Ev sinemasından vizyona bu hafta: Bir şiddet senfonisi; Çıkış Yok

Mehmet Erduğan, Independent Türkçe için bu hafta çevrim içi platformlarda ve sinema salonlarında gösterime girecek filmler ile "Festival ajandası"nı yazdı

İstanbul'da bir hastanenin teröristlerce bombalanması, CIA Ajanı Abby Trent'in kocası ve kızı dahil olmak üzere yaklaşık iki yüz kişinin ölümüne neden olur.

Bir analist olarak işi nedeniyle ailesinden uzakta, sahada çalışan Abby onlaın yanında olamadığı için bu ölümlerden kendini sorumlu tutar.

Yönetmen koltuğunda oturan Sophia Banks'in bu ilk uzun metrajlı filminde bir analist olarak kamera karşısına geçen Michelle Monaghan sayıların ardındaki hayatını, işini yaptığı gizli yer altı tesisinde çılgına dönen bir tutukluyla karşı karşıya geleceği bir hayata bıraktığında, gerçek bir bela ile kuşatılmış bir CIA ajanı olarak türün izleyicisine görmek isteyebileceği her şeyi kusursuz bir şekilde sağlıyor.


Bir şiddet senfonisi; Çıkış Yok

Yönetmen: Sophia Banks / Oyuncular: Jason Clarke, Michelle Monaghan, Jai Courtney, Pallavi Sharda, Phoenix Raei, Fayssal Bazzi, Uli Latukefu, Logan Huffman, Todd Lasance, Lincoln Lewis, Pacharo Mzembe, Lucy Barrett, Simon Elrahi, Joey Vieira, Leo Stripp, Kenny Low, Paul Barakat, Debora Tamay, Bronwyn Ketels, Andrew Buchanan, Christopher Sommers, Molly Belle Wright, Steven Rooke, Sami Afuni, Osman Aslan, Candice Hill, Laura Keneally, Andrew McRanus, Jordan Murphy, Jacob Turner, Roberto Zenca / Süre: 93 dakika
 

 

Fiziğe dayalı bir aksiyon, sinemanın dili ve sürükleyici bir olay örgüsü…


TME Films dağıtımı ve iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Black Site adlı bu şiddet senfonisi; üst düzey suçluların tutulduğu gizli bir CIA üssüne getirilen çok aranan bir suçlunun, hücresinden kaçarak üssün kontrolünü ele geçirmesi sonrasını takiben kendilerinin hapis kaldığı tesiste mücadele veren CIA ajanı Abby'nin hikayesini anlatıyor.
 

 

Vatansever bir CIA operasyon görevlisi olan Abby Trent, Citadel adlı Five Eyes istihbahrat ağına bağlı gizli bir hapishanenin tesis yöneticisi yardımcısıdır.

Sadece yüksek öneme sahip tutukluları meraklı gözlerin uzağında tutmak için, adı açıklanmayan bir çölde, yer altında inşa edilmiş olan bu tesis, tutuklulardan istihbarat sağlamak için gerekli mahremiyeti de onlara sağlamaktadır.
 

 

Böylesi bir tesiste işine oldukça bağlı olan Abby, Amerikan toprağını yerli ve yabancı düşmanlardan koruma idealine gönülden inanmaktadır.

Bu arada Abby'nin Langley'deki CIA Genel Merkezi'ndeki yeni görevine başlamasından birkaç gün önce, Özel Harekât Askerleri, tesise kod adı Hatchet olan yüksek öneme sahip birini getirir.
 

 

Citadel'deki herkes için bu yeni mahkûmun gelişi oldukça şaşırtıcıdır çünkü Hatchet, tüm istihbarat teşkilatlarının en çok arananlar listesinin başındadır; Hatchet, Ortadoğu'da faaliyet gösteren yeni bir terör örgütünün gizemli lideridir ve düşmanlarını korkunç bir şekilde öldürmesiyle ünlüdür.

Fakat tüm bu suçlarına rağmen bugüne kadar kimse Hatchet'i suçüstü yakalayıp teşhis edememiştir, sadece Hatchet'in eylemlerinin sonrasına tanık olmuşlardır.
 

 

Abby için ise durum daha kişiseldir, çünkü kocasını öldürenin Hatchet olduğuna inanmaktadır.

Hatta daha da ötesi Abby, ailesinin ölümünden sorumlu kişinin Hatchet olduğundan emindir ve onu sorgulamak için ilk adımı atmayı canı gönülden istemektedir.

Ancak Abby, ailesinin ölümünün ardındaki gerçeği öğrenmek için bu adımı attıktan sonra nasıl hayatta kalması gerekeceğine de odaklanmak zorundadır.
 

 

Suç kapanı

Bu arada Hatchet ile ilgilenen askerler hâlâ zafere düşkünlerdir ve intikam için kana susamış durumdalardır, ama üstünlüğün lendilerinde olduğunu düşünerek sadece kendilerini kandırmaktalardır.
 

 

Çünkü hapishaneye getirildiği andan itibaren sorgulanan Hatchet'tan henüz işe yarar bir istihbarat alınamamışken bu terör örgütü lideri hücresinden kaçmayı başarır ve Özel Harekât Askerleri'nin çoğunu öldürerek tesis görevlilerini teker teker avlamaya başlar.

Bu yüksek güvenlikli tesisin başkanı da öldürülünce Abby onun görevini üstlenmek zorunda kalır.
 

 

Abby tesisin komuta merkezine ulaştığında dış dünyayla iletişimin tamamen koptuğunu öğrenince tesis kurallarına uygun bir şekilde hapishaneyi tamamen kapatarak Hatchet'ın tesisten kaçmasını engeller ama verdiği bu kararla içerdeki herkesi son derece tehlikeli suçlunun tuzaklarıyla başbaşa bırakır.
 

 

Suçluların güç kazandığı bu aksiyon dolu yolculukta Abby, Hatchet'in geçmişini araştırdıkça tesisteki bazı görevlilerin de bu terör örgütü liderinin köstebeği olduğunu öğrenir.

 

Hal böyle olunca Abby en yakın arkadaşları dahil olmak üzere herkesten kuşkulanmaya başlar ve daha da ötesi hiç kimsenin bilmediği bu yerde kapana kısıldığını anlar.
 

 

Bu çok gizli tesisteki görevlilerle birlikte Abby de hücresinden kaçan ve herkesi birer birer öldürmeye başlayan bu zeki ve kötü şöhretli Hatchet'a karşı girişilen kedi-fare oyununda hayatta kalmak için savaşmak zorunda kalır.

Ancak çok geçmeden tesisi kapatmanın bir hata olduğu anlaşılır, zira zaten Citadel'de olmak istediği için bilerek yakalandığı anlaşılan Hatchet'ın yapmak istediği şey de aslında tam budur.
 

 

Kısa bir süre sonra kimin gerçekten iyi olduğu konusunda kafası karışan Abby ve diğer görevliler Hatchet'ı yakalamak için peşine düştüklerinde bu terör örgütü liderinin hapishaneye Suriye'den kimyasal silah kaçakçılığı yaptığına inanılan bir tutuklu olan Farhan Barakat için geldiği ortaya çıkar, ama bu sadece yapbozun daha ilk parçasıdır.
 

Stilize bir aksiyon gerilimi

Terör dünyasına dair yorumlarıyla klasik ve çağdaş aksiyon gerilim dinamiklerini birbirine harmanlayan, kan ve katliam dolu bu kedi-fare oyununda öldürülen insanların sayısı tüm izleyicilerin dikkatini çekecek hatta sadece bu detay bile filmi tekrar tekrar izlemeye teşvik edecektir.

Hem karakterlerin duygularını ortaya çıkaran hem de izleyicinin her tekmeyi, her yumruğu ve her mermiyi hissetmesini sağlayan yakın çekimler de filme stilize ve ikonik bir anlatım özelliği kazandırmaktadır.
 

 

Her köşesinde ölümün beklediği bir labirentte hayatta kalmak için verilen bu mücadele boyunca izleyicilerin kalp atışarını hızlandıracak ve zihinlerindeki gerilimi artıracak olan sahneler gerçek ile hayali korkuları da su yüzüne çıkartarak bir yüzleşme sağlamayı amaçlamaktadır.

Dikkat çekici senaryosu ve detaylı karakter çalışması sayesinde filmin sonunda, sadakatin nerede başlayıp bittiğini görmek ve insanlar için gerçekten önemli olan şeyler tehdit altında olduğunda insanların ne kadar kolay fikir değiştirebileceklerini fark etmek de mümkündür.


Filmin evreni

Hayatta kalmak, canlılar dünyasında eski çağlardan beri süregelen en başat öğretidir, yani; bir ölüm kalım mücadelesinde taraflar içgüdüsel olarak öldürmezse öleceğini bilir.

Gerilimin sürekli yükseldiği bu filmin olay örgüsünde de karakterler ölümle burun buruna geldiklerinde hikâye biraz daha büyür, ama hayatta kalmak her yüzleşmede daha da zorlaşır.

Doğrusunu söylemek gerekirse, böylesi bir mücadele için gereken fiziksel zorluklar, gerçek bir fiziksel eğitim gerektirir ve filmdeki karakterlerin hayatta kalmak için insanüstü bir çaba göstermesi gerekir.
 

 

Filmin evreni, bazı film serilerinde görülen, başlayıp biten ve de zorlukla takip edilebilen aksiyonlardan oluşan filmlerdeki evrenden de farklıdır; genel planları ve yakın çekimleri, içgüdüleri harekete geçiren ve ayakları yere basan bir aksiyon filmi yaratmak için gerekli olan her şeyi bir araya getirmeyi başarır.

Filmdeki karakterler de asla klişe arketiplerin toplamı değildir.
 

 

Karakterlerin hepsinin üstesinden gelmesi gereken kendi zayıflıkları ve yüzleşmeleri gereken kendi şeytanları vardır, haliyle bu detaylı çalışma, filmdeki karakterleri de daha verimli ve daha çeşitli hale getirir.

Oyuncuların fiziksel durumunun da filmde birçok aşamada çok önemli bir etken haline geldiği aşikâr; çünkü filmdeki oyunculuk, insan formunun hareketliliği, dayanıklılığı ve esnekliği üzerine inşa edilmiştir.

Ayrıca oldukça kalabalık ve "hem öldürmeye hem de öldürülmeye hazır" bir oyuncu kadrosunun fiziksel meydan okumalardan kaçmadığı, oyuncuların çoğunun dublör kullanmadan, aksiyon sahnelerinde bizzat yer aldıkları söyleniyor.
 

 

Son olarak, bu film, görsel efekt sanatçıları ordusu olmadan da bir film evreni yaratmanın hala mümkün olduğunu izleyicisine gösteriyor.

Ridley Scott'ın izinden giden film ekibi, Alien'daki 'Nostromo' uzay gemisi setine benzer şekilde fiziksel sınırları belli olan bir sette çalışarak, yavaş yavaş aksiyon filmlerini ele geçiren çizgi film benzeri bir görünüşten de uzaklaşmayı başarmış görünüyor.


Haftanın diğer filmleri

Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan sinema salonları farklı türlerden merakla beklenen yerli ve yabancı filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunarken çevrimiçi dijital platformlar da vizyona girememiş en yeni filmleri izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor.

Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra, "Çıkış Yok", "Kehanet Ayasofya", "Öksüz Kız", "Sihirbazlar Akademisi", "Tanah" ve "Zehşin Cin-i Musallat" gibi filmler bu hafta vizyonda kendine yer buluyor.


Ama

Yönetmen: Nadir Sönmez / Oyuncular: Esme Madra, Öner Erkan, Emrah Özdemir, Deniz Göktaş, Büşra Albayrak, İlda Özgürel, Nadir Sönmez / Süre: 120 dakika
 

 

Yakınlık arayışımıza, aşktaki iktidar savaşlarına, kuşandığımız kimliklere, taktığımız maskelere ve cinselliğe dair muzip ve açık sözlü bir diyalog…


Kadrosuyla ilgi toplayan ve aynı adlı tiyatro oyunundan uyarlanarak MUBI'nin Yeni Ufuklar kategorisinde gösterime giren Ama adlı bu film; bir grup sanatçının iş ve aşk hayatlarındaki kesişimleri anlatıyor.

Bir oda tiyatrosunu andıran film; kurguyla iç içe geçmiş yaşamlar süren İstanbullu sanatçıların özel hayatlarına, kariyerlerine ve toplumdaki yerlerine alaycı, erotik ve gerilimli bir bakış atıyor.


Anima

Yönetmen: Yusuf Emre Yalçın / Süre: 39 dakika
 

 

İnsanların hayvanlarla olan ilişkisine farklı bir açıdan bakış…


MUBI'nin Hakikatin Peşindeki Belgeseller kateogorisinde gösterime giren Anima adlı bu kısa film; Türkiye'nin farklı coğrafyalarını gezerek gözlemlediği bir dizi etkinlik aracılığıyla farklı kültür ve inanç sistemlerinin, insanların hayvanlarla kurdukları ilişkilerdeki rolünü sorguluyor.

Film, kutsal olan ve kurban olan ayrımının nereden geldiği sorusunun peşine düşerken, yönetmenin rüyaları ve anıları da bu yolculuğa eşlik ediyor.

Filmin görüntü yönetmenliği ve kurgusu da yönetmen Yusuf Emre Yalçın tarafından gerçekleştirildi.

Ses tasarımını Mürsel Aslan'ın üstlendiği filmin renk tasarımı Emrah Tekin, yaratıcı danışmanlığını ise Gürcan Keltek üstleniyor.

İnsan merkezli dünyamızda, hayvanları sömürmek üzerine kurulu düzene eleştirel gözlüklerle bakan bu özgün anlatı, 40'ıncı İstanbul Film Festivali'nde En İyi Belgesel Ödülü'ne layık görüldü.


Ankapark: Bir Ankara Dosyası
 

 

Toplam 300 tane dinozora verilen para 4 milyon 200 bin lira, e bir şey değil…


Atatürk Orman Çiftliği arazisine yüz milyonlarca liralık yatırımla kurulan Ankapark'ın yavaş başlayıp hızlı biten macerasından geriye Melih Gökçek'in bu cümlesi kaldı, bir de çürümeye bırakılan dinozorlar!

Yüz milyonlarca lira harcanarak yapıldı, "Dünyanın en büyük tema parklarından biri" denilerek açıldı, bir yılı dolmadan, elektrik borcunu ödeyemediği için kapatıldı.

Başkentin gündemini bugün de meşgul eden tartışmalı Ankapark projesi, yeni nesil dijital içerik ve medya platformu GAİN'in Belgeseller kategorisinde gösterime giren Ankapark: Bir Ankara Dosyası adlı bu belgeselde mercek altına alınıyor.

Yönetmenliğini Cenk Arman'ın üstlendiği belgeselde, meslek örgütü temsilcileri, akademisyenler, siyasetçiler ve gazetecilerin görüşlerine başvurarak bu tartışmalı projeyi kadrajına alarak milyonlarca turisti Ankara'ya çekeceği iddiasıyla yapılan park nasıl başladı, nasıl gitti, nasıl bitti sorularına cevap arıyor.


F3: Eğlence ve Hüsran

Yönetmen: Anil Ravipudi / Oyuncular: Tamannaah Bhatia, Pooja Hegde, Venkatesh Daggubati, Mehreen Pirzada, Sunil, Varun Tej, Rajendra Prasad, Pragathi, Raghu Babu, Imam Hossain Saju, Annapoorna, Pradeep, Vijaya Y. / Süre: 148 dakika
 

 

Dünya sadece beş elementi biliyor olsa da bunların haricinde bir de altıncı element var; yani para…


Netflix'in Hindistan Yapımı Komedi Filmleri kategorisinde gösterime giren F3: Fun and Frustration adlı bu uçuk kaçık komedi serisinin devamı niteliğindeki ikinci filmde; paragöz üçkâğıtçılardan oluşan sıra dışı bir grup, varlıklı bir iş insanının hayatlarına girmesinin ardından kendilerini sürprizlerle dolu gülünç olayların ortasında bulur.

Venky ve Varun, sıradan hayatları olan sıradan insanlardır, ama onların bu dünyadaki yaşam mücadelesi sade ve sadece para odaklıdır.

Günlerden bir gün Venky, Varun ve çetesi, Vijayanagaram'da varisini arayan zengin bir sanayiciden haberdar olurlar.

Mali sorunlarından kurtulmaya çalışan kafadarlar bu zengin adamın varisiymiş gibi davranarak onun kapısına dayandığında onların bu para hırsı işleri oldukça karıştırır.


Gri Adam

Yönetmen: Anthony Russo, Joe Russo / Oyuncular: Ryan Gosling, Chris Evans, Ana de Armas, Billy Bob Thornton, Jessica Henwick, Dhanush, Alfre Woodard, Regé-Jean Page, Wagner Moura, Julia Butters, Shea Whigham, Deobia Oparei, Robert Kazinsky, Daz Crawford, Callan Mulvey, Charlit Dae, Cameron Crovetti, Chris Castaldi, Jeremy Tichy, Marian Mitas, Petr Semerád, Dana Aliya Levinson, Nadiv Molcho, Jimmy Jean-Louis, Adam Bartlett, Eme Ikwuakor, Patrick Newall, Anthony J. Vorhies, Quinn R. Somasavachai, Siri Schwartzberg, Faye Nightingale, Alexander Minajev, Karen Jin Beck, Angela Russo-Otstot, Kate Blumberg, Becky Wu, Maria Darkina, Justin Walker White, Kaipo Schwab, Emanuel Felix, Kendall Wells, Michael Anthony Rogers, Joe Daru, Oleg Kim, Irina Aylyarova, Martin Harris, Michelle Twarowska, Michel Carliez, Grace Russo, Lia Russo, Camille Marquez, Brent McGee, Belén Cusi, Faouzi Brahimi, Paul Abell, Andy Watts, Steffen Dziczek, Ian Stone, R. Ben Parker, Swen Gillberg, William 'Ish' Barkley, Stepan Radina, Gozie Agbo, Isaac Stephen Montgomery, Matthew Bellows, Marc Forget, Boone Platt, Gee Alexander, Dennis Kunkel, Steven Sievert, Gordon Tarpley, Karel Hermánek Jr., Jay Arthur, Ericka Bernabe, Jeffrey Todd Fischer, Masashi Ishizuka, Jedediah Jenk, Bryan King, Kat Leroy, Jeremy Maxwell, Jacob Michael, Aishwarya Sonar, Theo Wilson / Süre: 122 dakika
 

 

Görsel olarak etkileyici ama içerik olarak son derece boş bir aksiyon gerilim filmi…


Mark Greaney imzalı aynı isimli romandan uyarlanan ve Netflix'in Kitaplardan Uyarlanan Aksiyon ve Macera Filmleri kategorisinde gösterime giren The Gray Man adlı bu film; eski bir CIA ajanı olan Court Gentry'nin, son derece gizili birtakım bilgileri gün ışığına çıkarması sonrası başlayan kedi-fare oyununu konu ediniyor.

Gerçek kimliğini kimsenin bilmediği, CIA'in en marifetli ajanı yanlışlıkla teşkilatın karanlık sırlarını ortaya çıkarınca psikopat eski meslektaşı tarafından başına ödül konur ve peşine düşen uluslararası suikastçılar küresel bir insan avı başlatır.

Denetçisi Donald Fitzroy tarafından federal hapishaneden çıkarılıp teşkilata getirilen Gentry, bir zamanlar CIA tarafından desteklenen son derece yetenekli bir ölüm makinesidir.

Fakat artık roller tersine döner ve 6 kod adlı bu ajan, onu ortadan kaldırmak için her şeyi yapmaya hazır olan CIA'deki eski ortağı Lloyd Hansen tarafından dünya çapında bir insan avının hedefi hâline getirilir.

Neyse ki ajan Dani Miranda onun arkasını kollar ve ajan 6'nın buna gerçekten ihtiyacı vardır.


Hemşerilerim

Yönetmen: Niyi Akinmolayan / Oyuncular: Nkem Owoh, Zubby Michael, Venita Akpofure, Sophie Alakija, Ada Ameh, Rachel Oniga, Amaechi Muonagor, Fares Boulos, Akah Nnani, Charles Inojie, Francis Sule, Theresa Edem, Ayo Mogaji, Mimi Onalaja, Bovi Ugboma, Oge Amuta / Süre: 134 dakika
 

 

Deneyimli bir komedyen tarafından yazılmış bir koku-komedi…


Netflix'in Nijerya Yapımı Komediler kategorisinde gösterime giren My Village People adlı bu film; kız kardeşinin düğünü için köyünü ziyaret ettikten sonra hayatı dramatik bir şekilde altüst olan orta yaşlı, hali vakti yerinde bir adam olan Prens'i merkezine alıyor.

Bu genç adamın kadınlara karşı zaafı, cadılarla tuhaf bir aşk üçgenine yakalandığında başını belaya sokar.

Öyle ki bu bencil kadın avcısının pervasız yaşam tarzı yanlışlıkla cadılar meclisinin dikkatini çektikten sonra şeytani etrikalarla mücadele etmek zorunda kalan genç adam bir anda kendini onların sıcak su kazanında kaynarken bulur.

Film birkaç boşlukla ve bir süre aklınızda kalan bazı cevaplanmamış sorularla bitiyor, ancak aynı zamanda zahmete değer kılan unutulmaz anlar da sunuyor.

Nollywood'dan daha fazla korku-komedi filmi görmek istemenize neden olabilecek iyi bir çaba.


Kehanet Ayasofya

Yönetmen: Fatih Hasanoğlu / Oyuncular: Fatih Hasanoğlu, Muhammed Bahçecik, Halil Kumova, Mustafa Ak, Mazlum Kuray, Nurbanu Esen, Nihat Yılmaz / Süre: 91 dakika
 

 

Üç büyük dinin sırlarını saklayan bir gizemin hikayesi…


CGV Mars Dağıtım ve Pera Yapım iş birliğiyle vizyona giren Kehanet Ayasofya; bir gece eş zamanlı olarak evlerine gizemli bir kutunun bırakılmasıyla bu olayın ardındaki sır perdesini aralamaya çalışan Fatih ve Muhammed'in hikayesini anlatıyor.

Paranormal olayları inceleyen Fatih ve Muhammed adlı iki gencin evlerine bir gece yarısı eş zamanlı olarak kim tarafından gönderildiği bilinmeyen gizemli bir kutu bırakılır.

Ulaştıkları ipuçlarını takip eden Fatih ve Muhammed'in yolu eski bir sahaf dükkanında kesişir.

Yaşlı sahafın elinde bulunan kadim kitaba göre Fatih ve Muhammed dünyadaki kötülüğü durdurmak için seçilmiş kişilerdir, görevleri ise üç büyük dinde de anlatılan Ahit Sandığı'nı bulmaktır.

Farkında olmadıkları konu ise sandığın peşinde sadece kendilerinin olmadığıdır.

Dünyada kötülüğü temsil eden güçler de uzun yıllardır Ahit Sandığı'nın peşindedir.


Öksüz Kız

Yönetmen: Ali Osman Emirosmanoğlu / Oyuncular: Mustafa Kemal Yargıcı, İbrahim Aliustaoğlu, Sinan Önal, Ebru Özel, Şükuh Same, Seyed Mohsen Hosseini, Emine Kuyumcu / Süre: 66 dakika
 

 

Dünyanın birçok yöresinde anlatılagelen Külkedisi hikâyesinin yeni bir yorumu…


Masallar geçmişte üretenleri ve anlatıcıları bilinen anlatımlar iken anonim haline gelmiş, zamana direnerek sözlü gelenekte aktarım bulmaya devam etmiş, icra ortamı ve iletime bağlı olarak anlatıldığı toplumun iç dünyasının ve bilinçaltının içine sindiği ve günümüze kadar anlatımı süren ürünlerdir.

Masallar arasında, bilinen en eski örneği Çin'e ait olan İngilizce Cinderella, Almanca Aschenputtel, Fransızca Cendrillon ve Rusça Zoluşka adlarıyla bilinen "Külkedisi" masalıdır.

Dünyada pek çok yerde anlatım bulan öksüz bir kız, kıskanç bir üvey anne, onun kötü kızı ve öksüz kızı kötü yaşamından kurtaran bir prensin anlatıldığı ünlü masalın dünyanın farklı kültürlerinde birçok eş metni bulunur.

Evrensel masal geleneğinin parçası olarak, bilinen ismiyle Külkedisi, yerel ismiyle Öksüz Kız masalının varyantları arasında birtakım farklılıklar bulunmakla birlikte hikâyenin ana çatısının birbirine benzer olduğu görülmektedir.

Vizyon filmleri arasında yer alan Öksüz Kız ise ünlü Külkedisi'nin Türk kültürüne uyarlanmış halidir.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü desteğiyle 4K formatında 2D animasyon tekniği ile hazırlanan ve Özen Film dağıtımı, 35 Otuzbeş Milimetre ve Elif Sanat iş birliğiyle vizyona giren Bir Türk Masalı: Öksüz Kız; kötü kalpli üvey annesi ve üvey kız kardeşi nedeniyle kötü bir hayat yaşayan öksüz bir kızı kurtaran bir prensin hikayesini konu ediyor.

Kendi halinde bir yaşam süren genç bir kızın hayatı, evlerine bir cici anne ve kızının gelmesiyle değişir.

Evin tüm yükünü üstlenmek zorunda kalan genç kız, üvey annesi ve üvey kız kardeşinin kötü davranışlarına maruz kalır.

Onu bu sıkıntılı hayattan kurtaracak olan ise bir prenstir.


Pipa

Yönetmen: Alejandro Montiel / Oyuncular: Luisana Lopilato, Mauricio Paniagua, Benjamín Del Cerro, Paulina García, Ariel Staltari, Inés Estévez, Malena Narvay, Aquiles Casabella, Santiago Artemis, Laura González, Daniel Cabot, Santiago Pedrero, Lindsay Seim / Süre: 115 dakika
 

 

La corazonada'nın devam filminde Luisana Lopilato yeniden korkusuz Pipa rolüyle karşımızda…


Netflix'in Kitaplardan Uyarlanan Arjantin Yapımı Dramalar kategorisinde gösterime giren Recurrence adlı bu sürükleyici filmde; eski polis Pipa, ücra bir kasabaya taşındıktan yıllar sonra arazisinde bir ceset belirince, arkasında bıraktığını düşündüğü karanlık dünyaya geri dönmek zorunda kalır.

Manuela Pipa Pelari, artık eskisinden farklı bir kadındır; Federal Polis Teşkilatı'nda görev yaptığı süre boyunca ayakta kalmak için kuralları çiğneyen ve karanlık sırlar saklayan bu sert kadın, hayatını değiştirmeye karar vermiştir.

Uyuşturucu satıcısı Cornelia Villalba'nın gitmesine izin verip işinden istifa ettikten sonra Pipa'nın hayatı darmadağın olur.

Yeğeninin bu durumundan endişe duyan Alicia Pelari ise onu kurtarma umuduyla Arjantin'in kuzeyindeki La Quebrada adlı küçük bir kasabaya getirir.

Bu kasabada on yıl boyunca herkesten uzakta, sakin bir hayat yaşayan Pipa sonunda hayata sil baştan başlama fırsatı yakalamış, gardını indirmiş ve bir daha asla şiddet dolu eski dünyasına dönmeyeceğine dair kendine söz vermiştir.

Ancak genç bir kızın trajik ölümü sonucunda Pipa, kaçtığını sandığı hayatın içine yeniden sürüklenir.


Rock'n'Roll İçin Son Tren

Yönetmen: Ignacio Malagón / Oyuncular: Adriana Galo, Jordi Jimeno, Bruno Martín, Javier Martínez, Mbaka Oko, Isaac Pérez, Daniel Serra, Alberto Trejo / Süre: 98 dakika
 

 

Cazip bir şöhret çağrısı ve geçmişten gelen düşmanlarla bitmemiş bir iş…


Netflix'in İspanya Yapımı Korku Komedileri kategorisinde gösterime giren The Last Train to Rock'n'Roll (El último tren al rock'n'roll) adlı bu filmde; kırklı yaşlarındaki bir rock grubu, verimsiz kariyerlerinde ilk kez bir başarı elde ederek yerel bir yarışma olan Gruplar Savaşı'nda finalist olurlar.

Yıldız olmak için artık tek yapmaları gereken şey final gününde kusursuz bir performans sergilemektir ancak o gün geldiğinde vokalistleri ve ses mühendisleri esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur.

Bu olay sonrasında süre dolup ellerindeki fırsatı kaçırmadan her şeyi yoluna koymaları gerekir.

Cazip bir şöhret çağrısı ve geçmişten gelen düşmanlarla bitmemiş bir iş onları teste tabi tutacaktır ve eğer zamanları bitmeden her şeyi düzeltemezlerse belki de bir daha asla rock and roll yapamayacaklardır.


Saç, Bıyık, Sakal

Yönetmen: Rodrigo França / Oyuncular: Lucas 'Koka' Penteado, Solange Couto, Serjão Loroza, Jeniffer Dias, Neusa Borges, Juliana Alves, Rebecca, Yuri Marçal, Luana Xavier, Leandro Santanna, Nando Cunha, Xando Graça, Bruno Jablonski, João Mabial / Süre: 90 dakika
 

 

Varoşlarda hayat her zaman zordur, herkes daha iyi bir hayat yaşamak için uğraşır, ama elbette bu arada böylesi bir kurtuluş için şans unsuru da unutulmamalıdır…


Netflix'in Brezilya Yapımı Komediler kategorisinde gösterime giren A Cut Above (Barba, Cabelo & Bigode) adlı bu sıra dışı filmde; kuaför salonu iflasın eşiğinde olan annesine yardım etmek için kolları sıvayan çalışkan bir genç, kısa sürede mahallenin en havalı berberi hâline gelir.

Kendi halinde takılmayı ve eğlenmeyi seven Richardsson, annesinin iflas etmek üzere olan kuaför salonunu kurtarma mücadelesi vermektedir.

Borçları kapatmak için para ararken kendisindeki yeteneği keşfederek tarz olan saç kesimleri yapabildiğini görür ve bir maceraya atılır.

Böylelikle Rio'nun kenar mahallelerinden müşteriler salonuna akın etmeye başlar.


Shania Twain: Sadece Bir Kız Değil

Yönetmen: Joss Crowley / Oyuncular: Shania Twain, Kelsea Ballerini, Marc Bouwer, Bo Derek, Diplo, Jake Gosling, Jon Landau, Avril Lavigne, Paul Leim, Brent Mason, Orville Peck, Lionel Richie, Olle Romo / Süre: 88 dakika
 

 

Bir yıldızın mücadelesi, tutkusu, bağlılığı ve başarılı olma dürtüsü hakkında her şeyi öğrenmeye hazır mısınız?..


Netflix'in Kanada Yapımı Müzik Belgeselleri kategorisinde gösterime giren Shania Twain: Not Just A Girl adlı, bu ilham verici biyografik belgesel; Nashville'e geldikten sonra uluslararası bir ikona dönüşen şarkıcı Shania Twain'in sınırları ve türleri aşarken elde ettiği zaferleri ve başarısızlıkları kadrajına alıyor.

Eminim belgeseli izledikten sonra, hayatın önüne koyduğu onca şeyi ve bunun üstesinden gelmeyi nasıl başardığını düşününce Shania Twain'e çok daha fazla saygı duyacaksınız.


Sihirbazlar Akademisi

Yönetmen: Jorgen Klubien, Cindy Robinson / Oyuncular: Ben Diskin, Jamieson Price, Michael Johnston, Laura Megan Stahl, Philece Sampler, Grant George, Michael Orenstein / Süre: 86 dakika
 

 

Gizli bir dünyaya efsanevi bir yolculuk…


CGV Mars Dağıtım ve Siyah Beyaz Movies iş birliğiyle vizyona giren The Academy of Magic adlı bu animasyonda; özel sihirli yeteneklere sahip olan Aura, bir gün gizemli bir şekilde özel güçleri olan çocuklara yönelik Sihirbazlar Akademisi'ne götürülür.

Aura, burada kendisi gibi özel yeteneklere sahip olan arkadaşları ile macera dolu zaman geçirir, ancak bir gün okul ile ilgili karanlık bir sırrı keşfeder.

Öğrendiklerinden sonra kendisini heyecanlı bir maceranın içinde bulan Aura, kendisini ve arkadaşlarını koruyup gerçeği ortaya çıkarmaya çalışır.


Son 99 Saat
 

 

Birinci Dünya Savaşı, Millî Mücadele'nin kazanılması, saltanatın kaldırılması ve Cumhuriyet'in ilanı…


Tarih kitaplarından bu şekilde öğrendiğimiz Cumhuriyet yolculuğunun siyasi boyutuna ışık tutan Son 99 Saat adlı bu yeni belgesel, GAİN'de yayına girdi.

Cumhuriyet'in 99'uncu yılına özel hazırlanan yapım, 29 Ekim akşamı öncesinde yaşanan gerilim dolu, siyasi satranç hamleleri ve zekice adımlarla örülü o 99 saatin hikâyesini anlatıyor.

Takvimler 25 Ekim 1923'ü gösterirken, Ankara amansız bir siyasi mücadeleye sahne oluyordu; Mustafa Kemal Paşa, gücünü dizginlemek isteyen rakiplerine o güne kadar dâhice hamlelerle karşılık vermişti, yıllardır adım adım taşlarını döşediği yolun sonuna geldiğini görüyordu, Ankara'da bir hükümet krizi vardı, taraflar arasında gerilim yükseliyordu, Cumhuriyet'in ilanına saatler kaldığını ise çok az kişi biliyordu.

Yeni nesil dijital içerik ve medya platformu GAİN'in yeni belgeseli, Türkiye'nin yeni yönetim biçiminin müjdelendiği 29 Ekim 1923 akşamı 20.30'a kadar yaşananları saat saat mercek altına alıyor.

Cumhuriyet'in 99'uncu yılına özel hazırlanan yapımda, Mustafa Kemal'in Meclis'te yaptığı tarihi konuşmanın 99 saat öncesine, 25 Ekim saat 17.30'daki hükümet krizine dönüyor ve adım adım Cumhuriyet'in ilanı anlatılıyor.

Son 99 Saat'te yaşananlar, ayrıca değerli tarihçiler Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan ve Doç. Dr. Ahmet Kuyaş ile gazeteci-yazar İpek Çalışlar'ın konu hakkındaki derin bilgi ve görüşleri eşliğinde izleyiciye aktarılıyor.

Gazeteci-yazar Murat Toklucu'nun hazırladığı belgesele, tiyatro sanatçısı Onur Ünsal da sesiyle hayat veriyor.


Tanah

Yönetmen: Mert Can Kesim / Oyuncular: Ömersan Yemişçioğlu, Asi Güner, Almina Kahraman, Halil İbrahim Sayar, Rüya Hepşen / Süre: 71 dakika
 

 

Köyceğiz'de yaşanan gerçek bir hikâye…


CJ ENM dağıtımı ve 48Kare Production iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalada izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Tanah; yaşadığı ayrılık sonrası büyük bir yıkıma uğrayan genç bir kadının hayatına odaklanıyor.

Ayrılık sonrası kendisini toparlayamayan Ebru, yaşadığı şehirden ayrılmaya karar verir.

Üniversiteden arkadaşı Leyla'nın vasıtasıyla küçük bir sahil kasabasına yerleşen Ebru, burada kendisini beklenmedik olayların içinde bulur.


The Ghost and the Tout Too

Yönetmen: Michael Akinrogunde / Oyuncular: Alexander Abolore, Anthony Abraham, Toyin Abraham, Lateef Adedimeji, Odunlade Adekola, Muyiwa Ademola, Ademola Adesanya, Kola Ajeyemi, Adegbola Akande, Uduoghene Alakpa, Ayomide Ale, Lawal Aramide, Tosin Arise, Anita Asuoha, Titilayo Bashiru, Ibrahim Bello, Funny Bone, Halima Busari, Zion Ubani Chibuike, Oluwole Cole, Tunde Daniels, Victoria Edet, Ini Edo, Destiny Etiko, Kayode Freeman, Adeola Hassan, Osas Ighodaro, Chinedu Ikedieze, Ifeoluwa Johnson, Anita Joseph, Anto Lecky, Bukky Majek, Chinedu Michael, Mohbad, Ali Nuhu, Alabi Odetola, Dike Oganiru, Cherish Ogbodo, Yetunde Ogunlade, Iyabo Ojo, Deyemi Okanlawon, Oprah Okereke, Mercy Johnson Okojie, King David Ordile, Osifalujo Oyinkansola, Patience Ozokwor, Alabi Pasuma, Dammy Pounds, Sharon Ray, Adebayo Ridwan, Ruggedman, Okoya Samuel, Tunde Shobayo, Debbie Shokoya, Ayilara Eniola Sulaiman, Remi Surutu, Wumni Toriola, Susan Ukuhor, Olatunji Yusuf / Süre: 111 dakika
 

 

Her zaman hayal kırıklığı yaratan filmler olacaktır ve sinefiller olarak bu da bizim deneyimlememiz gereken bir şeydir…


2018 yılına ait "The Ghost and the Tou" adlı filmin devamı olarak çekilen ve Netflix'in Afrika Yapımı Dramalar kategorisinde gösterime giren The Ghost and the Tout Too adlı bu filmde; hayaletlerle iletişim kurabilen yetenekli bir kadın, güçlerini, ruhu ölümle yaşam arasında sıkışıp kalmış, komadaki bir hastaya yardım etmek için kullanmaya çalışır.

Bu devam filmi neredeyse ilkindeki benzer bir hikâyeyi takip ediyor; sadece ilk bölümden farklı olarak, Isla normalden daha fazla hayalet görür ve ölüler için bir haberciye dönüşür.

Bu film orijinalinden oldukça gelişmiş olmasına rağmen, her ikisi de aynı kusur ve dezavantajlardan mustarip; gerekli olmamasına rağmen komik açıklamalarda bulunmaya çalışması ve kaba mizahını izleyicilere dayatma kararlılığı filmin en büyük başarısızlıklarından bazılarıdır.


Zehşin Cin-i Musallat

Yönetmen: İlker Tunçay / Oyuncular: Engin Kâhya, Gökçen Derbeder, Berk Güldoğan, Gürkan Erduvan / Süre: 67 dakika
 

 

Korku türündeki Türk sinemasına yeni bir şey kazandırmaya bir Cin vakası daha…


Chantier Films dağıtımı ve Aria Films iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Zehşin Cin-i Musallat; uzun yıllar önce ayrıldığı köyüne babasının ölümü sonrası geri dönen Esra'nın hikâyesini anlatıyor.

Esra ve Orhan birlikte İstanbul'da yaşamaktalardır.

Annesinin ölümünden sonra Esra'nın babası hayatını başka bir kadınla birleştirmiş, Esra ise babaannesince büyütülmüştür.

Babaannesi vefat edince İstanbul'a gelmiş ve uzun yıllar köyüne dönmemiştir.

Esra, babasının ölüm haberini alınca Orhan'la birlikte köyüne döner, ama bu durum köydeki tuhaf ve karmaşık olayların başlangıcı olur.


Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrimiçi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2022 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.


beIN CONNECT

Türkiye'nin ödemeli televizyon sistemi Digitürk'ün, izleyicilerine diledikleri zaman arzu ettikleri içeriklere ulaşma imkânı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT, bu ay birbirinden güzel filmleri evinize getirmeye devam ediyor. Platformun zengin kütüphanesinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle:

  • Bağ: Ölümcül Silah (Kin, 2018)
  • Davud ve Calût: İnanç Savaşı (David e Golia / David and Goliath, 2016)
  • Kutupta Macera (Operasjon Arktis / Operation Arctic, 2014)
  • Masumiyetin Dayanılmaz Çekiciliği (Blanche çömme neige / White As Snow, 2019)
  • Rüzgârın Kardeşleri (Brothers of the Wind, 2015)
  • Samson (2018)
  • Sebastian Sevgili Dostum (Belle et Sébastien, l'aventure continue / Belle and Sebastian: The Adventure Continues, 2015)
  • Yılanların Öcü (1961)
  • Zamanın Sınırında (Rubezh / Frontier, 2018)

MUBI

Sinemanın her türlü form ve büyüklükteki ekranda izlenmesi gerektiğine inanan ve 10 milyondan fazla sinemaseveri aynı çatı altında buluşturan MUBI, dünya festivallerinde dikkat çekmiş yapımlardan oluşan geniş seçkisini özel yayın kuşaklarıyla sinemaseverlerle buluşturmaya devam ediyor.

Uzman ekiplerin festivalleri tarayarak bulup çıkardıkları birbirinden güzel, heyecanlı ve orijinal filmlerle hazırladıkları; özel kuşakları, yönetmen retrospektifleri, önde gelen film festivallerinden gösterimlerin yer aldığı yapımlar arasında bu hafta öne çıkan filmler şöyle:

  • Güney İstasyonunda Randevu (Nanfang chezhan de juhui / The Wild Goose Lake, 2019)
  • Hâl ve Gidiş (Conducta / Behavior, 2014)
  • Kamelyasız Kadın (La Signora Senza Camelie / The Lady Without Camelias, 1953)
  • Karnaval (2013)
  • Ornitolog (O Ornitólogo / The Ornithologist, 2016)

Netflix

190'dan fazla ülkede 221 milyonu aşkın ücretli kullanıcının farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmleri izlediği, dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti sunan Netflix'in bu hafta kütüphanesinde öne çıkan filmler şöyle:

  • Aile Sırları (August: Osage County, 2013)
  • Aldatmanın İlk Yılı (Sana Oula Nasb / First Year of Deception: First Year Con, 2004)
  • Anders, Ben ve Diğer 23 Kadını (Anders, jag och hans 23 andra kvinnor / Anders, Me and His 23 Other Women, 2018)
  • Aptal Doğanlar (Ghabi mino fih / A Natural Born Fool, 2004)
  • Askerler Kampta (Askar fi el-mu'askar / Soldiers in the Camp, 2003)
  • Ayak Perisi (Footfairy, 2020)
  • Babam Ölüm Sırasında (My Dad's on Death Row, 2016)
  • Bayan Kicki (Miss Kicki, 2009)
  • Belalı Tanık 2 (The Hitman's Wife's Bodyguar, 2021)
  • Booha (Saad, 2005)
  • Bir Sırrın Hayatı (Swing, La vida d'un secret / Swing! The Life of a Secret, 2020)
  • Catacombe (2018)
  • Dreyer Sarmalı (El ciclo Dreyer / The Dreyer Cycle, 2006)
  • Düşler Dükkanı (Stiilipidu / Shop of Dreams, 2005)
  • Er İskender (Mallaki Iskandariya / Alexandria Private, 2005)
  • Fuhuş: Peçenin Arkasında (Prostitution bag sløret / Prostitution: Behind the Veil, 2004)
  • Geçmişin Canı Cehenneme (Åt helvete med det gamla / F**k the Past, 2004)
  • Maceraperest Karel Zeman (Film Adventurer Karel Zeman, 2015)
  • Makineye Hoş Geldiniz (Welcome to the Machine, 2012)
  • Özgürlüğü Savunmak (Defending Freedom, 2019)
  • Tayland'daki Hırsızlar (Haramiyyah fi Tayland / Thieves in Thailand, 2003)
  • Tootletubs & Jyro (2016)
  • Ustalar (Maestros, 2000)
  • Venedik'te Buluşalım (Meet Me in Venice, 2015)

Nickelodeon

"Korkunç Cumartesi", "Ürkütücü Pazar" ve "Gizemli Pazartesi"nin keyfini Nickelodeon'da çıkarın!
 

 

Cumartesiden pazartesiye gerilmeye hazır olun çünkü dünyanın en çok izlenen çocuk eğlence kanalı Nickelodeon'un Cadılar Günü'ne özel hazırladığı, sevilen çizgi dizilerinin en heyecanlı bölümlerinden oluşan maratonu tüylerinizi ürpertecek.

Çocuklar için bir numaralı eğlence TV kanalı markası olan Nickelodeon'un Cadılar Bayramı'na özel hazırladığı bu maratonda birbirinden heyecanlı bölümleri ile sevilen çizgi diziler ekranları süslüyor.

"The Loud House" ve "The Casagrandes"in gerilim dolu bölümleriyle Korkunç Cumartesi; SüngerBob'un en merak dolu bölümleriyle Ürkütücü Pazar; "Kamp Koral"ın en gizemli bölümleriyle Gizemli Pazartesi maratonunun keyfini çıkarmak isteyenler için Nickelodeon'da çok özel bölümler sunuyor.

Cadılar Bayramı maratonu 29 Ekim Cumartesi Salı, 30 Ekim Pazar ve 31 Ekim Pazartesi günü Nickelodeon'da.


SinemaTV

Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu'nun yanı sıra D-Smart, TV+ ve KabloTV platformları üzerinden de yayın yapan SinemaTV, yerli ve yabancı farklı türlerdeki kanallarında pandemiden dolayı sinemada gösterime girememiş aksiyon, macera, korku, komedi ve eğlence dolu en yeni filmleri ekranlara getirmeye devam ediyor.

SinemaTV'nin izleyicilerine sunduğu komediden aksiyona, bilimkurgudan festival filmlerine uzanan geniş seçkisinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle:

  • Antebellum (2020)
  • Ateş ve Limon (Flammen & Citronen, 2008)
  • Kıyamet (Den blomstertid nu kommer / The Unthinkable, 2018)
  • McCanick (2013)
  • Peter Rabbit: Kaçak Tavşan (Peter Rabbit 2: The Runaway, 2021)
  • Pretoria'dan Kaçış (Escape from Pretoria, 2020)
  • Zayıflığın Esareti (Abus de faiblesse, 2013)

TRT 1 & TRT 2

Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT'nin en çok izlenen kültür sanat kanalları izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Her akşam ödüllü ve prestijli filmleri orijinal dilleriyle sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getiren TRT 1 ve TRT 2'nin bu hafta yayın kuşağında öne çıkan filmler şöyle:

  • Andrey Tarkovski: Bir İbadet Olarak Sinema (Andrey Tarkovsky. A Cinema Prayer, 2019)
  • Barbarları Beklerken (Waiting for the Barbarians, 2019)
  • Bulmaca Kulesi: Dev Kuşun Gizemi (2019)
  • Büyükbaba ile Savaş / İyi Olan Kazansın (The War with Grandpa, 2020)
  • Çelik Yumruklar (Real Steel, 2011)
  • Dinozor Adası (Dinosaur Island, 2014)
  • Güzel Aileler (Belles familles / Families, 2015)
  • Kovan (2019)
  • Kumbara (2020)
  • Lion (2016)
  • Mabata Bata (2017)
  • Mezarsız (As I Lay Dying, 2013)
  • Sabotaj (Saboteur / Sabotage, 1942)
  • Uksur (Luxor, 2020)
  • Vahşi Melez (Valdez il mezzosangue / Chino, 1973)

Festival ve Etkinlik Ajandası

Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması

12'nci Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması başvuruları devam ediyor!

12'nci AB İnsan Hakları Kısa Film Yarışması, bu yıl da insan hakları konusunda farkındalığı sinemanın gücüyle artırmayı hedefliyor.

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin yıldönümü sebebiyle, tam on iki yıldır insan hakları konularının temsiline ilişkin iletişimi ve iş birliğini teşvik ediyor ve bu kapsamda İnsan Hakları Kısa Film Yarışması düzenliyor.

Yarışma tüm amatör ve profesyonel film yönetmenlerinin başvurularına açık olarak gerçekleştiriliyor.

İnsan hakları temalı herhangi bir türde ve teknikle çekilmiş 3 ile 10 dakika uzunluğundaki kısa filmler yarışma kapsamında değerlendiriliyor.

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, gelenekselleşen bu anlamlı girişimi ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde tanımlanan reddedilemez ve devredilemez insan haklarına dair düşüncelerin yedinci sanat ile anlatılmasına olanak sağlıyor.


Gençlik haklarına odaklanan kısa filme özel ödül

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, kısa film yönetmenlerini toplumsal cinsiyet eşitliği ve iklim krizi konularında düşünmeye teşvik etmeyi de sürdürüyor.

Avrupa'da 2022 yılının "Avrupa Gençlik Yılı" ilan edilmesi sebebiyle 12'nci Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması'nda gençlik haklarına odaklanan bir kısa filme özel ödül takdim edilecek.

Toplumsal cinsiyet eşitliği, iklim krizi konularını ele alan filmler de ayrıca ödüllendirilecek.


Başvurular 1 Kasım'a kadar devam ediyor

Tüm amatör ve profesyonel film yönetmenlerine açık olan yarışma için son başvuru tarihi 1 Kasım 2022.

12'nci Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması'na başvurular 1 Kasım 2022 saat 18.00'e kadar devam edecek.

Yarışma başvuru koşulları Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu'nun www.avrupa.info.tr resmî web sitesinde ayrıntılı olarak yer alırken, yarışmaya üç farklı biçimde başvuru yapılabiliyor.

Yarışmaya filmfreeway.com internet sitesinden, Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması 2022 Başvuru Formu'nu ve GoogleDoc Başvuru formunu doldurarak başvurmak mümkün.


Ön elemeden sonra 25 film finale kalacak

Yarışmaya başvuran filmler ön elemeye tabi tutulacak; İnsan Hakları kategorisi için seçilecek 10 film, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, İklim Krizi ve Gençlik Hakları kategorilerinde 5'er film final jürisi tarafından değerlendirilmek üzere finale kalacaklar.

Bu seneki Kısa Film Yarışması ön jüri üyeleri arasında bulunan isimler; uluslararası film festival yönetmeni Candan Yaygın, akademisyen Gülsüm Depeli Sevinç, yönetmen Taha Feyizli.

Bu seneki Kısa Film Yarışması final jürisi ise akademisyen Altuğ Akın, yönetmen Çağrı Vila Lostuvalı, Haber Global ana haber bülteni sunucusu Erhan Ertürk, oyuncu ve yapımcı Özge Özpirinçci, avukat Özlem Yılmaz gibi isimlerden oluşuyor.

12'inci Avrupa İnsan Hakları Kısa Film Yarışması ödülleri ise şu şekilde;

Birincilik Ödülü: (Fujifilm X-T4 + XF16-80mm Kit)
İkincilik Ödülü: (Fujifilm X-S10 + XF18-55mm Kit)
Üçüncülük Ödülü: (Fujifilm X-T200 + XC15-45mm)
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü: (Fujifilm X-S10 + XF18-55mm Kit)
İklim Eylemi Ödülü: (Fujifilm X-S10 + XF18-55mm Kit)
Gençlik Hakları Ödülü: (Fujifilm X-S10 + XF18-55mm Kit)


Filmekimi

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 21'inci kez düzenlenen Filmekimi ekim ayında İstanbullu sinemaseverlerle buluştu.
 

 

Venedik'te ödül kazanan The Banshees of Inisherin ve Kemikler ve Her Şey ile Toronto'da ödül kazanan Fabelmanlar filmlerinin yanı sıra Beyaz Gürültü ve Güneş Sonrası gibi filmlerin yer aldığı Filmekimi'nde toplam 52 film gösterildi.

Paribu sponsorluğunda yapılan Filmekimi uluslararası festivallerde gösterilmiş, ödüllü ve merakla beklenen yeni yapımları içeren programıyla 7-17 Ekim tarihlerinde İstanbul'da sinemaseverlerle buluştu.

Filmekimi filmleri Beyoğlu'nda Atlas 1948 Sineması, Şişli'de City's Nişantaşı - CINEWAM Premium+ ve Kadıköy'de Kadıköy Sineması ve Sinematek/Sinema Evi'nde gösterildi.

Filmekimi, programa sürpriz olarak eklenen Steven Spielberg'ün merakla beklenen son filmi Fabelmanlar ve Luca Guadagnino'nun Kemikler ve Her Şey filmleriyle sona erdi.

Filmekimi'nin programında, Venedik'te En İyi Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kazanan The Banshees of Inisherin, Cannes'da Büyük Ödülü paylaşan Öğle Güneşinde Yıldızlar ve Yakın ve En İyi Yönetmen Ödülü'nü kazanan Ayrılma Kararı gibi ödüllü ve merakla beklenen filmler yer aldı. Filmekimi'nde Noah Baumbach, Jerzy Skolimowski, Mia Hansen-Løve, Michel Hazanavicius, Neil Jordan, Hirokazu Kore-eda, Cristian Mungiu ve Paul Schrader gibi usta yönetmenlerin yeni filmleri gösterildi.

Filmekimi, ek gösterimlerle birlikte İstanbul'da 52 filmi toplam 208 seansta, 60 bine yakın izleyiciyle buluşturdu.

Bu yıl Filmekimi'ndeki 24 filmin sesli betimlemesi görme engelli sinemaseverler için Hayal Ortağım uygulamasında sunuldu.

Sesli betimleme teknolojisinden faydalanan görme engelli sinemaseverler Filmekimi filmlerini Hayal Ortağım uygulamasıyla takip ettiler.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle ve Paribu iş birliğiyle düzenlenen 21'inci Filmekimi, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında gerçekleşti.

Filmekimi'nin afişleri ve tanıtım kampanyasını ise bu yıl "Ekim demek #Filmekimi demek!" fikrinden yola çıkarak Muhabbet hazırladı.

Filmekimi, sinemanın en iyi örnekleriyle 2023 yılının ekim ayında sinemaseverlerle 22'nci kez buluşacak.


İstanbul Devlet Opera ve Balesi

İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Cumhuriyetimizin yeni yaşını, önde gelen Türk bestecilerinden Muammer Sun'un ölümsüz eserlerinden olan "Kurtuluş" ve "Cumhuriyet" film müziklerinden seçkiler ile kutluyor.
 

 

Konser, 30 Ekim 2022 Pazar akşamı saat 20.00'de, Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu'nda gerçekleşecek.

"Kurtuluş" filminden; Özveri-Direniş, Yunan Dansı, Savaş Müziği, Karadeniz Marşı, Sevda Çiçeği, Büyük Taarruz, İzmir'in Dağlarında ve "Cumhuriyet" filminden; Bozkırın Sesi, Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa, konserde seslendirilecek parçalar arasında yer alıyor.

Konser, Cemal Reşit Rey'in bestelediği, Faruk Nafız Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar'ın sözlerini yazdığı "10. Yıl Marşı" ile sona erecek.

Soprano Nazlı Deniz Süren'in solist olduğu, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu ile gerçekleşecek olan bu özel konserin orkestra şefliğini Murat Kodallı, koro şefliğini ise Paolo Villa üstleniyor.


Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali

Türk dünyasının atası Korkut Ata'nın aziz hatırasına armağan edilen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çatısı altında Türk dünyası sinemasının ortak kültürel değerlerle beslenmesi amacıyla ilk kez geçen yıl Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında İstanbul'da düzenlenen Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali'nin ikincisi bu yıl 1-5 Kasım tarihleri arasında, "2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti" olan Bursa'da düzenlenecek.
Festivalin tanıtım toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, "Bu yıl ikincisini düzenleyeceğimiz festivalimiz Türkiye sınırlarını aşıyor. Gelecek yıldan itibaren festival, geniş Türk dünyası coğrafyasını meydana getiren ülkelerde yapılmaya başlanacak. Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı'nın (TÜRKSOY) dönem toplantısını da Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy ev sahipliğinde festival ile eş zamanlı olarak Bursa'da gerçekleştireceğiz. Burada yaptığımız organizasyonlar ile 2022 Kültür Başkenti Bursa'ya 'Türk Dünyası Çıkartması' yapıyoruz" dedi.
 

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çatısı altında Sinema Genel Müdürlüğü ve Uluslararası Sinema Derneği iş birliğiyle Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi, TÜRKSOY, TRT, Türk Hava Yolları, Türk Dünyası Belediyeler Birliği, Telif Hakları Genel Müdürlüğü ve Bursa Uludağ Üniversitesi'nin katkılarıyla gerçekleştirilen festival, bu yıl 10 ülke ve yedi özerk bölge olmak üzere 17 coğrafyadan 52 filmi sinemaseverlerle buluşturacak.

Festival kapsamında Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Türkmenistan'ın Kültür Bakanları, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un davetlisi olarak festivalin ödül törenine katılacaklar.

Bunun yanı sıra Türkiye'den ve misafir Türk Cumhuriyetleri'nden binin üzerinde sinema sektör temsilcisinin katılımıyla Türk sinemasının kalbi Bursa'da atacak.
 

 

"Turna kuşu bizleri ortak mirasta buluşturuyor…"

Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki tanıtım toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, festivalin Bursa'da yapılmasından ayrı bir heyecan duyduklarını belirterek, "Festivalin sembolü olan Turna kuşu bize bir olmayı, birlikte olmayı öğretiyor, yeniden ve farklı coğrafyalarda yer edinmiş olsak da ortak kültür mirasında buluşmamızı temsil ediyor. İstanbul'dan sonra tarihi anlamda İpek Yolu güzergâhının çok önemli bir yerleşimi olan ve '2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti' seçilen Bursa'mızın festivale ev sahipliği yapmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Bursa, değerli bir ticari merkez olmasının yanı sıra, gölge oyunumuz Karagöz'ün de şehri olması dolayısıyla, çağdaş anlatım dili olan sinemaya sanatsal bir köprü de kuruyor" dedi.


"Ülkeler arasında gerçek bir sinema ekosistemi yaratmak istiyoruz…"

Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali'nin "bir festivalden çok daha fazlası" yaklaşımıyla hayata geçirildiğinin altını çizen Ahmet Misbah Demircan, konuşmasına ayrıca şunları da ekledi:

Sinema, toplumların kültür aktarımlarında en kıymetli araçlardan biri. Biz de Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'un önderliğinde, sinema aracılığıyla Türk dünyasını meydana getiren toplumlar arasındaki bütünleşmeyi sağlamayı hedefliyoruz. Aynı zamanda Türk dünyası sinemasının kültürel ve düşünsel alt yapısının sinema profesyonellerinin yanı sıra genç kuşakların ilgisine sunulmasına, Türk dünyasının kültürel kodlarını taşıyan sinema eserlerinin izleyiciyle buluşmasına, kültürel ve sanatsal iş birliği olanaklarının artırılmasına ve yumuşak güç olan sinema sayesinde ortak tarih, kültür ve toplumsal değerlerimizin zenginleşmesine katkı sunmak istiyoruz. Ülkeler arasında ortak yapımlarla gerçek bir sinema ekosistemi yaratmak ve film dolaşımının önünü açmak da öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Ne mutlu ki, Türk dünyasındaki sinema paydaşlarımız da bizimle aynı hedeflere ulaşmak istiyor. Henüz ikincisini düzenlememize rağmen festivalimiz öyle büyük bir ilgiyle karşılandı ki, gelecek yıldan itibaren geniş Türk dünyası coğrafyasını meydana getiren ülkelerde yapılmaya başlanacak. Sinema yoluyla ortak değerlerimize sahip çıkmanın gururunu yaşıyoruz.


"TÜRKSOY'un dönem toplantısını Bakanımızın ev sahipliğinde gerçekleştireceğiz…"

Festivalin bu yıl 10 ülke ve yedi özerk bölge olmak üzere 17 coğrafyadan sinemanın tüm paydaşlarını ağırlayacağını belirten Demircan, şöyle devam etti:

Türk dünyasının sahip olduğu ortak kültür ve medeniyet mirasını dikkate alarak, festivali bu yıl doğa temasıyla sinemaseverlerle buluşturacağız. Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Kültür Bakanları Daimi Konseyi 39. Dönem toplantısını da Sayın Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'un ev sahipliğinde eş zamanlı olarak Bursa'da gerçekleştireceğiz. Türk dünyası sinemasının ortak iş birliği zeminini genişletmek amacıyla düzenlediğimiz Türk Dünyası Sinema Zirvesi de önemli etkinlerimizden birini oluşturacak. Festivalde yarışan filmlerin ödüllendirileceği geceyle de kapanışı gerçekleştireceğiz. Tüm halkımızı festival coşkusuna ortak olmaya davet ediyorum.


"Karagöz paneli, yönetmen-seyirci buluşmaları da olacak…"

Toplantıya katılan Festival Yönetmeni İhsan Kabil de Türk dünyası sinemasından yarışma ve yarışma dışı bölümleriyle 52 filmin sinemaseverlerle buluşacağını belirterek, "Kurmaca ve belgesel yarışma bölümleri, panorama ve animasyonlarla geniş coğrafyamızın ortak kültürel değerlerini taşıyan en iyi örneklerini izleyicilerle bir araya getireceğiz. Ayrıca Karagöz'ün aksettiği gölge oyununun, seyirlik sanatın modern anlatımı olan sinema diline dönüşümünün ontolojik özelliklerinin ele alınacağı panel, ikisi arasındaki bağların sinemadaki arayışının örneklemesi olan filmlerden afiş sergisi, film gösterimleri sonrası yönetmenlerle seyirci buluşması festivalimizi daha da renkli hale getirecek" dedi.


"Dede Korkut'un Bursa nüshasını ilim alemine duyuracağız…"

Toplantıda kısa bir konuşma yapan Bursa Valisi Yakup Canbolat ise "2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti" kapsamında Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali'ne ev sahipliği yapmaktan büyük onur duyduklarını belirterek, "Bursa'mız festivale en iyi şekilde ev sahipliği yapmak için her türlü donanıma ve imkâna sahiptir. Şehirlerin hası olan Bursa'dan Türk dünyasının sesini sinema yoluyla duyurmak için sabırsızlanıyoruz" dedi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da kısa bir süre önce Korkut Ata'nın Bursa nüshasının bulunduğunu hatırlatarak, "Dede Korkut'un Bursa nüshasını yakın zamanda bir tanıtım programıyla ilim alemine duyuracağız. Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali de Türk dünyasının kültürel ve sanatsal birikiminin gözler önüne serilmesi bakımından önemli gördüğümüz projelerin başında geliyor. 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen Bursa'mızı bu unvana layık ayrıcalıklı etkinliklerle dünya vitrinine çıkarmaya gayret edeceğiz" diye konuştu.


Türk Dünyası Sinema Zirvesi

Festival kapsamında Türk Cumhuriyetleri'nden Bursa'ya gelen 200'e yakın sinema profesyoneli ile Türk sinemasının önde gelen isimleriyle bir araya gelecek.

Bu zirve Türk dünyasının müşterek kültürel mirasının ortak yapımlara dönüşebilmesi için gerekli zemini sunacak.


24 film yarışacak, aralarında "Bağlılık Hasan" da var

Festival kapsamında kurmaca film türünde 10, belgesel film türünde ise 14 film yarışacak, bunun yanı sıra 28 ayrı film de yarışma dışı olarak festival kapsamında sinema severlerin beğenisine sunulacak.

Kurmaca filmlerde Türkiye'den Semih Kaplanoğlu'nun "Bağlılık Hasan" filmi, belgesel bölümünde ise İsmet Arasan'ın yönettiği "Balkanların Türkçe Hafızası" filmleri yarışacak.

Festivalin kurmaca ve belgesel film yarışma bölümlerinde katılacak yapımlar, katılımcı ülkelerin yetkili kurulları tarafından oluşturulan ön jüriler tarafından belirlendi.

Buna göre, festivalin kurmaca film yarışma kategorisinde, Azerbaycan'dan yönetmenliğini Vagif Mustafayev'in yaptığı "Hayat Galiba Güzeldir", Kazakistan'dan Begars Elubayev'in yönettiği "Issız Yurt", Kırgız Cumhuriyeti'nden Taalaibek Kulmendeev'in yönettiği "Satılık Ev", Özbekistan'dan Dilmurad Masaidov'un yönettiği "Kadının Kısmeti", Türkmenistan'dan Arslan Eyeberdiyev'in yönettiği "İsterin", İran'dan Behman ve Behram Ark kardeşlerin yönettikleri "Post", Tataristan'dan Yulia Zaharova'nın yönettiği "Tarlan", Hakasya'dan Yury Kuroçka'nın yönettiği "Elsa'nın Beyaz Yolu" ve Tuva'dan Roland Oorzhak'ın yönettiği "Çelik Rüzgârlar" filmleri yer alacak.

Festivalin belgesel film yarışması bölümünde ise İran'dan "Tebriz'in İşgalinden Hatıralar", Azerbaycan'dan "Dalan", Türkmenistan'dan "Dutarın Avazı", Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden "Göçün Hikâyesi Arpalık", Ukrayna'dan "Tercüman", Gagavuz Yeri'nden "Beşalma", Kazakistan'dan "Avrasya'nın Hükümranları", Tataristan'dan "Tatarlar Yolda", Saha Cumhuriyeti'nden "Gelecek Bizimdir", Dağıstan'dan "Suliyeta", Çuvaşistan'dan "Eski Volga'nın Sırrı", Özbekistan'dan "İnsan Karanlığın Ardındaki Işık" ve Kırgızistan'dan "Kırgız'ın Yiğit Kızları" filmleri yarışacak.

Her iki yarışmada dereceye giren filmler, festival katılımcısı ülkelerden birer sinema sanatçısının yer alacağı Kurmaca ve Belgesel Film Yarışmaları Seçici Kurul üyelerinin değerlendirmeleriyle belirlenecek.

Ödüle layık görülen yapımlar, festivalin kapanış ve ödül töreninde Seçici Kurullar tarafından ilan edilecek.


Salt Beyoğlu Perşembe Sineması

Garanti BBVA tarafından kurulan Salt'ın Perşembe Sineması'nın "Normal dediğin nedir ki?" adlı güz dönemi programı 3 Kasım'da başlıyor.

Salt Beyoğlu'ndaki Açık Sinema'da ve çevrimiçi ortamda düzenlenen gösterim programı, pandemi sonrası dünyada normallik kavramını irdeliyor.
 

 

Beş filmden oluşan "Normal dediğin nedir ki?" temalı program, 1 Aralık'a kadar Salt Beyoğlu'nda ve saltonline.org'da devam edecek.

Kurgusal ve yarı-kurgusal beş filmden oluşan "Normal dediğin nedir ki?" seçkisi, bir yandan günümüzün ortak kaygılarını yansıtırken, bir yandan da dünyayla ilişkilenme biçimlerimize dair farklı olasılıklara işaret ediyor.

Programda yer alan filmler; düşlerin, hislerin, hikâyelerin veya zihnin yaratabileceği alternatif "gerçeklik"lere odaklanıyor.

Uzaya gönderilen ilk canlı olan ve ölümünün ardından bir hayalet olarak Moskova sokaklarına dönen Laika isimli köpeği, Kanada'nın Québec eyaletindeki Laurentian Ormanı'nın kralı olan esrarengiz bir geyiği, Montreal'de şehrin tüm radyo dalgalarını ele geçirmekle görevli gizli bir örgütün başındaki gizemli adamı takip ederek, gerçek ile kurmacanın iç içe geçtiği anlatılar sunuyor.

Programın ilk filmi Takımada (Archipel), yönetmen Félix Dufour-Laperrière'in doğup büyüdüğü Québec eyaletinde geçen, belgesel ve animasyon arasındaki sınırların muğlaklaştığı yarı-kurgusal bir macerayı konu alıyor, gösterim, 3 Kasım Perşembe günü saat 19.00'da Salt Beyoğlu'ndaki Açık Sinema'da gerçekleştirilecek.

Herkesin katılımına açık ve ücretsiz gösterimler 3 Kasım'dan 1 Aralık'a her Perşembe saat 19.00'da Salt Beyoğlu'nda devam ederken; her hafta bir film Cuma'dan Pazar'a saltonline.org üzerinden izlenebilecek.

Yalnızca Türkiye'den erişime açık olan filmler, orijinal dilinde Türkçe altyazılı olarak gösterilecek.
 

 

3 Kasım'da başlayacak olan etkinlğin gösterim programı şöyle:


Takımada (Archipel, Félix Dufour-Laperrière, 2021)

3 Kasım, 19.00, Salt Beyoğlu, Açık Sinema / 4-6 Kasım, saltonline.org 


Kral (La contemplation du mystère, Alberic Aurteneche, 2021)

10 Kasım, 19.00, Salt Beyoğlu, Açık Sinema / 11-13 Kasım, saltonline.org


Uzay Köpekleri (Space Dogs, Elsa Kremser ve Levin Peter, 2019)

17 Kasım, 19.00, Salt Beyoğlu, Açık Sinema / 18-20 Kasım, saltonline.org


Düşler ve Radyo (Le rêve et la radio, Ana Tapia Rousiouk ve Renaud Després-Larose, 2022)

24 Kasım, 19.00, Salt Beyoğlu, Açık Sinema / 25-27 Kasım, saltonline.org


Climax (Gaspar Noé, 2018)

1 Aralık, 19.00, Salt Beyoğlu, Açık Sinema

5224 sayılı kanunun 18.01.2019'da değiştirilen 7'nci maddesine göre, değerlendirme ve sınıflandırması yapılmamış olan sinema filmleri; festival, özel gösterim ve benzeri kültürel ve sanatsal etkinliklerde ancak 18+ yaş işareti ile gösterilir.


Sinemalarda Paribu Cineverse Dönemi Başlıyor

Türkiye'nin alanında öncü teknoloji şirketi ve lider kripto para işlem platformu Paribu, kültür sanat alanındaki desteklerine bir yenisini daha ekledi; yarının dünyası için kültür sanatın desteklenmesine ve herkes tarafından erişilebilir olmasına katkı sağlayan Paribu, Türkiye'nin en büyük ve en nitelikli sinema salonu zincirini çatısı altından barındıran CGV Mars Cinema Group ile iş birliği gerçekleştirdi.
 

 

Tüm CGV Mars Cinema Group'un sinema salonları artık "Paribu Cineverse" adıyla hizmette!

Bu kapsamda CGV Mars Cinema Group'un 30 şehirdeki 778 salonu "Paribu Cineverse" adıyla hizmet verecek.

Yeni sinema evrenini yaratmak üzere bir araya gelen Paribu ve CGV Mars Cinema Group, sinemanın büyüsünü yeniden sinemaseverlere yaşatmayı ve teknolojinin getireceği tüm yenilikleri sinemaya aktarmayı hedefliyor.

CGV Mars Cinema Group ile gerçekleştirilen bu iş birliğinin sektöre büyük katkı sağlamasını hedeflediklerini belirten Paribu CEO'su Yasin Oral şu açıklamalarda bulundu:

Paribu olarak, bizi geleceğe taşıyan değerlerin korunması, geliştirilmesi ve herkes için erişilebilir olması gerektiğine inanıyoruz. Bu sebeple bir teknoloji firması olarak sorumluluk alıyor ve bu alanlara katkıda bulunuyoruz. Sinema da bizim için yeni bir alan değil. Pandemiden bu yana desteklerimizle sinemanın yanında yer aldık. Kurduğumuz iş birlikleri ile ulusal ve uluslararası yapımların sinemaseverlerle buluşmasına destek olduk. Şimdi de sektörün en büyük oyuncusu CGV Mars Cinema Group ile birlikte sinemanın büyüsünü ve değerlerini koruyarak yarının sinemasını yaratmak için adım atıyoruz. Bu açıdan kurduğumuz iş birliği bizim için çok kıymetli. Sinema sektörü başta olmak üzere herkes için faydalı olmasını diliyoruz.


"Yeni dönemde güçlenerek büyüyeceğiz…"

Paribu ile kurulan yeni birlikteliğin hem sektöre hem de Türkiye'ye katkı sağlayacağına inandığını söyleyen CGV Mars Cinema Group CEO'su Jong Min Jung ise yeni sponsorlukla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

Yeni yol arkadaşımız Paribu ile birlikte beş seneye yayılan kapsamlı bir sponsorluk süreci başlıyor. Bu birliktelik için hepimiz çok heyecanlıyız. Yarının dünyasını ve aynı zamanda kültür sanat alanını sahiplenen Paribu'nun yeni iş ortağımız olmasından dolayı büyük bir mutluluk duyuyoruz. Önümüzdeki süreç, 'yeni sinema evreni'ni oluşturduğumuz bir süreç olacak. Yeni festivallerle ve yeni projelerle sektöre katkıda bulunacağımız yeni dönemde güçlenerek büyüyeceğiz.


CGV Mars Cinema Group hakkında:

CGV Mars Cinema Group, Türkiye'de sinema sektörü ile ilgili sonsuz potansiyel beklentisiyle 2016 yılında CGV ve Mars'ın bir araya gelişiyle doğdu.

4DX, Starium, ScreenX, IMAX gibi ileri düzey film teknolojilerini Türkiye ile ilk buluşturan şirket olan CGV Mars Cinema Group, Türkiye genelinde 30 şehirde, 90 sinema işletmesi ve 778 salon sayısı ile sinemaseverlere hizmet sunmaktadır.


Paribu hakkında:

2017 yılında kullanıma açılan Paribu, kullanıcılarına hızlı, kolay ve güvenli kripto para işlem hizmeti sunuyor.

Yaklaşık 6 milyon kullanıcısı bulunan platformda 7/24 kesintisiz kripto para işlemi ve TL yatırma çekme işlemi yapılabiliyor ve Paribu, 7/24 hizmet veren Destek Birimi'yle kripto para işlemlerini kolaylaştırıyor. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU