Bu sene katıldığım etkinlikler içinde en coşkulu, en verimli ve gerçek anlamda festival atmosferini doylasıya yaşadığım 59'uncu Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yılın en yeni ve iyi filmlerini yapım ekipleri ve sektörün önde gelen isimleriyle birlikte, birbiri ardına izlerken, her seans sonrası filmlerle ilgili kısa değerlendirmeler yaparak yarışma heyecanına ortak olmak çok keyifliydi.
Hem ulusal hem de uluslararası kategoride yarışan filmlerin neredeyse tamamını izleme imkânı bulduğum bu festivalde kendi şahsi değerlendirmelerimle jürilerin verdiği karar çoğunlukla örtüştüyse de beni en çok şaşırtan ve ters köşeye yatıran "En İyi Senaryo" ve "En İyi Film" ödüllerinin Özcan Alper'in yönetmenliğini üstlendiği "Karanlık Gece"ye verilmesi oldu.
Bu noktada jürinin kararına katılmama gerekçemi ve bu filmle ilgili değerlendirmemi bilhare kaleme alırım, ama öncelikle bana göre hem festivalin hem de bu yılın en iyi filmi olduğunu düşündüğüm, ödül töreninde Emin Alper'in "En İyi Yönetmen Ödülü" de dahil 9 ödülle ayrılarak Altın Portakal Film Festivali'ne damgasını vuran "Kurak Günler" filminin bizlerde bıraktığı etkiden biraz bahsetmek isterim.
Altın Portakal'a damgasını vuran bir film: Fareli köyün savcısı; Kurak Günler
Yönetmen: Emin Alper / Oyuncular: Selahattin Paşalı, Ekin Koç, Erol Babaoğlu, Erdem Şenocak, Selin Yeninci, Sinan Demirer, Nizam Namidar, Ali Seçkiner Alıcı, Eylül Ersöz / Süre: 130 dakika
59'uncu Antalya Altın Portakal'ın Ulusal Yarışma filmlerinden olan Kurak Günler, insanı ablukaya alan politik ve toplumsal geriliminde çok etkileyici bir Türkiye panoraması çiziyor…
Ay Yapım, Liman Film ve Zola Yapım iş birliğine sahip olan Kurak Günler adlı, politik ve psikolojik gerilim türlerinin unsurlarını taşıyan bu film, yerine atandığı eski savcı gizemli bir şekilde oratadan kaybolduktan sonra, bir süredir kuaklık sorunuyla boğuşan Yanıklar kasabasına yeni atanan genç savcı Emre ile belediye başkanı Selim, yerel gazeteci Murat ve kasabanın eşrafı arasında yaşanan çekişmeleri konu alıyor.
Genç yaşında kendini görevine adamış bir savcı olan Emre, su krizi ve siyasi skandalların vurduğu küçük bir kasabaya atandığında, susuz kalmış kasabanın kalabalık sokaklarında gün ışığına çıkan bir yaban domuzunun yarattığı kargaşanın sonuçları savcının yeni komşularına karşı öfke duymasına sebep olur.
Bu sırada yer altı suyunun kullanılması çevre kurulları ve mahkemelerce yasaklanması kasabada ciddi bir sorun yaratır, ama Yanıklar kasabasının Belediye Başkanı Selim Bey'in hayata geçirmeye çalıştığı, büyük borularla yer altı sularını kasabaya bağlamayı planladığı büyük bir projesi vardır.
Ancak Belediye Başkanı, yerel bir gazete sahibi olan Murat başta olmak üzere ciddi bir muhalefetle karşı karşıyadır ve başkanın bu muhalefeti susturabilmesi için yeni savcı Emre'nin nüfuzuna da ihtiyacı vardır.
Hal böyle olunca Belediye Başkanı Selim Bey genç savcının yeni görevine gelişi şerefine evinde kendisi için bir yemek organizasyonu tertip edeceğini söyleyerek Emre'yi yemeğe davet eder.
Savcı Emre, belediye başkanının evinde bir akşam yemeğine katılmakla ilgili çekincelerini Hâkim Zeynep'e dile getirdiğinde Zeynep omuz silkerek ve sinsi bir gülümsemeyle ona karşılık verir; bu tür çıkar çatışmaları, basitçe burada işlerin yapılma şeklidir.
İşini büyük bir ciddiyetle yapmaya çalışan savcı başlarda hem kendisini belediye başkanına karşı kışkırtmaya çalışan gazeteci Murat'a hem de belediye başkanının kendisine temkinli yaklaşır, ama ilk karşılamadan sonra, giderek artan sayıda gergin etkileşimler sonucu isteksizce yerel siyasete sürüklenir.
Üstelik Emre'nin yerel gazetenin sahibiyle bağ kurmasıyla birlikte ortaya çıkan dedikodular üzerindeki baskıyı tamamen artırır.
Bir süredir kuraklık sorunuyla boğuşan bu kasabaya atanan savcı tayin olduğu kasabada saygıyla karşılansa da belediye başkanlığı seçimleri yaklaştıkça kasabadaki gerginlik daha da yükselir.
Nihayetinde kısa bir süre sonra yapılacak olan yerel seçimlerde taraf olmaktan kaçınmaya çalışan Emre, ona karşı yükselen sesler sonucu kendisini zor bir durumun içinde bulur ve çok geçmeden bir kısır döngünün içine hapsolur.
Tüm bunların yanı sıra, genç savcı isteksizce gittiği Belediye Başkanı'nın evinde ilerleyen saatlerde Selim Bey'in aniden gitmesi gerekince, aralarında en başından beri bir husumet olan başkanın oğlu Şahin ve onun yakın arkadaşı Erdem'le başbaşa geceye devam etmek zorunda kalır.
Yemeğin ertesi gününde akşamdan kalma bir halde puslu anılarıyla uyandığında işler onun için daha da karmaşık bir hal alır, çünkü geride bir an önce çözülmesi gereken soular ve sorunlar bırakmıştır.
Basit bir iyi-kötü mücadelesinin ötesinde bir film
Her şeyden önce festivalin Ulusal Yarışma kategorisinde birbiri ardına izlediğim "Bir Umut", "Hara", "Gidiş O Gidiş", "Ayna Ayna" ve "Bomboş" gibi neden festivalin bu seçkisinde olduğunu anlayamadığım suya sabuna dokunmayan filmleri yüzünden ulusal filmler için tam da umudumu kaybetmişken, Türkiye prömiyerini Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yapan "Kurak Günler"i izlemeye başladığımda, daha ilk sahnesinde "nihayet izleyicisini ciddiye alan ve sinemaya saygı duyan bir şey izleyeceğim" diyerek bir oh çektim.
Gerçekten bu öyle bir şey ki bazen bir filmin daha ilk sahnesinden onun ne kadar iyi olduğunu anlayabilirsiniz.
İşte, Kurak Günler de açılış sekansı, izleyicisini o atmosfore sokan sinematografisi ve müzikleri daha ilk andan itibaren gümbür gümbür gelecek olan olayların habercisi niteliğindeydi.
Emin Alper yarattığı bu kurgusal dünyaya, şu güzel ülkemizi her geçen gün daha da batağa sürükleyen hegemonyayı, bu sonucun müsebbipi olan cehaleti, insanı yalnızlaştırarak kendisinden bile şüphe duyma noktasına getiren lobiciliği, mağduru zalimden koruyamayan adalet sistemini ve bir devlet politikası haline dönmeye başlayan homofobiyi o kadar güzel yerleştirmiş ki hiçbir şey yapay görünmüyor, yıllardır yaşadıklarımızı çok güzel bir şekilde özetliyor ve kusursuz bir Türkiye panoraması çiziyor.
Üzerinde düşünülecek çok fazla detay ve metafor olan filmde spoiler vermemek için çok detaya girmek istemiyorum ama faralerin istilasına uğramış gibi görünen bir kasabada kendilerini bir anda fare kapanında kıstırılmış bulan bir savcının ve bir gazetecinin üzerindeki baskılardan kurtulabilmeleri için kendilerine müstahak görülen çözüme inat gözlerini karartarak verdikleri karar benim için filmin en can alıcı sahnelerden biriydi.
Yoruma açık bu son belki tam olarak bir çözüm sunmuyorsa da izleyicisine filmin duygusal ve politik anlamlarının yankılandığı güçlü ve umuıt dolu bir kapanış görüntüsü verdiğini söyleyebilirim.
Seyrettiğim andan itibaren En İyi Erkek Oyuncu kategorisi için favori gösterdiğim Selahattin Paşalı ağır ağır karakterini ortaya çıkaran performansıyla filmin tüm yükünü omuzluyor, Ekin Koç girdiği sahnelerde oldukça göz dolduruyor, Erol Babaoğlu kendisine En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü'nü kazandıran performansıyla Selahattin Paşalı'yı kusursuz bir şekilde destekliyor.
Her geçen gün daha da kıymetlenecek olan bu filmi sıkılmadan tekrar tekrar izleyeceğime eminim.
Dünya prömiyerini 75'inci Cannes Film Festivali'nde Belirli Bir Bakış (Un Certain Regard) bölümünde gerçekleştiren, sonrasında Hırvatistan'ın köklü film festivallerinden 69'uncu Pula Film Festivali'nde Uluslararası Yarışma bölümünde gösterilen bu film, bu festivalden de En İyi Film, Eleştirmenler Jürisi Özel Ödülü ve En İyi Ortak Yapım Ödülleri ile döndü.
Türkiye-Fransa-Almanya-Hollanda-Yunanistan-Hırvatistan ortak yapımı olan Kurak Günler'in 25 Kasım 2022'de vizyona girmesi bekleniyor; bunu sinemada izlemek için mutlaka kendinize bi fırsat yaratın.
Haftanın diğer filmleri
Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan sinema salonları farklı türlerden merakla beklenen yerli ve yabancı filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunarken çevrimiçi dijital platformlar da vizyona girememiş en yeni filmleri izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor.
Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra, "Aşkın Gönül Yazısı", "Bir Kızla Tanıştım", "Evlat Olsa Sevilmez", "Kahran", "Minyonlar 2: Gru'nun Yükselişi", "Yang'dan Sonra" ve "Zir-i Cin" gibi filmler bu hafta vizyonda kendine yer buluyor.
Aşkın Gönül Yazısı
Yönetmen: Umut Ertek / Oyuncular: Melis Tüzüngüç, Güntuğ Yardımcı, Sebahat Kumaş, Hüseyin Elmalıpınar, Beyza Metin, Duygu Yeşilbaş / Süre: 130 dakika
Bazen hayat kitabı tersten okutur insana ve birileri bunun adına kader diyor…
CJ ENM dağıtımı ve Partum Prodüksiyon iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Aşkın Gönül Yazısı; saklanan sırların ortaya çıkmasıyla ilişkilerinde sorun yaşayan bir çiftin hayatına odaklanıyor.
Genç bir adam olan Tunç, Hollanda'dan ülkesine gelir ve çocukluğundan beri tanıdığı Necmi abisinin yanına gider.
Necmi abisi ile eski günleri yad eden Tunç, orada çalışan Gönül ile tanışır.
Gönül önce dirense de zaman geçtikçe Tunç'un sevgisine inanarak onun sevgisine karşılık verir.
Başlarda her şey yolunda gider ancak Tunç'un Gönül'den sakladığı sırlar ortaya çıktıkça olaylar gelişir.
Aşkın Kitabı
Yönetmen: Analeine Cal y Mayor / Oyuncular: Sam Claflin, Verónica Echegui, Fernando Becerril, Ruy Gaytan, Horacio Villalobos, Horacio Garcia Rojas, Lucy Punch, Edwarda Gurrola, Melissa Pino, Daniela Luque, Giovani Florido, Sofía Sisniega, Galya Vidal, Laura de Ita, Alejandro Bracho, Antonia Clarke, Remmie Milner, Evelyn Farrell, Chema Ruiz, Tiff Finney, Andrew McIntosh / Süre: 106 dakika
Aşkın kitabı, FilmBox+ ekranlarında yazılıyor…
Bir FilmBox Original prodüksiyonu olan ve 6 kıtada, 69 ülkede milyonlarca kişiye hizmet veren SPI International'in, FilmBox+ streaming platformu ile FilmBox ekranlarında gösterime girerek Türkiye'de ekran prömiyerini yapan 2022'in en eğlenceli filmlerinden Book of Love; Meksika'da bir kitap turunda bir araya gelen iki yazarın romantik ve eğlenceli öyküsünü anlatıyor.
Genç İngiliz yazar Henry, yeni romanında istediği başarıyı yakalayamaz, ancak kitabı beklenmedik bir zamanda Meksika'da popüler hale gelir.
Bu durum üzerine kitabın yayıncısı Henry'nin bir tanıtım turu için Meksika'ya gitmesini ister.
Henry, Meksika'ya vardığında romanın popüler olmasının ardındaki nedeni öğrenir; bunu sebebi de Meksikalı çevirmen Maria'nın, Henry'nin kitabını erotik bir roman olarak yeniden yazmış olmasıdır.
Bu duruma öfkelenen Henry, Maria ile birlikte bir kitap turunda birlikte seyahat etmek zorunda kalır ama bu süreçte ikisi arasında beklenmedik bir yakınlık oluşur.
Dünyanın dört bir yanında izleyicilerin "izlemesi beklenmedik bir şekilde keyifli" olarak tanımladığı bu film, sıcak anlatımı, oyuncular arasındaki kimya ve insanı saran öyküsüyle izleyicisine ekran başında güzel zaman geçirtmeyi taahhüt ediyor.
Benim Sahte Erkek Arkadaşım
Yönetmen: Rose Troche / Oyuncular: Keiynan Lonsdale, Dylan Sprouse, Samer Salem, Marcus Rosner, Karen Robinson, Sarah Hyland, Jaden Goetz, Rachel Risen, Dean McDermott, Simon Sinn, Matthew Finlan, Bukola Ayoka, Brooker Muir, Rong Fu, Terrence Bryant, Tricia Black, Matt Willis, Andrew Meikle, Katherine Oh, Merle Newell, Mike ‘Nug' Nahrgang, Rosiji Bamgboye, Iván Emilio, Joseph Kidawski, Maher El Hares, Ty Ippolito, Claude Lavigne, Elia Press, Huy Hao Tran / Süre: 100 dakika
Gerçek aşkı bulmak her zaman zordur…
Amazon Prime Video Türkiye'nin yayın kuşağında gösterime giren My Fake Boyfriend adlı bu filmde; Andrew'un büyük bir sorunu vardır: Onu terk eden zehirli erkek arkadaşından uzak duramamak.
Her şeye burnunu sokan arkadaşları, zor durumda olan bu genç adam için sosyal medyada mükemmel bir sahte erkek arkadaş olan "Cristiano"yu yaratarak ona yardım etmeye karar verirler.
Tabii ki bu sorunu çözmek yerine işleri daha da karışık bir hale sokar.
Öyle ki Cristiano viral hale gelip dünya çapında bir sansasyon haline gelirken Andrew, gerçek hayattaki rüya adamı ve büyüleyici bir restoran sahibi olan Rafi ile tanışır, ama hayatının gerçek aşkıyla tanıştığında her şey ters teper ve sahte erkek arkadaşından ayrılması daha da zor olur.
Bu yüzden Andrew, aşk için yapılan çılgınca şeyleri konu alan bu eğlenceli ve gülünç komedide, sahte kaçamaklara bir son vermenin, kıskanç eski sevgilisinden kurtulmanın ve Rafi'nin kalbini kazanmanın bir yolunu bulmaya çalışır.
Evlat Olsa Sevilmez
Yönetmen: Cüneyt İnay / Oyuncular: Zekeriya Akman, Günay Karacaoğlu, Sadi Celil Cengiz, Burcu Altın, Mesut Yar, Efe Deprem, Berfin Çalıştıran / Süre: 96 dakika
Hayırsızlık ve sakarlıkta bir dünya markası…
CGV Mars Dağıtım ve Samia Medya iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Evlat Olsa Sevilmez; ölümcül bir hastalığa yakalanan annesinin son isteği olarak evlenmesini salık verdiği vurdumduymaz Samet'in evlilik arayışını anlatıyor.
Samet oldukça saf ve doktorasını vurdumduymazlık üzerine yapan otuz yaşlarında bir gençtir, ancak annesi Gülgün ile yaşayan Samet'in hayatı bir gün annesinin rahatsızlanması sonucu birden değişir.
Gülgün ölümcül bir hastalığın pençesindedir ve şimdiye kadar "kalk ekmek al gel" bile demediği Samet'ten evlenmesini ister.
Samet ise evlenmek bir yana toplum tarafından fark edilse çoğalmaması için kampanya başlatılacak bir türdür.
Kızlarla nasıl konuşulacağını bilmediği gibi her hareketiyle hayati tehlike oluşturan bir potansiyeldedir.
Samet'in annesinin son isteğini yerine getirmesi için kendisine arkadaşı Korhan ile nişanlısı Elçin yardımcı olmak ister.
Başarısız denemelerin ardından Elçin'in kuzeni Nergis için harekete geçerler, fakat Nergis de çok zor bir tiptir; yeni boşanmıştır ve bu boşanmanın sonucunda kendisini yarışmalara vermiştir.
Nergis, katıldığı bir yarışmada telefon hakkını kullanırken devreye Samet girer ve Nergis'i 20 bin liralık ödülden eder.
Ama nihayetinde Samet son şansını yitirdiğini zannettiği anda kendisine çok daha büyük bir kapı açılır.
Filenin Sultanları: Sebat
Yönetmen: Fatih Karaca / Oyuncular: Eda Erdam Dündar, Zehra Güneş, Simge Aköz, Cansu Özbay, Ayça Aykaç, Meryem Boz, Hande Baladın, Meliha İsmailoğlu, Beyza Arıcı, İlkin Aydın, Elif Şahin
Kadın milli takımımızın sahada gösterdiği başarıların perde arkasını ve büyük bir çaba ve azimle imza attıkları galibiyetlere giden yolculuğu izleyiciye aktaran ilham verici bir belgesel…
AXA Sigorta'nın ‘Değerler Ortağı' olduğu ve Türkiye Voleybol Federasyonu'nun birlikte hayata geçirdiği Filenin Sultanları: Sebat belgeselinin ikinci bölümü "En Uzun Yaz" hem TRT Spor Yıldız ekranlarında hem de AXA Sigorta'nın Youtube kanalında izleyiciyle buluşuyor.
Türk voleybolunun, spor takvimi açısından çok yoğun geçen bu yazın sonunda, sahadaki galibiyetlerinden çok daha fazlasını kazandığını gördük.
Verilen emeklerin ve mücadelenin sonucunda ülkemiz insanlarına umut ışığı olan, kadınlar ve kız çocukları için rol modeli konumuna yükselen takımımızın hikayesini izleyiciyle buluşturan bu belgesel, A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın üç büyük turnuvada mücadele ettiği 2021 yazını konu alıyor.
Fatih Karaca'nın yönetmenliğini üstlendiği belgesel, ‘Filenin Sultanları' olarak bilinen A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın FIVB (Uluslararası Voleybol Federasyonu) 2021 Dünya Milletler Ligi, Tokyo Olimpiyat Oyunları, 2021 CEV Avrupa Şampiyonası'nda mücadele ettiği ve Türk spor tarihinde unutulmaz anılarla yer eden 2021 yazının öyküsünü anlatıyor.
Ülkemizin önemli gurur kaynaklarından olan ve çok sevilen A Milli Kadın Voleybol Takımı'nı kadrajına alan belgeselde milli takım oyuncuları, teknik ekip ve federasyon yetkililerinin görüşlerine ve geçmiş dönem maçlardan heyecan verici görüntülere de yer veriliyor.
Fotoğraftaki Kız
Yönetmen: Skye Borgman / Oyuncular: Karen Parsley, Charles Engles, Merle Bean, Ernest Bean, Billy Carter, Joe Fitzpatrick, Jenny Fisher, Sherry Fortson-Bailey, Lynn Clemons, Heather Lane, Michelle Cupples, Edward Kumiega, Mark Yancey, Mark Deasaro, Matt Birkbeck, Megan Dufresne, Mary Dufresne, Ashley Rodriguez, Scott Lobb, Nate Furr, Sandra Willet, Cliff Sevakis, Sharon Marshall, Franklin Delano Floyd, Cheryl Ann Commesso, Michael Anthony Hughes, James Davis, Sean Berube, Mark Chinnery, Natalie De Vincentiis, Sarah French, Dana Mackin, Chance Wilder Onody, Meg Schimelpfenig, Robert Christopher Smith, Lennox Weathers / Süre: 101 dakika
Basit bir suç öyküsünden çok daha ötesi…
Netflix'in Gerçek Suç Belgeselleri kategorisinde gösterime giren Girl in the Picture adlı bu araştırmacı belgesel; yolun kenarında ölmek üzere bulunan bir kadının ardında bıraktığı oğlunu, kocası olduğunu iddia eden adamı ve çözüldükçe kâbusa dönen bir gizemi anlatıyor.
Genç bir annenin gizemli ölümü ve ardından oğlunun kaçırılması, kadının gerçek kimliğine dair on yıllardır çözülemeyen bir gizemi ve bütün olayların merkezinde yer alan, kana susamış federal bir kaçağı gündeme getirir.
Suzanne Marie Sevakis gerçek bir iblisle kapana kısılmış masum bir genç kızdır, çünkü çok uzun yıllar boyunca babası sandığı Franklin Delano Floyd isimli cani katil ve tecavüzcünün adeta esiriydi.
Hiçbir şeyin farkında olmayan genç kız zamanla hasta ruhlu babası kimliğindeki Franklin Delano Floyd'un eziyet ve tacizlerine uğradığında yavaş yavaş bir şeylerin yanlış olduğunu fark etmişti.
Franklin hasta ruhlu bir adamdı ve sicilinde tecavüzden, çocuk kaçırmaya ve hatta cinayete kadar her şey bulunmaktaydı, fakat Franklin yakalanana kadar polisi yirmi yıldan fazla bir süre atlatmayı da başarmıştı.
Ancak Franklin'in yakalanamaması en çok da sözde çocuklarım dediği kişiler için korkunç sonuçlar doğurmuştu.
Franklin, Suzanne'ı taciz etmekte ve diğer çocuklarına da şiddet uygulamaktaydı.
Suzanne'ı kendisine para kazandırması için striptiz kulüplerinde zorla çalıştıran Franklin'in karısı 1975 yılında bir aylığına hapse girdiğinde her şey bir anda değişti.
Çünkü Suzanne diğer iki kız kardeşini ve bir de küçük erkek kardeşini yanına aldı ve ortadan kayboldu.
Hiç kimse bu çocuklara ne olduğunu o zamanlar bulamadı, ancak polis bu davayı yeniden açtı ve çocukların izini sürmeye başladı.
Çocukların gerçek hikayelerini kısa sürede ortaya çıkaran polis kuvvetleri inanılmaz gerçekler karşısında şoke olmaktan kendilerini alamadılar.
Bu muhteşem belgeselde polisin nasıl çalıştığını, hangi korkunç gerçeklerle karşılaştığını, Franklin'in caniliğinin ne denli büyük olduğunu ve genç bir kızın hem kendisini hem de kardeşlerini kurtarabilmek adına neler yaşadığını görecek ve gözlerinize inanamayacaksınız.
Hapsedilme Sanatı
Yönetmen: Alex Siddons / Oyuncular: Jack Charles, Robby Wirramanda, Christopher Austin, Troy / Süre: 81 dakika
Kültürel kopukluk, nesiller arası travma, bağımlılık ve kurumsallaşma gibi büyük ölçüde yanlış anlaşılan konuları açık ve derinden araştırıan bir belgesel…
Netflix'in Yaşam Tarzı kategorisinde gösterime giren The Art of Incarceration adlı bu belgeselin yapımcıları Fulham Islah Merkezi'nde, hapsedilen Aborijin sanatçıların yaklaşmakta olan bir sergiye hazırlanırken hapsedilme döngüsünü inceliyorlar.
Hapsedilme Sanatı, film yapımcısı Alex Siddons ile Robby Wirramanda arasındaki güçlü bir dostluktan doğdu.
Böylelikle Alex'in Fulham Islah Merkezi'nin Yerli biriminde tanıştığı Christopher Austin ile birlikte, hapishanenin içindeki ve dışındaki yüzlerce saatlik yaşamı filme almak için 16 aylık bir süreç başladı.
Victoria'nın Fulham Islah Merkezi'ndeki Yerli mahkumların gözünden dünyaya bakan belgesel, sanat ve kültürün bu insanların haksızlıklarla bezeli hapis döngülerini aşma gücünü elde edebilmek için izledikleri yolu araştırıyor.
Mahkumların anlatılarıyla şekillenen bu belgesel, cevaplar ararken ve çözümler için çabalarken, Yerli Avustralyalıların hapishane sistemi içindeki aşırı temsilini hem analiz ediyor hem de insanileştiriyor.
Filmde mahkumlar, her yıl kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan The Torch tarafından düzenlenen bir sergiye katılmak için hazırlanırken onların kültürel kimlik ve ruhsal şifa arayışına dair de dikkate değer bir içgörü ortaya koyuyor.
Fulham Islah Merkezi'nin derinliklerinden gelen bu sanatçılar, çalışmalarını tamamlarken, izleyicilere Avustralya'nın kökleşmiş hapsetme salgınına çağdaş bir bakış açısı kazandırıyor.
Kapalı sergi, hapishane ve toplum arasında bir orta yolu temsil ediyor ve mahkumlara zaman ne kadar karanlık olursa olsun kimsenin bizden alamayacağı deneyimleri sunuyor.
Hakkından Geleceğim
Yönetmen: George Gallo / Oyuncular: Morgan Freeman, Ruby Rose, Patrick Muldoon, Nick Vallelonga, Julie Lott, Hannah Stocking, Joel Michaely, Miles Doleac, Paul Sampson, Richard Salvatore, Ele Bardha, Bill Luckett, Chris Mullinax, Nate Adams, Reg Rob, Juju Journey Brener, Dylan Flashner, Leonard Waldner, Yvan Gauthier, G. Tremain Merrell, Marty Wilson, Marcus Moss / Süre: 94 dakika
Beş durak, beş teslimat ve kuryenin hata yapmasını bekleyen birçok kişi…
beIN CONNECT'in Aksiyon Filmleri kategorisinde gösterime giren, son dönemin başarılı oyuncularından Ruby Rose'un başrolde olduğu Vanquish adlı bu filmde; karanlık bir geçmişe sahip genç anne Victoria, emekli polis Damon'ın şantajına uğrar.
Damon, kızını rehin alıp Victoria'dan bir dizi suç işlemesini ister.
Oscar ödüllü Morgan Freeman'ın hayat verdiği Damon, şehir liderleri tarafından sevilen ve polis olarak çalıştığı sırada kahramanca bir operasyondan kurtulduktan sonra tekerlekli sandalyeye mahkûm olan ödüllü bir polistir.
O aynı zamanda, kendisi ve gizli bir ajan tarafından soruşturulduğunu keşfettikten sonra çılgına dönen Kehoe da dâhil olmak üzere, sistemi kendi başına ve komploculara fayda sağlamak için çalıştıran yozlaşmış bir adamdır.
Damon'ın bakıcısı Victoria, bir zamanlar ağabeyiyle suçlu bir hayat sürmüş, ama şimdi Lily'nin annesi olmuştur ve korkunç bir hastalıkla uğraşıyordur.
Damon, Victoria'nın bir geceliğine eski suç dolu günlerine dönmesini ister ve Lily'yi eski katili işine motive etmek için gizli bir yerde saklar.
Victoria'nın görevi büyük miktarlarda nakit toplamak için çeşitli yerlere gitmek ve eski düşmanlarla hesaplaşmaktır.
Damon, Victoria'dan eski günlerdeki gibi insan öldürüp para toplamasını istediğinde genç anne bunu kabul etmez ancak karşılığında kızını iyileştireceğini öğrendiğinde bunu yapmak zorunda kalır.
Victoria'nın tek şartı iş bittiğinde tekrar asla görüşmemektir, ancak bu sırada federaller bu operasyondan haberdar olur ve Damon'u öldürmek için Victoria'yı kullanma planı yapmaya başlarlar.
Victoria'nın tek istediği ise işi bitirip kızını kurtarmaktır.
Hem Hızlı Hem Aşık
Yönetmen: Nawapol Thamrongrattanarit / Oyuncular: Nat Kitcharit, Urassaya Sperbund, Anusara Korsamphan, Kanokwan Butrachart, Wipawee Patnasiri, Keetapat Pongruea, Joohong Lee, Chanyoung Kim, Napak Tricharoendej, Arthichon Osotumnuaychoke, Kornnaphat Khomsakorn, Joshua Ugochukwu Ezunagu, Marvelous Ndigwe, Akeathit Usapanich, Boonyalak Auchachot, Kittipat Rungwatthanaphaiboon, Siraya Saicheua, Panjarat Kulma, Jarupas Padmasiri, Nutpaphat Klungsuwan, Akeera Modesakoon, Danupha Khanatheerakul, Palita Kitiyodom, Chidchanok Hlokpichat, Kiattisak Putsri, Tanbhiti Supatwanich, Chotika Kamzuka, Michael March, Dmitri Adrian Lorence, Natalie Lorence, Visart Liyawarakhun, Kamonwan Liyawarakhun, Vittawin Liyawarakhun, Siwat Homkham, Krittiya Thamtikanon, Chawis Tungchaiwanna, Ruttana Tungchaiwanna, Warachsaya Tungchaiwanna, Jirapat Uttamanan, Piyanuch Yodchum, Lianjie Cai, Patcharaon Kaewmeesri, Patipon Pakeepat, Jirawat Charncheaw, Warit Chokethaweesak, Setthawut Chanpensuk, Sasithorn Wannaso, Maneerat Sengtong, Kunthida Rungruengkiat, Arinpawarin Chiawanitpong, Aadi Teckchandani, Henry Kurytskyi, Kotaro Yoshizawa, Matisse Bhukhan Pienaar, Jessica Areeya Moss, Blessing Chizoba Iloabachie, Yotin Boontanom, Wuttichai Lunloy, Bussaraporn Jitardhan / Süre: 132 dakika
Hız ve sevgiyi hissedeceğiniz günlük hayatı anlatan bir aksiyon filmi…
Netflix'in Tayland Yapımı Aksiyon ve Macera kategorisinde gösterime giren Fast & Feel Love adlı bu filmde; bir bardak istifleme şampiyonu, dünyanın en hızlı istifleyicisi unvanını korurken ihmal edilen aşk hayatına tutunmak için savaşır.
Otuzlu yaşlarının başında olan Kao bardak istifleme konusunda bir uzmandır hatta genç adamın bu alanda şampiyonluğu bile vardır.
Başka bir ilgi alanı olmayan Kao bütün gününü bu alanda daha iyi olabilmek için uğraşmakla geçiriyordur.
Bu arada Kao'nun çok güzel bir de sevgilisi vardır ve Kao bütün günü yarışma kazanmaya çalışmakla geçirirken sevgilisi de ona her açıdan destek oluyordur.
Ama sürekli sevgilisinin yanında olup Kao'nun hayatını kolaylaştırmak için uğraşan genç kız sonunda pes eder, çünkü yaptığı bu fedakarlıkların bir sonu yoktur.
Genç kız kesin bir karar verip Kao'dan ayrıldığında, sevgilisinden ayrılmayı bir an için bile olsa hiç düşünmeyen Kao için bu hiç beklenmedik ve ani bir karar olur, ama sevgilisi bu konuda kararlı olduğu için elinden de hiçbir şey gelmez.
Kendi işinde şampiyon olan ancak ilişkisini ilerletmeyi başaramayan Kao kendisini bir anda yere çakılmış bir vaziyette bulur.
Bu andan itibaren Kao gelecek vaat eden zorlu rakiplere ayak uydurmak zorunda olsa da bu muhteşem şampiyonun aynı zamanda temel günlük yaşam becerilerini de öğrenmesi gerekir.
Çamaşır yıkama, paspas ve ütü yapma, market alışverişine çıkma, su pompasını tamir etme veya diğer önemsiz günlük işler gibi genellikle insanlar için basit görünen bu işler, bu şampiyon için bir mücadeye dönüşür, ancak onun için en zor görev, kız arkadaşını nasıl geri kazanacağını bulmaktır.
Kahran
Yönetmen: Ahmet Yaşar Gümüş / Oyuncular: Hande Göktepe, Emre Kumuk, Yakup Sevda, Hilal Yazıcı, Alper Çalıcı, Berfin Özmeral / Süre: 80 dakika
İntikam arayışında olan cinler…
TME Films dağıtımı ve Apah Yapım & Mert Yapım iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Kahran; ücra bir Anadolu kasabasına giden Mert'in burada başından geçenleri anlatıyor.
Amerika'daki eğitimini bitiren Mert Türkiye'ye döndükten sonra köyüne gitmek üzereyken her zaman kullandığı bir konaklama uygulaması üzerinden ücretsiz konaklayabileceği bir yer ararken bu uygulama sayesinde iki kızın yanında kalacak bir yer bulur, ancak burada beklemediği bir tuzağın içine düşer.
Mert'i öldürüp bir yere saklayan çete üyeleri, cesedi gömmek için geri döndüklerinde Mert'in cesedini bulamazlar.
Kaçmaya hazırlanan çete üyeleri, ormanda hiç de yalnız olmadıklarını fark ederler, çünkü intikam arayışında olan Kahran cinleri de oradadır.
Major
Yönetmen: Sashi Kiran Tikka / Oyuncular: Adivi Sesh, Prakash Raj, Revathi, Saiee Manjrekar, Sobhita Dhulipala, Murli Sharma, Anish Kuruvilla, Azzy Bagria, Rocky Gondle, Hossein Rahmani Manesh, Andre Mathews, Devtosh Mukherjee, Vinay Nallakadi, Sakib Rafsan, Abhinav Singh Raghav, Pradeep Rudra, Björn Seiz, Mohammad Shawon, Chanakya Tejas, Gyanchandani Varun / Süre: 180 dakika
Hindistan'ın en yüksek barış zamanı kahramanlık ödülü olan Ashoka Chakra'ya layık görülen Binbaşı Sandeep Unnikrishnan'ın hayatına dokunaklı bir bakış…
Netflix'in Hint Yapımı Aksiyon ve Macera Filmleri kategorisinde gösterime giren Major adlı bu biyografik film; Hint Ordusu Subayı Binbaşı Sandeep Unnikrishnan'ın çocukluğundan 2008 Mumbai saldırıları sırasındaki kahramanca eylemlerine kadar olan hayatını takip ediyor.
Her zaman için aklında asker olmaktan ve devletini korumaktan başka bir şey geçmeyen Sandeep Unnikrishnan henüz bir çocukken gün gelip de Hindistan'ın gelmiş geçmiş en büyük onur ödülünü alacağını fakat bunu görmeden öleceğini aklından bile geçiremezdi.
Çocukluğundan bu yana bir asker olmayı hayal eden Sandeep Unnikrishnan inat etmişti ve sonunda ne yapıp edip ordu mensubu olmayı başarmıştı.
Üstelik birçok tehlikeli operasyona gözü kapalı giren genç adam Binbaşı rütbesine sahip olmuştu.
Bu sırada da ailesi ile mutlu bir hayat sürmeye devam eden Sandeep Unnikrishnan, Hindistan tarihine 26/11 adıyla geçen korkunç bir olaylar zincirinin tam ortasında kendisini bulmuştu.
Ülkeye yapılan bu saldırılar ile Sandeep Unnikrishnan hiç düşünmeden operasyona dahil olur ve operasyon boyunca bir insandan beklenmeyecek kadar büyük fedakârlık yapıp birçok kişinin hayatını kurtarır.
Ancak olaylar sırasında yine yaptığı bir fedakârlık sonucu Binbaşı bu operasyonda şehit olur.
Sandeep Unnikrishnan'ın şehit olduktan kısa bir süre sonra yaptığı fedakarlıklar fark edilir ve bunun sonucunda da Ashoka Chakra yani Hindistan'ın en büyük ve en üst onur ödülü kendisine layık görülür.
Merhaba, Hoşça Kal ve Yaşadığımız Her Şey
Yönetmen: Michael Lewen / Oyuncular: Jordan Fisher, Talia Ryder, Ayo Edebiri, Nico Hiraga, Eva Day, Julia Benson, Dalias Blake, Jennifer Robertson, Patrick Sabongui, Djouliet Amara, David Lennon, Sarah Grey, Sarah Hayward, Geoff Gustafson, Em Haine, Nicco Del Rio, Flossie McKnight, Danny Wattley, Kyle Clark, Paula Potosky, Camille Poliquin, Laurence Lafond-Beaulne, Nicholas Dohy, Ahmed Shawky Shaheen / Süre: 82 dakika
Bazen veda etmek sadece bir başlangıçtır…
Jennifer E. Smith'in çok satan romanından uyarlanan ve Netflix'in Kitaplardan Uyarlanan Gençlik Filmleri kategorisinde gösterime giren Hello, Goodbye, and Everything in Between adlı, izleyicisine kendisini iyi hissettiren bu filmde; üniversiteden önce ayrılmak üzere bir anlaşma yapan Clare ve Aidan, masalsı son bir randevuda geçmişe dönük olarak ilişkilerini gözden geçirir.
Claire ve Aidan için lise dönemi çok keyifli ancak çok hızlı geçmiş ve lise boyunca birlikte olmuşlardır.
Ama sorun şu ki yıllar önce, ikili bu ilişkiye adım atarken aralarında bir anlaşma yapmışlardır.
Bu anlaşmaya göre Claire ve Aidan lise boyunca birlikte olacaklar ve ilişkilerinin tadını çıkaracaklardır ancak lise bittiğinde ve herkes üniversite için hazır olduğunda sorunsuz bir şekilde ayrılıp kendi yollarına devam edip arkalarına bir daha bakmayacaklardır.
Beklenen gün geldiğinde, Claire yıllar önce verdikleri söze sadık kalarak üniversite hayatına tek başına başlamayı istemektedir, Aiden ise bu saçma anlaşmayı bir şaka olarak görmekte ve sevgilisini bırakmayı istememektedir.
Fakat Claire her ne kadar acı çekse de Aiden'ı bırakacağını net bir şekilde söylemiştir ve bu konuda da çok ciddidir ve istediği üniversiteye de onsuz gitmeye kararlıdır.
Ama yine de mantıklı davranmaya ve aşk ilişkisinin geleceklerini mahvetmesine izin vermek istemeyen çift son bir randevu ile birbirleine veda etmeye karar vermişlerdir.
Bu randevu gününde ilk merhaba ve ilk öpücüklerinden ilk tartışmalarına kadar ilişkilerini adım adım gözden geçiren çift, bir dönüm noktasına yaklaşırken sorularına bir yanıt arar ve bu son akşamda hem tanıdık hem de beklenmedik yerleri yeniden ziyaret eden çift, kendilerine şu soruyu sorar: Birlikte mi kalmalı, yoksa sonsuza dek elveda mı demeli?
Minyonlar 2: Gru'nun Yükselişi
Yönetmen: Kyle Balda, Brad Ableson, Jonathan del Val / Oyuncular: Steve Carell, Pierre Coffin, Alan Arkin, Taraji P. Henson, Michelle Yeoh, Julie Andrews, Russell Brand, Jean-Claude Van Damme, Dolph Lundgren, Danny Trejo, Lucy Lawless, Jimmy O. Yang, Kevin Michael Richardson, John DiMaggio, RZA, Michael Beattie, Will Arnett, Steve Coogan, Colette Whitaker, Raymond S. Persi, Kyle Balda, Bob Bergen, Beau Billingslea, Catherine Cavadini, David Chen, Will Collyer, Meilee Condron, Antonio Raul Corbo, Debi Derryberry, Scarlett Estevez, Kellen Goff, Jake Green, Isa Hall, Ramone Hamilton, Aaron Hendry, Barbara Harris, JP Karliak, Evan Kishiyama, Sam Lavagnino, Dawnn Lewis, Amari McCoy, Levi Nunez, Benjamin Plessala, Alex Puccinelli, David Randolph, Carla Rempp, Nev Scharrel, James Sie, Mindy Sterling, Fred Tatasciore, Regina Taufen, Nisa Ward, Debra Wilson, Nora Wyman, Tony Anselmo, Terri Douglas, Havan Flores, Terrence Little Gardenhigh, Dana Heath, Luca Luhan / Süre: 87 dakika
Despicable Me serisiyle popüler kültürde yer edinen Minyonlar'ın ikinci filmi şimdi vizyonda…
UIP Filmcilik tarafından vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Minions: The Rise of Gru; 70'li yıllarda tarihin en büyük kötülerinden biri olma hayali kuran genç Gru ile yolları kesişen Minyonlar'ın, kötülükleriyle nam salan Vicious 6 ekibine girmeye çalışan Gru'ya yardım etmelerini konu ediniyor.
Kültürel bir fenomen haline gelen tarihin bu en büyük animasyon serisinde, on iki yaşındaki bir çocuğun dünyanın en kötüsü olma hayalinin perde arkasını anlatan filmde Gru, 1970'lerin ortasında dönemin modası saçları ve İspanyol paça kot pantolonlarıyla banliyöde büyümüştür.
Kötü 6 olarak bilinen kötüler grubunun hayranı olarak onlara katılabilecek kadar kötü olma planları yapmıştır.
Neyse ki sadık takipçileri olan ve kargaşa yaratan Minyonlar'ın desteğini alır.
Kevin, Stuart, Bob ve Otto birlikte yeni bir Minyon desteği ve mutlu etme arzusuyla Gru ile birlikte ilk sığınaklarını yapmak üzere yeteneklerini kullanırlar ve ilk silahlarını da deneyimleyerek ilk görevlerini de başarıyla tamamlarlar.
Kötü 6, liderleri efsane dövüşçü Wild Knuckles görevden atıldığında Gru, yeni üyeleri olmak için görüşme yapar, fakat görüşme iyi gitmez ve hatta onları zekasıyla alt ettiğinde bir anda kendini en kötülerin ölümlü düşmanı olarak bulur.
Gru kaçarken olasılık dışı bir kaynağı, Wild Knuckles'ı rehber olarak kullanır ve kötü adamların bile arkadaşlarından biraz yardıma ihtiyaç duyduğunu keşfeder.
Sonumuz
Yönetmen: Steven Kanter, Henry Loevner / Oyuncular: Ben Coleman, Ali Vingiano, Derrick Joseph DeBlasis, Gadiel Del Orbe, Kate Peterman, Henry Loevner, Claudia Restrepo, Caroline Kwan, Kaitlin Heneghan Adwon, Mitchell Adwon, Bethany Becker, Jesse Benjamin, Charlotte Coker, Max Coker, Sarah Coker, Greg Coleman, Kyle Drew, Robin Gordon, Simon Hallett, Rob Hanley, Johanna Isaac, Amy Janes, Steven Kanter, Ester Moran, Greg Moran, Neil Mukhopadhyay, William Neff, Carlos Velazquez, Mirna Velazquez, William Vingiano, Colin Weatherby, Becky Zak, Chloe Zak / Süre: 92 dakika
Bir pandemi sineması…
Gösterildiği her festivalde seyirciden beğeni toplayan şimdi ise beIN CONNECT'in Dramalar kategorisinde gösterime giren The End of Us adlı bu film; Kovid-19 sürecinden önce ayrılmaya karar veren ancak karantinaya denk gelen bir çiftin başından geçen komik olayları konu alıyor.
Kovid-19 önlemlerinin hayata geçirilmesinin biraz öncesinde başlayan film, günün her saatinde salgınla ilgili haberlerin televizyona yansımasıyla dikkat çekiyor ve aynı evin içerisinde yaşamak zorunda kalan bir çiftin zaman zaman dramatik zaman zaman da komik anları 2020-2021 yılları arasında yaşadıklarımızı bize yeniden hatırlatıyor.
Filmde ne kadar çabalasa da henüz hayalindeki kariyere ulaşamayan bir aktör olan Nick, bu hayallerini gerçekleştirebileceğini düşündüğü bir televizyon şovu için seçmelere hazırlanmaktadır.
Evde tek başına rahat bir şekilde hazırlanan Nick, Leah'ın gelmesiyle bu rahatlığını kaybeder.
İşteki uzun ve yorucu bir günün ardından eve gelen Leah, Nick'in prova yapmasına yardımcı olsa da ikilinin arasında bir soğukluk ve gerginlik olduğu apaçık ortadadır.
Uzun süredir yaşadıklarını içinde biriktiren ikili, o gece büyük bir kavga eder ve bu gergin kavganın ardından Leah, söyledikleri nedeniyle Nick ile arasının bozulmasına neden olur.
Yaşanan bu kavga sonucunda ikili, beraber yürüttükleri ilişkinin sağlıklı olmadığına karar vererek yollarını ayırmayı düşünürler.
Ancak bu düşündükleri o kadar kolay olmayacaktır, çünkü kapıda Kovid-19 pandemisinin en üst seviyeye ulaşacağı ve insanların eve kapanacağı karantinalar vardır.
Tüm ülkenin karantina altına girmesi ve insanların dışarı çıkamaması nedeniyle iş sektörünün de darbe alması, Nick'in garson olarak çalıştığı yerden ayrılmasına neden olur.
Bunun ardından hiçbir birikimi ve gidecek bir yeri olmayan Nick'in Leah ile yaşamaktan başka çaresi yoktur.
Karantina sürecinde aynı evde yaşamak zorunda olan ikili için bu duum hiç de kolay olmayacaktır, ancak ayrılığın eşiğindeki çifti dünya genelindeki salgın bir arada tutmaya zorlayınca bu süreçte ayrılmanın, birlikte kalmaktan daha zor olacağına karar verirler.
Virata Parvam
Yönetmen: Venu Udugula / Oyuncular: Chakrapani Ananda, Banerjee, Sai Chand, Jay Chandra, Naveen Chandra, Rana Daggubati, Nandita Das, Palamuru Devaraj, Vinni Mobstaz, Nagineedu, Jaya Naidu, Ajay Andrews Nuthakki, Sai Pallavi, Devi Prasad, Sai Prasanna, Priyamani, Rahul Ramakrishna, Easwari Rao, Anand Ravi, Veera Shankar, Zarina Wahab / Süre: 151 dakika
Devrim bir aşk eylemidir…
Netflix'in Hindistan Yapımı Sosyal Konulu Dramalar kategorisinde gösterime giren Virata Parvam adlı bu gerçek olaylardan esinlenen aşk öyküsünde; ölümcül bir görevde olan isyankâr bir savaşçının yazdığı şiirlere hayranlık duyan saf ancak cesur bir genç kadın, kendisini bir devrim mücadelesinin ortasında bulur.
Yang'dan Sonra
Yönetmen: Kogonada / Oyuncular: Colin Farrell, Jodie Turner-Smith, Malea Emma Tjandrawidjaja, Justin H. Min, Orlagh Cassidy, Ritchie Coster, Sarita Choudhury, Clifton Collins Jr., Ava DeMary, Adeline Kerns, Ansley Kerns, Haley Lu Richardson, Lee Wong, Brett Dier, Eve Lindley, Nana Mensah, An-Li Bogan, Deborah Hedwall, Katie Honaker, Alberto Del Saz, Jesse Kovarsky, Marcella Lewis, Maria Majoli, Toni Melaas, Mina Nishimura, Lily Ockwell, J.C. Shuster, Megan Williams, Julie Chateauvert, Ken Holmes, Jae Kim, Taylor Ortega, Bomber Hurley Smith, Kara Young / Süre: 96 dakika
Yas, aile, kaybetme, hafıza, doğa, duygular ve kabullenmeye dair, incelikle işlenmiş, bilimkurgu öğeleri taşıyan bir dram; bir androidin ölümünü anlatan, insani bir film…
İlk gösterimini 2021'de Cannes Film Festivali'nde yaptıktan sonra Sundance Film Festivali'nde gösterilen ve burada bilim ve teknolojiye odaklanan filmlere verilen Alfred P. Sloan Ödülü'nün sahibi olan, şimdi ise Başka Sinema dağıtımı ve Bir Film iş birliğinde vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan After Yang; yapay zekâ androidlerin bir yardımcı olarak insanlarla birlikte yaşadığı yakın bir gelecekte, kızlarına mentorluk ve bakıcılık yapması için ailelerine dahil ettikleri Yang isimli androidin arıza yapması sonrası başta baba Jake olmak üzere ailenin başından geçenleri anlatıyor.
Usta Japon yönetmen Ozu'dan esinlenen Kore asıllı Amerikalı yönetmen Kogonada'nın yönettiği filmde robotların bebek bakıcısı olarak satın alındığı bir dünyada küçük kızının çok sevdiği refakatçisi Android Yang bozulduğunda, baba Jake onu tamir etmenin yollarını aramaya başlar.
Bu sırada Jake, önünden geçip gitmekte olan hayatı keşfederken, karısı ve kızı ile aralarında olduğunu daha önceden fark etmediği bir mesafeden yeniden bağ kurmaya çalışır.
Zir-i Cin
Yönetmen: Hakan Yusufoğulları, Mesut Erbaş / Oyuncular: Defne Çoban, Ogan Şenyolcu, Mohamad Ahmad, Aleyna Sude Kahraman, Mehmet Aydoğmuş, Ömer Konakçı, Ayfer Kölük, Rukiye Özmarasalı, Hidayet Kamile Güler, Şükrü Atay / Süre: 76 dakika
Sizi ve önceki nesilleri yaratana karşı gelmekten sakının…
CJ Entertainment dağıtımı ve HM Productions iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Zir-i Cin; İstanbul'a dönüş yolunda ilgilerini çeken bir köye uğrayan gazeteci Defne ve arkadaşlarının burada yaşadıklarını konu ediniyor.
Defne İstanbul'da yaşayan Türkiye'nin önde gelen bir gazete şirketinde çok önemli haberlerin altına imzasını atan girişimci ve cesur bir gazetecidir.
Defne ve ekip arkadaşları Malatya Film Festivali sonrası İstanbul dönüş yolunda ilerlerken Defne'nin ilgisini yolun kenarında duran bir tabela çeker, bu tabela onu istemsizce köye sürükler.
Defne ve arkadaşları daha köye ilk girdikleri andan itibaren garip olaylar yaşamaya başlar.
Bu yaşanılan olaylar giderek çok daha fazla korkunç haller aldığında Defne ve arkadaşları içine düştükleri bu durumdan kurtulmak için çözümler bulmaya çalışsalar da köyde yaşayan varlıklar olayları çok daha korkunç ve acımasız hale getirir.
Flashback
Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrimiçi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2022 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.
beIN CONNECT
Türkiye'nin ödemeli televizyon sistemi Digitürk'ün, izleyicilerine diledikleri zaman arzu ettikleri içeriklere ulaşma imkânı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT, bu ay birbirinden güzel filmleri evinize getirmeye devam ediyor. Platformun zengin kütüphanesinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle:
- Aile Arasında (2017)
- Akıl Oyunları (A Beautiful Mind, 2001)
- Akma Tuna: Estergon'un Fethi (1973)
- Amman Hocam (Les profs / Serial Teachers, 2013)
- Amman Hocam 2 (Les profs 2 / Serial Teachers 2, 2015)
- Anayurt Oteli (1987)
- Aptal Şampiyon (1975)
- Ayin (Hereditary, 2018)
- Ayşegül (1971)
- Baba Bizi Eversene (1975)
- Battal Gazi Destanı (1971)
- Battal Gazi'nin İntikamı (1972)
- Battal Gazi'nin Oğlu (1974)
- Bekçiler Kralı (1979)
- Ben Kadınım (I Am Woman, 2019)
- Bir Dağ Masalı (1967)
- Birleşen Yollar (1970)
- Cımbız Ali: Yırtık Niyazi (1971)
- Çam Sakızı (1974)
- Çapkın Hırsız (1975)
- Çile (1972)
- Darıldın mı Cicim Bana (1970)
- Davaro (1981)
- Diyet (1974)
- Dokunmayın Şabanıma (1979)
- Dönersen Islık Çal (1993)
- Düğün (1973)
- Estergon Kalesi (1972)
- Evdekiler (The Owners, 2020)
- Eve Dönüş (Ben Is Back, 2018)
- Feride (1971)
- Fıstık Gibi (1970)
- Gamba: Macera Çetesi (Gamba: Ganba to nakamatachi, 2015)
- Garip (1986)
- Gelin (1973)
- Gelincik (1978)
- Gizli Yüz (1991)
- Gol Kralı (1981)
- Gönül Hırsızı (1972)
- Gönülden Yaralılar (1973)
- Gurbet Kuşları (1964)
- Gülizar (1972)
- Günah Bende mi (1969)
- Hababam Taburu (1975)
- İhtiyar Adam ve Silah (The Old Man & the Gun, 2018)
- İki Aşığın Ölümü (The Killing of Two Lovers, 2020)
- İnatçılar (Rams, 2020)
- Kadın Değil Baş Belası (1968)
- Katma Değer Şaban (1985)
- Keşanlı Ali Destanı (1964)
- Kılıbık (1983)
- Kırık Bir Aşk Hikayesi (1981)
- Körkütük (Druk / Another Round, 2020)
- Menekşe Gözler (1969)
- Mogul Mowgli (2020)
- My Little Pony Filmi (My Little Pony: The Movie, 2017)
- Oyun (Nerve, 2016)
- Popstar: Yıldızlar Da Kayar (2022)
- Postacı (1984)
- Rifkin'in Festivali (Rifkin's Festival, 2020)
- Rüyalar Gerçek Olsa (1972)
- Satın Alınan Koca (1971)
- Savulun Battal Gazi Geliyor (1973)
- Sen Kiminle Dans Ediyorsun (2017)
- Son Cadı Avcısı (The Last Witch Hunter, 2015)
- Süper Yetenek (Rock Dog, 2016)
- Süreyya (1972)
- Şeytan (The Exorcist, 1973)
- Turist Ömer Arabistan'da (1969)
- Turist Ömer Boğa Güreşçisi (1971)
- Turist Ömer Uzay Yolunda (1973)
- Turist Ömer Yamyamlar Arasında (1970)
- Uyanık Kardeşler (1974)
- Üç Arkadaş (1972)
- Yusuf ile Kenan (1979)
- Zagor: Kara Bela (1971)
- Zagor: Kara Korsanın Hazineleri (1971)
MUBI
Sinemanın her türlü form ve büyüklükteki ekranda izlenmesi gerektiğine inanan ve 10 milyondan fazla sinemaseveri aynı çatı altında buluşturan MUBI, dünya festivallerinde dikkat çekmiş yapımlardan oluşan geniş seçkisini özel yayın kuşaklarıyla sinemaseverlerle buluşturmaya devam ediyor.
