"İçeriye 50-60 kişi girdi. Bir şahsın elinde oksijen tüpü gördüm. Bununla hastaya vurdu. Beni de darp ettiler, kaçtım. Geri gittiğimde hasta yerde, bir metrekarelik kan gölü içinde, kafası kırılmış şekilde yatıyordu. Kafasına çok sayıda darbe almıştı..."

Bu sözler, Suruç Devlet Hastanesi'nde hekimlik yapan bir tanığa ait.

2018 seçimleri sürecinde Suruç Devlet Hastanesi'nde Şenyaşar ailesinden 3 kişinin kalabalık bir grup tarafından öldürülmüştü. 

Kavga AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil İbrahim Yıldız'ın esnaf ziyareti sırasında başlamış, silahlar devreye girince hem Yıldız hem de Şenyaşar ailesinden isimler yaralanmıştı. 

Yaralılar arasında vekilin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız da vardı.

Ağabey Yıldız hastanedeki müdahaleye rağmen ölünce aynı aşirete mensup kabalık bir grup hastaneyi bastı ve Şenyaşar ailesinden 3 kişiyi öldürdü.

Yukarıda aktardığımız ifadeyi veren doktor, hastanede baba Şenyaşar'ın nasıl öldürüldüğünü anlatmıştı.

Bu olayla ilgili soruşturma geçtiğimiz günlerde bitti. 

Milletvekili Halil İbrahim Yıldız'ın ağabeyi Celal Yıldız'ın da aralarında olduğu 4 kişinin tutuklu olduğu olayda, o hastanede yaşananlar yeni yeni gün yüzüne çıkmaya başladı. 

Oksijen tüpleri üzerinde DNA incelemesi yapıldı

Saldırıda bıçak, demir sopa ve tabancaların yanı sıra hastanedeki oksijen tüpleri de cinayet silahı olarak kullanıldığına yönelik ifadeler verildi.

Bu yöndeki beyanların ardından hastanedeki oksijen tüplerinde DNA analizi yapıldı.

Oksijen tüpü üzerinde yapılan biyolojik analizde, öldürülen Esvet Şenyaşar'a ait DNA tespit edildi.

Soruşturmada serum askılarının da saldırıda kullanıldığı anlaşıldı.

Celal Yıldız'ın hastaneden üzeri kanlı ve elinde tabanca olduğu halde çıkarak kendisini bekleyen kalabalığı "hepsini öldürdük" diye bağırdığı, kalabalığın ise bu sözler üzerine Yıldız'ı alkışladığı da soruşturma dosyasına yansıdı.

Vekil yaralı akrabaları için hava ambulansı istetti, emniyetin zırhlı aracıyla hastaneden ayrıldıktan sonra olaylar başladı

Suruç çarşısındaki çatışmada milletvekili Yıldız'ın akrabaları da yaralanarak hastaneye götürülmüştü.

Soruşturmanın şüphelilerinden Mustafa Amaç, olayda yaralanan Mehmet Şah Yıldız'a kalp masajı yapıldığını anlatarak, şunları kaydetti:

"Akrabalarının da yaralı olarak hastaneye gelmesi üzerine, vekil bey yaralıların Ankara'ya sevki amacıyla Sağlık Bakanı Müsteşarını aramamı ve hava ambulansı talep etmemi istedi. Bunun üzerine birkaç telefon görüşmesi yaptım. Vekil beyin ağabeyine yaklaşık 20 dakika kadar kalp masajı yapıldıktan sonrasında doktorlar vefat ettiğini söylemeleri üzerine, vekil İbrahim Halil Yıldız olduğu yere çöktü. Bu haberi duyan insanların da sayısının artması üzerine, koruma polisi Mustafa ile birlikte vekili hastanenin arka kapısından çıkarmaya karar verdik. Hastanenin arkasında bulunan bir odaya geçtik ve burada kapıyı kilitledik. Suruç Kaymakamlığı ve Koruma Şube Müdürlüğü'nden zırhlı araç istedik. Bir zaman sonra araç temin edildikten sonra vekilin yaralı bulunan diğer yakınlarının Şanlıurfa merkeze sevki sağlanacağından dolayı merkeze doğru hareket ettik."

Milletvekili, emniyetten temin edilen zırhlı araçla hastaneden ayrıldıktan sonra kalabalık grup, hastaneyi bastı ve Şenyaşar ailesinden 3 kişiyi öldürdü.

Kamera görüntülerini çalanlar tespit edildi

Bütün bunlarla birlikte hastanede yaşanan olayları kayda alan hastane kameralarının kayıtları da çalınmıştı. Savcılık, olayın aydınlatılması için talimat verdi. Hastaneye giden polis, hastanedeki kamera kayıt cihazlarının olduğu sistem odasında pencereden girildiğini, cihazların sökülerek çalındığını tespit etti.

O bölgede olan emniyete ait MOBESE kamerasının ise arızalı olduğu bilgisi iletildi. Polisin dosyasına göre söz konusu MOBESE, olayın olduğu günün sabahında arızalanmıştı, arıza ise 18.32'de giderilebilmişti.

Bölgede bulunan bir TOMA'ya ait kameraya yansıyan görüntülerde, saldırgan kalabalığın yaralıları hastaneye taşıyan ambulansa taş ve tekmelerle saldırdığı tespit edildi.

Bütün olayı kaydeden hastane kameralarının kayıtları, hastanenin zemin katında bulunuyordu. Bu bölgeyi uzak açıdan gören bir MOBESE olduğu tespit edilince o kameranın görüntüleri incelenmeye alındı. Soruşturma kapsamında bazı işyerlerinin güvenlik kamera görüntüleri de incelendi. 

Kamera kayıtlarının çalınmasına ilişkin eylemin olayın olduğu gün, saat 16.55 sularında başladığı tespit edildi. 

Uzak açı kameralar ve diğer iş yerlerinin kaydettiği görüntülere göre kayıt cihazlarını, Halil İbrahim Şimşek, Mahmut Yıldız ve Müslüm Yıldız adına kayıtlı olan araçlar kullanılarak çalındığı anlaşıldı.