Yemen dosyası ve Cidde Zirvesi: Yemen Hükümeti memnun, Husiler kaygılı

Yemenli bazı aktivistler, ABD’nin niyetini sorguladıklarını, zirâ Washington’un çatışmayı sona erdirme konusunda ciddi olmadığını vurguluyor

Husi destekçilerin katıldığı dini etkinlik. Fotoğraf: AFP

Yemen dosyası, beklendiği gibi Cidde Zirvesi’nin, Suudi-Amerikan ve Arap-Amerikan ortak açıklamalarının ve Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Raşid el-Alimi ile ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken arasındaki görüşmenin gündemindeydi. Toplantılarda elde edilen neticeler Yemen hükümeti tarafından memnuniyetle karşılandı. Diğer yandan milisler ise çekincelerini dile getirerek ateşkesin uzatılmasını kabul etmeyeceklerine, tekrar savaşa dönme niyetinde olduklarına işaret etti.

Bazı Yemenli gözlemciler, Yemen krizi dosyasının seçim gündemi için ABD iç bölgelerine yatırım yapan ABD dış politikasının bir parçası haline geldiği düşüncesinde. Diğerleri ise ülkenin birliğinden ve Cumhuriyet değerlerinden taviz verilmediği taktirde Washington'un barışa olan bağlılığının olumlu olduğuna dikkat çekiyor.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Şarku’l Avsat’a konuşan Yemen Enformasyon Bakan Vekili Abdulbasit el-Kaidi, söz konusu zirvelerde Yemen meselesiyle ilgili varılan en önemli sonucun, Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararı dahil olmak üzere üç referansın baz alınmasıyla Husilerin barış görüşmelerine dönüşüne yapılan vurguya ek olarak, Başkanlık Liderlik Konseyi'ne desteğinin onaylanması olduğunu düşünüyor.

Zirvelerde Yemen'in 2015'ten bu yana kuşatma altında olan üçüncü büyük şehri Taiz'de ana yolların ateşkes kapsamında açılmasının önemine dikkat çekildiğini de ekliyor.

Ancak Husi milisler ise söz konusu referanslar mucibince barış sürecine boyun eğmeyi reddediyor. Davranışlarının buna kanıt teşkil ettiğini belirten Kaidi, zirâ açıklandığından bu yana ateşkesi sürekli ihlal ettiklerine, Taiz'e giden ana yolları açmayı reddettiklerine değiniyor. Tüm bunlar, Yemen dosyasında somut ilerleme sağlanmasının önünde engel teşkil ediyor.

ABD yatırımları

Yemenli bazı aktivistler, ABD’nin niyetini sorguladıklarını, zirâ Washington’un çatışmayı sona erdirme konusunda ciddi olmadığını, bu dosyayı yalnızca seçim gündemi olarak kullandığını düşündüklerini vurguluyor. Bu düşünceyi savunan Yemenli yazar ve analist Mahmud Tahir, ülkesindeki savaşın, ABD’den hak ettiği dikkati çekmediğine, savaşın nedenlerini ele almadıklarına inanıyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Mahmud Tahir, “ABD vizyonun vardığı tek nokta, Husilerin son üç aydır uymadığı ateşkesin uzatılması yönünde. Washington’un bu yöndeki ısrarı, Yemen'deki savaşı sona erdirmek ile ilgilenmediğini gösteriyor. Aksine bu dosyayı ABD’deki ara seçimlerde Biden ve partisine destek aracı olarak görüyorlar. Çünkü Biden'ın partisi, dış politikada Rusya ve Çin'e karşı, ABD iç sahnesinde ise tüm eksenlerde başarısız olması ardından Kongre'de çoğunluğu kaybetmekle tehdit ediliyor. Biden’ın Kasım’da seçimler bittiğinde başarı olarak lanse edebileceği hiçbir sözü bulunmuyor” ifadelerini kullanıyor. Nitekim seçimlerin ardından savaşın yeniden patlak vermesi, kaydedilen vahşetin ikiye katlanması bekleniyor.

Husilerin Cidde’de kaydedilen zirveye verdiği tepkiye değinen Tahir, “Husilerin bu konudaki yanıtı netti, ateşkesi uzatma talebi onları ilgilendirmiyor. Ateşkesi uzatmayı reddettiklerini ima etmişlerdi. Bu, Biden'ın Husi milislerine yönelik politikasının değişmediği anlamına geliyor. Grubun milisleri müzakerelere zorlama yönünde bir nevi tehdit olarak terör listesine geri döndürülmesi, Husilerin ateşkese uymamalarına alternatif teşkil ediyor” vurgusunda bulunuyor.

Husiler kaygılı

Zirvelerin neticelerini yakından izleyen Husiler, Yemen krizine yönelik bölgesel ve uluslararası düzeyde bir fikir birliğinin varlığının, özünde kendi devrimci davranışlarını suç haline getirmek anlamına geldiğinin farkında. Grubun yönetici konseyi zirvenin ve nihai bildirisinin hemen ardından çıktıları reddettiklerini belirterek “ateşkesin uzatılmasıyla ilgili anlayışlar üzerine durulmasından rahatsızlık duyduğunu” dile getirdi. Husilerin elde ettikleri ekonomik ve askeri kazanımlara rağmen ateşkesten memnun olmadıklarını aktaran konsey, hayal kırıklığı yaratan, gelecekte tekrarlanamayacak bir deneyim nitelemesinde bulundu.

Barış vizyonunu yineleyen darbeci grup, ancak Yemen üzerindeki elinin rahat bırakılmasıyla, darbenin komşu ülkeler ve uluslararası toplum tarafından kabul edilmesi ile barışa ulaşabileceklerini vurguladı. Kendisini Yemen’in tek temsilcisi olarak gördüğünü ifade eden Husi grubu, söz konusu açıklamasında, barış için bölgenin ve dünyanın meşruiyete verdiği askeri desteği durdurarak darbe yönetimini kabul etmesini gerektiğini söyledi.

Husi milisler, ABD Başkanı'nın bölgeye yaptığı ziyareti kınadıklarını da dile getirdi. Bu açıklama, Tahran'ın bölgedeki tüm kolları tarafından benimsenen tutum ile uyumluluk gösteriyor.

Dün yaptığı açıklamada, Abdulmelik el-Husi’nin ateşkes ve uzatılması meselesi üzerine durduğunu ifade eden Muhammed Ali el-Husi, grubun takipçilerini savaşa geri dönüşe işaretle hazırlıklı olmaya çağırdı. Ateşkesin istedikleri sonuçları vermediğini öne süren Muhammed Ali el-Husi, mezhepsel bir etkinlikte Sana’da toplanan takipçilerine hitaben, “Ateşkesten memnun değiliz. Bu konu üzerine duruluyor. Sonuna kadar devam etmeyeceğiz” ifadelerine başvurdu.

Savaşa dönme tehdidinde bulunan Muhammed Ali el-Husi, “Korkmayacak, savaşacağız. Geçmiş yıllarda da korku duymamıştık, bundan sonra da korkmayacağız. Karşılaştığımız tüm silahlar sonuna kadar yüzleşmeye hazır” ifadelerini kullandı.

Husilerin ihlallerinde artış

Suudi-ABD zirvesinin nihai bildirisini memnuniyetle karşılayan Yemen hükümeti, zirâ neticelerin Körfez Girişimi referanslarına ve yürütme mekanizmasına, kapsamlı ulusal diyalog sonuçlarına ve 2216 sayılı karar dahil olmak üzere BMGK kararlarına uygun olarak Yemen barışının gidişatını belirlemede açık ve net olduğunu vurguladı. Diğer yandan BM Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg’in itimat ettiği kırılgan ateşkes devam ederken yeni bir savaşın patlak vereceğinden korkuluyor.

Nitekim Yemen ordusu geçtiğimiz Perşembe günü yaptığı açıklamada, Husilerin önceki hafta Perşembe ve Cuma günleri Hudeyde, Taiz, ed-Dali, Hacca, Saada, el-Cevf ve Marib’de 188 farklı ihlalde bulunduğunu bildirdi. Açıklamaya göre bunlardan 49’u Hudeyde'nin güneyinde Hays ekseninde, 46’sı Hacca’nın batısında, 31’i Taiz ekseni cephelerinde, 26’sı Marib cephelerinde, 25’i Taiz'in batısındaki el-Barah ekseninde, 4’ü Saada cephelerinde, diğer 4’ü Cevf’deki Hazm’ın doğusunda, 3’ü ise ed-Dahi ekseninde kaydedildi.

Yemen ordusu, milisleri Taiz eksenindeki el-Akrud cephesindeki askeri noktalara iki kez silahlı sızma girişiminde bulunmakla suçladı. Hükümet güçleri buradaki girişimleri başarısızlığa uğrattı. Milislerin aynı zamanda topçu atışları, farklı ayarlarda silahlar ile atışlar, keskin nişancılar ve insansız hava araçları ile ihlallerde bulunduğu ifade edildi.

Hükümetin askeri medyasında bildirildiğine göre, Husilerin işledikleri ihlaller neticesinde 8 ordu mensubu hayatını kaybederken 9'u ise farklı alanlarda yaralandı. Bu sırada Ulusal Ordu güçlerinin ateşkese bağlılığından yararlanarak kendilerine mevkiler ayarlayan Husiler, aynı zamanda hendek kazma, tahkimat kurma, takviyeleri seferber etme, çeşitli cephelerde insansız hava araçları konuşlandırma gibi adımlar attı.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU