John von Radowitz - The Independent
Kanser “nefes ölçeri” geliştiricileri, cihazın binlerce yaşamı kurtarma ve sağlık harcamalarında milyonlarca pound’luk bir iyileşme ortaya çıkarma potansiyeline sahip olabileceğini iddia ediyor.
Cambridge’deki Addenbrooke’s Hastanesi’nde iki yıl devam edecek deney, sağlıklı ve kanser hastası kişilerden oluşan bin 500 kişinin katılımı ile gerçekleşecek.
İlk olarak yemek borusu kanseri ve mide kanseri şüphesi taşıyan hastaların testi denemeleri istenecek. Ardından deneyin kapsamı prostat, böbrek, mesane, karaciğer ve pankreas kanserlerini de içerecek şekilde genişletilecek.
Araştırmanın başındaki isim Cambridge Enstitüsü Kanser Araştırma Merkezi’nden Profesör Rebecca Fitzgerald konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: Acil olarak yeni araçlar geliştirmemiz lazım. Örneğin kanseri erken safhalarda teşhis etmeye yardımcı olacak ve hastalara hastalıklarını yenme şansı verecek bu nefes testi gibi. Bu klinik deneyle nefeste, kanseri ilk evrelerinde tespit etmek için gerekli işaretleri bulabilmeyi umuyoruz.
Kanserin nefeste erken tespiti için PAN Kanser Deneyi, İngiltere Kanser Araştırma Merkezi tarafından, testi icat eden İngiliz Owlstone Medical şirketi ile işbirliği içinde yürütülüyor.
Katılımcılardan kanser nefes ölçerlerine 10 dakika boyunca nefes vermeleri istenecek. Ardından testin yardımıyla toplanan "uçucu organik bileşikler (Volatile Organic Compounds – VOCs)" analiz için Cambridge’deki bir laboratuvara gönderilecek.
Vücuttaki hücreler normal metabolik süreçlerinin bir parçası olarak bir dizi uçucu organik bileşik üretiyor. Bu moleküller ciğerlere doğru yol alıyor ve nefeste ortaya çıkıyor.
Owlstone Medical şirketinin kurucusu ve başkanı Billy Boyle konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: Doktorların hastalığı teşhis ve tedavi edebilmesine yardımcı olmak için, kan ve idrar testlerinin yanında nefes testleri için de yükselen bir potansiyel var. Tamamıyla müdahalesiz bir şekilde tüm vücudun bir görüntüsünü elde etme konsepti çok güçlü ve hastaları ihtiyaçları olmayan daha invazif testlerden kurtararak hasarı azaltabilir. Teknolojimiz nefesteki Uçucu Organik Bileşikler’i tespit etmekte çok etkili olduğunu kanıtladı. İngiltere Kanser Araştırma Merkezi ile birlikte çalıştığımız için gururluyuz. Bu teknolojinin hastalardaki birçok kanser çeşidinin erken teşhisi gibi çok önemli bir alanda uygulanmasını heyecanla bekliyoruz.”
İngiltere hükümetinin verilerine göre ülkede kanserlerin neredeyse yarısı geç evrede teşhis ediliyor.
Geç teşhis, yemek borusu kanseri hastalarının yalnızca yüzde 12’sinin yaşam sürelerinin 10 yıl kadar olmasının ana nedenlerinden biri.
Deneye katılanlardan, Cambridge’den, 54 yaşındaki Rebecca Coldrick’e 30’lu yaşlarının başında, reflü ile bağlantı olan ve yemek borusu kanserine yol açabilen bir komplikasyon olan "barrett özogagusu" tanısı konmuş.
Coldrick, “20 yıl kadar önce reflüm başladı ve Gaviscon ve diğer sindirim ilaçlarıyla yaşamaya başladım. Doktorlara gittim ve kısa bir süre sonra barrett tehşisi kondu. Her iki yılda bir durumumu görüntülemek için endoskopi oluyorum. Bence benimki gibi durumları görüntülemek için daha fazla araştırma yapılması ve daha nazik teşhis testleri geliştirilmesi iyi bir şey” diyor.
İngiltere Kanser Araştırma Merkezi’nde erken tanı araştırmaları başkanı olan Dr. David Crosby, “Bu nefes testi gibi teknolojilerin, gelecekte kanseri teşhis etme şeklimizi kökten değiştirme potansiyeli var” dedi.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/health
Independent Türkçe için çeviren: Sezin Bala
© The Independent
