Sağlık sistemi alarm veriyor... "Hekimlere 'hastanemiz zarar ediyor, bazı işlemleri yapmayın' baskısı var"

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Sağlık Uygulama Tebliği'nde (SUT) yapılan yüzde 40'lık zammın bile enflasyon yüksekliği nedeniyle yeterli olmayacağı ve kamuda bazı branşlarda hizmet almanın durma noktasına geldiği öne sürülüyor

Resmi Gazete'nin 25 Ağustos'taki mükerrer sayısında yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği'nde (SUT) yapılan değişikliğe göre; Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), anlaşmalı kurumlardan satın aldığı operasyon ve özellikli işlemlerde yaklaşık yüzde 40 oranında artış yaptı. 

Bu durum, yığılma başta olmak üzere çeşitli nedenlerle kamu hastanelerinden özel sağlık kuruluşlarına yönelen vatandaşın yasal olarak ödediği yüzde 200'lük farka ek yüzde 40 daha ödeyeceği anlamına geliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ancak sağlık sektöründe, SUT'taki bu oranın da çözüm için yeterli olmayacağı görüşü hakim.

"Enflasyon yüksekliği nedeniyle SUT'taki fiyatlar hala çok düşük"

Independent Türkçe'nin görüş aldığı Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut da bu isimlerden.

Sağlık Uygulama Tebliği'ndeki son fiyatların bile çok düşük olduğunu ve maliyetleri karşılamadığını savunan Bulut, hem paket ücretler hem de SUT geri ödemeleri nedeniyle bir çok özel hastanenin özellikle son iki yılda SGK bünyesinden ayrıldığını ifade etti.

"Hekimler aranıp, 'hastanemiz zarar ediyor, bazı işlemleri yapmayın' deniliyor"

Kamu hastaneleri zarar ettiğinden özellikle bazı branşlarda hizmet almanın çıkmaza girdiğini aktaran Prof. Dr. Vedat Bulut, kamuda hekimlere, 'bazı işlemlerin yapılmaması' yönünde baskı olduğunu da ileri sürdü:

"Başhekimlikten şifahen hekimleri arayıp 'Hastanemiz zarar ediyor, şu işlemleri yapmayın' deniliyor. 'Bazı işlemleri yapmayın baskısı' var."

Özel hastanelerin yönetmeliğine göre vatandaştan yüzde 200 ücret alındığını belirten Bulut; "Onkoloji, kardiyoloji gibi branşlarda paket ücret vardı. Bu nedenle ekstra ücret ödenmezdi ama hastaneler hızla SGK'dan ayrılmaya başladı. Devlet hastanesi ve üniversite hastanelerinden ayrılan pek çok hekim özele geçtiğinden, ellerini güçlü hissediyorlardı. Yüzde 40 daha fazla SUT ödemesi yapılacağı belirtildi ama enflasyon yüksekliği nedeniyle bu da yeterli bulunmuyor, masrafları karşılamıyor. Zarar eden kalemler çıkarılacak, işlem yapılmayacak" şeklinde konuştu.

"Üniversite hastaneleri iflasın eşiğinde"

Kardiyolojideki kateter kullanımı örneğini de veren Bulut, "Bu bir tek kullanımlık (disposable) üründür ancak maliyeti karşılamadığı için pek çok kurum sterilize edip yeniden kullanıyor! Özel sektör zararına iş yapmak istemiyor. Zarar etmek istemediklerinden, SGK sözleşmesinden ayrılıyorlar. Tüm uygulamalara rağmen SUT'taki fiyatlar hala çok düşük. Üniversite hastaneleri iflasın eşiğinde" şeklinde konuştu.

"Parasını alamayan tedarikçiler de zorda"

Tedarikçilerin iki yıldır kamu hastanelerinden ödemelerini almakta çok sıkıntı yaşadığını da dile getiren Prof. Dr. Vedat Bulut, bu şirketlerin risk hesaplamalarına göre bin liralık ürün için neredeyse üç katı (3 bin lira) fiyat verdiklerini söyleyerek, "Çok yüksek fiyat veriyorlar ki ödemelerini çok geç aldıklarında zarar etmesinler" ifadelerini kullandı.

 

Vedat Bulut.jpeg
Bulut: Koruyucu hekimliği güçlendirirseniz Türkiye'nin sağlık harcamaları yüzde 50 düşer / Fotoğraf: TTB

 

"Sağlık sistemi çökmek üzere, Sağlıkta Dönüşüm Programı'ndan çıkılmalı"

Sağlık sisteminin "çökmek üzere" olduğunu ileri süren Vedat Bulut'a göre bu durumun ana nedeni, 2003 yılında uygulanmaya başlanan Sağlıkta Dönüşüm Programı.

Bu programdan çıkılması gerektiğini savunan Bulut, tedavi edici hekimlikten ziyade koruyucu hekimliğe yönelmekte ısrarcı.

"Her yıl 250 milyar TL halkın cebinden çıkıyor"

Koruyucu hekimlik sağlanırsa yığılmaların azalacağını, sistemin nefes alacağını ve sağlık harcamalarının yüzde 50 düşeceğini ileri süren Prof. Dr. Bulut, ivedilikle aile hekimlerinin imkanlarının iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti. Sağlık harcamalarını da değerlendiren Bulut, "Her yıl 250 milyar TL halkın cebinden çıkıyor" yorumunu yaptı. 

 

TÜİK- sağlık harcamaları.jpg
Yıllara göre toplam sağlık harcamaları / Kaynak: TÜİK

 

 

"Toplam sağlık harcamaları 18 yılda 3 katına çıktı"

Dolar bazında kıyaslama yapıldığında Sağlıkta Dönüşüm Programı öncesindeki 2002 yılında 12 milyar dolar olan toplam sağlık harcamalarının 2020'de yaklaşık üç katına çıkarak 33 milyar dolara yükseldiğine dikkati çeken Bulut, bu durumu sistemin yürümediğinin bir net tablosu olarak yorumladı.

 

Sağlık İstatistikleri Yıllığı.jpg
Yıllara Göre Cari, Yatırım ve Toplam Sağlık Harcaması / Kaynak: Sağlık İstatistikleri Yıllığı

 

"Sağlık İstatistikleri 2021 istatistikleri neden hala açıklanmadı?"

Türkiye'de 2020 yılında kişi başına düşen sağlık harcamasının 5 bin 114 TL'ye (281 dolar) yükseldiğini belirten Bulut, 2021 verilerine ilişkin ise şu eleştiride bulundu:

"Sağlık 2021 istatistikleri neden hala açıklanmadı? Bu veriler olmadan 2022 bütçesi nasıl yapıldı?"

 

"Sağlık harcamalarının düşmesi, özel sağlık sektörü lobisinin işine gelmiyor"

Türkiye'nin sağlık harcamalarının düşmesinin ise bazılarının işine gelmediğini ileri süren Bulut, şöyle konuştu:

"Sağlık harcamalarının düşmesi, sağlıktan para kazanan al-sat'çıların, özel hastanelerin, özel sağlık sektörü lobisinin işine gelmiyor! Sağlık hizmetini alınır satılır bir mal olarak görüyorlar. Sağlık Bakanı ne yazık ki bu zihniyeti yönetiyor!"

 

"Nicelik başına sağlık hizmeti verirseniz, cari açık artar"

'Kışkırtılmış tüketici anlayışı'nı da eleştiren Vedat Bulut'a göre yurttaşların herhangi bir durumda bile MR talep etmeleri gibi pek çok işlem, "gereksiz" yere yapılıyor.

Aşırı işlem ve tetkik yapılmasını yalnızca halkın talebine değil, teşvik ödeme sistemine de bağlayan Bulut, "Siz nicelik başına sağlık hizmeti verirseniz, cari açık artar, herkes daha fazla işlem yapıp prim almanın peşine düşer. Sistem bu nedenle bozuk!" yorumunu yaptı.

Ne olmuştu?

Sağlık Uygulama Tebliği'nde geçen hafta yapılan değişiklikle diyaliz tedavilerinin de bulunduğu tüm paket ve diş işlem puanlarında yüzde 40 oranında artış yapılmıştı. 

Yoğun bakım tedavileri için resmi üçüncü basamak sağlık hizmeti sunucularına ödenen ilave oranlar ise yüzde 60'tan yüzde 100'e yükseltilmişti. 

Tıbbi Cihaz Fiyatlarında Yapılan Sağlık Uygulama Tebliği düzenlemeleriyle de genel sağlık sigortalıların yatarak tedavileri kapsamında sağlık hizmeti sunucuları tarafından kullanılan tıbbi malzeme geri ödeme bedellerinde yüzde 10'dan yüzde 100'e kadar değişen oranlarda artış yapılmıştı.

Bu durumun sağlık sistemine etkisi merak edilirken, harcamaların yüksekliği de tartışma konusu olmuştu.

Yıllık sağlık harcamaları yaklaşık 250 milyar TL'ye yükseldi

TÜİK verilerine göre 2020 yılındaki toplam sağlık harcamaları, bir önceki yıla göre yüzde 24,3 artışla 249 milyar 932 milyon TL'ye yükselirken; cari sağlık harcaması ise 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 23,8 artarak 233 milyar 62 milyon TL olmuştu.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU