve Lokita (Tori & Lokita)
- Yusufçuklar (Dragonflies)
Endüstri Günleri "VisionIST"
19-23 Kasım 2022 tarihlerinde endüstrideki gelişmelerin tanıtıldığı, tartışıldığı, iletişim toplantılarının yapıldığı VisionIST Atlas 1948 Sineması ve AKM Yeşilçam Sineması'nda gerçekleşecek.
Katılım için festivalin web sayfası olan icapff.com adresinden akreditasyon formu doldurulması yeterlidir.
Festival açılışı 17 Kasım'da CRR'de
Festival 17 Kasım 2022 Perşembe günü Cemal Reşit Rey Konser Salonu'ndaki açılış töreni ile başlayacak.
Açılış töreninde festivalin tanıtımı yapılacak, Onur Ödülleri ve Sinemaya Katkı Ödülleri sahiplerine sunulacak, ayrıca festivalin açılış filmi olarak, Şilili yönetmen Patricio Guzman'ın yönettiği Hayali Ülkem (My Imaginary Country) filmi gösterilecek.
Akademik programın konusu "Kadın-Erkek Eşitliği"
12'nci Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali akademik programı, 18 Kasım-24 Kasım tarihleri arasında "Eşitiz" temasıyla gerçekleştirilecek.
Akademik program 18 Kasım 2022 Cuma günü saat 09.00'da İstanbul Üniversitesi Doktora Salonu'nda Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehtap Demir Güven İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Ekmekçi ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ve açılış konuşmalarıyla başlayacak.
Açılış gününde, Afgan yönetmen Sahra Karimi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargıcı Doç .Dr. Saadet Yüksel, KA-DER başkanı Nuray Karaoğlu, Eşitiz Kadın Hakları Grubundan Dr. Özlem Altıok, TİHEK Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Av. Nurdeniz Tunçer gibi sinema, hukuk ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, eşitlik ve kadın hakları perspektifli konuşmalar yapacaklar.
"Eşitiz" teması
"Eşitiz!" başlığı altında eşitlik ve kadınının insan haklarına ilişkin çeşitli sorunlar, on ülkeden 80 katılımcı tarafından ele alınacak.
İstanbul Üniversitesi Doktora Salonu'nda ve çeşitli sinema salonlarında ağırlığı yüz yüze 16 oturumun yan sıra, paneller ve öğrenci kulüplerinin film analizleri yaptığı forumlarla yürütülecek programla ilgili olarak festival başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer; film programının yanı sıra farklı ülkelerden akademisyenlerin katılımıyla geniş bir akademik program gerçekleşeceğini dile getirdi.
Akademik programa katılım ücretsiz
Kadın haklarındaki geri adımların aslında insan haklarının tümünde geri adım olduğunun bilincinde olan kadın hareketleri de dünyanın dört bir yanında canları pahasına hak mücadelesi vermektedir.
İnsanlığın temel meselelerinden olan bu konuyla ilgili Anayasa Hukuku, Ceza Hukuku, İnsan Hakları Hukuku, İdare Hukuku, Medeni Hukuk, Kriminoloji, Psikoloji gibi farklı disiplinlerden sunumlar yapılacak.
Karşılaştırmalı bir metotla gerçekleştirilecek akademik programa katılım herkese serbest ve ücretsiz olup, oturum, panel ve konferanslar, İstanbul Üniversitesi Merkez Bina Doktora Salonunda gerçekleşecek.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish