Hayvanların uyum gücü iklim değişikliğinin hızını yakalayamıyor: Kitlesel yok oluş tehlikesi kapıda

Büyük baştankara, mavi baştankara, dalıcı martı ve guillemotlar gibi yaygın kuşlar da yeterince hızlı adapte olamıyor

Bilim insanları 13 türü ayrıntılı biçimde inceledi ve 4’ü hariç hepsinin tehlike altında bulunduğunu açığa çıkardı (Bernard Castelein)

Hayvanların çevreye uyum sağlama hızının, süratle devam eden iklim değişikliğini yakalayamadığı ve hatta büyük baştankara, mavi baştankara, dalıcı martı ve guillemotlar gibi yaygın kuşların bile yok olma tehdidi altında bulunduğu yeni bir çalışmayla ortaya çıktı.

The Independent’a konuşan Leibniz Institute for Zoo and Wildlife Research’ten (Leibniz Hayvanat Bahçesi ve Yaban Hayat Araştırmaları Enstitüsü) Dr. Alexandre Courtiol “Bunlar adapte olmaya devam eden türler ancak onlar bile yeterince hızlı uyum sağlayamıyor” dedi.

Bilim insanları 13 türü ayrıntılı biçimde inceledi ve 4’ü hariç hepsinin tehlike altında bulunduğunu açığa çıkardı. İncelenen türler yaygın türlerdi. Bu durum, araştırmanın zaten nadir bulunan türler için inanılmaz derece kasvetli bir tablo çizdiği anlamına geliyor.

Dr. Courtiol konuyla ilgili şunları söyledi: 

Muhtemelen beşeri çevrelere alışmamış bu (ender) türler çok daha fazla mücadele içindedir. Ancak (yaygın) kuşlar ve memeliler değerlendirilince de tablonun çok daha iyi hale geldiğini düşünmüyorum.

Hakemli bilimsel yayın Nature Communications’ta yer alan makaleye göre, Leibniz Enstitüsü’nün ev sahipliği yaptığı araştırmada 64 araştırmacıdan oluşan bir ekip 10 binden fazla bilimsel çalışmayı değerlendirdi.

Grup, yayımlanmış 10 bin çalışma içerisinden sadece 58’inin çalışmaya dahil edilebilecek yeterlilikte bilgi içerdiğine karar verdi. Göz önüne aldıkları ve çoğu kuşlardan oluşan hayvanlar ortalama 29 yıl boyunca detaylı şekilde araştırılmıştı.

Makalenin başyazarı Viktoriia Radchuk da konuya ilişkin şunları söyledi:

Araştırmamız kuşlara odaklandı çünkü diğer gruplar için çok az bütünlüklü veri bulunuyordu. Ilıman bölgelerde biyolojik olayların zamanlamasının daha erken tarihlere kaymasının artan sıcaklıklarla bağlantılı olduğunu gösterdik.

Doğadaki hayvanlar değişen iklime uyku, üreme veya göç gibi biyolojik olayların zamanlamasını değiştirerek tepki veriyor. Aynı zamanda vücut boyutu ve kütlesindeki değişim de iklim değişikliğine verilen tepkilerden bir diğeri.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Araştırmacılar bu özelliklerdeki değişimlerin daha yüksek hayatta kalma oranıyla veya yavru sayısındaki artışla ilişki olup olmadığını ortaya çıkarmak için bilimsel yazını taradı.

Bunun sonucunda türlerin yeterince hızlı evrimleştiği takdirde kendi ısınan yaşam alanlarında kalmaya devam edebileceklerini ancak çoğunun zamanında değişmesinin mümkün olmadığı sonucuna vardı.

Dr. Stephanie Kramer-Schadt de şu ifadeleri kullandı:

Nadir ve tehlikedeki türlerin uyumsal tepkileri de incelenmeyi bekliyor. Koruma öncelikli böyle türlerin popülasyon devamlılığına dair öngörülerin daha da karamsar olmasından korkuyoruz.

Araştırmacılar analizlerinin küresel değişimle karşı karşıya kalan hayvan popülasyonlarının esnekliği üzerine yeni çalışmaların sayısını artırmasını umuyor. Bu çalışma, aynı zamanda savunmasız popülasyonlara çözüm üretmenin en iyi yolu olan muhafaza çalışmalarına da yardım edebilir.

Bu en güncel araştırma ayrıca, bir milyon türün mevcut durumda yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu öne sürüyor.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/environment

Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU