Kovid-19, dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalığı unvanını vereme kaptırdı

"Bu hastalık zengin insanları etkileseydi, bence çok farklı bir tepki görürdük"

Mycobacterium tuberculosis adlı bakterinin neden olduğu hastalık ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, iştahsızlık ve halsizlik gibi belirtilere yol açıyor (Wikimedia Commons)

Uzmanlara göre Kovid-19, dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalığı unvanını tüberküloza (verem) kaptırdı.

Kâr amacı gütmeyen Tüberküloz İttifakı'nın başkanı Mel Spigelman, pandemiye karşı verilen mücadelenin sonucunda tüberkülozun yeniden dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalığı haline geldiğini ve bunun kökünü kazımaya odaklanmak gerektiğini ifade etti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

AFP'ye konuşan Spigelman, iki yıl içinde geliştirilen aşılar, testler ve ilaçlarla Kovid pandemisini dizginlemek için hızlı ve çarpıcı ilerlemeler kaydedildiğini vurguladı.

Spigelman, küresel Kovid ölümlerinin istikrarlı bir şekilde azalmasıyla "tüberkülozun belli belirsiz üstünlüğü yeniden kazandığını" söyledi.

Tüberküloz, Kovid-19 pandemisinin başlamasından önce dünyanın en öldürücü bulaşıcı hastalığıydı. Zira her yıl 1,5 milyon kişinin veremden öldüğü tahmin ediliyor.

Yoksul ülkelerde hastalığa karşı daha hızlı etkili ve uygun fiyatlı ilaçlar geliştirmek için çalışan Tüberküloz İttifakı'na göre verem, günde 4 bin 109 kişinin hayatını kaybetmesine yol açıyor.

ABD'nin saygın kurumlarından Johns Hopkins Üniversitesi'nin son verileri Kovid-19'un şu anda günde 1449 kişinin ölümüne neden olduğunu ortaya koyuyor.

Öte yandan, pandeminin şiddetli dönemlerinde Kovid hastalarının bakımı için verem hastanelerinin kullanılması, ayrıca karantina nedeniyle hastaların teşhisinin ve tedavilerinin aksaması tüberküloz üzerinde yıkıcı bir etki yarattı.

Bunun sonucunda veremin neden olduğu yıllık ölüm sayısı son 10 yıl içinde ilk kez 2020'de arttı.

Spigelman, "Dürüst olmak gerekirse, zaten inanılmaz derecede yavaş ilerleme kaydediyorduk. Bunun da gerisine düştük" dedi:

Bu büyük bir gerileme oldu.

Spigelman, "Kovid tarafından zaten zayıflamış olan ilerlemenin daha da aşınabileceğinden çok endişeliyim" diye ekledi.

Aslında pandeminin başladığı 2019'da verem tedavisinde de devrim niteliğinde bir atılım gerçekleşmişti. ABD Gıda ve İlaç Dairesi, BPaL adı verilen bir tedaviyi onaylamıştı.

Bu ilacın 6 ay boyunca günde sadece üç kez alınması gerekiyor. Diğer tedavilere kıyasla çok daha az yan etkiye sahip ilaç, yüzde 90 oranında iyileşme sağlıyor.

Öte yandan bu tür ilaçların etkin biçimde kullanılabilmesi için sağlık yetkililerinin bu hastalığa odaklanması gerekiyor.

Tüberkülozu yok etmek için acilen harekete geçilmesi gerektiğini belirten Spigelman'e göre böyle bir seferberliğin başlatılmamasının nedeni veremin en çok da yoksul kesimleri etkilemesi.

Hastalık dünyanın dört bir yanındaki zengin insanları etkileseydi, bence çok farklı bir tepki görürdük.

Tüberküloza karşı geliştirilen aşı adayları, yeterli fon bulunamadığı için klinik denemelere geçemiyor ve daha da geliştirilemiyor. Hızlı Kovid testlerine benzer teşhis yöntemleri de mevcut değil.

Spigelman, Kovid-19 için kullanılan kaynakların veremi de tamamen ortadan kaldırmaya yeteceğini vurguladı:

Kaynak olsaydı, bahse girerim yok edilebilirdi.

 

Independent Türkçe, Science Alert, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU