Ermeni cemaatinin 7 yıllık özlemi bitti: Surp Giragos'ta ilk ayin yapıldı

Ermeni cemaatinin Ortadoğu'daki en büyük kilisesi konumunda kabul edilen Diyarbakır'ın Sur İlçesi'ndeki Surp Giragos Ermeni Kilisesi, 32 milyon TL harcanarak restore edildi ve 7 yıl aradan sonra dün ibadete açıldı, bugün ise ilk ayini yapıldı

Diyarbakır'daki Surp Giragos Ermeni Kilisesi 7 yıl aradan sonra açıldı. Kilisede ilk pazar ayini de yapıldı. Yurt içi ve yurtdışından gelerek, Diyarbakır'da buluşan Ermeniler özlem giderdi.

Açılış ve ayin için Avrupa ve Türkiye'nin farklı kentlerinden gelen Ermeniler neler hissettiklerini Independent Türkçe'ye anlattı.
 

a (5).jpg
Fotoğraf: İlyas Akengin/Independent Türkçe

 

Diyarbakır'daki Surp Giragos Ermeni Kilisesi, 2015-2016 yılında meydana gelen hendek olaylarında büyük zarar gördü ve kullanılamaz hale geldi.

Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın desteğiyle kilise onarıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile İl Valisi Münir Karaloğlu'nun katıldığı törenle kilisenin açılışı yapıldı.
 

a (6).jpg
Fotoğraf: İlyas Akengin/Independent Türkçe

 

Kilise ilk pazar ayini de yapıldı. Ayine, yurt içinden ve yurt dışından Ermeniler katıldı. Yıllardır birbirini görmeyen akrabalar özlem giderdi, kucaklaştı. Ermeniler, cemaatlerinin en kadim kilisesinde kendi dillerinde ilahi dinleyip, dua ettiler. 


"Din görevlisi talep edeceğiz"

Independent Türkçe'ye konuşan Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ohannes Gafur Ohanyan, 2015'ten beri kapalı olan kilisenin açılmasından mutlu olduklarını söyledi.

Restorasyon desteği için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na teşekkür eden Ohanyan "Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın bütçesi ile yapıldı. Mutluyuz. Tekrar aktivitelerimize katılıyor olmaktan mutluluk duyuyoruz" dedi.

Ohanyan, patrikhaneden Surp Giragos Kilisesi için din görevlisi talep edeceklerini söyledi. 
 

a (3).jpg
Fotoğraf: İlyas Akengin/Independent Türkçe

 

"Kilise çok güzel"

 Gayana Gebortiyan da Surp Giragos Kilisesi'ndeki ayine katılmak için Van'dan Diyarbakır'a gelmiş. Ermenistan vatandaşı olan Gebortiyan 2015 yılından beri Van'da yaşadığını belirterek şunları söyledi:

1915'ten sonra Van'a yerleşip yaşayan ilk Ermeniyim. Orada bir evim var. Diyarbakır'a ilk defa geliyorum. Ben böyle bir yer görmedim. Kilise çok güzel. İyi ki Diyarbakır var. Çok duygulandım. Cennet bu kilisededir. İlk defa bu kadar güzel bir kilise gördüm.
 

a (1).jpg
Fotoğraf: İlyas Akengin/Independent Türkçe

 

"Çocukluğum buralarda geçti"

Diyarbakırlı Bülent Mumcu da 1963'te Diyarbakır'dan ayrılarak İstanbul'a göç etmiş. Ayine katılmak üzere İstanbul'dan Diyarbakır'a gelen Mumcu, yıllardır görmediği tanıdık ve akrabaları ile kucaklaşacaklarını söyledi.

Mumcu, "Çocukluğum buralarda geçti. Evlerimiz kilisenin yakınındaydı. Acı izler, güzel izler var. Ama yine de burası çok güzel, Diyarbakır'a dönmek için artık bir nedenimiz kalmadı. Dönmeyi düşünmüyoruz" dedi.
 

a (2).jpg
Fotoğraf: İlyas Akengin/Independent Türkçe

 

"Sur'un eski dokusundan eser yok"

İstanbul'dan gelen Pakrat Eskutyan, onarımdan sonra açılışa tanıklık etmek için geldiğini söyledi. 2012 yılındaki açılışa da katıldığını dile getiren Eskutyan, "Tabi Kilisesinin yeniden açılmasından çok mutluyum. Ancak beni üzen şey ise ortamın bu denli yıkılmış olması. Sur İlçesi bildiğiniz gibi dünya kültür listesinde bulunuyor. Şuan o dokudan eser kalmadı, onun da hüznünü yaşıyorum. 2012'de geldiğimde bambaşka bir Sur vardı. Ancak şuan yeni binaların yapıldığını görüyoruz. Çok geleneksel, çok eski bir mahalle dokusu içindeydi. Gavur mahallesi ve Xançepek diye bilinen o dokuyu muhafaza ediyordu. Şuan o dokudan eser yok. Bunun da hüznünü yaşıyoruz" şeklinde konuştu. 
 

Pakrat Eskutyan.jpg
Pakrat Eskutyan / Fotoğraf: İlyas Akengin/Independent Türkçe

 

Açılış için Almanya'dan geldi

Ambarson Miros adlı Ermeni vatandaşı ise, açılış için Almanya'dan geldiğini söyledi. Aslen Sivaslı olduğunu belirten Miros, uzun yıllardır Almanya'da yaşadığını söyledi.
 

Ambarson Miros.jpg
Ambarson Miros / Fotoğraf: İlyas Akengin/Independent Türkçe

 

Geçmiş yıllarda Ermenilerin çok zorluk çektiğini aktaran Miros, "Almanya'da Ermeni gibi yaşıyoruz. Çocuklarım Almanca eğitim alıyor. Ne yazık ki Ermenice bilmiyorum. Diyarbakır'da olmak ve bu güzel ana tanıklık etmek sevindirici" dedi. 


"Gavur mahallesinde gavur yok"

Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde doğan ancak baskılar nedeniyle İstanbul'a yerleşmek zorunda kaldığını dile getiren Gabris Kabrilyon, Kilisenin yeniden ibadete açılmasının sevindirici olduğunu belirtti.

Geçmişte buralarda çok çektik. Sur İlçesi'nde şuan bulunduğumuz mahalle Gavur mahallesi olarak biliniyordu ancak şuan gavur yok. Kilisenin yeniden restore edilmesi sevindirici ama orijinal halinden uzak görünüyor" şeklinde konuştu.  
 

a (4).jpg
Fotoğraf: İlyas Akengin/Independent Türkçe

 

Surp Giragos Kilisesi

Kilise, 2015'teki çatışmalardan zarar gördü. 2016 yılında hükümet tarafından kamulaştırıldı ve restore edildi. Ermeni cemaatinin Ortadoğu'daki en büyük kilisesi konumunda kabul edilen, Surp Giragos Ermeni Kilisesi, bazı kaynaklara göre, 16'ncı yüzyılda inşa edilmiştir.

Surp Giragos Kilisesi, 1881 yılında meydana gelen bir yangında harap olmuş, 1883 yılında yeniden inşa edilerek ibadete açılmıştır. Kilise, Birinci Dünya Savaşı'nda Alman subaylarının karargâhı olarak kullanılmıştır.

Kilisenin eski çan kulesi 1913 yılında yıldırım düşmesi sonucu yıkılmıştır. 1914 yılında 2 bin altın harcanarak yaptırılan oldukça yüksek ve görkemli çan kulesi, kilisenin yakınındaki dört ayaklı minareden yüksek olduğu gerekçesiyle 1916 yılında devlet tarafından yıktırılmıştır.

1960 yılına kadar, askeri depo, Sümerbank bez deposu vb. değişik amaçlarla kullanılan kilise, bu tarihten sonra Diyarbakır Ermeni cemaatine devredilmiştir. Kilise en son HDP'li Belediye Başkanı Osman Baydemir döneminde, 22 Ekim 2011 tarihinde ibadete açılmıştı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU