"Maden şehitleri arasında ayrım yapılıyor" iddiası… Yavuzyılmaz: Haksızlığın giderilmesi için kanun teklifi verdim, yine vereceğim

Soma'daki faciada oğlu Uğur Çolak'ı kaybeden Soma 301 Madenciler Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak, "Vaatler sözde kaldı. Aynı durum Bartın'da da yaşanacak. Bir süre sonra verilen sözler unutulacak" dedi

Rahman Özçelik, Bartın'ın Amasra ilçesine bağlı Makaracı köyünde yaşıyordu.

2019 yılında askere gitmeye hazırlanıyorken maden ocağına işçi alımı için kura çekimine başvurdu.

Kurada adı çıkınca 23 yaşındaki Özçelik, Amasra'daki maden ocağında işe başladı.

Askere gidecekken madenci olup Türkiye Taş Kömürü (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü'nde çalışan Özçelik, patlamada hayatını kaybetti.

Kurada adı çıkmasaydı askere gider, belki de geldikten sonra madenci olamayacak ve yaşamına başka işte çalışarak devam edecekti.

Cenazesi toprağa verilirken babaannesi Gülizar Özçelik, torununu anlatırken kahrolduğunu acı acı ifade etti.

Ekmeğini yerin altında kazanmaya çalışırken can veren bazı meslektaşı gibi genç Rahman Özçelik için de "maden şehidi" denildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Şehit sayılan da var sayılmayan da

"Bazı" diyoruz çünkü madende hayatını kaybeden herkes "şehit" sayılmıyor.

Açık kaynaklara göre 1941 yılından bu yana yani 81 yılda 3 binden fazla kişi öldü, 100 bin kişi de yaralandı.

Yeraltında meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlerin durumuna ilişkin yasal düzenleme bir zaman aralığı göz önünde bulundurularak yapıldı.

AK Parti hükümetleri tarafından yapılan düzenlemede 2003 ile 2014 yılları arasında şehit olan madencilerin çocuklarının devlette istihdam edilmesine imkan tanındı.

Bunu da beraberinde bir tartışma getiriyor doğal olarak. Aynı işi yaparken öldükleri halde bazılarının "şehit" sayılıp, bazılarının sayılmaması "şehitler arasında ayrımcılık" olarak eleştiriliyor.

 

29e9d1d7-8993-4924-9190-bcdb91fe7f98.jpg
Hayatını kaybedenlerin tabutları Türk bayraklarına sarıldı / Fotoğraf: AA



Şehit ailelerine tanınan haklar nelerdir?

Türkiye'de "görev", "sivil", "maden", "vatan" tanımlarıyla ifade ediliyor "şehitlik" makamı.

Şehitlik payesi verilen kişilerin ailelerine bazı haklar yasalarla belirlenmiş durumda.

Şehitlik maaşı verilen aileler; 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun, 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanunu ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ile Genel Sağlık Sigortası kanunlarından yararlanıyor.

Bu kanunlar kapsamında; ölüm yardımı ve harcırah ödenmesi yapılıyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu'nca dul ve yetim aylığı bağlanıyor.

Ailelere faizsiz konut kredisi veriliyor. Şehit çocuklarından yüksek öğretimde katkı payı alınmıyor. Kamuda istihdam hakkı sağlanıyor.

Ayrıca ailelerin kullandığı elektrik ve su için ücret indirimi yapılıyor.

Şehit çocukları özel öğretim kurumlarından ücretsiz yararlanıyor.

Okuyan çocuklara SGK tarafından öğrenim yardımı yapılırken, aile bireyleri ulaşım araçlarından ücretsiz yararlanması gibi kolaylıklar sağlanıyor.

 

6084c3d6-aa65-4d15-999a-95efbaa2fa8e.jpg
Mesai arkadaşlarından kötü haber alan madenciler gözyaşlarına boğuldu / Fotoğraf: AA



"2003 öncesi ve 2014 sonrasında şehit olan madencilerimizin ailelerine bu hak tanınmadı"

Türkiye'de ise hiç de azımsanmayacak şehit ve gazi ailesi ve yakını bulunuyor. Bunun içinde pek çok şehit ve gazi yardım ve dayanışma derneği faaliyet gösteriyor.

Türkiye'de şehit ve gazi ayrımı yapıldığı iddiaları da zaman zaman gündeme getiriliyor.

Bartın'da yaşanan patlamada 41 madencinin hayatını kaybetmesinden sonra da bu konuda yine tartışma yaşandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, bırakın farklı meslek icra ederken çeşitli sebeplerle şehit olanlar arasında ayrımı aynı mesleği yaparken yaşamını yitirenler arasında bile "şehit" ayrımı yapıldığını söyledi.

AK Parti'nin 2003 ile 2014 yılları arasında şehit olan madencilerin çocuklarının devlette istihdam edilmesine imkan tanındığını hatırlatan Yavuzyılmaz, "Ancak 2003 yılından önce ve 2014 yılından sonra madenlerde şehit olan madencilerimizin ailelerine bu hak tanınmadı" dedi.

Bunu her yıl dile getirdiğini, 2019'da kanun teklif verdiğini ancak önerisinin AK Parti tarafından reddedildiğini aktaran Yavuzyılmaz, "Bunun düzeltilmesini istedim ama düzeltilmedi" ifadelerini kullandı.

 

CHPli-Deniz-Yavuzyilmazdan-Ziraat-bankasi-aciklamasi.jpeg
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyilmaz / Fotoğraf: AA



"Ayrımın son bulması için ısrar etmeye devam edeceğim"

Yavuzyılmaz'a göre maden şehit aileleri sürekli oyalanıyor. Kendilerine ‘Bugün git, yarın gel', ‘ha oldu, ha olacak' denildiğini ama bir türlü bu ayrıma son verilmiyor.

27. dönem milletvekilliği süreci de bitmek üzere olduğunu, babalarını madende kaybeden çocuklara kimsenin kol kanat germediğine dikkati çeken Yavuzyılmaz, "Onlar niye hayatlarını kaybediyor? Türkiye'nin demir çelik sanayisi gelişsin diye. Milletvekilleri söylediklerime hak veriyor. Ancak ertesi sabah herkes hiçbir şey olmamış gibi gününe devam ediyor. Nerede bu çocukların babaları? Bunu soruyorum ben. Geçmişte kanun teklifi verdim, yine vereceğim. Şehitler arasındaki ayrımın son bulması için ısrar etmeye devam edeceğim" diye konuştu.

 

202165.jpeg
İzinde olduğu için kurtulan bir madenci paylaştı bu kareyi / Fotoğraf: Twitter



"Büyük bir haksızlık yapıldığını düşünüyorum"

"Bu ayrımcılığa ‘pes' diyorum. İsyan ediyorum" diyen Deniz Yavuzyılmaz, şunları kaydetti:

"Büyük bir haksızlık ve insafsızlık yapıldığını düşünüyorum. Bu haksızlık hala devam ediyor. Bir madenci, madene girdiğinde arkasında bıraktığı çoluk çocuğuna devletin sahip çıkacağını biliyor olması lazım. Yok. Grizu patlamalarının yıldönümlerinde bunu söylediğimde herkes başını önüne eğiyor. Sonra hiçbir şey olmamış gibi yaşamını sürdürüyor. Ancak iş lafa gelince herkes güzelleme yapıyor. Maden şehitlerini böyle mi baş tacı yapıyorlar. Ben yasa teklifi verdim, bunu alın uygun bir formatla babalarını kaybeden çocuklara borcumuzu ödeyemeyiz ama en azından ayıbı ortadan kaldırmış oluruz. Yakışmıyor. Herkes kendi çocuklarına ne kadar kıymet veriyorsa, bu maden şehitlerinin çocuklarına da o değeri kıymeti vermek zorundadır. Vermiyorsa ben milli hissiyatında bir problem görürüm."

 

fd02491a-a4b2-48da-a12b-be0a7a5eeae7.jpg
Kara elmas için 350 metre yerin altına inen madenciler şartlarının düzeltilmesini istiyor / Fotoğraf: AA 



"Vaatler sözde kaldı"

301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma'da yakınlarını kaybedenler de verilen sözlerin yerine getirilmediği görüşünde.

Onlardan biri de Soma 301 Madenciler Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak.

26 yaşındaki oğlu Uğur Çolak'ı maden kazasında kaybeden İsmail Çolak, verilen sözlerin tutulmadığını söyledi.

İlk zamanda itibaren yaşamını yitirenlere "şehit" denildiğini ifade eden Çolak, ancak bunun gereğinin yapılmadığını söyledi.

"Vaatler sözde kaldı" diyen İsmail Çolak, "İlk zamanlar ‘şehit' dediler. Beraberinde birçok vaatte bulundular. Ama bütün söylenenler havada kaldı. Aynı şey Bartın'da da yaşanacak. Şimdi herkes yüksek perdeden konuşup ‘şehit çocukları emanetimizdir' diyor. Fakat bir süre sonra her şeyi unutacaklar. Tıpkı Soma'yı unuttukları gibi" ifadelerini kullandı.
 

151303.jpeg
Soma 301 Madenciler Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak / Fotoğraf: Evrensel



"Şehit maaşı değil, dul ve yetim aylığı veriliyor"

Soma'daki faciada hayatını kaybedenlerin çocuklarının devlette istihdam edilmediğini ve kimseye "şehitlik maaşı" bağlanmadığını vurgulayan İsmail Çolak, "Madencilerin birçoğu uzun yıllardır orada çalışıyordu. Sigortaları yatıyordu. Onların kaybından sonra ailelerine dul ve yetim aylıkları bağlandı. Yani aldıkları para ‘şehit maaşı' değil" diye konuştu.

"Şehitlik mertebesi veriliyor ama gereği yapılmıyor"

Soma davasıyla yakından ilgilenen bazı sivil toplum kuruluşları var. Sosyal Haklar Derneği onlardan biri. Sosyal Haklar Derneği Üyesi Av. Akçay Taşçı, Soma'daki faciada yaşamını yitirenlerin ‘şehitlik ücreti' alan veya aldıklarına dair bir bilgiye sahip olmadıklarını söyledi.

İlk başlarda belli miktarlarda tazminat ödendiği ve TOKİ'nin hayatını kaybeden madenci ailelerine konut yaptığını vurgulayan Taşçı, "Şehit ifadesiyle bir mertebe veriliyor ama bunun gereği hakkıyla yerine getirilmiyor. Yasal statüdeki şehitliğin ne ölçüde madenciler için yerine getirdiği tam bilinmiyor. Bildiğim şey şu: belli bir maaş bağlanıyor ama bu madencilerin çalışma süresi göz önünde bulundurularak ailelerine dul ve yetim aylığı veriliyor" değerlendirmesinde bulundu.

 

2022-10-15-bartin-52.jpeg
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 yaşındaki madenci Rahman Özçelik'in cenaze namazına katıldı / Fotoğraf: İletişim Başkanlığı



En çok can kaybı Zonguldak'ta yaşandı

Türkiye tarihinde yaşanan maden faciaları için çok gerilere gitmeye gerek yok. 1983 yılında bu yana yaşanan patlamalarda bile 935 kişi hayatını kaybetti.

1983'te Zonguldak'taki patlamada 103 kişi öldü. Ama en büyük kayıp yine Zonguldak'ta bu sefer tarihler 1992'yi gösterdiğinde yaşandı.

O zaman ise 263 kişi yaşamını yitirdi. Sonraki yıllarda da aynı kentte facialar meydana geldi.

Zonguldak'ın komşusu Bartın'da 14 Ekim Cuma günü yaşanan faciada hayata veda eden 23 yaşındaki Rahman Özçelik henüz 3 yıldır görev yapıyordu.

Özçelik'in "şehit" sayılacağını devletin tepesindeki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilan etti.

Peki Özçelik'in yakınlarına "şehitlik maaşı" mı bağlanacak yoksa yakınlarına sadece ödeneceği para miktarı mı verilecek?

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU