6'lı masa temsilcilerinin "bakanlık" tartışmasına HDP'den cevap: Bizim üzerimizden var olmaya çalışıyorlar

Millet İttifakı'ndaki parti temsilcileri de HDP üzerinden birbirini yumrukluyor. Tekin'in başlattığı, Ağıralioğlu'nun hararetlendirdiği tartışmaya Saruhan Oluç, Sırrı Sakık ve bir dönem bakanlık yapan Müslüm Doğan nasıl yaklaştığını anlattı

6'lı masa temsilcilerinin “bakanlık” tartışmasına HDP’den cevap / Fotoğraf: AA

Halkların Demokratik Partisi (HDP) kurulduğu günden bugüne kadar hep tartışmaların odağında yer aldı. 

Çözüm sürecinde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile yakınlaşmadan dolayı muhalefet partileri tarafından eleştirildi. 

Milli Birlik ve Kardeşlik projesinin akametle sonuçlanması üzerine bu defa da muhalefet, yakın ilişkiler kurmaya çalıştı HDP ile. 

Durum böyle olunca bu sefer de AK Parti, HDP üzerinden muhalefete yükleniyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

HDP ayrı 6 farklı partiyle oluşturulan ittifakta yer almasına rağmen "6'lı masanın yanında yer almakla" eleştiriliyor. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bundan hareketle "6'lı masanın altında PKK var" diyerek Millet İttifakı'na tepki gösterdi. 

HDP sadece iktidar ve muhalefet arasındaki tartışmanın odağında değil, Millet İttifakı'nın içindeki kavganın da konusu oluyor. 

CHP'li Gürsel Tekin'in bir televizyon programında HDP'li bir kişinin de bakan olabileceğini söylemesi ittifakın diğer ortağı İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu'nun tepkisine yol açtı. 

Ağıralioğlu, Twitter'da yaptığı paylaşımda, "Kime sordunuz da kime neyi veriyorsunuz?" dedi. 

İYİ Parti'nin hassasiyetlerine, Genel Başkanlarının ‘Terör örgütünün gölgesinin bile düştüğü yerde olmayız.' beyanına, asgari ittifak hukukuna ve nezaketine rağmen, kime sordunuz da kime neyi veriyorsunuz? Bu gibi açıklamalar doğru değil ve biz böyle bir şeye asla razı olmayız" ifadelerini kullanan Yavuz Ağıralioğlu, tepkisini şöyle sürdürdü? 

"Bu gibi talihsiz beyanatlar sebebiyle bir daha, açıkça şerh edelim ki: PKK'ya terör örgütü diyemeyen ve terörle bağını kopartamayan HDP ile asla yol yürümeyiz. İttifak hukukuna riayet ve karşılıklı saygı için bizim ilkelerimiz ve kırmızı çizgilerimiz dosdoğru anlaşılmalıdır. "

 

 

Tekin ile Ağıralioğlu arasındaki tartışma devam ediyor. Bu konu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na dahi soruldu. 

Peki HDP üzerinden yürütülen tartışmalara parti temsilcileri nasıl yaklaşıyor? 

"Yönetime gelmek en meşru hakkımızdır" 

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, öncelikle parti olarak böyle bir tartışmanın içinde yer almadıklarını söyledi. 

Bir HDP'linin bakan yapılması gibi bir taleplerinin olmadığı gibi yürütülen tartışmanın bir tarafı da olmadıklarını vurgulayan Oluç, "Sayın Gürsel Tekin, görüşünü ifade etmiş ve İYİ Parti'den cevap gelmiş" dedi. 

HDP'nin Türkiye'de 7 milyona yakın oy alan anayasa bağlı çalışma yapan bir parti olduğunu belirten Oluç, "Bu partinin seçmenleri ve yöneticileri Türkiye'de yönetime gelmek ve ortak olmak hedefiyle mücadele ediyor. Meşru ve anayasal bir partinin yönetime gelip gelemeyeceğine dair bir tartışmayı yapmak zaten başlı başlına gayri meşru bir durumdur. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bizim böyle bir tartışmamız yok ama bu ülkenin yönetimine gelmek bizim en meşru hakkımızdır" diye konuştu. 

 

Saruhan Oluç
Saruhan Oluç / Fotoğraf: AA

 

"Kimsenin haddine değil" 

Bugüne kadar hiçbir biçimde hırsızlığa, yolsuzluğa, usulsüzlüğe bulaşmamış, demokratik siyasetten uzaklaşmamış ve bu konuda kararlı bir duruş sergileyen bir parti üzerinden yürütülen tartışmayı yanlış bulduğunu vurgulayan Saruhan Oluç, şunları söyledi: 

"Eğer diğer partiler bugün HDP'nin durumunu tartışacaklarsa önce iktidar partileri kendi durumuna bakmamalılar. Bu ülkeyi nasıl yozlaşmış bir hale getirdiklerine bakmalılar. Muhalefet partileri de seçmenlerin çok önemli bir kısmını nasıl olur da yönetimden dışlarız hesabı içindelerse onlar da aynaya bakmalılar. Hiç kimsenin haddine değildir 7 milyona yakın oy alan bir parti yönetime gelebilir mi, gelemez mi tartışmasını yapmak. Hele Hele sürekli iktidara yeşil ışık yakan, iktidar kapısında ikbal arayışında olan birinin haddi hiç değildir." 

"Polemik yaratarak siyasette var olma gayreti gösteriyorlar"

Yıllardır HDP ve öncülleri partilerde milletvekilliği ve belediye başkanlığı yapan siyasetçi Sırrı Sakık da yürütülen tartışmalara tepkili. 

Hem Cumhur İttifakı hem de Millet İttifakı'nda kendileriyle ilgili tartışmaların yürütüldüğüne dikkati çeken Sakık, "Bizim gündemimizde böyle bir şey yok. Biz bunları ne tartışıyoruz ne konuşuyoruz ama ne hikmetse hem Millet hem de Cumhur İttifakı'nın tek gündemi HDP" ifadelerini kullandı. 

Sakık'a göre mevcut iktidar bir gedik açmak için zaman zaman bunu tartışıyor ve konuşuyor.

İki ittifakın da Türkiye'nin geleceğiyle ilgili projeleri olmadığını savunan Sakık, "Polemik üzerinden siyaseti götürmeye çalışıyorlar. Bu şahıslar yeminli Kürt düşmanıdır ve bizim muhatabımız değildirler. Bunların büyük çoğunluğu bizimle var olmaya çalışıyorlar. Başka bir varlık sebebi olmayan şahıslar siyasette faşizmle ayakta durmaya çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu. 

 

Sırrı Sakık
Sırrı Sakık / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Yavuz Ağıralioğlu'nun bir ara İYİ Parti Grup Başkanvekili olduğunu, oradan alınıp genel başkan yardımcısı yapıldığı en sonunda bu görevine de son verildiğini anımsatan Sırrı Sakık, "Yani partide yok hükmünde sayılan biri HDP üzerinden polemik yaratarak var olmaya çalışıyor. Siz kimsiniz ki HDP'ye yön vereceksiniz?" diyerek tepkisini gösterdi. 

"Kimin sayesinde birisi cumhurbaşkanı, diğeri başbakan olacak?"

"Birileri ‘çıkıyor cumhurbaşkanı', bir diğer ‘başbakan olacağım' diyor. Kimin sayesinde olacak?" diyen Sakık, şunları kaydetti: 

Siz kimsiniz ki HDP'ye ayar vereceksiniz? Haddinize midir böyle bir şey söylemeye? HDP'nin gündeminde bu tartışmalar yok. HDP şunu söylüyor; bir ortak vatan inşa edilecek ve birlikte yaşayacaksak icazeti sizden değil halkımızdan alırız. 30 yıllık demokratik siyasette merciimiz halk olmuştur. Yeni bir yüzyıl şekilleniyor ve yeni yüzyılda ret, inkar ve asimilasyonu yok edecek bir anlayışa ihtiyaç var. Bunun da mimarı HDP olacak. Bakanlık gibi bir sorunumuz da yok. Asıl sorunumuz Türkiye'nin demokratikleşmesidir, özgürleşmesidir. Biz böyle bakıyoruz. 7 Haziran seçimlerinde HDP'nin de içinde bulunduğu bir bakanlar kurulu yok muydu? Vardı. Siz kimsiniz, nesiniz? Sizin MHP'den ne farkınız var? Bizim mevcutlarla bir iktidar bloğunda buluşmak gibi bir çabamız olmadı, olamaz. Geçmişten bugüne hiçbir zaman küçük hesaplar içerisinde olmadık, olamayız.

"Absürt ve kabul edilemez bir tartışma" 

Türkiye'nin Sesi Partisi kurucusu ve 63. Hükümet'in HDP'li Kalkınma Bakanı eski HDP'li Müslüm Doğan da yürütülen tartışmayı absürt ve kabul edilmez bulduğunu belirtti. 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre kurulmuş Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil edilen bir partinin temsilcisinin Bakanlar Kurulu'na uygun bulunmamasının Türkiye için son derece büyük bir kayıp ve ayıp olduğunu söyleyen Doğan, "Bu ülkede gerçek bir demokrasi varsa, iradelerin temsili ve hükümete katılım anlamında bunun normal bir durum olarak kabullenmesi gerekir. Sanki anormal bir durummuş gibi lanse edilmesi son derece yanlıştır" yorumunu yaptı. 

 

Müslüm Doğan
Müslüm Doğan / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"HDP hükümete ortak da olabilir, dışardan destek de verebilir" diyen Doğan, "Anayasa hükümleri gereğince kurulmuş ve 6 milyon civarında oy potansiyeli olan bir partinin hükümete katılımı hiçbir zaman sorun olmamalı" şeklinde konuştu. 

Sorun olarak görülmesinin ülke demokrasi ve hukukunu tartışmalı olduğu anlamına geldiğini dile getiren Doğan, "Siyasi partiler kanununa göre kurulmuş bir partinin temsiliyetini nasıl engellersiniz? Ülke Olağanüstü Hal ile mi yönetiliyor veya yönetilecek? İYİ Parti'nin tasavvur ettiği ülke nasıl bir ülke ki HDP'ye yer vermiyor" diye sordu. 

"Demokrasiyi içselleştirmediğinizi ortaya koyarsınız" 

Siyaset yaparak TBMM'ye girme hakkı elde eden hiçbir partinin hükümette temsil edilmesinin engellenmemesi gerektiğine işaret eden Müslüm Doğan şöyle konuşarak sözlerini tamamladı: 

Bu çok sıkıntılı bir tespit. Bence demokrasiyi içselleştiremeyen yapılar için gündem olabilecek bir konu. CHP böyle düşünüyor mu? 6'lı masa böyle bir projeyi ortaya koyabilecek cesareti gösterebilir mi? Doğrusu düşünmüyorum. 6'lı masadan HDP'nin sadece kapalı kapılar ardından var olan desteği söz konusu. Yani ‘açıktan değil kapalı kapılar ardından destek verin ve hükümette yer bulamazsınız, çünkü Türkiye'nin jeopolitiği veya siyasi durumu buna uygun değil' derseniz o zaman demokrasiyi içselleşmediğinizi ortaya koymuş olursunuz.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU