Van, 294 kilometrelik sınır hattıyla farklı Ortadoğu ülkelerinden Batı'ya gitmek isteyen göçmenler için en önemli kavşaklardan.
Bu sınırdan ülkeye giriş yapan göçmenlerin büyük çoğunluğu kenti transit geçerken, bir kısmı da kentte kalıyor ve yaşamına burada devam ediyor.
Kentte kalanlar arasında farklı ülkelerden sanatçılar da bulunuyor. Mülteci statüsünün getirdiği zorlukların yanı sıra, dil bariyeri, ekonomik kaygılar ve entegrasyon gibi sebeplerle çok azı sanatını icra etmeye devam edebiliyor.
6 yıl önce Van'a yerleşen Latin dansları eğitmeni Afganistanlı Rafi Haşemi, yaşadığı zorluklara rağmen sanatını devam ettirenlerden biri.
22 yaşında olan Haşemi, aslen Gazni vilayetinden. Ailesi, ekonomik nedenlerden dolayı o bebek yaşlarındayken başkent Kabil'e taşındı. Burada da sorunlar yaşayan aile, İran'ın başkenti Tahran'a göç etti.
Tahran'a geldiğinde 7 yaşında olan Rafi Haşemi, ailesinin geçimine katkı sunmak için çocuk yaşlarında babasıyla beraber inşaat başta olmak üzere birçok işte çalıştı.
Aile, burada 9 yıl yaşadıktan sonra 2016 yılının başlarında Van'a geldi.
İran'da Hip Hop ve Breakdance gibi modern dans olarak tarif edilen dansları, parklarda veya evlerin bodrum katlarında öğrenen Haşemi, geldiği Van'da da uzun süre sürdürdü.
Burada 'geçici koruma' alan Haşemi, merak saldığı Latin danslarını da kısa sürede öğrendi.
Hatta Salsa, Bachata, Cha Cha gibi dans türlerinde kısa sürede deneyim kazanıyor ve şu sıralar kentte bulunan Ninova isimli kültür sanat merkezinde bu dansların eğitmenliğini yapıyor.
Gündüz bir dikim evinde çalışan Haşemi, akşamları ise farklı yaşlardaki öğrencilerine dans dersi veriyor.
Çocuk yaşta göç ettiği İran'da hem inşaatlarda çalıştı hem de Hip Hop dansını öğrendi
Haşemi, kendisi için büyük bir tutku olan dansı, İran'da, kimseden destek almadan öğrendiğini söyledi.
İran'da küçük yaşlarda modern dansları öğrenen Haşemi, geldiği Van'da da yine kendi çabalarıyla yavaş yavaş Latin danslarını öğrendiğini anlattı:
İlk zamanlarda İran'da Hip Hop dansı yapıyordum. Orada bu dansa küçük yaşlarda başladım. Daha sonra Türkiye'ye geldiğimde yine bu dansa devam ettim. Burada Latin danslarıyla tanıştım, yavaş yavaş öğrendim ve bu seviyelere geldim. Bu danslar İran'da gizli de olsa vardı. Kurs veren yerler vardı ama gizli saklı. Ben orada Hip Hop ve Breakdance yapıyordum. Öğrenmek için çok imkânımız yoktu. Bazı zamanlarda da dans yasaktı. O yüzden mecburen ya parklarda ya da arkadaşlarda çalışıyor, dansı öğreniyorduk. Uygun gördüğüm her yerde bu dansları çalışıyorduk. Buraya geldiğimde başladım Latin danslarına. İlk önce hobi olarak başladım, sonra sevince de daha ciddi yaklaşmaya başladım.
"Bir gün ülkeme dönersem dans etmek isterim"
Mülteci statüsünün gölgesinde hayatını idame ettirme telaşı içinde dansa devam eden Haşemi, bunu 'yorucu' olarak tarif etti:
Burada hem mülteci statüsünde yaşamak hem çalışmak hem de dansa devam etmek çok yorucu oluyor. Ama bu aşktır benim için, seviyorum. Nerede olursa olsun fark etmez, devam edeceğim. Burada, İran'da, Avrupa'da veya bir gün ülkeme geri dönersem dansa devam etmek isterim.
İnsan yarın ne olacağını bilmiyor. Bu sanatı Avrupa ülkelerinde daha rahat ilerletebilir insan. Sadece danstan hayatını kazanma ihtimali daha yüksek.
Türkiye'de bulunmaktan da memnun olduğunu ifade eden Haşemi, "Daha büyük hayallerim var. Daha büyük sahnelerde sanatımı icra etmek isterim. Eğitim vermesem de tek başıma kalsam da sanatıma devam edeceğim. Sokaklarda başladım, yine sokaklarda devam edebilirim, yani bir salonda veya sokakta dans etmek benim için fark etmez. Seviyorum bu işimi, her zaman sürdürebilirim" diye konuştu.
Gündüz dikim evinde çalışıyor, akşamları dans eğitimleri veriyor
İki yıldır kentte eğitimlere başlayan Haşemi, birçok öğrencisini mezun etmiş, bazıları ise eğitimlere devam ediyor.
Öğrencileriyle anlaşmakta sorun yaşamayan Haşemi'yi öğrencileri de oldukça seviyor görünüyor.
Kentteki kurumlardan önemli destekler aldığını belirten Haşemi, bu destek ve ilginin alanda ilerlemesinde büyük katkılar verdiğini düşünüyor;
Burada dansı çok iyi karşılıyorlar. Kurumlarla ve dans severlerle aram çok iyi, yardımcı da oluyorlar. İnsanlar çok iyi davranıyorlar. O konuda sıkıntı yaşamıyorum. Gördüğüm ilgiden memnunum, hatta beni bu seviyelere getiren bu ilgi. Mutluyum. Günün yorgunluğunu, sorunları, dans salonunda unutuyorum. Günüz saatlerinde terzilik yapıyorum. Perde dikimi yapıyorum. Akşamları da dans dersi veriyorum.
Bu danslar Afganistan'da yasak mı?
Peki, kamusal alandaki yasakları her geçen gün derinleştiren Taliban yönetimindeki Afganistan'da bu dansların durumu nedir?
2012 yılında Taliban'ın "İslami kuralların çiğnendiği" gerekçesiyle düzenlediği saldırıda Helmand vilayetinde 17 kişinin başını kesmesi hala hafızalarda.
Basına yansıyan gerekçe ise, köylülerin dans edip, müzik dinlemeleri olmuştu.
Dans ve müziğin hala büyük ölçüde yasak olduğu ülkede, yüzyıllardır devam eden, genç erkeklerin kadın giysileri giyerek para karşılığında kalabalığa yaptıkları dans geleneği olan Baçha Bazi azalmış da olsa hala devam ediyor.
Haşemi, küçük yaşlarda ülkeden çıktığını bu yüzden ülkesindeki durum hakkında detaylı bilgi sahibi olmadığını belirtti:
Latin danslarının Afganistan'da nasıl olduğuna dair çok detaylı bilgim yok. Küçük yaşlarda Afganistan'dan ayrıldık o yüzden orayla ilgili çok bir şey bilmiyorum. Orada Hip Hop'a devam eden arkadaşlar var. Devlet ceza veriyor mu veya destek mi veriyor, bilmiyorum. Zaten İran'da da her yerde serbest yapamıyorsun bu dansları.
© The Independentturkish