HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin önündeki seçimle ilgili konuşan Sancar, "Partimizle ilgili spekülasyonlar da devam ediyor. Biz ne dersek diyelim, bazı çevreler adeta falcılığa soyunmuş, kâh cumhurbaşkanı seçiminde tutumumuzun ne olacağına yönelik senaryolar üretiyorlar, kâh hangi adayı destekleyeceğimiz konusunda kehanetlerde bulunuyorlar. Biz tutumumuzu anlatıyoruz" diye konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Sancar şöyle devam etti:
İster HDP'li, ister başka bir aday olsun, isimler yerine ilkelerin ve yöntemlerin tartışılmasının gerekli olduğu inancındayız. Geçiş süreci ilkelerini siyasi sorumluluğumuzun gereği olarak tüm aktörlere ve kamuoyuna duyurduk. Bu spekülasyon meraklılarına bir cevap olsun ve boşuna uğraşmaya devam etmetsinler.
Doğrudan diyalog ve açık müzakere ile cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday fikrine açığız.
"Bazıları spekülasyonlara devam ettiler"
Müzakere için partisinin önerdiği başlıkları hatırlatan Sancar, "Bu çerçevede siyasal muhalefete ve demokrasi güçlerine çağrı yapmış olduk. Türkiye'de demokratik dönüşüme giden yolu açmak için, siyasi sorumluluğun bilincinde bir tavır geliştirdik. Bu önerimiz hak ettiği derecede tartışılmadı. Ya özünden saptırıldı ya da kulak ardı edildi. Bazıları spekülasyonu beslemek ve HDP'nin politik gücünü etkisiz göstermek için spekülasyonlara devam ettiler. Önerimizin ve çağrımızın karşılık bulmaması halinde, cumhurbaşkanı seçimlerine kendi adayımızla girmemizin en önemli seçenek olarak gündemimizde yer aldığını sık sık hatırlatmak zorunda kaldık" dedi.
"Kendi adayımız için uygun isim arayışını başlattık"
Dün gerçekleştirilen MYK toplantısında, cumhurbaşkanı seçimi konusunda HDP'nin geldiği aşamayı paylaşma kararı aldıklarını kaydeden Sancar şunları kaydetti:
Cumhurbaşkanı adayında aradığımız nitelikleri belirledik; geçiş sürecinin gerekliliklerini yerine getirebilecek, demokratik dönüşümün önünü açabilecek bir aday profili çıkardık. Güçlü demokrasiden yana olacak bu aday, sadece cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yerine parlamenter sistemi öyle ya da böyle geçirmeye yeterli olmadığını söylüyoruz. Yerel demokrasi ile tamamlanmış, güçlü bir sistem talep ediyoruz. Biz de cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin lağvedilmesini savunuyoruz, bunu talep ediyoruz ve bunun için uğraşıyoruz. İstediğimiz şey, yerel demokrasiyle pekiştirilmiş bir güçlü demokrasidir. Bağımsız yargı da taleplerimiz arasında yer alıyor. Yargının siyasallaştırılmasının, siyasi iktidar eliyle toplumu sindirme ve demokratik siyaseti tasviye etme aracı olarak kullanılmasının sonucu olan, siyasi dava ve hükümlerin bütün neticeleri ile birlikte geçersiz kılınması talebimiz var. Bir cumhurbaşkanı adayı, bunu taahhüt etmeli, güçlü bir şekilde topluma güvence vermeli. Kayyım rejimini değil, halk iradesini savunacak ve bunun hayata geçmesi için de sorumluluk üstlenecek. Kürt sorununda demokratik çözüme inanacak, bunun gereklerini yerine getireceğine dair samimim bir duruş sergileyecek. Tekrar sorumluluk üstlenmeye hazır olacak. Dış politikada barışçıl yol izlemek vazgeçilmez niteliklerden biridir. Kadına özgürlük ve eşitlik vazgeçilmezdir. Ekonomide adalet kapsamlı bir başlıktır. Sosyal adalet bu programın adil paylaşımdır. Kamuda liyakat de bir başlık. Ekolojik sisteme duyarlı olmak da böyle bir cumhurbaşkanı açısından, bizler bakımından vazgeçilmez bir özellik. Gençler için özgür yaşam konusunda da sadece slogan değil, somut programlar ve çok güçlü bir plan ortaya koymasını bekleriz. Şüphesiz bütün bunların sonucu da demokratik çoğulcu bir anayasayı hedef olarak önüne koymak. Bu nitelikleri belirledik, adayın bu nitelikleri taşıması gerektiğini söylüyoruz. Kendi adayımız için de niteliklere uygun isim arayışını başlattık. Özcesi; Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme mekanizmamız açık ve şeffaf bir tarzda çalışmalarına başlamıştır. Kim hangi tartışmayı yürütürse yürütsün, biz önümüze bakacağız, yolumuzda yürüyeceğiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'da kendsinin Kürt olmadığı yönündeki açıklamalarına da yanıt veren Sancar 2004'te yazdığı bir yazıyı hatırlattı.
Sancar ayrıca Turgut Uyar'ın "kimsenin soyunu sopunu bulmak görevim değil. kendi öykümü düzenlemek yetiyor bana" dizelerini kürsüden okudu.
Independent Türkçe