Uzman ekiplerin festivalleri tarayarak bulup çıkardıkları birbirinden güzel, heyecanlı ve orijinal filmlerle hazırladıkları; özel kuşakları, yönetmen retrospektifleri, önde gelen film festivallerinden gösterimlerin yer aldığı yapımlar arasında bu hafta öne çıkan filmler şöyle:
- Aquarius (2016)
- Deri Ceket (Le Daim / Deerskin, 2019)
- Drive My Car (Doraibu mai kâ, 2021)
- Kızım ve Ben (La Ciociara / Two Women, 1960)
- Paranın Kokusu (2018)
- Saltanatın Mezarlığı (Rak Ti Khon Kaen / Cemetery of Splendor, 2015)
- Tapınak (2019)
Netflix
190'dan fazla ülkede 221 milyonu aşkın ücretli kullanıcının farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmleri izlediği, dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti sunan Netflix'in bu hafta kütüphanesinde öne çıkan filmler şöyle:
- 00:30 (Zero Dark Thirty, 2012)
- 12 Kahraman Haydut (The Dirty Dozen, 1967)
- Akıllı Ol (Get Smart, 2008)
- Arada Bir Şey (Something Between, 2012)
- Aranıyor (Wanted, 2008)
- Asansör Çocuk (The Lift Boy, 2020)
- Aşağı Yukarı (Downside Up / T'es pas bien la?, 2013)
- Avustralya'daki Jet Savaşçıları (The Jetfighters in Australia, 2014)
- Bağdat'ı Hatırla (Remember Baghad, 2016)
- Barbie: Bir Peri Sırrı (Barbie: A Fairy Secret, 2010)
- Barry Seal: Kaçakçı (American Made, 2017)
- Başlangıç (The Beginning, 2013)
- Bir Kızla Tanıştım (I Met a Girl, 2020)
- Boğazın Kesilmesi veya Adalbert Stifter'in Dirilişi (Der Schnitt durch die Kehle oder Die Auferstehung des Adalbert Stifter, 2003)
- Buzağı Bıçağı (Der Wadenmesser, 2005)
- Chucky Geri Dönüyor (Cult of Chucky, 2017)
- Conor McGregor: Notorious (2017)
- Creed II: Efsane Yükseliyor (Creed II, 2018)
- Daha Hızlı (Faster, 2010)
- Dava (A Civil Action, 1998)
- Destansı Dalgalar (Epic Waves, 2013)
- Dul Kadınlar (Widows, 2018)
- Dürüst Aday (Irresistible, 2020)
- Falls Around Her (2018)
- Fischer Serbest Kaykay (Fischer Freeskiing, 2013)
- Genç Victoria (The Young Victoria, 2009)
- Güzel Dedektif 2: Silahlı ve Cazibeli (Miss Congeniality 2: Armed & Fabulous, 2005)
- Hancock (2008)
- İkinci Sufle (Second Souffle, 2016)
- Jackie Brown (1997)
- Kadın Casuslar (A Call to Spy, 2019)
- Kanat Adamları (Wingmen, 2015)
- Kara Şövalye Yükseliyor (The Dark Knight Rises, 2012)
- Karanlıklar Ülkesi: Evrim (Underworld: Evolution, 2006)
- Katil Doğanlar (Natural Born Killers, 1994)
- Kehribar Işığı (The Amber Light, 2019)
- Kristal Dağ (La Montagne Des Cristalliers, 2018)
- Labirent (Labyrinth, 1986)
- LOL (2012)
- Londra Bulvarı (London Boulevard, 2010)
- Madagaskar (Madagascar, 2005)
- Mavi Yasemin (Blue Jasmine, 2013)
- Mayın (Mine, 2016)
- Mucize (Wonder, 2017)
- Notting Hill'deki Pastane (Love Sarah, 2020)
- Olly Alexander (Olly Alexander: Growing Up Gay, 2017)
- Parlak Köşeler: Umman (Brilliant Corners: Oman, 2017)
- Revamp (2017)
- Savaşa Giden Uzun Yol (The Long Road to War, 2018)
- Sınır (The Limit Of, 2017)
- Son Darbe (Final Score, 2018)
- Son Kale (The Last Castle, 2001)
- Son Sovyet Filmi (The Last Soviet Movie, 2003)
- Son Vurgun (Contraband, 2012)
- Spiral: Testere Devam Ediyor (Spiral: From the Book of Saw, 2021)
- Takuya (2018)
- Uçamayan Kuşlar (The Birds Can't Fly, 2007)
- Vahşi Kart (Wild Card, 2015)
- Valilerin Evi (Viceroys' House, 2017)
- Vampirler (Vampires, 1998)
- Yalın Ayak (Barefoot, 2014)
- Yarına Dair Planlar (Planes para manana / Plans for Tomorrow, 2010)
- Yedi (Se7en, 1995)
- Yetenekli Bay Ripley (The Talented Mr. Ripley, 1999)
- Zaman: Bir Kış Mevsimi (Time: A Winter Season, 2013)
- Zamanı Durduranlar (Clockstoppers, 2002)
SinemaTV
Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu'nun yanı sıra D-Smart, TV+ ve KabloTV platformları üzerinden de yayın yapan SinemaTV, yerli ve yabancı farklı türlerdeki kanallarında pandemiden dolayı sinemada gösterime girememiş aksiyon, macera, korku, komedi ve eğlence dolu en yeni filmleri ekranlara getirmeye devam ediyor.
SinemaTV'nin izleyicilerine sunduğu komediden aksiyona, bilimkurgudan festival filmlerine uzanan geniş seçkisinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle:
- Alt Kattakiler (The Ones Below, 2015)
- Biz Böyleyiz (2020)
- Dick ve Jane İşbaşında (Fun with Dick and Jane, 2005)
- Hürkuş: Göklerdeki Kahraman (2018)
- İstanbul Kırmızısı (2017)
- Yırtıcı Kuşlar ve Muhteşem Harley Quinn (Birds of Prey and the Fantabulous Emancipation of One Harley Quinn, 2020)
SPI International
Kırk iki televizyon kanalı ve farklı dijital ürünleriyle altı kıtada faaliyet gösteren uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde yer alan önde gelen film ve dizi kanalı FilmBox, etkileyici öyküleri, dünya yıldızları ile buluşturan sinema filmleriyle ekranlara heyecan ve eğlence katmaya devam ediyor.
İyi filmlerin adresi FilmBox ekranlarında, bu ay ikisi ekran prömiyeri olmak üzere üç güzel filmde muhteşem bir yıldız yağmuru izleyicisini bekliyor.
Julia Roberts, Salma Hayek, Alec Baldwin, Colin Farrell, Owen Wilson gibi dünyaca ünlü Hollywood yıldızlarını evlerinize misafir ederek aileniz ve sevdiklerinizle güzel zaman geçirmenizi sağlayacak bu filmler şöyle:
- Dünyanın Sonundaki Ev (A Home at the End of the World, 2004)
- Mucize (Wonder, 2017)
- Sarhoş Ebeveynler (Drunk Parents, 2019)
TRT 1 & TRT 2
Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT'nin en çok izlenen kültür sanat kanalları izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.
Her akşam ödüllü ve prestijli filmleri orijinal dilleriyle sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getiren TRT 1 ve TRT 2'nin bu hafta yayın kuşağında öne çıkan filmler şöyle:
- Asabiyim Ben (Relatos salvajes / Wild Tales, 2014)
- Ben-Hur (1959)
- Boş Sandık (La caja vacía / The Empty Box, 2016)
- Elveda (The Farewell, 2019)
- Felix (2013)
- Frekans (Frequency, 2000)
- Gönül Dağı "Kurban" (2021)
- Gönül Dağı "Kurban 2" (2022)
- Güvercin Hırsızları (2018)
- Hanımağa'nın Gelinleri (2020)
- Herkes Biliyor (Todos lo saben / Everybody Knows, 2018)
- Kazanma Hırsı (Any Given Sunday, 1999)
- Süt (2008)
- Yumurta (2007)
- Zafer Topu (Charro!, 1969)
- Zerre (2012)
Festival ve Etkinlik Ajandası
Altın Portakal Ödülleri sahiplerini buldu!
Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşen 59'uncu Antalya Altın Portakal Film Festivali, Antalya Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen ödül töreni ile sona erdi.
Altın Portakal'ın En İyi Filmi; Özcan Alper'in yönettiği "Karanlık Gece" olurken, Emin Alper imzalı "Kurak Günler" geceden "En İyi Yönetmen Ödülü" dahil 9 ödülle ayrıldı.
Nefise Karatay ve Yekta Kopan'ın sunduğu Halk TV ekranlarından canlı yayınlanan, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Muhittin Böcek'in ev sahipliğini yaptığı geceye; CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek , CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve Festivalin İdari Direktörü Cansel Tuncer, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, Antalya protokol üyeleri, jüri üyeleri Yeşim Ustaoğlu, Ahmet Mümtaz Taylan, Azra Deniz Okyay, Harun Tekin, Nurgül Yeşilçay, Uğur İçbak, Anamaria Marinca, Nikolaj Nikitin, Valdimar Jóhannsson, Ezgi Mola, Melikşah Altuntaş, Nazlı Elif Durlu, Ceylan Özgün Özçelik, Hilmi Etikan, Elif Ergezen, Görkem Yeltan, Feyzi Tuna, İsmail Güneş, Murat Erşahin, Olkan Özyurt, Uğur Vardan'ın yanı sıra Mustafa Alabora, Aybüke Pusat, Melisa Sözen, Gülsen Tuncer, Nilüfer Aydan, Ayşenil Şamlıoğlu, İpek Bilgin, Ayşe Erbulak, Abdurrahman Keskiner, Engin Ayça, Tarık Papuçcuoğlu, Nurcan Eren, Şerif Gören, Tayfun Pirselimoğlu, Serdar Orçin, Melike Demirağ, Serap Aksoy, Salih Güney, Biket İlhan, Tolga Karaçelik, Serpil Tamur, Ayçin İnci, Elif İnci gibi sinema ve televizyon dünyasından çok sayıda isim katıldı.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Muhittin Böcek yaptığı konuşmada; "Geleneksel kortejimizle başlayan festivalimizin coşkusu güzel şehrimizden güzel ülkemize dalga dalga yayıldı. Sanatçılarımızla, yurtiçi ve yurtdışından gelen yüzlerce konuğumuzla hemşerilerimizle birlikte çok güzel bir hafta geçirdik. Sokaklarda buluştuk, salonları sinema aşkıyla doldurduk. Sanatla iyileştik, çoğaldık, sevgiyle kucaklaştık. İyi ki varsın Altın Portakal. İyi ki varsın sinema. Yaşadığımız her gün aldığımız kararların ne kadar doğru olduğunu gördük. Çünkü Türk sineması olmadan, sanatçılarımız olmadan Altın Portakal olamaz, o kendi değerleriyle güzeldir, kendi değerleri ile anlamlı. Onun için bir tarihtir, yaşı yarım asrı geçen bir çınardır, o özüyle bir dünya markasıdır. Ülkemizin uluslararası alandaki gurur kaynağıdır. 59 yıllık tarihiyle bizi kucaklayan Altın Portakal bugün bir kez daha sanatçılarımızın emeklerini taçlandıracak. Şimdiden ödül alacak tüm sanatçılarımızı yürekten kutluyorum" dedi.
En İyi Film "Karanlık Gece"
Bu yıl Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda 10 film yarıştı.
Jüri başkanlığını yönetmen-yapımcı-senarist Yeşim Ustaoğlu'nun üstlendiği, oyuncu-yönetmen Ahmet Mümtaz Taylan, yönetmen-senarist Azra Deniz Okyay, müzisyen Harun Tekin, oyuncu Nurgül Yeşilçay ve görüntü yönetmeni Uğur İçbak'tan oluşan, ani gelişen iş programı nedeniyle şair Haydar Ergülen'in ayrılmak zorunda kaldığı jüri, yönetmenliği Özcan Alper'e, yapımcılığı Soner Alper, Necati Akpınar, Ersin Çelik ve Bülent Makar'a ait "Karanlık Gece" filmini En İyi Film seçti.
"Karanlık Gece", En İyi Film Ödülü'nün yanı sıra Murat Uyurkulak ve Özcan Alper'e En İyi Senaryo Ödülü'nü kazandırdı.
Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü'nün sahibi "Ayna Ayna"
Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü'ne Belmin Söylemez'in yönettiği, Haşmet Topaloğlu'nun yapımcısı olduğu "Ayna Ayna" filmi layık görüldü.
"Ayna Ayna" filmindeki performansıyla da Laçin Ceylan, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazandı.
Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü "Kar ve Ayı" filmine verildi!
Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü'nü Selcen Ergun'un yönettiği, Nefes Polat'ın yapımcısı olduğu "Kar ve Ayı" aldı, ayrıca Merve Dizdar, filmdeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Ödülü ile taçlandırıldı.
Kurak Günler filmi geceden 9 ödülle ayrıldı!
En İyi Yönetmen Ödülü'ne "Kurak Günler" filmiyle Emin Alper layık görüldü.
En İyi Erkek Oyuncu Ödülü ise "Kurak Günler" filminin başrol oyuncularından Selahattin Paşalı ve "LCV (Lütfen Cevap Veriniz)" filmindeki performansıyla Cem Yiğit Üzümoğlu arasında paylaştırıldı.
"Kurak Günler" filmiyle Christos Karamanis En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü'nü kazanırken, filmin müziklerine imza atan Stefan Will En İyi Müzik Ödülü'ne layık görüldü.
Erol Babaoğlu "Kurak Günler" filmiyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü'ne layık görüldü.
Özcan Vardar ve Eytan İpeker, "Kurak Günler" filminin kurgusuyla En İyi Kurgu Ödülü'ne layık görülürken, Cahide Sonku'nun anısını yaşatmak ve Türkiye sinema sektöründeki kadın temsili ile görünürlüğüne dikkat çekmek amacıyla verilen 50 bin TL para destekli Cahide Sonku Ödülü'nün bu seneki kazananı, "Kurak Günler" filminin yardımcı yapımcılarından Çiğdem Mater oldu.
Emin Alper, "Kurak Günler" filmiyle, Feyzi Tuna, Görkem Yeltan ve İsmail Güneş'ten oluşan jüri tarafından, bu yıl usta yönetmen Erden Kıral anısına verilen FİLM-YÖN En İyi Yönetmen Ödülü'ne de layık görüldü.
Sinema yazarları Murat Erşahin, Olkan Özyurt ve Uğur Vardan'dan oluşan jürinin, bu yıl sinema yazarı Murat Özer anısına verdikleri SİYAD En İyi Film Ödülü ise Emin Alper'in yönettiği "Kurak Günler" filmine verildi.
Meral Efe Yurtseven ve Yunus Emre Yurtseven, Kaan Müjdeci imzalı "Iguana Tokyo" filmiyle En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü'ne layık görüldüler.
En İyi Belgesel "Kim Mihri"
10 filmin yarıştığı Ulusal Belgesel Film Yarışması'nın Ceylan Özgün Özçelik, Elif Ergezen ve Hilmi Etikan'dan oluşan jürisi, En İyi Belgesel Film Ödülü'nü Berna Gençalp'in yönettiği "Kim Mihri" filmine verdi.
Jüri Özel Ödülü ise Ekin İlbağ ve İdil Akkuş'un birlikte yönettikleri "Düet" filmine verildi
"Ben Tek Siz Hepiniz" En İyi Kısa Film
Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması'nda ise toplam 12 kısa film yarıştı.
Ezgi Mola, Melikşah Altuntaş ve Nazlı Elif Durlu tarafından yapılan değerlendirme sonucu, Barış Kefeli ve Nükhet Taner'in yönettiği "Ben Tek Siz Hepiniz" En İyi Kısa Film seçildi.
Jüri Özel Ödülü'nü Özgürcan Uzunyaşa'nın "Cehennem Boş Tüm Şeytanlar Burada" adlı filmi kazandı.
Uluslararası Yarışma'nın en iyisi "Ziyaretçi"
10 filmin yarıştığı Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması'nın, oyuncu Anamaria Marinca, oyuncu Jean-Marc Barr, film küratörü ve eleştirmeni Nikolaj Nikitin, Arte France direktörü Olivier Père ve yönetmen, senarist Valdimar Jóhannsson'dan oluşan jürisi, Martín Boulocq'un "Ziyaretçi (The Visitor)" adlı filmini En İyi Film seçti.
Jüri bu yıl ayrıca Michal Vinik imzalı "Valeria Evleniyor (Valeria is Getting Married)" filmine Jüri Özel Ödülü verdi.
En İyi Yönetmen "Damian Kocur"
Jüri, En İyi Yönetmen Ödülü'ne "Ekmek ve Tuz (Bread and Salt) filminin yönetmeni Damian Kocur'u layık gördü.
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'ne "Canavarlar (The Beasts) filmindeki performansıyla Marina Foïs, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'ne ise "Mahkeme (Dustland)" filmiyle Pejman Jamshidi layık görüldü.
Canlandıranlar Uluslararası Film Festivali
Kâr gütmeyen bir oluşum olup destekçilerinin katkısı ile Canlandıranlar Derneği tarafından organize edilen Canlandıranlar Uluslararası Film Festivali 10'uncu defa 17-23 Ekim arası İstanbul'da yapılacak.
Bu senenin programında öne çıkan etkinlikler arasında festivalin Onur Konuğu Aardman Animations'ın eş-kurucusu ve Yaratıcı Yönetmeni Peter Lord'un Master Class'ı, tüm dünyadan gelen 150'ye yakın kısa film ve 3 uzun metrajın gösterimleri bulunuyor.
Bu sene festivalin gerçekleşeceği dört ana mekân Institut Français, Akbank Sanat, Salt Galata ve Kadıköy Müze Gazhane.
Yarışma filmleri ve jüri üyeleri belli oldu
Bu sene 10'uncusu gerçekleşecek olan Canlandıranlar Uluslararası Film Festivali'nin yarışma ve yarışma dışı seçkisi de açıklandı; başvuruda bulunan 1000'den fazla eser arasından, yarışma için 21 ülkeden 55 film, yarışma dışı gösterim için 25 ülkeden 80 film seçildi.
Tüm kısa filmler festival süresince 12 ayrı program ile Fransız Kültür Merkezi ve Akbank Sanat'ta gösterilecek.
10. CUFF Jürisi ve Ödüller
10'uncu Canlandıranlar Uluslararası Film Festivali'nin jürisi koltuğunda bu sene dünya çapında ünlü çok seçkin üç profesyonel oturuyor.
Festivalin yarışma bölümünde animasyon dünyasının üç usta ismi jürilik yapacak; "Morph", "Shaun the Sheep" gibi stop motion filmlerle dünya çapında bir hayran kitlesi kazanan usta animasyon sanatçısı Peter Lord, Kaboom Animasyon Festivali'nin Sanat Yönetmeni Aneta Ozorek ve ülkemizin dünya çapında başarılı animasyon sanatçısı Ayce Kartal bu yılın jürisini oluşturuyor.
Ayrıca bu sene ilk defa Sinema Yazarları Derneği üyelerinden oluşan bir jürinin değerlendirmesiyle SİYAD Özel Ödülü verilecek.
Jüri "En İyi Film", "En İyi Türk Filmi", "En İyi İlk Film" ve Peak Game tarafından desteklenen "En İyi Öğrenci Filmi" ödüllerinin sahiplerini belirleyecek.
Online toplanacak olan jürinin kararının ardından ödüller Peter Lord ve Ayce Kartal'ın katılımıyla 22 Ekim'de İstanbul'da yapılacak törende sahiplerini bulacak.
Peter Lord Master Class ve ilham seçkisi
Dünyaca ünlü stop-motion stüdyosu Aardman Animations'ın kurucu ortağı ve Yaratıcı Yönetmeni Peter Lord, Canlandıranlar Uluslararası Film Festivali'nin Onur Konuğu olarak İstanbul'a geliyor.
En sevilen Aardman yapımları arasında "Tavuklar Firarda" ve "Korsanlar" ile TV dizisi "Koyun Shaun" bulunuyor, animasyon severlerin favorisi olan bir başka Aardman karakteri ise "Morph".
Aardman çok sevilen stop-motion karakterlerini sinema ve televizyon mecralarının ötesine sanal gerçeklik (VR) ortamına da taşıyor.
Kuklaların kare kare hareket ettirildiği stop-motion tekniklerinde devrim yapan Aardman Animations 1972'de İngiltere'de kuruldu.
Stüdyonun bağımsızlığını güvence altına almak amacıyla Kasım 2018'den itibaren çalışanlara ait bir kuruluş haline getirildi.
Peter Lord, 19 Ekim Çarşamba günü saat 18.00'de, Salt Galata Oditoryum'da Aardman'ın hikayesini anlatacak.
22 Ekim Cumartesi günü saat 16.00'da Peter Lord, Aardman Stüdyosu'nun diğer yönetmenlerinin elinden çıkan ve ilham verici bulduğu filmlerden oluşan bir film seçkisi sunacak.
Konferans ve gösterim İngilizce'den Türkçe'ye tercüme edilecek.
Uzun metraj animasyon film gösterimleri
CUFF'da bu sene "Le Petit Nicolas (Pıtırcık)", "Nayola" ve "My Love Affair with Marriage (Evlilik Hayatım)" isimli üç uzun metraj filmin gösterimi olacak.
Dünyanın en önemli animasyon festivali olan Annecy'de haziran ayında gösterilen ve çok ses getiren bu filmler İstanbul'da izleyici ile buluşacak.
Pıtırcık-Mutlu Olmak İçin Ne Bekliyoruz?
Annecy Festivali'nin büyük ödülü Crystal'a layık görülen "Le Petit Nicolas-Qu'est-ce qu'on attend pour être heureux? (Little Nicholas-Happy as Can Be)"; merkezinde bir oğlan çocuğunun olduğu hikayeler anlatan çizgi roman serisine dayanıyor.
1950'li yıllarda Goscinny'nin yazdığı ve Sempé'nin çizdiği bu seri çok sevilince Goscinny, Pıtırcık'ın öykülerini yazmaya devam etti ve bu ele avuca sığmaz karakter edebiyat okuyucularına da ulaştı.
On yıllar boyunca Türkçe dahil pek çok dile çevrilen Pıtırcık öyküleri, dünya çapında popüler oldu.
2022 yapımı animasyon uyarlamasında, çizer Sempé ve yazar Goscinny'nin Pıtırcık karakterini yaratması, küçük yaramazın okul ve kamp maceraları sürerken bu ele avuca sığmaz karakterin yaratıcılarının atölyesine dönüp onları sorgulaması konu ediliyor.
Türkiye'de de farklı kuşaklardan çok sayıda hayranı bulunan Pıtırcık, bu defa bir animasyon sinema filmi olarak izleyici ile buluşacak.
Nayola
Stop-motion filmleriyle tanınan Portekizli yönetmen José Miguel Ribeiro bu defa 2D ve 3D karışık teknikle üretilmiş bir filmle izleyici karşısına çıkıyor.
Yönetmenin beş yıl boyunca üzerinde çalıştığı filmi "Nayola", iç savaştan etkilenen Angolalı bir ailenin farklı kuşaklardan üç kadınına odaklanıyor;
evinden çıkmayan büyükanne Lelena, kaybolan kocasının peşine düşüp geri dönmeyen kızı Nayola ve Rapçi asi torunu Yara.
Dünya prömiyerini 2022'de Annecy Festivali'nde yapan Nayola, Türkiye prömiyerini 19 Ekim Çarşamba günü, saat 20.45'te Fransız Kültür Merkezi'nde yapacak.
Evlilik Hayatım
Toplumsal normlara uymak için çabalayan ama beceremeyen bir genç kadının hikayesini anlatan "My Love Affair with Marriage"; New York'ta yaşayan Slovenyalı yazar, yönetmen, animasyon sanatçısı Signe Baumane'ın son uzun metraj filmi.
Baumane bu filminde üç boyutlu arka planların üzerine yerleştirdiği iki boyutlu animasyonlarla hikâyeyi anlatıyor.
Annecy Festivali'nde jüriden özel bir mansiyon ödülüne layık görülen film Fransız Kültür Mekezi'nde 21 Ekim Cuma günü, saat 20.45'te seyredilebilecek.
Yarışma seçkileri
Başvuruda bulunan binden fazla eser arasından, 32 ülkeden, 51 yarışma, 80 yarışma dışı film seçildi, tüm kısa filmler festival süresince 12 ayrı program ile Fransız Kültür Merkezi'nde, Akbank Sanat ve Kadıköy Müze Gazhane'de gösterilecek.
Yarışma filmlerine ayrılan 8 seansa ek olarak, yarışma dışında 3 Türkiye seçkisi ve bir belgesel seçkisi izleyicilere sunulacak.
Kaboom seçkisi
Festivalin programında Hollanda'nın önde gelen animasyon festivali Kaboom'dan 12 filmlik bir seçki yer alıyor.
İnsana ve deneyime odaklanan, ticareti değil animasyon sevgisini önceleyen Kaboom Animasyon Festivali'nin seçkisinde, Kaboom'da 2022 baharında izleyiciye sunulmuş filmler yer alıyor.
Aşk ve cinsiyeti irdeleyen, "birlikte queer olmak" temalı bu seçkiyi Kaboom Festivali'nin Sanat Yönetmeni ve Canlandıranlar Yarışması jüri üyelerinden Aneta Ozorek hazırladı.
Kaboom Seçkisi 21 Ekim Cuma günü, saat 19.00'da seyredilebilecek.
Maara Animasyon
Stop-motion ustası Peter Lord'un İstanbul'a gelişine paralel olarak festivalde Türkiye'deki stop motion üretimi de ele alınıyor.
Türkiye'de bu teknikte üretim yapmakta uzmanlaşmış tek stüdyo olan Maara Animasyon'un kurucusu, Yönetmen Niyazi Özyurt konuk ediliyor.
Özyurt, festival izleyicileri ile 3 boyutlu stereoskopik gözlükle seyredilen "T-BOT" isimli kısa filmini paylaşacak ve ardından Türkiye'de stop motion üretiminin zor ve tatlı taraflarının konu edildiği bir sohbet gerçekleşecek.
Maara Animasyon buluşması 19 Ekim Çarşamba günü saat 16.00'da, Salt Galata Oditoryum'da gerçekleşecek.
Saygı Kuşağı
Her yıl olduğu gibi Canlandıranlar, Türkiye'de canlandırma sanatına özel bir katkısı olmuş kişilerle, arşiv niteliğindeki söyleşi dizisine devam ediyor.
Saygı Kuşağı'nın bu seneki konuğu uzun yıllar TRT Çocuk'un başında görev yapan Can Soysal, söyleşi Salt Galata'da 22 Ekim Cumartesi günü saat 14.00'te yapılacak.
Çizgi Roman Paneli
Canlandıranlar'ın bu seneki etkinlikleri arasında, son yıllarda ülkemizde gelişmekte olan çizgi roman sektöründen yazar ve çizerlerin yer alacağı "Altı Karede Çizgi Roman Sohbeti" yer alıyor.
Çizgi romancı Cihan Kılıç, Selçuk Ören ve Ege Avcı sahnede sırayla 6 karelik bir çizgi romana imza atarken, çizimden fırsat buldukça moderatör Doğan Şima'nın sorularını yanıtlayacak; panel Akbank Sanat'ta 20 Ekim tarihinde yapılacak.
Çevrimiçi Söyleşiler: Aneta Ozorek ve Ayce Kartal Söyleşileri
Her ikisi de bu yıl Canlandıranlar Yarışması'nda jüri üyeliği yapan Aneta Ozorek ve Ayce Kartal ile ayrı ayrı çevrimiçi söyleşiler yapılacak.
Türkiye'de yetişip animasyon alanında dünya çapında tanınan, en önemli uluslararası festivallerden çok sayıda ödül kazanan ve tüm filmlerinin senaryosunu kendi yazan animasyon yönetmeni Ayce Kartal ile animasyon film senaryosu yazmak üzerine bir konuşma gerçekleşecek; bu konuşmaya 17 Ekim Pazartesi günü saat 17.00'de Zoom üzerinden katılmak mümkün olacak.
Festival küratörü ve organizatörü olan, Avrupa'da eğitim atölyeleri, sergiler ve film etkinlikleri düzenleyen, Kaboom Animasyon Festivali'nin Sanat Yönetmeni Aneta Ozorek ile "Kısa Animasyonların Festival Yolculuğu ve Endüstrideki Rolü" başlıklı bir söyleşi yapılacak.
Türkiye'deki animasyon yönetmenleri için yol gösterici olacak bu söyleşi canlı olarak Fransız Kültür Merkezi Taksim salonunda 18 Ekim Salı günü, saat 18.00'de gerçekleşecek ve festivalin Youtube kanalı üzerinde de takip edilebilecek.
İllüstrasyon Sergisi
Canlandıranlar Uluslararası Film Festivali 10'uncu yılını bir illüstrasyon sergisi ile kutluyor.
Sergide yetenekli illüstratörlerin elinden çıkan "Yaşasın Animasyon" temalı afişler yer alıyor.
Eserler festival süresince Fransız Kültür Merkezi'nde sergilenecek, sergide yer alacak bazı eserler AR ile animasyonlu olarak da izlenebilecek.
Ayrıca Yaşasın Animasyon sergisinin katılımcıları olan birbirinden yetenekli illüstratörler festival kapsamında da bir araya gelecek; illüstrasyon ve animasyon sanatçılarını bir araya getiren ve temsil eden fam°ın kurucularından Ege Akdemir moderatörlüğünde illüstrasyon ile animasyon ilişkisi ve illüstratörlerin güncel pratikleri masaya yatırılacak.
Buluşma 21 Ekim Cuma günü saat 18.00'de Fransız Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek.
Atölyeler
Festival boyunca çok özel üç atölye katılımcılarına kapılarına açacak:
Azimet Ahmet & Ebuzer Caner ile "Karakter Tasarımı Atölyesi"
19 Ekim saat 14.00-16.30 arası, Akbank Sanat'ta, animasyon ve oyun sektöründe Visual Development artist olarak çalışan Azimet Ahmet ve Ebuzer Caner ile birlikte düzenlenecek olan Karakter Tasarımı Atölyesi'nde katılımcılar karakter tasarımı temellerini ve kullanım alanlarını görüp, tasarladıkları karakter üzerinden soru cevap şeklinde üretimlerini tamamlayacaklar.
Fatih Öztürk ile "Gif Ayölyesi"
22 Ekim Cumartesi günü saat 14.00-15.30 arası, Akbank Sanat'ta, illüstrasyon ve animasyon alanında üretim yapan Fatih Öztürk ile gerçekleşecek olan Gif Atölyesi'nde katılımcılar atölye süresince bir Gif nasıl tasarlanır, bir illüstrasyon nasıl Gif haline getirilebilir gibi sorular üzerinden üretim yapacaklar.
Niyazi Özyurt ile "Stop Motion Atölyesi"
20 Ekim Perşembe saat 13.00'te Üsküdar'daki atölye mekânında, Stop Motion tekniği ile üretilmiş işler yapan İstanbul'daki Maara Animasyon Stüdyosu Canlandıranlar'a özel bir atölye için katılımcılarına kapılarını açacak ve katılımcılar Maara Animasyon Stüdyosu'nun kurucusu ve yönetmeni Niyazi Özyurt ile birlikte Stop Motion animasyonu deneyimlemek, birlikte öğrenmek ve isterlerse kendi kısa stop motion animasyonlarını yapabilme fırsatı elde edecek. Biletler
Festival Ekibi
Her yıl olduğu gibi bu yıl da gönüllü bir ekibin gerçekleştirdiği Canlandıranlar Film Festivali'nde Berat İlk, Vincent Bouvard, Efe Efeoğlu, Berna Gençalp, Başak Ürkmez, Ferhat Akbaba, Eda Çağıl Çağlarırmak, Çağla Aslan, Mehtap Kürekçi, Kaan Tanhan yer alıyor.
Festival tanıtım filmi bu yıl, Eda Çağıl Çağlarırmak ve Ferhat Akbaba'nın elinden çıktı, filmin orijinal müziğini ise İranlı müzisyen Milad Movahedi festival için yazdı ve kaydetti.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish