Buldan: Seçimler öncesi iktidarlarının yolsuzluk ve rüşvet ifşaatları ortaya serilmesin diye önlem alıyorlar

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada "Yaşadığımız yoksulluğun, ölümlerin, adaletsizliğin nedeni AKP MHP iktidarının oluşturduğu büyük rant ve talan düzeni. Kirlilik halının altına sığmayacak boyutta" diye konuştu

Fotoğraf: AA

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Konuşmasında Bartın Amasra'da 41 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasına değinen Buldan "Bu kesinlikle bir kaza değil, göz göre göre gelen cinayettir. Hayatların yok olup gitme nedeni denetimsizlik, cezasızlık, kâr hırsıdır. AKP MHP iktidarının yönetim zihniyetinin bu ülkeyi nasıl işçi mezarlığına çevirdiğine tanığız. 1 yıl içinde 1359 işçi hayatını kaybetti. AKP Genel Başkanı, bütün boyutlarıyla soruşturulacağını söylüyor ve kader planı diyerek katliamı meşrulaştırma çabasına giriyor" diye konuştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir madencinin ceneazesinde sarf ettiği "24 saati bile bulmadan hamdolsun 41 şehidimize ulaştık" ifadesine tepki gösteren Buldan şunları kaydetti:

İşçinin canı azalabilir ama kâr azalmasın! Bu iktidarın zihniyeti budur. AKP Genel Başkanı hamdolsun 24 saat geçmeden 41 şehidimize ulaştık dedi. Konuştukça batıyorlar. 41 can yaşamını yitirmiş, sizin hesabınız onlara ulaşım saati. Bari konuşmayın, susun, bu kadar canın yitirilmesine saygı duyun. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı yaptıklarıyla övünüyor, Türkiye sanki çağ atlamış. Bir kez daha bu zihniyetlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte, canlara, işçilere verilen kıymeti gözler önüne serdiler. Yazıklar olsun size. Giden canlar bunların umurunda değil, onlar için önemli olan varsa yoksa iktidarlarının itibarıdır ve algı yönetimidir. İnsan yaşamını öncelikli görmeyen bu zihniyeti herkes iyi tanımalıdır. Asıl mücadele edilmesi gereken bu zihniyettir. İnsan yaşamını hiçe sayan bu vahşi sömürü çarkına karşı emeğin birliğini mutlaka yaratmak zorundayız. Sermaye daha fazla kazansın diye verecek, kaybedecek tek bir canımız yoktur. Bir kişi daha eksilmemek için çoğalmak, dayanışmak ve örgütlülüğümüzü büyütmek zorundayız.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Türkiye'nin en büyük işletmesi Saray ve AKP'dir. Türkiye'yi resmen işletiyorlar"

Sayıştay raporlarına da yansıyan ihmal tartışmaları da Buldan'ın gündemiydeydi.

Buldan, "Sayıştay raporları çürümenin boyutlarını ortaya koyuyor. Bartın'da iş güvenliğine gelince kaynak yok, başka yere gelince çok! Merkez Bankası bürokratları için hukuka aykırı şekilde yapılan 45 milyon liralık özel sağlık sigortası için bolca para var, TMSF bürokratlarının 18 milyonluk sağlık giderine para var, işçinin can güvenliği için kaynak yok! Bartın ve diğer maden işletmelerinde can güvenliği için gerekli teçhizat yok, günlük mal ve hizmet giderine 5 milyon lira harcayan Saray için sınırsız bir kaynak var. Çürümenin hangi birini anlatalım? Yandaş enerji dağıtım şirketleri, AR-Ge faaliyeti adı altında 117 milyonluk harcamasını usulsüz şekilde faturayı halka yansıttı. Yurttaşlarımız bu gerçeği iyi bilmek zorundalar. 2010 yılından beri orman sınırları dışına çıkarılan alan, toplam 6 milyon 194 bin hektardır. Yani, 2 büyük ölçekte şehir kadar orman arazisini rant düzenine kurban etmiş durumdalar. Boşuna 'yutan Saray' demiyoruz. Halkın geçim kaynaklarını yutan bir Saray'la karşı karşıyayız. Türkiye'nin en büyük işletmesi Saray ve AKP'dir. Türkiye'yi resmen işletiyorlar" ifadelerini kullandı.

"Seçimler öncesi iktidarlarının yolsuzluk ve rüşvet ifşaatları ortaya serilmesin diye önlem alıyorlar"

Kamuoyunda "dezenformasyon yasası" olarak bilinen "Basın kanunu'ndaki değişiklikler de Buldan'ın eleştirilerien hedef oldu.

"Güya yalan haber nedeniyle kamuoyu endişe ve paniğe sürükleniyormuş. Elbette bu da yalan, yasa metninin kendisi de yalanlarla dolu bir metindir" ifadesini kullanan Buldan şöyle devam etti:

Asıl endişeye kapılan iktidar, kaybedeceklerini korkuyorlar, gerçekler gün yüzüne çıktıkça korkuyorlar. Seçimler öncesi iktidarlarının yolsuzluk ve rüşvet ifşaatları ortaya serilmesin diye kendilerince önlem alıyorlar. Kendi çöküşlerini durduramayacaklar, rüşvet ve yolsuzlukların ortaya çıkmasını engelleyemeyecek. Konuşan, itiraz eden, hesap sorun bir toplumu, demokratik siyaseti karşılarında görmeye devam edecekler

 

 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU